|
TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu ve KESK Ankara Şubeler Platformu tarafından düzenlenen ve başta Ankara Tabip Odası, DİSK, Türk İş şubeleri olmak üzere tüm emek ve demokrasi güçlerince desteklenen " Zamlara, Yoksulluğa, Yolsuzluğa, Hak Gasplarına Son Vermek İçin AKP’yi Durduralım!" başlıklı miting 18 Ekim 2008 Cumartesi günü Kolej'de gerçekleştirildi.
"Yolsuzluğa, Yoksulluğa, Zamlara, Hak Gasplarına, AKP‘ye Dur Diyelim" mitingi için sabah saatlerinde Toros Sokak‘ta toplanıldı. TMMOB, grevdeki Tega işçileri, Ankara Üniversitesi Meclisi Tadal İşçileri, Türk-İş‘e bağlı sendikalar, DİSK, KESK Ankara Şubeler Platformu ve KESK‘e bağlı sendikalar, öğrenci ve veli dernekleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Ankara Şubesi ile hükümetin "kamuya yararlı dernek" statüsünden çıkartmak istediği Halkevleri mitinge katıldılar. Toros Sokak‘ta başlayan yürüyüş Sıhhiye Köprüsü, Hacettepe Üniversitesi kavşağından Kolej Kavşağı‘na kadar sürdü. AKP‘den hesap sorma zamanı Mitingde, KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Hasan Karakaya da arka arkaya gelen zamlardan, SSGSS yasası ile tüm toplumun haklarının çalınmasına, eğitim ve sağlığın "parası olanlar için hak" yapılmasına kadar AKP‘nin icraatlarını sıraladı.AKP yöneticilerinin arka arkaya çıkan yolsuzluk dosyalarına atıfta bulunan Karakaya, Deniz Feneri örneğini verdi. Tüm emek ve demokrasi güçleri ile birlikte ortak bir mücadele hattının kaçınılmazlığına dikkat çeken Karakaya, "AKP‘yi durdurmak için şimdi yan yana, omuz omuza mücadele yürütmek" gerektiğini söyledi. Karakaya, "Şimdi yolsuzlukları, hayali ihracatları, tarikatları, cemaat örgütlenmeleri, zamları, hak gaspları ile AKP Hükümeti‘ni ve çeteleri, mafyası, kontrgerillası ile bu çürümüş düzeni değiştirme zamanıdır" dedi. "Fatura emekçilere kesilmek isteniyor" DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Kani Beko, Emekli-Sen ve Genç-Sen‘e açılan kapatma davalarını eleştirerek, krizin faturasının işçilerin sırtına yıkılmak istenmesine karşı mücadele yürüten Birleşik Metal-İş‘e destek çağrısı yaptı. Kani Beko‘dan sonra söz alan TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Pektaş , "Daha özgür, demokratik, insan haklarına saygılı barış içinde bir arada yaşayan bir Türkiye mücadelesinin yılmaz savunucuları, hepinizi şahsım ve TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu adına selamlıyorum" diyerek başladığı konuşmasına şöyle devam etti, " Kendilerine ak diyenler, iktidara geldikleri günden beri halkın değil sermayenin hükümeti olduğunu her fırsatta göstermekten çekinmemiştir. Bu pervasızlık ülkeyi siyasi ve ekonomik anlamda bir uçuruma sürüklerken, onlar sadece babalar gibi satarım diyerek kamu mallarını yağmalamaya, yandaşlarının yolsuzluklarını örtbas etmeye, kentsel dönüşüm adı altında rantsal dönüşüm yaparak kentleri talan etmeye, becerikli tüccar kılığında ülkemizin bugününü ve geleceğini satmaya, liyakata değil tarikata endeksli kadrolaşmalar oluşturmaya devam etmişlerdir." "Takke düştü kel göründü" Kendilerine "ak" diyenlerin ne kadar ak olmadıklarını sağır sultanların bile duyduğunu vurgulayan Ramazan Pektaş şöyle konuştu, "Takke düşmüş kel görünmüştür. Toplumu bir yandan yoksullaştırarak yardıma muhtaç bireyler topluluğuna dönüştürmüşler, diğer yandan da onlara yardım adı altında seçmen bağımlılığı yaratma yöntemleri ve toplanan yardımları hortumlama yöntemleri ile yolsuzluklar tarihine altın harflerle isimlerini yazdırmışlardır. Sosyal devleti küçülten bütün hükümetler kendi banka hesaplarını büyültmüşlerdir.Yüz binlerce insan açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm edilmişken, bu sefaletin sorumluları yoksullara yiyecek yardımını marifetmiş gibi afişlerle duyurmakta, seçim dönemlerinde kömür, patates, makarna dağıtarak oy avcılığı yapmaktadır. Alttakilere din iman, üsttekilere han hamam anlayışı ile din sömürüsü yapılarak bütün bu uygulamalar gizlenmeye çalışılmıştır. Bu anlayışın öncülleri de benzer yöntemleri uygulamıştı, görünen odur ki boynuz kulağı geçmiştir. 80‘li yıllarda askeri darbe koşullarında, düşünmek yasaklanırken çalmak serbest bırakılmış, bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler denilerek neo-liberal politikalar uygulamaya konulmuştu. Rasyonellik yalanları ile kamu mal ve hizmet üretim araçlarının sermaye sınıfına peşkeş çekilmesinin kapısı açılmıştı. AKP hükümetleri döneminde bu kapıdan geçilerek kamusal varlıklardan "Telekom, Elektrik Dağıtım Şirketleri, Gaz Dağıtım Şirketleri, Hastaneler, Eğitim Sistemi, Sosyal Güvenlik Sistemi, Hazine arsaları" da sözde serbest piyasanın sofrasına servis yapılmıştır." "AK Parti‘nin, kara listesi uzundur" Kamuya ait olan her şeyin verimsiz, kötü ve kalitesiz götermek isteyenlerin kendi beceriksizliklerini fütursuzca dile getirip reçete olarak da yağmalamayı öngördüklerini kaydeden Pektaş şunları söyledi, "Ancak her yaptıkları özelleştirme toplum vicdanında sorular yaratmış, yandaşların kollandığı kanısı toplumda yer etmiştir. Bugün kapitalizmin balonu patlamış yani kapitalist sistemin finansal krizi açığa çıkmıştır. Kapitalist sermayeye emanet edilen ekonomi, üretime dayalı ekonomi yerine spekülasyona ve ranta dayalı bir anlayışla yapılandırılmıştır. Gerçek hayatta karşılığı olmayan mal ve hizmetlerin ekonomisi sonunda iflas etmiştir. Ancak kapitalizm bu krizini bile emekçilere fatura etmenin yollarını aramaktadır. Bugün dünya emekçi halklarının en önemli görevlerinden biri kapitalizmi çıkardığı krizde boğmaktır. Bunun en önemli aracı da kendilerine evrenin efendileri diyen sermaye sınıfına karşı örgütlü mücadele etmektir. Bugün, savaş tamtamları ve çığlıkları yerine demokrasi, hukuk devleti düzeni ve özgürlük söylemlerini daha gür bir sesle dile getirmenin zamanıdır. Şimdi kendisi biat ederken halka karşı baskıcı ve otoriter bir yönetim anlayışını hayata geçirenlere karşı, özgürlük ve demokrasiyi; ırkçı, şoven ve dini anlayışların beslediği linç kültürüne karşı, bir arada kardeşçe ve barış içinde yaşamayı savunma zamanıdır. Geceler gülmek yasaksa bize Bize şehirlerce gülmek yasaksa Geceleri de değiştiririz Şehirleri de diyen ozanın sözlerine kulak vererek, geceleri ve şehirleri değiştirmek için yürüyüşe başlamak için bekleyecek zaman yok artık. Hepimizin geceleri, şehirleri ve dünyayı değiştirme mücadelesinde yolumuz açık olsun." Konuşmaların ardından üzerinde AKP ambleminin bulunduğu balonlar patlatılırken, miting Grup Konuk‘un türküleri ve halaylarla sona erdi.
|
|
|