|
TMMOB SAMSUN İL KOORDİNASYON KURULU SAMSUN KENT SEMPOZYUMU SONUÇ BİLDİRGESİ KASIM 2008 "Kentleri biz inşa ederiz, sonra kentler bizi dönüştürür ve sonuçta nasıl insanlar olduğumuzu inşa ettiğimiz kentler tayin eder" "David Harvey"
Kentleşme sürecinde il bazında sürdürülebilir kalkınma hedeflerine uygun sosyo-ekonomik ve fiziksel gelişmeyi sağlamak adına uygulanması gereken politikalar ; üç gün süren sunuş ve tartışmalardan sonra sonuç bildirgesi ile Samsun Kamuoyunun bilgisine sunulmaktadır. *Samsun bulunduğu jeolojik konum nedeniyle deprem riski altındadır. Yerleşim alanlarını planlarken jeolojik çalışmaları ve jeolojik özellikleri çok iyi değerlendirilmelidir. Çağdaş anlamda bir kent oluşturmak için bilimsel verilere dayalı, jeolojik ve jeofizik özelliklerin de dikkate alındığı afete duyarlı imar planları yapılmalıdır. Yerel yönetimlerin Afet Yönetimi konusunda katkıları ve çalışmaları eksiktir. Yerel yönetimler ellerindeki mevcut yetkileri ve bilgileri kullanarak, bölgemizde bilimsel anlamda ağırlığı olan Ondokuzmayıs Üniversitesi başta olmak üzere ilgili meslek odalarının katkısı ile birlikte ortak projeler üretmeli, afet risklerinin azaltılmasına yönelik plan, proje ve çalışmalar yapmalıdır. Mevcut önemli ve stratejik yapılar (okul, hastane, kamu binaları, yol, köprü vb gibi) bir plan dahilinde depreme dayanıklılık açısından irdelenmeli, depreme karşı güvenli olmayanlar tespit edilmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır. Bu konuda yerel yönetimlerle merkezi hükümetin yerel temsilcileri, ilgili meslek odaları ile birlikte hareket edebilmeli ve kent gündeminde Afet Yönetimi ile ilgili ortak çalışmalar ön sırada yer alabilmelidir. Yapılacak çalışmalarda ilgili meslek odalarının teknik bilgi birikimi yeterince değerlendirilmeli ve ortak proje hazırlanması konusunda hassasiyet gösterilmelidir. Samsun‘un ulaşım mastır planı yapılmalı, bu plan uzun dönemde Çarsamba ve Bafra ilçelerini kapsayacak şekilde düşünülmeli, toplu taşımın güzergahı ve sistemi yapılacak araştırmalardan çıkacak bilimsel verilere göre Samsun‘un tamamına hizmet verecek şekilde belirlenmeli, Samsun şehir içi sahili bütün olarak planlanmalı, uygulama bu plana göre imkânlar doğrultusunda parça parça yapılmalı, Bütünü planlanmadan parçalı yapılan ve her değişen uygulamalar birbirleri ile ve şehrin bütünü ile uyum sağlamamakta, kaynak israfına yol açmaktadır. Samsun Büyükşehir Belediyesi ve İl Genel Meclisinin almış olduğu "Kruvazier Liman" kararı büyük oranda temizlenmiş olan Liman içi sahil şeridinin yeniden yapılaşmasının önünü açacaktır. Samsun Limanının Kruvazier Liman olması durumunda, Liman içi dolgu alanları Turizm amaçlı binalar yapılması adı altında yapılaşmaya açılacak, şehir yeniden sahilden kopacak, gelecekte halkın sahili kullanma olanağı kalmayacaktır. "Kentsel dönüşüm" ile TOKİ tarafından yapılan ve halka sunulan konut üretiminin sektörün yerel aktörlerini sistemin dışında bırakması önlenmelidir. Kentimizde içme suyu ihtiyacını karşılayan Çakmak baraj gölünden alınan ham suyun arıtılması ile alt belediyelerin ayrı ayrı nufusları dikkate alındığında kentin(Büyükşehir belediyesi) 2037 yılına kadar ki içme suyu ihtiyacını karşılayabilecek durumda olduğu anlaşılmaktadır . Ayrıca Dağköy barajının devreye girmesi ile kentimizin içme suyu ihtiyaç açığının karşılanmasına katkı sağlayacaktır. Ancak son dönemlerde artan küresel ısınma ve atmosferde meydana gelen olumsuz değişikliklerin etkisi ile mevsimsel değişmeler sonucu yaklaşık son 5 yıldır başgösteren kuraklık dikkate alınarak özellikle su kullanımında tasarrufun sağlanması için ilgili kurum ve kuruluşların yapacağı bilinçlendirme ve bilgilendirme çalışmaları gözardı edilmemelidir. İçme suyu ihtiyaçlarımızı karşılayacak barajlarımızın, göllerimizin ve drenaj alanlarının kirletilmesi önlenmeli, denetimler kurallara uygun ve insan sağlığını önemseyecek şekilde yapılmalıdır. Karadeniz‘in en büyük kenti olan Samsun‘un ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayanmaktadır. Yaklaşık 1.200.000 civarında olan il nüfusunun % 50‘den fazlasının geçim kaynağı tarımdır. Bu nedenle son yıllarda tarım sektöründeki çöküşün en çok etkilediği illerin başında Samsun gelmektedir. Yaklaşık 180 bin hektar olan Çarşamba ve Bafra ovalarını da kapsayan Samsun ilinin, toplam arazisinin yarısı tarıma uygundur. Diğer illerle karşılaştırdığımızda, bu oldukça yüksek bir orandır. Geniş tarım alanları uygun iklim ve diğer çevresel faktörlerle birleşince, ürün çeşitliliği ve verimlilik artmaktadır. Diğer sektörlerdeki (sanayi, ticaret, turizm, hizmet vb.) gelişimin yetersiz olduğu da göz önüne alındığında, yukarıda sayılan nedenler Samsun‘u bir tarım kenti konumuna getirmektedir. Tarıma ayrılan kaynaklar artırılmalı, sulama, drenaj, tesviye gibi alt yapı ve işleme, depolama gibi üst yapı yatırımları hızlandırılmalı, bu alanda yatırım yapacak özel sektör özendirilmelidir. Üreticilerin kendi sorunlarını çözmelerini sağlamak üzere, kooperatifler ve üretici birlikleri teknik ve ekonomik yönden desteklenmelidir. Geleneksel ürün ve üretimlerin yanısıra, tohumculuk, süs bitkileri, tıbbi ve aromatik bitkiler yetiştiriciliği, bodur meyvecilik, örtü altı yetiştiriciliği, organik tarım gibi yeni ürün ve üretim şekillerine geçiş özendirilmeli, üreticilere teknik ve ekonomik destek sağlanmalıdır. Tarım arazilerinin bölünmesi engellenmeli, toplulaştırma çalışmaları hızlandırılmalıdır. Uzun dönemde verimliliği korumak ve sürdürülebilir tarım yapabilmek için, yem bitkilerine dayalı ekim nöbeti planları yapılıp, uygulanmalı ve hayvancılık özendirilmelidir. Etkili kırsal kalkınma programları ile kırsal altyapı güçlendirilmeli, buralarda yaşayan insanların refah düzeyleri artırılmalıdır. Tütün, Deveci Armudu, mısır, çeltik, kömüş (manda) yoğurdu ve kaymağı, Samsun lokumu, Bafra lokumu gibi, bu yöreye özgü tat ve özellikler taşıyan ürünlere özel destekler sağlanmalıdır. Yalnızca Samsun‘umuzun değil ülkemizinde de temel sorunu olan enerji politikalarının ve planlarının kent sempozyumunda irdelenmesi sonucunda gördük ki; Enerji krizi yoktur, enerji yönetimi krizi vardır. Samsun‘da da enerji yatırımları konusunda yanlış planlama yapılmıştır. Mobil Santral gibi kirli sanayi yatırımları ciddi eleştirilere konu olmuştur. Bunun yanında planlanan ithal kömür ve doğalgaz ile çalışacak elektrik üretim santralları, hem yanlış yer seçimi hem de dışa bağımlı yakıt oldukları için tepkiyle karşılanmıştır. Dışa bağımlı enerji kaynakları yerine, yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları tercih edilmelidir. (Rüzgar ve Güneş enerjisi gibi) Bu anlamda bölgemiz oldukça zengindir. Samsun‘da uygulanmaya çalışılan katı atık geri dönüşüm projesi kapsamında enerji üretimi de planlanmalıdır. Enerji Verimliliği Kanunu çerçevesinde Samsun yerel yönetiminin üzerine düşen görevleri yerine getirmesi gerekmektedir. Konu hakkında kamuoyu bilgilendirilmelidir. Temiz, kaliteli ve sürekli enerjinin verimli kullanılması için okullarda bilgilendirme yapılmalıdır. Aşırı enerji tüketen, kirli yatırımlara karşı Samsun özelinde de mücadele edilmelidir. "Kent Demokrasisi" kültürü oluşturulmalı, önemli kararlarda halkın temsilcisi "Demokratik Kitle Örgütleri" nin görüşü alınmalıdır. Samsun‘un elektrik altyapısındaki sorunların tespiti ile bu sorunların giderilmesi için biran önce ciddi yatırımlar planlanmalıdır. Bu konu, Samsun‘a yapılması düşünülen diğer sanayi yatırımları için önemli ve önceliklidir. Özelleştirme politikaları sonucunda özel sektöre devredilen elektrik enerjisi dağıtım sistemlerinde yapılması gereken yatırımlar ve iyileştirmeler günümüz itibariyle halen hayata geçirilmemiştir. Öte yandan, enerji dağıtımına baktığımızda il sınırları itibari ile Kavak OSB ve ilçelerin ihtiyacı için Trafo Merkezi planlaması yapılmalıdır. Terme-Çarşamba-Ayvacık-Salıpazarı ilçe ve yerleşim birimlerinin enerji talepleri Tekkeköy‘de yeralan Samsun II no.lu trafo merkezinden karşılanmaktadır. Bölgenin güvenilir enerji ihtiyacını karşılamak için Çarşamba Kumköy Trafo Merkezinin acilen hayata geçirilmesi gereklidir. Bafra Trafo merkezinde de durum farklı değildir. Mevcut istasyon ilçelerimizin en eski istasyonudur. 36 kV da boş hücre yoktur. Bafra OSB nin ayrı hücre talebi karşılanamamaktadır. Bafra OSB nin tam kapasite ile çalışması halinde mevcut trafo yetersiz kalacaktır. Trafo merkezlerinin yapılması çok kısa sürede gerçekleşen projeler değildir. Yukarıda bahsi geçen Kumköy TM nin 10 yıldır süren proje olduğu unutulmamalıdır. Yine unutulmamalıdır ki Trafo merkezlerinden talep edilen güçler, tarafımızca bilinen yatırımlardır. Kamuoyunda gündem teşkil eden ve İl özel idaresi yatırım ofisi tarafından takip edilen projelerin neler olduğu konusunda bilgilendirme yoktur. Bütün bu taleplerimizin temel dayanağı; Cumhuriyet tarihinden gelen olgusu ile gurur duyduğumuz kentimizin birlikte kazandırabilirsek, yaşanabilir bir kent olma özelliğinin diğer kentlere de örnek oluşturabilme özlem ve isteğimizdendir. Yerel yöneticiler kentin ve kent halkının haklı taleplerine kayıtsız kalma lüksüne sahip olamayacakları gibi, bu kentin yaşayanları olarak her bireyin üzerine düşen sorumluluktan daha az sorumlu değillerdir. TMMOB Samsun İl Koordinasyon Kurulu olarak sorumlulukların ve bilginin paylaşıldığı bilime ve akla dayalı birliktelikle 19 Mayıs kenti Samsun‘umuzu; Temiz çevre, sürdürülebilir kalkınmayla çekim merkezi haline getirilmiş örnek kentlerden yapmak temel görevimiz olmalıdır. Kamuoyuna saygılarımızla duyurulur. TMMOB SAMSUN İKK Ve SAMSUN KENT SEMPOZYUMU YÜRÜTME KURULU ADINA Şükrü KUMBASAR TMMOB - İKK Sekreteri
|
|
|
Çok Okunanlar |
|
|
|