|
“Yapı Denetiminde Yasal Durum, Sorunlar ve Çözüm Önerileri” başlıklı forum 12 Ekim 2008 Pazar günü 75. Yıl Kültür Merkezi Dösim Sahnesi’nde gerçekleştirildi. Forumda “Yapı Denetiminde Yasal Durum ve Sorunlar”, “Yapı Denetimde Teknik Sorunlar ve Çözüm Önerileri”, “Yapı Denetçileri Serbest Kürsüsü” bölümlerinin ardından hazırlanan sonuç bildirgesi okundu.
Çok sayıda yapı denetim elemanının katıldığı forumun açılış konuşmalarını TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Musa Çeçen ve EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Pektaş yaptı.EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Pektaş, yapı denetimi konusunun kanayan bir yara olduğunu; yapı denetimi konusunda yaşanan sorunların ve çözüm önerilerinin tartışarak belli noktalarda ortaklaşmak amacıyla forumun düzenlendiğini anımsatarak şunları söyledi, " Emek ve meslek örgütünün çok değerli temsilcileri, camianın değerli meslektaşları hepinize merhaba. Kanayan bir yara olan ve hepimizin farklı noktalardan bakıp bir şekilde eleştirdiği yapı denetimi konusunda sorunlarımızı ve çözüm önerilerimizi konuşmak, tartışmak bunları dile getirmek bu konuda belli noktalarda ortaklaşabilmek için bu tartışma platformunu oluşturduk. Forum küçük bir başlangıç adımı olarak kabul edilebilir. Burada kalmayıp gelecekte de ortak sorunumuzu ve çözüm önerilerimizi tartışmaya devam etmemiz gerektiği kanısındayım. O açıdan bu başlangıç adımına katıldığınız için hepinize teşekkür ediyorum." "Kapitalizmin mali krizi tsunami dalgaları gibi büyüyor" 1980‘li yıllarda topluma bilinçli olarak empoze edilmeye çalışılan ‘kamu hiçbir şeyi doğru dürüst yapamaz, her şeyi özel sektörün ilahlarının eline teslim etme" anlayışının yaşanan son krizle iflas ettiğini belirten Pektaş, "Dünyanın bir ucunda yaşanan global mali kriz, Kapitalizmin kendi krizi bugün tsunami dalgaları gibi gelişmemiş ülkelere doğru yayılmakta" dedi. Pektaş şunları söyledi, " Herkes bu dalgalardan nasıl kurtulacağının hesabı içinde. Bu durum bize bir kez daha gösterdi ki özel sektör ilahlarının toplumun tümünü düşünen bir çözümü ve hayat biçimi yok. Onların tek derdi, kendi banka hesaplarının şişkinliği. Bizim de buna karşı verilecek cevaplarımız var onları da yeri geldiğinde vereceğiz. Buradan şu noktaya gelmek istiyorum kamu adına denetim eğer göz ardı edilirse tıpkı o tsunami dalgalarının başlangıcında olduğu gibi her şey bir gün üstümüze yıkılabilir. Bu yıkılma her zaman depremlerle olmuyor. Zaman zaman alınan kararların hayata geçirilmesinde ve belli kesimlerin çıkarlarını koruma güdüleriyle global mali krizdeki gibi yıkımlar yaşanabiliyor. Cuma günü internet sayfalarına düşen bir habere göre İzlanda satılığa çıkartılmış. Bir ülke satılığa çıkartılabiliyor. Hayatın bu kadar özelleştirilmesine karşı bizim de söyleyecek bir şeylerimiz olmalı." Yapı denetimi konusunun uzun süredir farklı ortamlarda tartışıldığını, TMMOB ve bağlı Odaların en büyük rahatsızlığının yapı denetimi konusunda TMMOB ve Odaların devre dışı bırakılmasından kaynaklandığını anlatan Ramazan Pektaş sözlerini şöyle tamamladı, "Bu işi yapan üyelerin sorunları bizim sorunlarımız. Odalar olarak yıllardır sürdürdüğümüz yaklaşımları kamu adına bu denetimlerde bulundurmak bununla ilgili tartışmalara katılmak istiyoruz. Bu tartışmalarda dikkate alınmak istiyoruz." "Özelleştirme topyekûn saldırıdır" Ramazan Pektaş‘ın konuşmasının ardından kürsüye gelen EMO Genel Başkanı Musa Çeçen de dünyanın enteresan bir dönemden geçtiğini, ABD merkezli krizin 2001 yılında yaşanan krizden farklı özellikler içerdiğini söyledi. Kapitalizmin kriz dalgalarının dalga dalga geldiğini vurgulayan Musa Çeçen şöyle konuştu, " Zor bir dönemden geçiyoruz. İleriye dönük olarak çocuklarımızın onların geleceğinden ne kadar çalınacağına ilişkin tahribata yönelik izler barındırmaya başladı. Dünyadaki global krizin özünde kapitalizmin azgın yönetişim tartı var. Dolayısıyla bunun sanal dalgaları önce ABD‘yi vurdu diğer ülkelere dalga dalga geliyor. İngiltere‘nin içinde düştüğü çok ilginç bir durum var. İngiliz emniyetinin ve Londra itfaiyesinin kaynakları İzlanda bankalarında bulunduruluyormuş. İzlanda bankaları iflas edince İngiliz emniyet mensuplarının ve Londra itfaiyesi elemanlarının maaşları ödenemez hale gelmiş. Haberlere göre Londra itfaiyesine yakıt alacak kaynaklar kalmamış. Biz de yaşanan bu krizden mutlaka etkileneceğiz. Bize dayatılan koşulları daha çok sorgulamamız; bu ülkeye dayatılan özelleştirmelere, sermayenin kuralsız genişleme yaptırımlarına karşı biraz daha kendimizi örgütlemeliyiz. Bu krizin Kapitalizme karış örgütleme için büyük fırsat olarak düşünüyorum." Özelleştirme Karşıtı Platform‘u (ÖKP) sadece enerji alanında yaşanan özelleştirmelere karşı örgütlemediklerini, eğitimden sağlığa, sosyal güvenlikten ulaşıma kadar topyekûn bir saldırı yaşandığına dikkat çeken Musa Çeçen, "Diyelim ki enerjideki özelleştirmeleri bir anda durdurdunuz. Her şey bitti mi hayır. Sağlıkta, eğitimde topyekûn saldırı varken sadece enerji alanının kurtarmak bizim için kâfi midir? Hayır! Yaşamlarımızı ipotek altına almaya, egemen kesime bu kaynakları aktarmak için ciddi saldırı ile karşı karşıyayız" dedi. Yapı denetim konusunda çıkartılan 595 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname konusunda TMMOB‘nin aldığı tutumun herkes tarafından çok iyi bilindiğini, bu kararnamenin dava edilme sürecinde Anayasa Mahkemesi‘ndeki birleşime katılan o dönemin TMMOB Başkanı Kaya Güvenç‘in bir sorusuna yine o dönemin Bayındırlık ve İskân Bakanı Koray Aydın‘ın verdiği yanıtın ilginç olduğunu belirten Musa Çeçen şöyle konuştu, " TMMOB Başkanı Kaya Güvenç kararnamenin iptali ile ilgili bileşime katıldıktan sonra çıkışta dönemin bakanı Koray Aydın‘a şu sorusu olmuştu ‘Sayın Bakan içinde mühendislerin ve mimarların olmadığı bu çarpık yasada niye ısrar ediyorsunuz. TMMOB‘ye yüzünüzü dönseniz bu denetimin en iyi yapılabileceğine ilişkin her şeyi birlikte kotarmamız mümkün." Bu soruya Bakan "TMMOB bizde olsa bu yasa böyle olmazdı" yanıtını vermişti. TMMOB ve birliğin içindeki Oda‘ların kamu ve emek eksenli mücadeleye karşı refleks var. Bu refleks aslında bizi zayıflatmıyor. . 595 iptal edildi 4708 Sayılı Yasa geldi. 4708 Sayılı Yasa‘da TMMOB tamamen dışlandı. 6235 Sayılı Yasa‘dan gelen bir hakla bunların sicillerini izleme görevi bizde. Şu anda ne yazık ki yapı denetim olayı tamamen piyasalaştırıldı, ticarileştirildi. Serbest piyasa ortamında bu işin en iyi şekilde sürdürüldüğünü ne yazık ki söylemek mümkün değil. 4708 Sayılı Yasa bakanlığın TMMOB‘yi es geçmesi yüzünden şu anda boğazına kadar batmış durumdadır. 4708 denetimi üretmeyen bir denetim yasası olarak devam ediyor." Açılış konuşmalarının ardından I. Oturum‘da "Yapı Denetimde Yasal Durum ve Sorunlar" konusu tartışıldı. İMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Ersan‘ın başkanlığını yaptığı oturuma, Mehmet Yavuz (T.C. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Yapı Denetim Komisyonu Üyesi), Serap Uçuran (TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Yapı Denetim Daimi Komisyonu Üyesi) ve Yaşar Halıcı (Çankaya Belediyesi) katıldı. Öğleden sonra yapılan II. Oturumda "Yapı Denetimde Teknik Sorunlar ve Çözüm Önerileri" konusu ele alındı. TMMOB Makine Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Saadettin Özkalender‘in başkanlığını yaptığı oturuma Neşe Ülker (EMO Ankara Şubesi Yapı Denetim Komisyonu Üyesi), Rasim Atkıncı (MMO Ankara Şubesi Yapı Denetim Komisyonu Üyesi), Mustafa Baygeldi (İMO Ankara Şubesi Yapı Denetim Komisyonu Üyesi), Recep Keskin (Yapı Denetim Kuruluşları Birliği) katıldı. Forumun son bölümünü oluşturan "Yapı Denetçileri Serbest Kürsüsü" Başkanlığını, EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Pektaş yaptı. Yapı denetçileri bu bölümde içinde bulundukları sorunları, bu sorunlara yönelik çözüm önerilerini tartıştı. "Yapı Denetiminde Yasal Durum, Sorunlar ve Çözüm Önerileri" forumu sonuç bildirgesinin EMO Ankara Şubesi Yazman Üyesi Ömürhan Soysal tarafından okunması ile son buldu.
|
Tanıtım
ANKARA ŞUBE
EMO ANKARA ŞUBESİ 27. DÖNEM KOMİSYON ÇALIŞMALARI HAKKINDA DUYURU
