YAZILI BASINDA ODAMIZ

 
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), Başkent ve Sakarya elektrik dağıtımın ardından şimdi de Meram ve Aras elektrik dağıtım şebekelerinin özelleştirilmesinin durdurulması için Danıştay’a başvurdu.
 

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), Başkent ve Sakarya elektrik dağıtımın ardından şimdi de Meram ve Aras elektrik dağıtım şebekelerinin özelleştirilmesinin durdurulması için Danıştay‘a başvurdu.
Meram ve Aras Dağıtım Bölgelerinin özelleştirilmesinin iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle 30 Haziran günü Danıştaya‘a başvuran EMO, özelleştirmelerde tekelleşme ve yabancılara satış konusunda Anayasa‘ya aykırılık itirazında bulundu. Dağıtım şirketlerine sınırsız üretim şirketine sahip olma ve perakende satış hizmetini yapma olanağı tanınarak dikey tekelleşmeye, bölgesel bağımsız tekeller konumundaki şirketleri satın almalarına yönelik sınırlandırma yapılmayarak da yatay tekelleşmeye yol açıldığı belirtilen dava dilekçesinde, imtiyaz sözleşmesi yapılmamasının Anayasa‘ya ve kamu yararına aykırılık teşkil edeceği vurgulandı.

İhale ilanında yabancıların kontrolüne yönelik kurallara yer verilmemesi ve ihale dokümanında var olan ön yeterlilik koşullarının yerli şirketlerce sağlanamayacak düzeyde olmasının Anayasa ve Yasa‘daki yabancılara yönelik sınırlandırma içeren hükme aykırı olduğu belirtilen dilekçede, kayıp ve kaçak oranı düşük bölgeler özelleştirilirken, kayıp ve kaçak oranı yüksek bölgelerin kamuda bırakıldığına dikkat çekildi. Dilekçede, kayıp ve kaçağın yüksek olduğu Aras dağıtım bölgesi için Elektrik Piyasası Yasası‘nda yapılan değişiklikle komşu ülkelerden izole bölgeler aracılığıyla elektrik ithalat yetkisinin özel sektöre bırakıldığı, böylece Aras‘ı satın alacak şirkete ucuza elektrik satın alma olanağı sağlandığı kaydedildi.

Özel sektöre garanti
Dilekçede, elektrik dağıtım bölgelerinde kullanıma sunulacak elektrik için kamu santralleriyle anlaşmalar yapılarak, dağıtım bölgelerini satın alacak şirketlere satacakları enerjinin önemli bir bölümü garantili bir şekilde sunulurken, kamunun elinde kalan dağıtım bölgelerinin arz sorunu karşısında elektriksiz kalma riskiyle karşı karşıya bırakıldığı kaydedildi. Özelleştirmeler nedeniyle elektrik kesintilerini dahi planlayamayacağı belirtilen dilekçede, özel sektöre bırakılmış bölgelerde yapılan anlaşmalar nedeniyle elektrik kesintisine gidemeyecek olan kamunun, kendi sorumluluğunda bulunan yerlerde kesinti yapmak zorunda kalabileceği vurgulandı.
Dilekçede, getirilen otomatik fiyatlandırma mekanizması ve özelleştirmeleri öncesinde yapılan yüzde 50‘ye yaklaşan enerji zamları ile dağıtım bölgelerini devralacak özel şirketlere yüksek oranlarda kâr garantisi sağlandığı ve 20 dağıtım bölgesinin işletme hakkı devir bedellerinin de tarifeye eklendiği ifade edildi.

Tüketilmeyen enerjinin parası
Şirketlere "gelir tavanı" uygulamasıyla tüketimdeki olası bir düşme nedeniyle şirketin sağlayamayacağı geliri bir sonraki yıl tarife artışıyla tahsil etmesi düzenlendiği aktarılan dilekçede, "vatandaşın alım garantisi" adı altında enerji kullanıcılarının, şirketin gelir tavanını garanti edecek miktarda elektrik tüketmemesi halinde, bir sonraki yıl bu tüketmediği enerji üzerinden, garanti edilen gelir tavanını ödemeye mecbur kılındığı kaydedildi. "Ekonomik bir krize karşı şirketlere vatandaş üzerinden koruma sağlanırken, yasanın serbestleşme hedefine, kamu yararına ve Anayasa‘nın eşitlik ilkesine aykırılık oluşturulmuştur" denilen dilekçede, kayıp ve kaçak oranlarında hedeflerden daha fazla düşüş sağlayan şirketlerin gelir tavanının üzerinde fazladan kâra sahip olacağı vurgulandı.
Dilekçede, elektrik üreticilerinin zamlarını doğrudan tarifeye yansıtma olanağı verilen şirketlere, öngörülenden daha ucuza elektrik satın alırlarsa, bunu tüketicilere yansıtmayarak, yine fazladan kâr elde etme olanağı sunulduğuna dikkat çekildi.

(Evrensel, 04.07.2008)

Bağlantılar

www.evrensel.net/haber.php?haber_id=33561