MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 ANKARA ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AFYONKARAHİSAR   ANKARA   ÇANKIRI   ERZİNCAN   ERZURUM   KASTAMONU   KAYSERİ   KIRŞEHİR   KONYA   NEVŞEHİR   SİVAS   TOKAT   YOZGAT   AKSARAY   KIRIKKALE 
 

 
HUKUKİ DESTEK
 

EMO Ankara Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 2023.4

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

SSGSS YASASININ ÇALIŞANLARA VE EMEKLİLERE ETKİLERİ PANELİ DÜZENLENDİ



 
AKP Hükümeti tarafından çıkartılan, emek ve meslek örgütleri tarafından yoğun olarak eleştirilen, sosyal güvenlikte emek karşıtı sermaye yanlısı düzenlemeler getiren Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Yasası, EMO Ankara Şubesi tarafından düzenlenen panelle tartışıldı.
 

SSGSS Paneli 22 Ekim 2008 Çarşamba günü Ekin Tiyatrosu‘nda gerçekleştirildi. Panelin açılış konuşmasını yapan EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gölay Şakiroğulları şöyle konuştu, "Bir ülke düşünün ki ortalama insan ömrü 65 olsun emeklilik yaşı da 65 olsun; bir ülke  düşünün ki her geçen gün toplumsal hayattan baskılarla uzaklaşan kadına tanınan birey olması,  yalnız yaşayabilmesi için gereken maddi yardımlar kesilsin. Hem iş hem eş hem anne olabilmesi için gereken kreş, para yardımı izin gibi destek hizmetlerinden yoksun kalsın. Bir ülke düşünün ki çok çalışınca değil de çok namussuz olunca para kazanabilsin. Bir ülke düşünün ki çalışamaz ve hasta olduğunuzda devletiniz sizin yüzünüze bakmasın. Bugün konumuz bu."

SSGSS Yasası‘nın Çalışanlara ve Emeklilere Etkileri panelini yöneten EMO Ankara Şubesi Yazman Üyesi Ömürhan Soysal şunları söyledi, " Gölay Hanım‘ın söylediklerini küçük bir ek yapmak istiyorum. Öyle bir ülke düşünün ki Birleşmiş Milletler İnsani Kalkınma raporuna göre 2002 yılında 85. sırada iken 2006‘da 92. sıraya insin.  Önce nisanda istihdam yasası adı altında, eylül ayı içinde de mezarda emeklilik olarak bilinen sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası yasası adı altında yasa çıkartılsın."

"Sosyal güvenlikte dönüşüm bitmiş değil"

Mülkiyeliler Birliği adına panele katılan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Çalışma Ekonomisi Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Seyhan Erdoğdu, sosyal güvenlikte dönüşümün çok kapsamlı bir olay olduğunu ve geniş olarak ele alınması gerektiğini belirterek, "Vatandaşlar bütünü görmeden sadece kendilerini ilgilendiren parçalar önlerine gelince sarsılıyorlar. Sosyal güvenlikteki dönüşüm süreç bitmiş değil, bu süreç daha önce başladı. Bu yasa ile başlamadı bir bütünün parçası. Sosyal güvenlikteki dönüşüm özellikle emeklilikte daha ileri daha radikal aşamalara gidebilecek" dedi.

Emeklilik sisteminde parametrik değişiklikler yapıldığını yapısal değişikliklerin AKP Hükümeti‘nin nefesinin iktidarı sürdürmesi halinde önümüzdeki dönemlerde yapılacağını vurgulayan Seyhan Erdoğdu şöyle konuştu, "Sağlığın finansmanında yapısal değişiklik yapıldı. Kamusallıktan çok hızlı bir şekilde özelleştirmeye geçildi. Emeklilikte henüz kamusallıktan özelleştirmeye geçilmedi ve parametrik değişiklikler yapıldı. Torbada değişiklik var ama biraz bu krizden korkuyorlar. Emeklilikte özelleştirme girişimi var. Sosyal güvenlik sisteminde olan bir değişiklik değil sosyal politikalarda değişiklik var."

Sosyal güvenlikle ilgili dönüşümün IMF ile 2005 yılında yapılan stand by anlaşmasıyla taahhüt altına alındığına dikkat çeken Erdoğdu, "Sosyal güvenlik yasasında yapılan değişiklikler parlamenter sistemin değil IMF ile yapılan anlaşma ile benimsenmiştir. IMF anlaşmasında ön koşul olarak getirilmiştir" diyerek şöyle konuştu, "Esas gerileme esas kayıp parametrik değil yapısal değişiklik olan ticarileşme ve özelleştirmeyi temel alan genel sağlıkta dönüşümde oldu. Genel sağlık sigortası sağlıktaki dönüşümün finansman ayağıdır. Aile hekimliği birinci ayak sağlık hizmetlerinin bir tür özelleştirilmesidir arkasında gelecek olan genel sağlık sigortasına da bağlı olarak bu hizmetlerin temininde özel alanlara yönelmekten geçmekte. Sağlık için çok büyük kaynak aktarıldığı için bu sistem sürdürülemez yakında çöker. Özelleştirmede nihai aşama kamu sağlık kuruluşlarının işletme haline ticarileştirilmesiyle olacak daha o derse gelmedik. Bu hükümetin nefesi yeterse emeklilik sisteminde de yapısal değişiklik yaparak yani bireysel emeklilik sistemine geçmeyi plânlıyorlar."

 "Türkiye‘de prim borcu olan insan sayısı kaç?"

Dr. Seyhan Erdoğdu‘dan sonra söz alan Ankara Tabip Odası Üyesi Dr. Selçuk Atalay şöyle konuştu, ""İnsanlar iyi barınamıyorlarsa, temiz içme suyu sorunu varsa eğer yeterli gıda alamıyorlarsa yeterli giyinemiyorlar, geçim sıkıntısı çekiyorlarsa o insanlar daha çok hasta oluyorlar. Sağlık tek belirleyenli bir şey değil, hayatın her şeyine bakarak analiz etmemiz gereken bir alan. Hükümetin yaklaşımına baktığınızda sağlığı tek belirleyen var o da siyasiler.  Örneğin Güneydoğu Anadolu Bölgesi‘ndeki illerde sağlık problemi var oraya mecburi hizmet getirirsek sorunu çözeriz diyorlar."

1 Ekim‘den itibaren yürürlüğe giren yeni yasa ile prim borcu 60 günü geçenlerin sağlık hizmetinden yararlanamayacaklarına dikkat çeken Selçuk Atalay şunları söyledi, "Bağ Kur‘a bağlı çalışanların yüzde 15‘inin dışında yüzde 85‘inin ciddi prim borcu var. Yüzde 85‘i artık sağlık hizmeti alamayacak anlamına geliyor. Aylık geliri 212 YTL ile 638 YTL arasındaki kesim ayda 25 YTL;  638 ile 1277 YTL arasında olanlar 76 YTL sağlık vergisi verecekler, 1277‘den fazla geliri olanlar 153 YTL aylık sağlık vergisi ödeyecekler. 1 Ekim‘den itibaren birinci basamak sağlık hizmeti almaya giderseniz hiç ücret vermeyeceksiniz , 2. basamak hizmet almaya giderseniz 3 YTL vereceksiniz -bunu eczacılar tahsil ediyor-, üniversiteye başvurursanız 6 YTL, özel hastaneye başvurursanız 10 YTL ekstra vereceksiniz. Bir hastaneye gittiniz dediniz ki benim problemim ortopedik ücretini ödediniz, sıkıntınız KBB çıktı oraya da ikinci bir 3 YTL, 6 YTL, 10 YTL vereceksiniz."

Yeni yasa ile 60 gün prim borcu olanların sağlık hizmetini alamayacağı hükme bağlanırken Türkiye‘de prim borcu olan insan sayısının kaç olduğu hükümet tarafından açıklanmamasını eleştiren Dr. Selçuk Atalay özetle şöyle konuştu, " Türkiye‘de prim borcu olan insan sayısı kaç bunu söylemiyorlar. Türkiye‘de kayıt dışı prim borcu olan insan sayısı kaç? Türkiye‘de şu an sağlık hizmetine ulaşabilecek insan sayısı kaç? Bu insanlar hastalandığında sağlık sistemini nasıl halledecekler? Bir odada hasta için tuvalet olması sizin o kuruma ayrı bir para vermenizi niçin gerektirsin ki. Artık tuvalet farkı vereceksiniz."

 "Tıp merkezleri denetlenmiyor"

Türkiye‘de şu an için özel tıp merkezleri hariç 320 tane hastane olduğunu bunların şu ana kadar denetiminin yeterli yapılıp yapılmadığı bilgisine ulaşamadıklarını vurgulayan Dr. Selçuk Atalay şunları söyledi, " Türkiye‘deki 320 tane hastanenin ne kadar denetlendiği belli değil. Nitelikli sağlık hizmeti verebiliyor mu? Bunların sonuçlarını Ankara Tabip Odası olarak alamıyoruz. 2009‘da vatandaştan katılım payları olarak toplamayı düşündükleri para ne kadar? Bu bilgiye de ulaşamıyoruz.1 Ekim‘den itibaren daha fazla para harcayarak sağlık hizmetine ulaşacağız. Devlet bir kaynak aktaracak, nereye aktaracak? Sermayeye. Bunu sağlıkta özelleştirme olarak görebiliriz. Rekabetin içine atılacak olan kamu hastaneleri, hizmet kısıtlamasına gitmek zorunda kalacak taşerondan hizmet alacak, hizmet kısıtlaması yaparak alanı özel sermayeye açacak. Bir hafta içinde gördüğüm Ankara‘da kapanan 3 tane tıp merkezi var. Bunlar küçük ölçekli sağlık hizmetleri. Aralarına yabancı ortaklarla masada oturan tıp merkezleri girip tekelleşiyor. Kapitalizm birikim sorunu yaşıyor. Bir de tekelleşme var. Biriken paranın bir yerde değerlenmesi gerekiyor. Kamusal alanın bir an önce sermayeye daha fazla açılması gerekiyor. Genel sağlık sigortası ile yapılmak istenen budur."

"Sosyal güvenlik özelleştiriliyor"

Panelde son olarak söz alan DİSK‘e bağlı Emekli Sen Genel Başkanı Veli Beysülen, genel sağlık politikalarının Dünya Sağlık Örgütü yerine IMF ile konuşulmasının dikkat çekici olduğunun altını çizerek şöyle konuştu, " Uluslararası sermaye sağlık alanına yatırım yapacak oradan rant alacak. Hükümetin ve yandaşlarının bütün söylemlerine karşın bu yasa iyileştirme yasası değil sosyal güvenliğimizde kazanılmış haklarımıza karşı yapılan karşı devrimdir. Bu yasa bizi geriye götürecek yasadır. Sosyal güvenliğin ve sağlığın piyasalaştırılmasını sağlayacak neo-liberal bir politikadır. Bu yasa incelendiğinde buna pek çok örnek vermek mümkündür. Sosyal güvenliğin önümüzdeki günlerde piyasaya devredileceğini ve özelleştirileceğini görmek mümkündür."

Sosyal güvenlik konusunda emek örgütlerinin önemli mücadeleler vererek hükümete geri adımlar attırdığını bu mücadelenin durdurulmadan devam etmesi gerektiğini belirten Beysülen sözlerini şöyle sürdürdü, "Anayasasında sosyal devlet yazan Türkiye‘de genel vergilerden yurttaşların sağlığını yaptığı harcamayı külfet olarak görüyorlar. Genel sağlık sigortası vatandaşa sağlık hizmeti sunan sigorta değildir. Sağlığı finansa eden kamunun vatandaştan topladığı kaynağı özel kuruluşlara aktaran bir araçtır. Sağlık Bakanlığı özel yatırımların hızla arttığını bu durumun rekabet getireceğini rekabetin kaliteyi artıracağını söylüyor. Özel hastaneler her zaman pastanın kremasını tercih ederler. Zahmetli tıbbi işlemlerden uzak durur, kronik yoksul hastaları kabul etmez varlıklı hastaları kabul ederler. Bu yarış baştan özel sağlık kurumları lehine onların kazanacağı bir yarıştır. Bunlarla yarışamayan kamu sağlık kurumları tasfiye olacak bütün sağlık hizmetleri özel sağlık kurumları tarafından karşılanacak bunun finansmanı genel sağlık sigortası tarafından karşılanacak."

Panel salondan gelen soruların panelistler tarafından yanıtlanması ile sona erdi.

 



“SANAL ÇALIŞANLAR GELİYOR” RPA: ROBOTİK SÜREÇ OTOMASYONU BAŞLIKLI WEBINAR DÜZENLENDİ

21.07.2023
 


Çok Okunanlar


EMO ANKARA ŞUBESİ 27. DÖNEM KOMİSYON ÇALIŞMALARI HAKKINDA DUYURU

ICCI 2024 FUARINA GİDİYORUZ

ÜYELERİMİZ İÇİN ÜCRETSİZ UDEMY EĞİTİMİ: MÜHENDİSLER İÇİN YAPAY ZEKA ARAÇLARI

TÜRK TELEKOM A.Ş. ANKARA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ`NE ZİYARET

TÜRK TELEKOM A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NATO VE TAFİCS GRUP MÜDÜRLÜĞÜ`NE ZİYARETTE BULUNULDU

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLU OLSUN

8. SAMSUN İNŞAAT FUARI DÜZENLENİYOR

İYİ BAYRAMLAR...

Okunma Sayısı: 1050


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.