MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

TMMOB JEOTERMAL KONGRESİ BAŞLADI…


 
“TMMOB Jeotermal Kongresi ve Sergisi” Ankara’da başladı. Açılışta konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, jeotermal kaynakların envanterini çıkardıklarını belirterek, “enerji misyonerliği” görevini yaptıklarını söyledi. TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, uluslararası baskılar altında garip bir enerji sektörü yaratıldığını anlatırken, TMMOB’un önerilerini ortaya koydu. Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Torun ise, jeotermal kaynakların kar hırsıyla değil, kamu yararına kullanılmasını sağlayacak bir yasa çıkarılmasını talep etti.
 

TMMOB adına Jeofizik, Jeoloji, Kimya, Maden, Makina ve Petrol Mühendisleri odaları tarafından ortaklaşa düzenlenen ve sekreteryasını Maden Mühendisleri Odası‘nın üstlendiği Kongre, Maden Tetkik Arama (MTA) Kültür Sitesi konferans salonlarında yapılıyor. Üç gün sürecek kongrede, Türkiye‘nin jeotermal kaynak potansiyeli, jeotermal kaynakların değerlendirilmesine ilişkin mevzuat ve teknik konular düzenlenen 9 oturumda ele alınacak.

Jeotermal kaynakların değerlendirilmesine ilişkin mevzuat ve teknik konuların masaya yatırıldığı kongrede, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, TMMOB‘nin gündeminde birinci sırada yer alan enerji konusunda, hükümetin daha hassas davranması gerektiğini vurgulayarak, hükümeti uyardı. Doğal enerji kaynaklarını "barışçı kaynaklar" olarak tanımlayan Soğancı, "Jeotermal kaynaklar başta olmak üzere güneş, rüzgar, biyoyakıt, hidrojen vb yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları bizlere doğanın olanakları oranında enerji üretmeyi ve tüketmeyi sağlayacaktır. Ve aynı zamanda bu kaynaklar barışçı olduklarından belki de dünyamız enerji kaynaklı savaşlardan, işgallerden ve yıkımlardan kurtulabilecektir" dedi.

"Enerji Üzerinde Spekülatif Oyunlar Oynanıyor"

Türkiye‘nin enerji gereksiniminin esas olarak petrol, doğalgaz ve kömür gibi birincil enerji kaynaklarıyla karşılanmakta olduğunu, özellikle petrol ve doğalgazda tam bir dışa bağımlılık yaşandığına dikkat çeken Soğancı, emperyalist ülkelerin başta Ortadoğu‘da olmak üzere dünya petrol ve doğalgaz kaynaklarına yönelik ülke işgallerini de içeren paylaşım savaşlarını sürekli olarak gündemde tuttuklarına işaret etti. Dünyada serbest piyasa ekonomisi adı altında enerji üzerine spekülatif oyunlar oynandığını vurgulayan Mehmet Soğancı, Türkiye‘de de küresel sermayenin açık, tek pazar hedefiyle örtüşen ve yine ulusal yürütmenin dışında "özerk" kurullarca şekillendirilen bir küresel enerji politikası ile bütünleşmeye çalışan "garip" bir enerji sektörü olduğunu belirtti.

 "Türkiye‘de enerji sektörü, finansman ve teknoloji alanlarında zaten var olan bağımlılık ilişkileri ile birlikte, yeni düzenlemelerle; niteliksel bir dönüşüm geçirmektedir. Doğrudan çok uluslu sermayeye tümüyle bağımlı hale gelme durumu ile karşı karşıyayız" diye konuşan Soğancı, enerji sektöründe uluslararası unsurların ağırlığına dikkat çekerek, dış faktörler karşısında ülkenin ve ülke insanının ihtiyaçlarını öne çıkaran politika ve programların önemine vurgu yaptı.

Mehmet Soğancı, nükleer enerji santralı kurulumuna ilişkin yasa hakkında da "Eski Cumhurbaşkanı Sezer tasarıyı imzalamamasına karşılık, yeni Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yasayı onaylayarak bizleri çok şaşırttı. Keşke yasayı onaylamak yerine, bunu da halka götürerek referanduma sunsaydı" dedi.

TMMOB‘den Hükümete Öneriler

Soğancı,"Aydınlık bir Türkiye için" enerji konusunda hükümete, TMMOB‘nin önerilerini ise şöyle sıraladı:

"IMF, DB gibi küresel sermaye kurumları ötelenerek; kamunun sanayi, ekonomi, ulaşım, tarım, çevre, dışişleri birimleri ile üniversitelerin ilgili birimleri, elbette ki TMMOB başta olmak üzere meslek ve emek örgütleri ile bir araya gelerek, her bakımdan ülkeye özgün, ülke koşullarını gören bir noktadan merkezi ve stratejik bir planlamaya gidilmelidir. Bu planlama enerjinin üretim sürecinden dağıtım sürecine kadar süreklilik ve bütünlük göstermeli ve kamu eliyle doğal tekel yapısı içinde değerlendirilmelidir. Enerji kaynaklarına yönelik potansiyelimiz öncelikle gerçekçi bir yaklaşımla ortaya konulmalıdır. Talep tahminleri gelişmiş ülkelerin modellerine göre değil ülkemiz özgün koşullarına göre geliştirilecek modellere göre yapılmalıdır. Kömür ve petrol aramalarına önem verilmeli, kaynak ayrılmalıdır. Jeotermal potansiyelimiz özellikle sanayi, konut, tarım ve turizmde ivedilikle değerlendirilmelidir. Enerji üretiminde ulusal kaynaklara ve yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık verilmelidir. Rüzgar, biomass-biokütle ve güneşe yönelik gelecek kurgusu mutlaka yapılmalı, toplam elektrik enerjisi içindeki payları süreç içerisinde arttırılmalıdır. Yıllar itibariyle ithal enerji kaynaklarına bağımlılık aşağı çekilmeli, yeni doğalgaz kontratları yapılmamalıdır. Verimlilik, etkin kullanım ve tasarruf enerji projeksiyonları içerisinde yer almalıdır. Kayıp-kaçaklar OECD ortalamalarına çekilmelidir. Öz kaynakların en iyi şekilde değerlendirilmesi temel ölçüt alınarak, ülke düzeyinde enerjinin öncelik ve gereksinimlerinin tartışılıp, üzerinde tüm kesimlerce uzlaşılan enerji plan ve politikaları belirlenmelidir. Tüketim ve üretim projeksiyonları sağlıklı saptanmalı ve nesnel ölçütlerle modeller geliştirilmelidir. Enerji güvenliğini sağlayacak politikaların geliştirilerek uygulanması, denetlenmesi ve çevrenin korunması katılımcılığı teşvik eden şeffaf yönetimler eliyle yapılmalıdır. Teknik ve ekonomik fizibilite, çevre etki değerlendirme, teknoloji seçimi, yatırım, işletme aşamaları ve tüketici bilincinin yükseltilmesi için her seviyede kadroların yetiştirilmesi ve sürekli eğitimi şarttır. Üniversitelerde, kamuda ve özel sektörde teknoloji geliştirme amaçlı araştırma- geliştirme çalışmalarına ağırlık verilmelidir."

Jeotermal enerjiyi, "yeni, yenilenebilir, sürdürülebilir, tükenmeyen, ucuz, güvenilir, çevre dostu, yerli ve yeşil bir enerji türü" olarak tanımlayan Soğancı, "Bu ülkede; 5 milyon konut ısıtma eşdeğeri veya 150 bin dönüm sera ısıtması, 1 milyonun üzerinde kaplıca yatak kapasitesi,  9.3 Milyar USD/Yıl Fuel-Oil eşdeğeri (30 milyon ton/yıl),  30 milyar metreküp/yıl doğalgaz eşdeğeri olan jeotermal ısı potansiyelinin halkımızın yararına değerlendirilmesi için gereken her türlü çaba öncelikli yapılması gerekenlerdendir" şeklinde konuştu.

"Kaynaklar Kamu Yararına Kullanılmalı"

Kongre Düzenleme Kurulu‘na başkanlık eden Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Torun da, jeotermal kaynakların dünya üzerinde belli yerlerde kümelendiğini, bu kümeleşme içinde Türkiye‘nin de yer almasının çok büyük bir şans olduğunu kaydetti.

Jeotermal kaynakların kullanımı konusunda Türkiye‘nin, kuralsızlık, bilgisizlik, denetimsizlik ve kar hırsı gibi nedenlerle şansını iyi değerlendiremediğinden yakınan Torun, "Jeotermal kaynakların kamu yararına kullanılması adına bilimsel bilgi esas alınarak bir yasa çıkartılmalı ve uygulanmalıdır. TMMOB‘nin de görüşlerini dikkate alarak jeotermal kaynakların bilimsel olarak aranması, işletilmesi ve kullanılmasını sağlayan bir yapı oluşturulduğu takdirde bu Türkiye yararına olacaktır" diye konuştu.

Torun, jeotermal kaynaklardan toplumun en geniş ölçüde yararlanmasını sağlamak, jeotermal enerji teknolojisinin gelişmesine katkıda bulunmak, bu yolla ekonomiye girdi sağlamak ve jeotermal hakkındaki çağdaş bilginin Türkiye‘de yaygınlaştırılması ve geliştirilmesi amacıyla böyle bir kongre düzenlemeye karar verdiklerini söyledi.

"İstikbal Yerin Altındadır"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, sempozyum açılışında yaptığı konuşmada "Atatürk istikbal göklerdedir demişti, ben istiklal yerin altındaki derinliklerdedir diyorum. Yeraltı kaynaklarına gereken önem verildiği takdirde, işsizliğe çözüm bulunacak, Türkiye zenginliğine zenginlik katacaktır" dedi.

Enerji kaynaklarını en iyi şekilde kullanması açısından hükümetin üzerine düşen görevleri yerine getirmeye çalıştığını savunan Bakan Güler, çıkartılan "Maden Yasası","Jeotermal Yasası" ve ilgili yönetmeliklerle, enerji konusunda mesafeler alındığını ileri sürdü.

"Enerji Misyonerliği Yapıyoruz"

Enerji Bakanı Güler, şöyle konuştu:

"Türkiye‘de jeotermal konusunda envanterler çıkarttık. Daha önce insanlar birbirlerinden habersiz buldukları kaynakları işliyordu. Çıkarttığımız haritaları yatırımcılarla paylaşıp enerji misyonerliği görevini üstlendik. Kafalarda modeller oluşturduk. Bu bir zihinsel dönüşümdü. Olayı kaynaklar açısından değerlendirdik ve ülke kaynakları, zenginliklerini ortaya çıkardık. 800 milyon ton kömür bulduk. Buna yakın zamanda 600 bin ton daha ekleyeceğiz. Jeotermalde Avrupa‘da  birinci, dünyada ise yedinci sıradayız. Günümüzde sondaj çalışmalarını 1 milyon metreye çıkarmayı hedefliyoruz.  Bu amaçla, jeotermal kaynakların kullanması için programlar hazırlanması, sondaj makinelerinin imalatlarının arttırılması, enerji kobilerinin kurulması gerekiyor. Artık kimse yerim dar demesin, her şey bu konuda hazır. Biz gereken yardımı kendilerine yapacağız."

MTA‘nın 60 tane sondaj makinesi bulunduğunu, bunun yalnız 12 tanesinin jeotermalde kaynakların ortaya çıkartılmasında kullandığını belirten Güler, "Türkiye‘de kullanılan makineler yetersiz. Özel sektörde jeotermal araştırması yapan 15 firma bulunuyor. Bunlardan sadece 8 firma jeotermal araştırma ile ilgileniyor. Ancak bu firmalarda belli mesafelere kadar iniyor. Bizim daha derinlere 3 bin metreye kadar inmemiz gerekiyor. Kaynakları ülke yararına sunmanın tek yolu bu" diye konuştu.

Türkiye‘de çıkartılan kömür kaynakları işletmelerinin özel sektöre verilmesi konusuna da değinen Bakan Hilmi Güler, konunun bilinçli olarak ideolojik bir boyuta çekildiğini ileri sürdü. Kömür ocaklarının Türkiye‘de yıllarca ihmal edildiğine dikkat çeken Güler, ocakların zarar edince özel sektöre verildiğini anımsattı. Güler, kömür üretiminin tam 20 kat arttığını kaydetti.



TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU

KTMMOB EMO YENİ YÖNETİM KURULU BELİRLENDİ

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

1 MAYIS’TA ALANLARDAYIZ

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI - OLAĞAN GENEL KURULU! (ENERJİEKONOMİSİ.COM)

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR (ENERJİGUNLUGU.NET)

MUTLU BAYRAMLAR

EMEK VE BİLİM İLE KURULACAK YENİ BİR TOPLUMSAL DÜZEN İÇİN: YAŞASIN 1 MAYIS!

DEPREMZEDEYE DEĞİL ENERJİ ŞİRKETLERİNE DESTEK VERİLİYOR (BAŞKENT GAZETESİ)

Okunma Sayısı: 1007


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.