|
"Serhat Özyar Yılın Genç Bilim İnsanı Ödülü 2008" düzenlenen törenle sahibini buldu. "Özelleştirmenin Kentsel Planlanmaya Etkileri: Türkiye Örneği (Ankara)" konulu tez çalışmasıyla ödül almaya hak kazanan Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nden (ODTÜ) Dr. Şirin Gülcen Eren, Özyar'ın anısını yaşatmak için düzenlenen ödülün kendisi için "Nobel" almak kadar önemli olduğunu ifade etti.
24 Nisan 2002 tarihinde yaşamını yitiren bilim insanı Serhat Özyar‘ın anısını yaşatmak ve Türkiye‘de bilimi maddi bir güç haline getirmek amacıyla, Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), Bilim ve Ütopya Kooperatifi ile Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Öğretim Elemanları Derneği tarafından düzenlenen "Serhat Özyar Yılın Genç Bilim İnsanı Ödülü 2008" töreni, 24 Nisan 2008 tarihinde ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi‘nde gerçekleştirildi. Tenor Haluk Tolga İlhan ve Piyanist Çiğdem Çilesiz‘in verdiği konser ve şiir dinletisiyle başlayan ödül töreninde, Dr. Serhat Özyar‘ın yaşamının anlatıldığı bir sunum yapıldı. Özyar‘ın ailesi, meslektaşları ve çok sayıda arkadaşının katıldığı ödül töreninde, Dr. Şirin Gülcen Eren, Prof. Dr. Semih Koray‘dan ödülünü aldı. Törende, Dr. Şirin Gülcen Eren, Bilim ve Ütopya Kooperatifi adına Prof. Dr. Semih Koray, Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) adına Seçici Kurul‘da yer alan Haşim Aydıncak, ODTÜ Öğretim Elemanları Derneği adına Doç. Dr. Çağatay Keskin, Serhat Özyar‘ın Babası Aydın Özyar ve EMO 41. Dönem Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Önder konuşma yaptı. "Özelleştirme Konusunda Çalışmalar Yetersiz" Dr. Şirin Gülcen Eren, törende yaptığı konuşmada, Serhat Özyar Genç Bilim İnsanı Ödülü‘nü almaktan büyük onur duyduğunu belirtti. Tez çalışması hakkında kısa bir sunum gerçekleştiren Eren, "Özelleştirmenin Kentsel Planlanmaya Etkileri: Türkiye Örneği (Ankara)" adı altında hazırladığı tez çalışmasını oluştururken çok zorlandığını anlattı. Eren, Türkiye‘de özelleştirme konusunda yapılan çalışmaların yetersiz olduğuna dikkat çekerek, şöyle konuştu: "Tez çalışmamda özelleştirmeyi tüm yönleriyle, tarafları, amaçlarıyla ortaya koydum. Özelleştirme sürecindeki çelişkileri belirledim. Bu çalışmayla bu alana ciddi bir terminoloji getirildi. Meslek alanlarında bugün olmayan bir planlama yapıldı. Bu tez devletin doğasının değiştiğini doğru olarak tanımladı. Derin devletin yok olmadığını, ayrıca devletin kamu görevi vasfının yok olmadığı tez çalışmamda ön plana çıktı. Bilim ve rasyonalizmden uzaklaşılan bir dönemde, yapılan tüm çalışmalar ve çabalar ülke güvenliği açısından da büyük önem taşıyor. Yapılan tüm çalışmaların desteklenmesi gerekiyor. Bu ödül benim için Nobel almak kadar büyük önem taşıyor, böyle bir ödüle layık görüldüğüm için büyük onur duyuyorum." "Bilime Uygun Zemin Yaratılmalı"
Bilim ve Ütopya Kooperatifi adına konuşan Prof. Dr. Semih Koray, bir ülkede araştırmaların, bilimin kurumsallaşması için o ülkede uygun zeminler yaratılması gerektiğine dikkat çekerek, Türkiye‘de bilimsel araştırmaların yetersizliğine dikkat çekti. Koray, "Türkiye‘de bilimsel alanda yapılan çalışmalar ve yapılan çalışmalara verilen destekler yeterli değil. Yapılan çalışmalar desteklenerek, Türkiye‘de bilim hayatın merkezine çekilmeli, ülkede bilim gündemi oluşturulmalı" dedi. Türkiye‘de ve Dünya‘da başa gelen iktidarlar ve çeşitli çevrelerce bilimin üniversitelerden uzaklaştırılmaya çalışıldığına işaret eden Koray, şunları kaydetti: "Bilim alanında Dünya‘da ve Türkiye‘de özgürlük isteniyor. Bilimsel çalışmaların yapılması kimi çevreleri rahatsız ediyor. Bilim çalışmaları bilinçli bir şekilde desteklenmiyor. Buna Papa‘yı örnek gösterebiliriz. Papa, bilimin kısıtlanması için talepte bulundu ki kendi etki alanları genişletilsin. ‘Bilimin doğrudan getirisi ekonomik alandadır, bilim üretim içindir‘ düşüncesini kesinlikle yanlış buluyorum. Bu formül doğru değil. Türkiye‘de bilimin gelişmesi için eğitim gereklidir. Ancak eğitimi bir alış-veriş konusu olarak görürseniz ortaya alıcı ve satıcı çıkar ve eğitimin ulusal niteliği ortadan kalkar. Dolayısıyla bilim de gelişemez." Türkiye‘de özelleştirme çalışmaların mevcut iktidarla birlikte hız kazandığına dikkat çeken Koray, Hükümet‘in özelleştirme çalışmalarını eleştirdi. Koray, Dr. Şirin Gülcen Eren‘in tez çalışmasının özelleştirme sürecinde büyük önem taşıdığını kaydetti. "Halk Yararına Olan Tüm Çalışmaları Destekliyoruz" EMO adına Seçici Kurul‘da görev yapan Haşim Aydıncak, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve EMO olarak yapılan tüm bilimsel çalışmaları desteklediklerini ve halk yararına olan her türlü çalışmayı desteklemeye devam edeceklerini söyledi. EMO‘nun çeşitli kurum ve kuruluşlarla ortak çalışmalar yürüttüklerini ve çeşitli etkinlikler düzenlediklerini belirten Aydıncak, "Bilim ve teknolojinin toplumun yaşamına yansıtılması için çalışmalara devam edilecek. TMMOB‘ye bağlı EMO, 14 şubesi, 40 bin üyesi ile bilim ve teknolojiyi halkın yararına kullanmak adına önemli bir çaba vermektedir ve daima vermeye devam edecektir" diye konuştu. "Bilimsel Bilgi Toplumsal Amaçlara Katkı Sağlıyor" ODTÜ Öğretim Elemanları Derneği‘nden Doç. Dr. Çağatay Keskin de konuşmasında, Dr. Şirin Gülcen Eren‘in bilim dünyasına tez çalışmasıyla yaptığı katkıdan büyük mutluluk duyduğunu ifade etti. Bilimi, "evrensel doğruların elde edilmesi" olarak tanımlayan Keskin, bilimin Türkiye‘de ulusal gündeme sokulması gerektiğini vurguladı. Bilimsel bilginin toplumsal amaçlara büyük katkılar sağladığını anlatan Keskin, tüm kesimlerin bu konuda duyarlı olması gerektiğini söyledi. Serhat Özyar‘ın Babası Aydın Özyar ise konuşmasında, Serhat Özyar‘ın örnek kişiliğinden ve bilime verdiği önemden bahsetti. "Özyar Daima Yaşayacak" EMO 41. Dönem Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Önder, Serhat Özyar‘ın örnek bir bilim adamı olarak daima yaşayacağını ifade ederek, Serhat Özyar‘ı vakitsiz yitirmenin derin üzüntüsünü duyduğunu ifade etti. Önder, "Serhat Özyar adını yaşatmak için 6 yıldır etkinlikler düzenleniyor. Serhat Özyar vakitsiz yitirilen önemli bir değerdi. Her yıl düzenlenen bu yarışma onun adını yaşatmak adına bizler için bir teselli kaynağı" diye konuştu.
|
Tanıtım
ANKARA ŞUBE
ICCI 2024 FUARINA GİDİYORUZ
