MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

ONBİNLER SIHHİYE MEYDANI'NDA HAYKIRDI: KRİZİN BEDELİNİ ÖDEMEYECEĞİZ



 
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun (KESK) çağrısıyla Ankara'da düzenlenen mitinge yoğun katılım oldu. Türkiye'nin dört bir yanından Başkent'e gelen onbinlerce emekçi, "İşsizliğe, Yoksulluğa ve Zamlara Karşı Emek, Barış ve Demokrasi" talebiyle Sıhhiye Meydanı'nda buluştu. Miting meydanında yapılan konuşmalar ve atılan sloganlarla "krizin bedelinin emekçilere ödettirilemeyeceği" vurgulandı.
 

TMMOB‘nin de desteklediği miting için 29 Kasım Cumartesi sabahı Hipodrum önünde toplanan katılımcılar, kortejin oluşturulmasının ardından yürüyüşe geçtiler. Katılımcılar gruplar halinde Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi önündeki polis arama noktasından üzerleri aranarak miting meydanına alınmaya başlandı. Alana girişlerin, arama noktasında polisin keyfi tutumu nedeniyle aksaması, gerginliğe neden oldu. Miting başlama saati 13.00 olmasına rağmen, saat 14.30 itibarıyla kortejin tamamının miting alanına alınması sağlanamadı. Bunun üzerine tüm katılımcılar alana girmeden miting konuşmaları başlatılmak zorunda kalınırken, miting alanının katılımcılara yetersiz kalması üzerine alan Abdi İpekçi Parkı‘na ve Köprülü Kavşağa doğru genişletildi. Polis arama noktası da Adalet Sarayı‘na doğru geri çekildi. Arama noktasında çıkan arbedeye polisin biber gazı ve copla müdahalesi gerginliği büyüttü. Arama noktasında yaşanan arbede nedeniyle bir kişinin kolu kırıldı, bir kişi kalp rahatsızlığı geçirdi. Polisin, ara sokaklara çekilmesi ile gerginlik yatışırken, alana giriş bölgesinde yaşanan arbedenin miting akışını engellemesine izin verilmedi. Korteji yönlendiren miting otobüsünün Ulaştırma Kavşağı‘nda köprü altından geçişi sırasında Eğitim Sen Ankara 2 No‘lu Şube Başkanı Tuğrul Çulfa başını köprüye çarparak ağır yaralandı. Sağlık durumunun ciddi olduğu belirtilen Çulfa, kaldırıldığı Ankara Numune Hastanesi‘nde ameliyata alındı.

Arama noktasında yaşanan olaylara rağmen onbinlerce emekçi, Sıhhiye Meydanı‘na coşkulu sloganlar eşliğinde girdi. Çok sayıda siyasi parti ve kurumun da destek verdiği mitinge Elektrik Mühendisleri Odası üyeleri de TMMOB pankartı altına katılım sağladı. Mitinge katılanlar "Krizin faturasını patronlar ödesin", "Yapılan zamlar geri alınsın", "İşçi, memur el ele genel greve", "Hamdolsun direniyoruz", "Genel grev, genel direniş" sloganları atarak tepkilerini dile getirdiler. "Ürettik kazandık. İşimizi istiyoruz", "İşten atılmalara, zamlara son", "Hamdolsun isyan olsun", "Şirketleri değil, gezegeni kurtarın", "Enerjiye değil, emekçiye zam", "İşten çıkarmalar durdurulsun" dövizleri de dikkat çekti. Mitinge katılan bazı kadınlar, ellerindeki tencere ve tavaları birbirine vurarak zamları protesto ettiler. İşçi ve kamu emekçileri doğalgaz ve elektriğe yapılan son zamların geri alınmasını, İşsizlik Sigortası Fonu‘na dokunulmamasını, işten çıkarmaların engellenmesini ve IMF ile ülkenin zararına anlaşma yapılmamasına ilişkin taleplerini sloganlar ile dile getirdiler.

Mitingde sırasıyla Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Gençay Gürsoy, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ve KESK Genel Başkanı Sami Evren konuştular.

"Krizin Faturasını Kabul Etmeyeceğiz"

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Soğancı, "Kapitalist küreselleşmenin krizi bizim krizimiz değildir. Bu kriz vahşi kapitalizmin ‘kar daha fazla kar, sömürü daha fazla sömürü düzeninin" krizidir. Bu kriz, ‘üsttekine han hamam, alttakine din iman‘ düzeninin sürdürücülerinin krizidir. Biz biliyoruz: ‘yangına körükle gitmeyin‘ diyenler yangını çıkartanlardır" diye konuştu.

"Hamdolsun, kriz bize teğet geçer" diyenlerin krizin faturasını emekçilere ödetmeye çoktan niyet ettiklerini kaydeden Soğancı, "Biz, kapitalist küreselleşmenin krizinin faturasının bize, emekçilere, ücretiyle geçinenlere, yoksullara, alttakilere çıkarılmasına asla kabul etmeyeceğiz" dedi. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Soğancı, AKP‘ye "Yüzünüzü IMF‘ye Dünya Bankası‘na değil, halkımıza çevirin" uyarısını yaptı.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Gencay Gürsoy da, ciddi önlemlerin alınmaması durumunda yaşanan krizin faturasının sağlık çalışanları ve hastalar için çok ağır olacağını söyledi.

"Söz Bitti, Eylem Vakti"

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, "bindirilmiş kıtalar değil, kendi imkanlarıyla alanı dolduranlar" diye hitap ettiği miting katılımcılarına "Artık söz bitti. Eylem vaktidir. Bütün işyerleri, meydanlar, işçi mahalleri, pazar yerleri eylem alanıdır. Şimdi artık mutfaklarımız, dükkanlarımız, okullarımız eylem alanıdır! Susmak değil, haykırmak zamanıdır" diye seslendi. Çelebi, kriz sürecinde yaşanan gelişmeleri şöyle aktardı:

"İşte, toplu veya azar azar işten çıkarmalar, işte zamlar, işte kapanan işyerleri, işte askıya alınan ve imzalanamayan toplu iş sözleşmeleri, işte ücretsiz toplu izinler ve işte işten atılmamak için daha az ücretle çalışmaya razı edilenler, bir tek tencereye kaşık sallamak zorunda kalanlar, işyerine yürüyerek gidenler, azla yetinmeyi öğrenmek zorunda bırakılanlar... Geleceksiz ve güvensiz yetiştirilen gençlerimiz!"

Krizin teğet geçmediğini belirten Çelebi, "Tam da kalbimize saplandı. Ama ağlamak, gözyaşı dökmek zamanı değil şimdi. Hele teslim olmak zamanı hiç değil... Tam da direnme zamanı..." diye konuştu.

"Bunlar Artık Heşlenmiştir"

Kriz karşısında çözüm önerilerini anlattıklarını, dinleyen ve anlayanın çıkmadığını ifade eden Süleyman Çelebi, tüm dünyada öyle ya da böyle çözümler tartışılırken, Türkiye‘de yaprak kıpırdamadığını söyledi. DİSK Genel Başkanı, krizin faturasının emekçilere çıkarılmaya çalışmasına şöyle tepki gösterdi:

"Çözüm diye tartışılanlar ise sadece ve sadece işverenleri, sermayeyi kurtaracak önerilerdir. Emekçilerin alınteri olan İşsizlik Sigortası Fonu‘nu bile sermayeye aktarma niyetinde bunlar. Bu kriz bizim değil, kapitalist sistemin kendi krizidir. O halde bu krizi yaratan sistem ve krize neden olan finans çevreleri bunun hesabını ödemelidirler. Çorumluların ‘heşlenmek‘ diye kullandıkları bir kelime vardır. Bir şeyin atılacak duruma gelmesi, çürümesi ve yıpranmasını anlatır bu kelime. Açıkça söylüyorum, bunlar artık heşlenmiştir! Bunların politikaları çürümüştür ve bunların üzerimize giydirmeye çalıştıkları deli gömleklerini atma zamanı gelmiştir! İşte bize düşen şey de, bedel ödemek değil, sebep olanlara bedel ödetmektir."

DİSK‘ten Emek Cephesi Çağrısı

IMF‘ye, AKP‘ye ve sermaye kesimine "Sizin yasalarınız, gücünüz, dünya çapında örgütleriniz varsa, bizim de emeğimiz, üretimden gelen gücümüz, insanca yaşanacak bir dünyaya olan inancımız ve sınıf kardeşliğimiz var!" diye seslenen Çelebi, sola emek cephesi oluşturulması ve ortak karşı duruşun örgütlenmesi çağrısı yaptı:

"Sol, solun kurdudur, kendi kendilerini yerler, sözünü bir tokat gibi suratlarına çarpalım. El ele, omuz omuza mücadeleyi örgütleyelim. Bütün pazar yerlerini, boş tencerelerimizin özgür ve güvenli sesleriyle inletelim. Türkiye‘nin bütün pazar yerleri mücadele alanları olsun. Hemen ve bulunduğumuz illerde bu çalışmaları örgütleyelim. Yaşadığımız illerde ‘krize karşı mücadele kürsüleri‘ oluşturalım. Haftanın belli günleri ve belli saatlerde işten atılanlar, işyeri kapananlar, zamlara karşı sözü olanlar buralarda sözlerini söylesinler. İşten atılmalara, işyeri kapanmalarına karşı işyerlerini terk etmeyelim. Yasal, anayasal haklarımıza sahip çıkalım. Krize karşı mücadelede;  ‘örgütsel kıskançlıkların‘ yerine ‘paylaşım ve dayanışmayı‘, ‘Bensiz olmaz‘ yerine ‘sensiz olmaz‘ şiarını, ‘öne çıkma değil‘, ‘sıra neferi olma‘ alçak gönüllülüğünü, yeniden ekmeği paylaşmayı, mahallerde birlikte yürümeyi, işyerlerine omuz omuza mücadeleyi örmenin zamanıdır. Kürt sorununda demokratik ve barışçıl çözüm bir an önce üretilmelidir. Burada elele kenetlenmiş ellerimiz halkımızın ortak geleceğinin önemli bir güvencesidir. Buradan sizleri, yanınızda kim olursa olsun el ele tutuşmaya, omuz omuza durmaya, Türkiye‘de en büyük insanlık onur ve mücadele zincirini oluşturmaya davet ediyorum."

Ekonomiye Devlet Müdahalesi Sorgusu

KESK Genel Başkanı Sami Evren, "Sesleri duyulmayanlar, halleri görülmeyenler, dilleri bilinmeyenler, inançları tanınmayanlar, kimlikleri sayılmayanlar, tercihleri sevilmeyenler... Yoksulluktan sabrı taşanlar, pahalılıktan tadı kaçanlar, yolsuzluklardan siniri bozulanlar, ayrımcılıktan tepesi atanlar, savaştan canı yananlar... Hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz!" sözleriyle miting katılımcılarını selamlayarak konuşmasına başladı. "Yıllardır uyguladıkları emperyalist, sömürücü ve vahşi politikalarla tüm dünya halklarının kanını emenler, şimdi kendi hırslarının ve aç gözlülüklerinin yarattığı krizle boğuşuyorlar" diyen Evren, krizden kurtulmak için kamu kaynaklarına göz dikilmesine, "Hani sizler ‘ekonomiye devletin müdahalesine‘ karşıydınız? Hani ‘piyasaların görünmez eli her şeyi yoluna koyar‘dı?" diyerek tepki gösterdi.

"Herkes Perişan Olur" Tehdidine Tepki

"Biz batarsak, herkes perişan olur" söylemlerini "tehdit" olarak niteleyen Evren, "Yalan söylüyorlar, onlara mecbur değiliz" vurgusunu yaparak, "Sömürüye, soyguna, savaşa dayalı bu dünya batarsa, emekten, barıştan, kardeşlikten yana bir dünya kurulur ve biz de orada yerimizi alırız" dedi.

 "Hamdolsun, sırça köşklerde keyifler yerinde"

BM‘nin 2008 İnsani Gelişmişlik Raporu‘nda Türkiye‘nin 117 ülke arasında 84. sırada yer aldığını anımsatan Sami Evren, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hani AKP iktidarında ekonomimiz büyük bir sıçrama yapmıştı? Hani kişi başına düşen gelir 9 bin doları aşmıştı? Halkımızın eğitimine, sağlığına ve gündelik yaşamına yansımadıysa, kime yansıdı bu büyüme? Kimin fenerine ışık oldu bizim yaşadığımız karanlık? Son bir yılda 250 bin kişi işten atıldı. 2008 yılının ilk on ayında 41 bin dükkan kapandı. 500 bin kişi kredi kartı borcunu ödeyemedi. 160 bin çek karşılıksız çıktı. Anlaşılan o ki, kriz Başbakan‘ın çevresine uğramamış. ‘Hamdolsun‘ onların sırça köşklerinde keyifler yerinde. Peki, o sırça köşklere sığmayacak kadar çok olan milyonlarca kişi ne yapsın? Pazara gitmek için pazaryerinin dağılmasını bekleyenler ne yapsın? Borcunu ödeyemediği için dostlarının yüzüne bakamayanlar ne yapsın? Akşama kadar iş bulamadığı için, evinin dönüş yolunu uzatanlar ne yapsın? Evleri başlarına yıkıldığı için bu kışta, derme çatma barakalarda kalanlar ne yapsın? Sayın Başbakan, bu krizi biz yaratmadık, bedelini de bizler ödemeyeceğiz, ödemeyeceğiz, ödemeyeceğiz!"

Kriz Paketine Sert Eleştiriler

Kriz karşısında AKP‘nin bir kez daha sermaye kesimlerinin yanında saf tuttuğunu kaydeden Evren, kriz paketine yönelik tepkisini şöyle dile getirdi:

 "İşsizlik Fonu‘nda biriken, işçilerin alın terlerini işverenlere pay edilmesine itiraz ediyoruz. 2B orman arazilerinin ve kamu mallarının haraç mezat satılmasına itiraz ediyoruz. Bankaların yurtdışı borçlarının ve kredi risklerinin garanti altına alınarak hortumculara para akıtılmasına itiraz ediyoruz. ‘Yeşil sermayeyi‘ çekmek adına, rantiyeciye, para pazarlayıcılarına servet aktarılmasına itiraz ediyoruz. Yurtdışındaki kara paraların devlet eliyle aklanmasına itiraz ediyoruz."

Krize Karşı Çözüm Yolu

Sami Evren, krize karşı "yegane" çözüm önerisin de şöyle aktardı:

"İstihdamı büyütürseniz, kamu hizmetlerini herkes için ücretsiz ve ulaşılabilir hale getirirseniz, herkesten ekonomik gücüne ve gelirine göre vergi alırsanız, üretime dayalı planlı bir ekonomik yapı kurarsanız, çalışma yaşamını demokratikleştirip sendikal hakları güçlendirirseniz, kadınların çalışma yaşamındaki sorunlarını çözerseniz krizi aşabilirsiniz."

"AKP, Faşizan ve Şovenist Bir Yolda"

IMF ile pazarlıkların iptal edilmesini, işten atmaların yasaklanmasını ve zamların geri alınmasını isteyen KESK Genel Başkanı, "Ekonomik krizin etkileri arttıkça, baskıcı ve anti demokratik uygulamaların dozajı da artmaktadır. AKP, faşizan ve şovenist bir yolda hızla ilerlemektedir" dedi.

Ekonomik krizin, derin sosyal bir krize dönüşmemesi için toplumun geniş kesimlerinin taleplerini içeren, bütünlüklü bir ekonomik, sosyal ve siyasal program hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Evren, 12 Eylül darbesiyle hesaplaşılmasının gerekliliğini anlatırken, Kürt sorunu konusunda da demokratik ve barışçıl bir çözüm bulunması için mücadele edileceğini söyledi. Bu mitingin AKP Hükümeti‘ne ilk ihtarları olduğunu belirten KESK Genel Başkanı, "Emekçi ve yoksul kesimlerin yaşamlarını düzeltecek ekonomik, sosyal ve siyasal tedbirler alınmazsa, kısa zaman içinde yeni ve daha büyük eylemler yapacağız!" uyarısıyla konuşmasını tamamladı.

Konuşmaların ardından, Grup Kybele, Moğollar Grubu‘ndan Taner Öngür ve Grup Bandista‘nın gerçekleştirdiği müzik dinletisi ile miting sonlandırıldı.

 



TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU

DEPREMZEDEYE DEĞİL ENERJİ ŞİRKETLERİNE DESTEK

KTMMOB EMO YENİ YÖNETİM KURULU BELİRLENDİ

SİNOP NÜKLEER GÜÇ SANTRALI İNADINDAN VAZGEÇİLMELİDİR   

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

HALKIN DEMOKRATİK İRADESİ GASP EDİLEMEZ

EMO, SİNOP NGS NAZIM İMAR PLANI İÇİN İPTAL DAVASI AÇACAK (BAŞKENT GAZETESİ)

1 MAYIS’TA ALANLARDAYIZ

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI - OLAĞAN GENEL KURULU! (ENERJİEKONOMİSİ.COM)

Okunma Sayısı: 2404


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.