|
 AKP Hükümeti tarafından hazırlanan TRT yasa tasarısı 26 Mart 2008 tarihinde TBMM Dikmen kapısı önünde yapılan basın açıklaması ile protesto edildi. Haber-Sen Ankara Şubesi’nin düzenlediği basın açıklaması’na çok sayıda TRT çalışanının yanı sıra sivil toplum örgütleri, sendikalar, siyasi partiler, çeşitli meslek odaları ve EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu da destek verdiler. Basın açıklaması, Haber-Sen tarafından TRT Yasa Tasarısı’na karşı toplanan imzalar TBMM’ye sunulmak üzere son buldu. Konu ile ilgili olarak EMO Ankara Şubesi ve Haber-Sen Ankara Şubesi’nin hazırladıkları basın açıklamalarının tam metinleri haberimizin devamındadır.
TRT HALKINDIR, YOK EDİLEMEZ! AKP hükümeti kendinden öncekiler gibi, iktidara geldiği günden beri ülkeyi karış karış satmaya, bizi biz yapan değerleri yıpratmaya devam ediyor. Enerji, eğitim sağlık gibi tüm hayati alanlarda özelleştirmeleri dayatan, ülke kaynaklarını sermayeye peşkeş çeken, kamu kurum ve kuruluşlarını atıl duruma getiren AKP, şimdi de elini TRT‘ye attı. İktidara geldiği günden beri TRT ve TRT yönetimi üzerinde oyunlar oynayan AKP, TRT‘yi adeta bir iktidar yayın organı gibi kullanmaya çalışmıştır. Buna karşı çıkan TRT personeli sindirilmeye çalışılmış ve üzerlerindeki baskılar artırılmış ve kadrolaşma konusunda, her iktidar döneminde olduğu gibi sınır tanımaz uygulamalar yapılarak, TRT halkın olmaktan çıkartılmaya çalışılmıştır. Susma Haykır TRT Halkındır! Hazırladıkları yasa tasarısı ile TRT‘yi yok etmeye çalışan AKP, Türkiye‘deki kamuya ait tek televizyon ve radyoyu kapatmak istiyor. Yasa tasarısı ile kamuya ait olan ve kamuya hizmet sunan TRT, ticari bir işletme haline getirilecek ve binlerce nitelikli personel işsiz kalacaktır. Tarihimizin önemli bir parçası olan adeta Türkiye‘nin belleği haline gelen TRT halkındır ve halkın malı olarak kalmalıdır. TRT Yasa Tasarısına karşı Haber-Sen‘in başlattığı mücadele tüm hızıyla devam ediyor. Biz de EMO Ankara Şubesi olarak Haber-Sen‘in verdiği bu mücadeleyi destekliyoruz. Özelleştirmelere ve ülke kaynaklarının yok edilmesine, hukuksuzluğa, antidemokratik ve dayatmacı karar alma yöntemlerine, kamu kurumlarında siyasi kadrolaşmaya, yalana ve talana karşı her zaman sergilediğimiz tutumu bugün de yarın da göstereceğiz. TRT Halkındır, Yok Edilemez! TMMOB EMO
Ankara Şubesi 19. Dönem Yönetim Kurulu B A S I N A VE K A M U O Y U N A •Ø AKP iktidara geldiği günden bu yana uyguladığı TRT‘yi yok etme planında son darbeyi vurmaya hazırlanıyor. •Ø 2004 yılından bu yana uygulanan kadrolaşma politikası ile Müdür Yardımcıları dahil değiştirilmeyen yönetici kalmadı. •Ø Yönetim kademelerini ele geçiren AKP şimdi yayın üretim kademelerini ele geçirmek istiyor. •Ø Bunun için hazırladığı yasa tasarısı ile deneyimli, birikimli ve demokrat kimliği ile tanınan yayıncıları Kurumdan uzaklaştırarak kendi yandaşlarını TRT‘ye doldurmak istiyor. TRT‘Yİ TALAN EDİYORLAR, TRT EMEKÇİLERİNİ DAĞITIYORLAR! TRT Türkiye‘nin belleğidir. TRT, Türkiye‘nin dünyaya açılan penceresidir. TRT, Arkası Yarındır, Radyo Tiyatrosudur, Çocuk Saatidir, Halk Hikâyeleridir... TRT, halk ozanlarıdır, yurttan seslerdir, beraber ve solo şarkılardır, çok sesli müziktir, hafif müzik ve cazdır... Gezelim Görelimdir, Haber Anadolu‘dur, "Şimdi haberler"dir... TRT, yolcuya yoldaş, gurbetçiye kardaş, esnafa arkadaş, ev kadınına sırdaştır. TRT, Türkiye‘nin şarkısıdır, türküsüdür; neşesidir, hüznüdür... Hakkâri‘yi Edirne‘ye, Artvin‘i Silifke‘ye, dünü bugüne, bugünü yarına bağlayan köprüdür. TRT, Türkiye‘nin okuludur. Yıllarca bu toprağın sesini kim duyurdu? Çiftçimiz kimden öğrendi toprağın kalbini dinlemeyi? Şehrimizin futbol takımını hangi ekrandan, hangi radyodan izledik? Susam sokağıyla sayıları, harfleri öğrenen milyonlarca kişi unutabilir mi TRT‘nin hayatlarındaki yerini? Hiçbir özel kanalda göremeyeceğimiz spor türlerini, karşılaşmalarını TRT‘den başka nerede bulabilirsiniz? TRT‘nin koridorlarından, stüdyolarından geçmemiş kaç usta televizyoncu, kaç usta radyocu, programcı, haberci, ses sanatçısı, saz sanatçısı vardır? Bu yasa tasarısı sanatımıza, kültürümüze, kültürel kurumlarımıza, belleğimize saldırıdır: Bu tasarı ile TRT sanatçıları Kültür Bakanlığı‘na devredilecek. AKP hükümeti hazırladığı bir başka yasa ile de Kültür Bakanlığı sanatçılarını yerel yönetimlere devretmek için hazırlık yapıyor. Bu tasarılar, müzik kültürümüzü piyasanın kâr hırsına, televole ekranlarının yoz ellerine terk edecek, zamanla da yok edecektir. Bugün radyo yayınlarının yaklaşık % 80‘i müzik yayınlarından oluşuyor. İbrahim Şahin, sanatçıları kurumdan uzaklaştırarak, TRT‘nin müzik kültürümüzün korunması, geliştirilmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması ile dünyaya tanıtılması işlevine son vermek istiyor. TRT‘yi yeniden yapılandırmak gerekçesiyle hazırladıkları yasa tasarısı, gerçekte TRT‘yi yok etmeyi hedefliyor. Bugün Plan ve Bütçe Komisyonu‘nda görüşülen tasarı yasalaşırsa, bir prodüktör ya da muhabir, kendini Çevre ve Orman Bakanlığında veya Diyanet İşleri Başkanlığında bulabilir. Tıpkı, 12 Eylül döneminin meşhur SÜRGÜNLERİ, 101‘ler gibi. 12 Eylül faşizminin TRT emekçilerine yaptığını, 28 yıl sonra bu kez AKP hükümeti yapmak istiyor. TRT çalışanlarından ve kamuoyundan gizli ve alelacele hazırlattıkları yasa tasarısı, TRT‘yi nitelikli bir kamu yayın kurumuna değil, olsa olsa, yoz bir ticarethaneye dönüştürebilir. Bu yasa tasarısı derhal geri çekilmelidir. EĞER TRT‘NİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İSTENİYORSA: •· TRT yasası yeniden ele alınmalı, toplumun tüm kesimlerinin katkısı ile Anayasanın 133. maddesine uyumlu hale getirilmelidir. •· TRT, idari ve mali özerkliğe; editoryal bağımsızlığa kavuşturulmalıdır. •· 3093 sayılı TRT Gelirleri Kanunu‘nun 4. maddesinin "d" fıkrasındaki TRT gelirleri arasındaki bazı kalemlerin oranlarını yüzde yüz artırma veya eksiltme yetkisi Bakanlar Kurulu‘ndan alınarak TRT üzerindeki hükümet baskısına son verilmelidir. •· Bütçesinin yüzde 80‘i halkın katkısıyla oluşan TRT, halkın denetimine açılmalı, şeffaf ve katılımcı bir yönetim modeli oluşturulmalıdır. •· TRT Yönetim Kurulu Avrupa ülkelerindeki gibi halkın farklı kesimlerinin temsilcilerinden oluşmalıdır. •· Genel Müdür seçim süreci değiştirilmelidir. •· Bu tasarı, bütçesinin yüzde 80‘i halkın katkısıyla oluşan TRT‘nin yönetiminde Genel Müdür‘e adeta diktatör yetkileri vermektedir. •· Yasa tasarısının 2. maddesinde öngörülen düzenlemeyle, TRT Kurumunun iç işleyiş ve yayın faaliyetinde hayati önemi olan Koordinasyon Kurulu ortadan kaldırılmaktadır. Kurumun yönetiminde ortak aklın oluşturulduğu bu kurul kaldırılmamalı, üye sayısı artırılarak daha aktif hale getirilmelidir. •· Bu yasa tasarısındaki Genel Müdür Yardımcılarından birisinin "Mühendis" olma şartının kaldırılmasının hiçbir gerekçesi yoktur. Personelinin yüzde 30‘u teknik vasıflı olan bir kurumda, bu bir zorunluluktur. Kaldı ki Yönetim Kurulu üyelerinin seçiminde bile bu bir zorunluluktur. •· Bu yasa tasarısı ile TRT Genel Müdürü‘ne kurumun merkez ve taşra teşkilatını yeniden belirleme yetkisi verilmektedir. •· Tasarıya göre sadece kaldırılan ünitelerin değil, adı değiştirilen ve birleştirilen ünitelerin personeli de başka kamu kurumlarına gönderilecektir. •· Bu tasarı, sadece kaldırılan, adı değiştirilen veya birleştirilen ünite personelini değil, ünitesi ve görevi ne olursa olsun tüm personeli diğer kamu kurumlarına gönderme yetkisini Yönetim Kurulu‘na vermektedir. •· Oysa, bugüne kadar, yeniden yapılandırma çalışması gerçekleştirilmiş hiçbir kamu kurum ve kuruluşundan personel ihracı yapılmamıştır. Yürürlükteki mevzuat çerçevesinde, sadece özelleştirilmiş kamu kurum ve kuruluşlarında personel ihracı uygulaması yapılmış; kamusal fayda yerine ticari çıkarların gözetildiği bu süreç, her defasında, yeni acılara ve tartışmalara neden olmuştur. •· Bu tasarı yasalaşırsa diğer kamu kurumlarına gönderilecek olan personelin kazanılmış hakları gasp edilecektir. •· TRT yönetiminin amacı bu tasarıda belirtildiği gibi personel sayısını azaltmak değildir. Çünkü personelin fazla olduğunu iddia eden İbrahim Şahin, bir yandan başka kurumlardan yönetici ithal etmekte(özellikle hemşerilerini), bir yandan da taşeron şirketler aracılığı ile kuruma personel almaya devam etmektedir. •· Bu tasarının yasalaşması halinde başka kurumlara gönderilecek personel TRT‘nin bugünlere gelmesine katkı sağlamış deneyimli, birikimli yayıncılar olacaktır. Yönetim kadrolarının tümünü kendi yandaşlarından oluşturan AKP ve onun bürokratları, şimdi yayın hizmetini üreten yayıncıları kurumdan uzaklaştırarak kendi yandaşlarını kuruma doldurmak istemektedir. •· 7 TV kanalı ile 4 ulusal, 8 bölgesel, 1 yerel, 1 uluslararası radyo kanalı üzerinden 27 dilde yayın yapan TRT‘de 7 bin kişi çalışıyor. TRT gibi bir kamu yayın kurumu olan BBC‘nin ise tam 25 bin personeli var. Her fırsatta TRT‘de personel fazlası olduğu yalanından vazgeçilmelidir. •· TRT‘nin Türk Halk Müziği, Türk Sanat Müziği, Çok Sesli, Çocuk ve Gençlik Koroları ile Hafif Müzik ve Caz Orkestrası korunmalı, eksikleri ve kadro açıkları giderilerek geliştirilmelidir. BBC, nasıl 6 orkestra ve koro ile dünyada temsil ediliyorsa, TRT de koroları ve orkestraları ile dünyanın saygın festival ve organizasyonlarında temsil edilebilmelidir. Halkımıza sesleniyoruz: Vergilerinizle yaşattığınız TRT‘yi izlemeye devam edin ve TRT‘de olan bitenlere seyirci kalmayın! TRT‘ye ve emekçilerine sahip çıkın! Milletvekillerine sesleniyoruz: Önünüze gelen yasa tasarısı, bu ülkenin değerlerine, birikimlerine, belleğine karşı bir saldırıdır! Bu tasarıya "HAYIR" deyin! 26.03.2008 HABER-SEN ANKARA ŞUBESİ
|
Tanıtım
ANKARA ŞUBE
EMO ANKARA ŞUBESİ 26. DÖNEM YÖNETİM KURULU BAŞKANI PROF DR. ŞEREF SAĞIROĞLU`NA BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜM BAŞKANLIĞINA ATANMASINDAN DOLAYI TEBRİK ZİYARETİ
