Siyasal iktidar, geçen yılın ekim ayı başında hazırladığı acil eylem planını, yeni ve mevcut yatırımların, üretimin, istihdamın önündeki engelleri açacaklarını açıklarken, diğer yandan yeni uygulamalanyla yeni engeller çıkarıyor, örnekleri sıralarsak, Bakanlar Kurulu kararı ile 1 Ocak 2008'den geçerli olmak üzere finansal kiralama (leasing) yoluyla yapılan satın almalarda yüzde 1 olan KDV oranı ticari araçlar için yüzde 8'e, diğer maKine ve teçhizatlar için yüzde 18'e çıkanldı.
KDV‘nin arttırılmasındaki gerekçe de vergide eşitlik ilkesi olduğu, yeni uygulamayla mal gruplarından alınan vergilerin teknik olarak eşitlenmesi olarak belirtiliyor. Bir diğer uygulama da elektrik ve doğalgaza 1 Ocak‘tan geçerli olmak üzere yapılan zamlar... Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş (TED/VS) tarifelere yüzde 13 oranında zam yaptı. İletim, dağıtım ve perakende satışta yapılan zamlarla birlikte konutlardaki artış ortalama yüzde 19 oldu. Sanayide ise yüzde 10 artış yüzde 12‘ye geldi. Faturaya yansıyacak artış bununla da sınırlı değil. Yüzde 18 KDV, konutlarda yüzde 5, sanayide yüzde 1 olarak alınan belediye tüketim vergisi ve yüzde 1 ‘lik enerji fonu da bu artışlara eklenecek. Dünyadaki ham petrol varil fiyatınırv/üz dolan bulmasının doğalgaz fir ar yatlarının da artmasına neden olduğu, bunun da elektrik üretimine yansıdığı elbette biliniyor. Son yirmi yıldır enerji üretimindeki politikasızlık sonucu, enerji üretimindeki dışa bağımlılık giderek arttı. EMO (Elektrik Mühendisleri Odası) verilerine göre elektrikte doğalgaz bağımlılığı yüzde 45‘i buldu. Oysa başta su olmak üzere, yerli kaynaklar devreye sokulmalı, yeni yatırımlar hızlandırılmalıydı. Finansal kiralamadaki KDV artışına dönersek, yeni uygulama başta reel sektör ve KOBİ‘ler olmak üzere lum sektörlerdeki yatırım maliyetlerini olumsuz yönde etkileyecek. Bilindiği gibi, finansal kiralama (leasing), kiracı tarafından seçilen bir yatırım malının mülkiyeti finansal kiralama şirketinde kalarak, belirlenen kiralar karşılığında kullanım hakkının kiracıya verilmesini sağlayan bir finansman yöntemidir. Yatırım mallarının satın alınması yerine, kiralanarak kullanılmasını sağlayarak firmaların işletme sermayelerinin diğer ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanılması ile verimliliğin ve kârlılığın artmasında önemli rol üstlenir. Tüm dünyada yatırımların orta vadeli finansmanında yaygın olarak kullanılan leasing özellikle enflasyonist ekonomilerde kuruluşların her geçen gün artan işletme sermayesi ihtiyaç lannı karşılamada alternatif finansnan yöntemlerine karşı büyük avantajlar sağlar. Çelişkiler Projelerinize yüzde 100 finansman; leasing‘in sağladığı olanaklarla projenizin yüzdel 00‘ünü finanse edebilir, böylece özkaynaklannıza dokunmamış olur, böylelikle özkaynak ve kredi hacminiz daralmaz aynı zamanda bilanço ve mali rasyolarınıza olumlu yansır. Reel sektör, KOBller ve tüm sektörlerdeki yatırımcılar açısından bu denli önemli bir finansal aracın KDV oranlarındaki ani artışı herkesi şaşkınlığa uğrattı. Yeni uygulama yapılırken BDDK ve sektör temsilcilerinin görüşü alınmamalı da uyu iç. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, KDVoranlannın arttırılması ile ilgili karar konusunda, "Sektörün düzenlemesini ve denetimini yapan ve sonuçlarından sorumlu olan BDDK‘nin hiçbir görüşü alınmadı. Sürpriz bir karar olarak değerlendiriliyor" diyor. Uygulamadan yatırım ve kalkınma bankaları ile leasing şirketlerinin doğrudan etkileneceğini, ancak işlem hacmi dikkate alındığında en derin etkinin leasing şirketlerine olacağını vurgulayan Bilgin, bunun sektörde küçülmeye yol açacağını, yeni düzenleme ile elde edilecek vergi gelirlerinin eskiye göre daha düşük kalabileceğini belirtiyor. Bilgin devamla; "Finansal kiralamanın daha pahalı olması nedeniyle KOBİ‘ler bankalara yönelecek, ancak yeterli kredi alamayacaklar.. Ekonomik Bitmiyor... dalgalanma döneminde firmalar için önemli finansal araçlarından birinin, firma bilançolanna yansıması uzun vadeli oluyor. Leasing ayrıca kayıt dışı ile mücadelede de önemli araçlardan biri. Sektörü sadece bankacılık sektörünün güçlendirilmesi ve geliştirilmesi olarak değerlendirmek doğru değil. Finansal enstrümanların çeşitlendirilmesini ve geliştirilmesini istiyorsak leasing, faktoring ve tüketici finansman şirketleri... vb. göz ardı etmememiz gerekir" diyor. Finansal kiralama sektörünün (FlDER) temsilcileri de şaşkın... Alınan sürpriz bir kararın, sektörün geleceğine yönelik endişelere ve tüm sektörlerdeki yeni yatırımların yavaşlayacağına yol açacağını dile getiriyorlar. Ülkemizde aktif 71 finansal kiralama şirketinin aktif büyüklüğü 10 milyar dolar düzeyinde ve bu sektörde 1500 kişi çalışıyor. Reel sektör, KOBİ‘ler ve onların temsilcileri, 2008 yılının bir önceki yıla göre daha zor geçeceğini, hükümetten, yatırımın, istihdamın, üretimin ve ihracatın önündeki engelleri kaldıracak mikro reformların bir an önce uygulanmasını beklerken, uygulamaya konulan zamlarla tüm sektörlerin daha da sıkıntıya düşeceklerini dile getiriyorlar... Bir yandan engelleri kaldıracağız derken diğer yandan bu uygulamalarla yeni engeller çıkarılmıyor mu? Bu çelişki değil de nedir?. $
|