|
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'in, elektrik ve doğal gaz zamlarıyla ilgili "Hesap kitap bildiğine inandığımız mühendis odaları yanlış hesap yapıyorlar" sözlerine Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) ve Makine Mühendisleri Odası (MMO) tepki gösterdi. Dört işlem yapmayı bilen herkesin zam oranlarını hesaplayabileceğini belirten MMO Başkanı Emin Koramaz, "zam yağmuru"nun arkasında yanlış ve dışa bağımlı enerji politikaları yattığını söyledi. EMO Başkanı Musa Çeçen ise, bakanın "yanlış yapıyorsunuz" dediği hesabı dört işlem bilen herkesin yapabileceğini belirtti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, 3 Kasım günü düzenlediği basın toplantısında elektrik ve doğal gaz zamları ile ilgili açıklama yapan meslek odalarını eleştirerek, "Zaman zaman bizi üzen, özellikle hesap kitap bildiğine inandığımız mühendis odaları, burada rakamları maalesef yanlış veriyor. Mühendislerin işi hesaptır, doğru hesaptır. Fakat burada yanlış hesap yapıyorlar" demişti. Güler‘in açıklamalarına tepki gösteren EMO ve MMO dün ortak bir basın toplantısı düzenlediler. Basın toplantısında konuşan MMO Başkanı Emin Koramaz, Güler‘in enerji zamlarına tepki gösterenleri hedef alarak zamların üstünü örtmek ve tartışmayı başka boyutlara taşımak istediğini belirterek, "Zam yağmurunun yarattığı dikenli ortamda, sayın bakan ‘dikensiz doğal gaz bahçesi‘ görmek istemektedir. Bakana göre herkes yanlış hesap yapmaktadır. Ancak kendileri de bugüne kadar bir kez bile zam hesabını açıklamamışlardır" diye konuştu. Bakanın son elektrik ve doğal gaz zamlarını uluslararası piyasa kuralları ve özel fiyatlandırma tekniği nedeniyle "zarar etmemek" gerekçesine bağladığını, oysa sorunun enerji politikalarının bütününe ilişkin yanlış ve zafiyetlerden kaynaklandığını kaydeden Koramaz, Türkiye‘de enerji ile ilgili sorunların tamamının kamusal planlama, kamusal üretim ve yerli kaynak kullanımını reddeden dışa bağımlı politikalardan kaynaklandığını söyledi. "Maliyet Bazlı Fiyatlandırma Mekanizması" adı verilen otomatik zam uygulamasının IMF ve AB‘ye verilen taahhütler uyarınca başladığını hatırlatan Koramaz, son 25 yıldır IMF ve Dünya Bankası politikaları ile enerji alanlarındaki kamu kuruluşlarının işlevsizleştirildiği ve ithal doğal gaz santrallerinin teşvik edildiğini ifade etti. ‘Verginin yüzde 20‘si enerjiden toplanıyor‘ Koramaz, doğal gaz santrallerine verilen ticari taahhütler nedeniyle zengin linyit rezervlerinin ve hidrolik kaynakların değerlendirilmesi için yatırım yapılmadığını belirterek, rüzgar, jeotermal, güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının da yeterince değerlendirilmediğini vurguladı. Ankara, İstanbul, İzmit‘te kentsel gaz dağıtım şirketlerinin birim hizmet ve amortisman bedellerinin diğer kentlere göre yüksek tutmalarının da fiyat artışlarında önemli bir etken olduğuna dikkat çeken Koramaz, enerji fiyatlarının yüksek olmasının bir diğer önemli nedeninin de devletin vergi gelirlerinin yüzde 20‘sini sadece enerjiden temin edecek bir politika izlenmesinin olduğunu bildirdi. Doğal gaz fiyat artışının son 11 ayda yüzde 82.15 oranında olduğunu, bu hesap üzerinden kombi ile ısınan bir ailenin aylık doğal gaz giderinin ayda en az 133.3 YTL olacağını kaydeden Koramaz, "Bu rakam asgari ücretle yaşamaya çalışan bir ailenin yıllık gelirinin yüzde 22‘sine tekabül etmektedir. Sayın Bakanın ailelere aylık ne kadar doğal gaz kullanımını hangi mühendislik hesabıyla uygun gördüğünü ise merak ediyoruz" dedi. Fiyatlar düşecek mi? Koramaz, doğal gaz fiyatlarının önümüzdeki 6 ay içinde düşeceğinin ima edildiğini, ancak bunun tüketimin yüksek olduğu kış aylarında halkın zamlı tarifeden ödeme yapmaya mecbur bırakılması anlamına geldiğini belirterek, yaz aylarında yaşanacak düşüşün ise vatandaşa bir katkı sağlamayacağını söyledi. Koramaz, hükümetin zam hesabı konusunda meslek odalarıyla polemiğe girmek yerine enerji alanında ciddi bir hesap kitap yapması gerektiği dile getirdi. EMO Başkanı Musa Çeçen ise, bakanın "yanlış yapıyorsunuz" dediği hesabı dört işlem bilen herkesin yapabileceğini belirterek, "EMO‘nun hesaplarının hükümete çok dokunmasının temel nedeni, zam kararlarını bir kağıt parçası ya da farazi bir oran olmaktan çıkarıp halkın cebini nasıl yaktığını ortaya koymasından kaynaklanmaktadır" diye konuştu. OECD enerji fiyatları endeksinin de Türkiye‘nin içinde bulunduğu zam furyasını açıkça gösterdiğine dikkat çeken Çeçen, "Sanırız sayın Bakan, OECD‘nin de yanlış hesap yaptığını ileri sürecektir" dedi. ‘Faturayı halk ödeyecek‘ Çeçen,Resmi Gazete‘de yayımlanan rakamlara göre 1 Ocak 2008-1 Ekim 2008 dönemi itibariyle elektriğin çıplak bedeline yüzde 65, Enerji Fonu, TRT Payı, Belediye Tüketim Vergisi ve KDV dahil bedelinin ise yüzde 56.13 arttığını aktardı. Ocak ayında yapılacak zamma doğal gaz fiyatlarının yansıtılmasının olası olduğunu belirten Çeçen, doğal gaz zamları elektrik fiyatlarına yansıtılsa da yansıtılmasa da vatandaşın faturayı bir şekilde ödemek zorunda bırakılacağını ifade etti. (Evrensel; 07.11.2008)
|
|
|