Hükümetin toplumsal tepkileri görmezden gelerek inat ettiği nükleer santral kurma yarışmasına, "nükleer rönesans" iddialarını yalanlarcasına oyuncu katılmadı. 13 firmanın şartname aldığı yarışmaya gönderilen 6 mektuptan 5 tanesi teşekkür ederken, 1 tanesi teklif verdi. Rus Atomstroyexport, Inter Rao ve Park Grubu'nun teklifi, yarışma özelliğini kaybeden yarışmada açılarak TAEK kriterleri açısından değerlendirilmek üzere TAEK'e gönderildi. Nükleer santral ihalesini önce Yüksel Caddesi'nde toplanıp, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı önüne yürüyerek protesto eden Nükleer Karşıtı Platform (NKP), ihaleye tek teklif gelmesini memnuniyetle karşılayarak, ıslıklar, alkışlar, halaylar eşliğinde kutlama yaptı.
 

Nükleer santral yapımına karşı tepkilerini dile getirmek üzere Türkiye‘nin çeşitli yerlerinden gelen NKP üyeleri, 24 Eylül Çarşamba günü saat 10:00‘da Ankara Yüksel Caddesi‘nde buluştu. "Nükleer santral istemiyoruz", "Nükleer santrala hayır", "Nükleere inat yaşasın hayat", "Doğanın maliyeti sıfır değildir, nükleer santrala hayır" yazılı pankart açarak Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde, 2 saat bekleyen NKP bileşenleri, saat 12:00‘de Necatibey Caddesi, Gençlik Caddesi ve Akdeniz Caddesi üzerinden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı‘na doğru, hazırladıkları "Nükleer santrala hayır" başlıklı bildirileri halka dağıtarak, yürüyüşe geçti. Nükleer santral karşıtları, "Güneşe evet, rüzgâra evet, nükleere hayır", "Nükleere inat yaşasın hayat", "Türkiye Çernobil olmayacak", "Nükleere karşı omuz omuza", "Susma haykır, nükleere hayır" sloganlarıyla nükleer santral ihalesini protesto ettiler. Bazı nükleer karşıtı eylemciler ise tepkilerini, giydikleri siyah renkli "Ölüm de var" yazılı tişörtler, gaz maskeleri ve ellerinde taşıdıkları çanlarla dile getirdiler. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı önünde saat 13.00‘de toplanan nükleer santral karşıtları, alkışlar, ıslıklar ve sloganlar eşliğinde bir süre oturma eylemi yaptılar.

"AKP Yerli ve Yabancı Sermayeyi Nükleer Çılgınlığa Davet Ediyor"

NKP adına Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Özlem Ergenler, tarafından okunan ortak basın açıklamasında, AKP Hükümeti‘nin hayata geçirmeye çalıştığı nükleer enerji programı ile halkı yanlış bilgilendirdiğine dikkat çekildi. İhalenin iptal edilmesi talep edilen açıklamada, ülkenin hiçbir yerinde nükleer santral kurulmasına izin verilmeyeceği kaydedildi.

Nükleer santralların taşıdığı risklerin anlatıldığı, nükleer santral teknolojisinin pahalı ve dışa bağımlı olduğu, bu nedenlerle dünya genelinde nükleer santral yatırım programlarının durdurulduğu hatırlatılan açıklamada, "Türkiye‘de uluslararası nükleer santral tekelleri yeni bir pazar arayışına çıkmışlardır. AKP iktidarı da, bu pazar arayışlarına çanak tutmakta, yerli ve yabancı sermayeyi nükleer çılgınlığa davet etmektedir" denildi.

"Bilimsel gerçekleri, halkın haklı tepkisini ve başka ülke deneyimlerini göz ardı eden, Türkiye‘yi kirli ve terkedilmiş eski teknolojilere mahkûm eden" hükümetin çevre ve halk sağlığını gözden çıkardığı belirtilen açıklamada, şöyle denildi:

"Henüz dünyanın hiçbir bölgesinde, nükleer atıkların saklanması ve imhası için, lisanslı nihai bir çözüm ve depolama alanı bulunmadığı bilinen bir gerçektir. Radyoaktif maddelerin yarı ömürlerinin binlerce yıl sürmesi ve bu süre zarfında insanlarda çeşitli kanser ve genetik bozukluklara yol açması, nükleer atıkların korunması ve saklanmasının neden bu kadar önemli olduğunu göstermektedir. Radyasyon nedeniyle ortaya çıkacak biyolojik hasar bedensel ve kalıtsal etkiler bırakmaktadır. Bu gerçek bile nükleer atıklar için hükümeti ikna etmeye yetmeliyken, ne yazık ki, AKP hükümetinin tercihi bilimden, yaşamdan, halktan değil siyasi ve ekonomik çıkar gruplarından yana olmaktadır. ‘Çevrecinin Daniskası‘ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP Hükümeti‘nin Enerji Bakanı Hilmi Güler, nükleer enerji ve nükleer santral konusunda, kamuoyunu yanıltmaya devam etmektedir. Bu noktada, nükleer güç santrallarının taşıdığı riskleri ve bu santralların nükleer atık meselesini göz ardı eden bir ‘tutum‘ ile karşı karşıyayız. Halkımızı, bu yalanlara ve masallara karşı uyarıyoruz... Yarın çok geç olabilir!"

"Enerji bürokrasisinin, yağma, özelleştirme, taşeronlaştırma ve yabancılaştırma sürecinde enerji arz-talep değerlendirmelerinde yanlışlar yapmaya ve yalanlar söyleye devam ettiği" ifade edilen açıklamada, şu eleştirilere yer verildi:

"Yanlış ve parçacı enerji politikaları, kayıp kaçak enerjinin tespiti ve önlenmesine yönelik yetersizlikler, süreklilik arz eden tamamen dışa bağımlı yakıt gereksinimi, ekonomik ömür sonu santral sökümü ve tüm bunların maliyet hesapları bile AKP Hükümeti‘ni bu hatalı yatırımdan vazgeçirmeye yetmemektedir. Hükümet, sermayenin çıkarlarını gözetmeye, yanlış yatırımlarla kamu kaynaklarını boşa harcamaya, halkı yanıltmaya, çevre ve halk sağlığını hiçe saymaya yönelik politikaları ısrarla hayata geçirmeye çalışmaktadır."

"İhale İptal Edilsin"

Ekonomik ve siyasi çıkar gruplarının, nükleer enerji yatırımlarının önünü açmak için kullandığı tezlerin hiçbirinin bugün gerçeği yansıtmadığının altı çizilen açıklamada, nükleer santral ihalesinin iptal edilmesi istendi. Açıklamada, ne Akkuyu‘da, ne Sinop‘ta ne de Türkiye‘nin herhangi bir yerinde nükleer santral yapılmasına izin verilmeyeceği kaydedildi.

Yapılan ortak basın açıklamasının ardından Mersin, Sinop ve İstanbul‘dan gelen nükleer karşıtları da söz alarak tepkilerini ve taleplerini dile getirdiler. Konuşmalardan sonra nükleer karşıtlarının gösterisi oturma eylemi ile devam etti.

TETAŞ‘ta saat 14.30‘da açılan tekliflerden 5‘inden teşekkür mektubunun çıktığı ve ihaleye tek teklifin Rus Atomstroyexport ortaklığı tarafından verildiği bilgisinin gelmesi üzerine nükleer santral karşıtları büyük sevinç yaşadı. "Yaşasın onurlu mücadelemiz", "Türkiye Çernobil olmayacak" sloganları atan nükleer santral karşıtları, nükleer santral ihalesi sonucunu, alkışlar ve ıslıklar eşliğinde çektikleri halayla kutladı.

Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Özlem Ergenler, nükleer santrallara karşı mücadelenin devam edeceğini kaydetti.

Fotoğraflar