AKP Hükümeti'nin seçimler öncesinde ertelediği elektrik dağıtım özelleştirmeleri için yeniden ihale sürecini başlatması üzerine Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Kocaeli Şubesi'nin öncülüğünde dağıtım şebekesinin işletme hakkı devredilmek istenen Sakarya'da ve Kocaeli'nde muhalefet örgütlendi. Kocaeli'nde Özelleştirme Karşıtı Platform oluşturulurken, afiş, pankart, kitlesel basın açıklamaları gibi halkla iletişime geçilmesine yönelik çeşitli faaliyetler yürütülüyor.
 

Kocaeli Özelleştirme Karşıtı Platform, 20 Mayıs 2008 tarihinde bir gün sonra yapılacak kitlesel basın açıklamamsına çağrı  ve bildiri dağıtımı gerçekleştirdi. SEDAŞ Genel Müdürlüğü‘nde çalışan işçi ve memurlara bilgi verilerek, 200 bildiri dağıtımı yapıldı. İhaleye girmek isteyen, bunun için SEDAŞ‘ta inceleme yapmak ve dosya almak için bulunan şirket temsilcileriyle karşılaşılması üzerine, bu şirket temsilcilerine de bildiri verilerek satışa izin verilmeyeceği ifade edildi. Sakarya‘dan sonra SEDAŞ Kocaeli İl İşletme Müdürlüğü‘ne gelinerek, burada çalışan işçi ve memurlara da bildiri dağıtıldı.

Sekretaryasını EMO Kocaeli Şubesi‘nin yürüttüğü Özelleştirme Karşıtı Platform, 21 Mayıs 2008 tarihinde önce İzmit İnsan Hakları Parkı‘nda, ardından da Sakarya SEDAŞ binası önünde enerji dağıtım şebekelerinin özelleştirilmesine karşı basın açıklamaları yaptı. Basın açıklamalarına EMO Kocaeli Şubesi Yönetim Kurulu ve üyeleri, TMMOB‘ye bağlı meslek odaları, KESK ve TÜRK-İŞ‘e bağlı sendikalar, çeşitli siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri katıldı.

Platform adına basın açıklamasını EMO Kocaeli Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Şerit yaptı. Şerit, sermayenin emekçilere karşı yoğunlaştırdığı ekonomik ve siyasi saldırının en önemli kısmının özelleştirme uygulamalarıyla yürütüldüğüne dikkat çekti. "Geri bıraktırılmış ülkelere özelleştirme öneren gelişmiş ülkeler, kendi sınırları içinde özelleştirme yapmamakta ancak bizim ülkemizdeki kamu kuruluşlarını satın almak için çaba harcamaktadırlar" diyen Şerit, enerji özelleştirmeleri ile ülkenin enerji sisteminin büyük risk altına sokulduğuna dikkat çekerek, şöyle konuştu:

"Geçmişte diğer hükümetler, bugün ise AKP eliyle sürdürülen özelleştirmeler ile kamu eliyle yürütülen hizmetler büyük oranda tasfiye edilerek, sermayenin serbestçe at koşturduğu dilediğince fiyat belirlediği, gözünün kırpmadan çalışanları kapı önüne bıraktığı, gözlerimizin içine baka baka vergi vermekten kaçındığı bir noktaya gelinmiştir. Enerji gibi hassas ve kamusal bir hak bile sadece kar/zarar ölçeğinde ele alınmakta, merkezi planlama ve işletme göz ardı edilerek ülkemizin enerji sistemi büyük bir risk altına itilmektedir."

Mustafa Şerit, eğitim, sağlık, haberleşme, enerji başta olmak üzere bugün halkın doğal gereksinimlerini karşılayan mal ve hizmet üretimlerinin sermayenin insafına ve kar güdüsüne terk edilmek istendiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Özelleştirilmesi akıl dışı olan mal ve hizmet üretimleri rekabet getirme ve kalite artırma gibi asılsız fakat süslü sözlerle ambalajlanırken, özelleştirilen kuruluşların ürettiği mal ve hizmetlere alım garantileri verilerek daha baştan özelleştirmenin amaçları itiraf edilmektedir. Özelleştirmelerle sendikasızlaştırma ve taşeronlaştırma başta olmak üzere çalışma yaşamına yoğun saldırılar yapılmaktadır. Ayrıca meslek örgütleri ve sendikaların hukuksal mücadelesi her türlü yöntem ile bastırılmak istenmekte, bu mücadeleyi yürüten meslek örgütleri ve sendikaların susturulması için ele geçirme çalışmaları ayyuka çıkmıştır.

AKTAŞ ve ÇEAŞ gibi özelleştirmeler özel sektörün enerjiyi nasıl yöneteceğini fazlasıyla göstermişken yeni maceralara girmenin, dağıtım bölgelerinin tümünü özelleştirmenin, üretimi sermayenin kar hırsına terk etmenin mantıklı bir açıklaması olamaz."

EMO Kocaeli Şube Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Şerit, kamusal bir hak olan enerjinin kamu hizmeti yaklaşımı ile planlanması ve yönetilmesi gerektiğinin altını çizerek, şu çağrıda bulundu:

"Asıl olanın dünyayı yorumlamak değil onu değiştirmek olduğu bilinciyle, sermaye tarafından dayatılan sınıfsal, bölgesel, cinsel, eşitsizlikleri ortadan kaldırmak için tüm emekçileri, ezilenleri, yoksulları, barıştan ve yaşanabilir bir çevreden yana olan emek ve meslek örgütlerini, daha adil bir dünya kurma mücadelesine çağırıyoruz."

SEDAŞ özelleştirmesinin 1980‘lerden beri süregelen politikaların devamı olduğuna dikkat çeken Şerit, açıklamasını şöyle tamamladı:

"Elde ne varsa satma, kamunun kaynaklarını tüketme, tüm değerlerimizi harcama mantığı içerisinde olan hükümet, enerji alanında SEDAŞ özelleştirmesi ile yaşamsal önemde olan elektriği uluslararası tekeller ve yerli işbirlikçilerine pazarlamakta, geniş halk yığınlarının temel ihtiyacı olan elektriği kar aracı haline dönüştürmektedir.

SEDAŞ HALKINDIR SATILAMAZ.
ENERJİ KAMUSALDIR, ÖZELLEŞTİRİLEMEZ.
ÖZELLEŞTİRME KARANLIK VE PAHALILIK DEMEKTİR."

Fotoğraflar