MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 ANKARA ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AFYONKARAHİSAR   ANKARA   ÇANKIRI   ERZİNCAN   ERZURUM   KASTAMONU   KAYSERİ   KIRŞEHİR   KONYA   NEVŞEHİR   SİVAS   TOKAT   YOZGAT   AKSARAY   KIRIKKALE 
 

 
HUKUKİ DESTEK
 

EMO Ankara Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 2023.4

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

KONYA, AKŞEHİR VE EREĞLİ YEREL ENERJİ FORUMU SONUÇ BİLDİRGESİ YAYINLANDI


 
EMO Konya İli, Akşehir ve Ereğli İlçe temsilciliklerinin yürütücülüğünde 7 Şubat 2009 Cumartesi günü Konya’da gerçekleşen Konya, Akşehir ve Ereğli Yerel Enerji Forumu Sonuç Bildirgesi kamuoyu ile paylaşıldı. Sonuç bildirgesine haberimizin devamında ulaşabilirsiniz...
 

EMO ANKARA ŞUBESİ KONYA İLİ AKŞEHİR VE EREĞLİ İLÇELERİ TEMSİLCİLİĞİ TARAFINDAN DÜZENLENEN YEREL ENERJİ FORUMU SONUÇ BİLDİRGESİ

EMO Ankara Şubesi  Konya İl, Akşehir ve Ereğli İlçe Temsilcilikleri tarafından 7 Şubat 2009 tarihinde Konya‘da düzenlenen yerel enerji forumu "Özelleştirme" ana teması, "Enerji Verimliliği ve Yenilenebilir Enerji" temaları çerçevesinde konunun tüm ilgililerini buluşturmuş ve aşağıdaki konular tespit edilmiş, önerilerimiz sıralanmıştır:

Kapitalizmin son krizinin eşliğinde sırtımızda büyüyen ekonomik yükün faturası finans devlerine verilen devlet destekleri ile bütün dünyada biz halka çıkarılmaya çalışıldığı günler yaşıyoruz. Seksenlerden bu yana ülkemizde devam etmekte olan krizin temel sorumlusu neo-liberal politikalar çerçevesinde gerçekleştirilen ve son yıllarda daha da yoğunlaşan özelleştirmelerle kamuya yani biz halka ait, alın terimiz ve emeğimizle oluşturulmuş bütün değerler yangından mal kaçırırcasına değerlerinin çok altında rakamlarla haraç mezat satılıyor.  Bizlerse mevcut politikaların hastalıkları için üretilen acı reçeteleri her geçen gün daha ağır dozlarda yükleniyoruz ve sırtımızda gün geçtikçe büyüyen yükü kaldırmak zorunda bırakılıyoruz, yaşam standartlarımız her geçen gün düşüyor. Aynı politikaların sonucu giderek yok olan sosyal devlet anlayışı sosyal haklarımızı kaybetmemize yol açıyor. Ağır vergi yüklerine rağmen aldığımız sağlık, eğitim gibi temel kamu hizmetleri azalıyor. Yaşamımızı insani koşullarda sürdürmek için temel ihtiyaçlarımızdan biri olan enerji sektöründe yapılan özelleştirmelerinin birincil enerji kalitesi ve enerji yönetiminde yarattığı ve yaratacağı telafisi ağır sonuçlar özelleştirmeler için ödediğimiz bedellerin üstüne eklenecek.  Bunlara ek olarak özelleştirme politikalarının doğal sonucu olan istihdamda, iş güvenliğinde ve iş güvencesinde azalma, sendikasızlaşma gibi toplumsal yaşamımızın kalitesini düşüren etkileri bu yararsız acı reçetelerin yalnızca diğer bazı bileşenleri olarak karşımıza çıkıyor ve bu politikalar sürdüğü sürece etkilerini daha da arttırarak karşımıza çıkmaya devam edecek.

Bilindiği üzere enerji, sosyal ve ekonomik kalkınmanın itici gücüdür. Enerji olmayınca kalkınma da gerçekleşememektedir. Ancak ne yazık ki, enerjiyi üretelim derken de çevreyi kirletmiş oluyoruz. Bu ikisi arasında bir denge kurmak, çevreyi kirletmeden enerjiyi üretmek ve enerjiyi toplumun emrine vermek gerekmektedir. Enerji birçok kimyasal sürecin bir yan ürünüdür ve gerek Bileşik Devletler gibi gelişmiş, gerekse Çin gibi gelişmekte olan ülkelerde enerji talebi arttıkça, kimyacılar yeni enerji kaynakları bulmak için çabalamaktadırlar. Şu an dünyadaki ana enerji kaynağı fosil yakıtlardır. Günümüzdeki tüketim oranına bakılırsa, bu yakıtlara ait rezervlerin 50-100 yıl daha süreceğinin tahmin edilmesi acilen alternatif kaynaklar bulmamızı gerektirmektedir. Enerji üretimi ve tüketimi çevremizin kalitesi ile çok yakından ilintilidir. Fosil yakıt yanmasının en önemli dezavantajı çevreye sera etkisine neden olan (atmosferin ısınmasına yol açan) karbondioksit ile asit yağmurları ve dumana yol açan kükürt dioksit ve azot oksitlerin verilmesidir.

 Fosil yakıtlar, çevreye verdiği zararlar yanında dışa bağımlılık açısından da değerlendirilmelidir. Ülkemizin elektrik enerjisi üretiminin %50‘den fazlasının doğalgazla sağlanması yüzünden kalkınmamız ve yurttaşlarımızın temel ihtiyaçlarının karşılanması, bu yakıtı temin ettiğimiz ülkelerin inisiyatifine bırakılmaktadır. Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına direnç gösteren anlayışlar, bağımsız bir enerji politikamızın oluşmasının önünde engel olduklarını da idrak etmelidirler.

Geçtiğimiz günlerde imzalamış olduğumuz Kyoto Protokolü tartışmalı emisyon ticareti mekanizmasına rağmen dünya ve ekoloji dostu iyi bir adım ama daha iyi bir gelecek için yeterli değil. Kötü yönetilen enerji altyapımız, eksik enerji politikaları bizi pahalı, sağlıksız ve dışarıya bağımlı enerji arzıyla karşı karşıya getiriyor. İyi değerlendirilmemiş çözümler, ekolojik denge sorunları, enerji üretiminin yüksek maliyeti ve düşük kalitesi gibi ciddi sorunları beraberinde getiriyor.  Mucizevi bir çözüm önerisiymiş gibi sunulmaya çalışılan nükleer enerji santralleri bu alışkanlıkla, herhangi bir geçerli açıklaması da yapılmayan bir oldu bittiyle önümüze getirildi.  Diğer seçenekler, enerjinin verimli kullanımı, yenilenebilir enerji kaynakları ve mevcut enerji altyapımızın değerlendirilmesiyle ihtiyacımız olan enerjiyi dünyayı ve geleceğimizi tehlikeye atmadan, yaşam standartlarımızı düşürmeden sağlamak mümkünken bu seçenekleri değerlendirmek bir yana, bu tehlikeli ve çok pahalı çözüm için bile alternatiflerin arasından seçim yapılmadan bir ihale sonuçlandırıldı. Kendimizi ve gelecek kuşakları doğalgazdan bile pahalı, alım garantisi verilmiş enerji arzıyla karşı karşıya bulacağımız bir ihalenin oldu bittiye getirilmiş olması yüksek risk faktörünün getirdiği tehlikeler ve nükleer enerji santrallerinin atık sorunlarının nasıl çözüleceği itirazlarının ne kadar haklı olduğunun bir göstergesidir.

Yenilenebilir enerji kaynakları dışa bağımlı olmayan kaynaklara dayalı; temiz, daha verimli enerji üretilmesini sağlaması, kıt kaynak olmaması nedeniyle enerji üretim politikalarında öncelikli seçenek olmalıdır.  Ülkemiz rüzgar, güneş, su ve biokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarında önemli bir potansiyele sahiptir. Yayımlanan yenilenebilir enerji kaynakları kanunun dayanarak EPDK‘nın ulufe dağıtırcasına yenilenebilir enerji kaynakları tesisleri yapımına yönelik lisans dağıtması ise ciddi bir sorundur. Ülkemizin bu kaynakları yaklaşmakta olan enerji krizi ve toplumsal refahımız için değerli olanaklardır. Enerji üretimi kadar tüketimi ve verimli kullanılması konusunda yapılacak çalışmaların da henüz yeterli olmadığı ve düzenlemelerin geliştirilmesi gerektiği açıktır.

ÖNERİLER :

1.   Sektördeki özelleştirme uygulamalarına son verilerek koordinasyon, yetişmiş insan gücü, ekonomik kaynak ve ileri teknoloji politikalarıyla güçlendirilmiş kamu kontrolünde örgütlü ve etkin bir yapı oluşturulmalıdır.

2.   Enerji tasarrufu ve verimliliği politikaları geliştirilerek uygulanmalıdır.

3.   Yenilenebilir enerji, bioyakıtlar ve ,biokütle olarak sınıflanan tarımsal  atıkların enerji üretiminde değerlendirilmesi enerji üretimi için titiz bir şekilde değerlendirilmesi gereken önemli seçeneklerdir. Değerlendirmeler yapılırken uzun dönemli etkileri olası ekolojik dengeler ve tetikleyebileceği gıda krizi gibi olası sonuçlar dikkatli bir şekilde incelenmeli ve yerel dengeler dikkate alınmalıdır

4.   Rüzgâr, güneş, gibi  yenilenebilir enerji kaynakları enerji planlamasının ana unsuru olmalıdır.

5. Yenilenebilir enerji kaynakları arasında değerlendirilen biyodizelin kontrolsüz üretiminin ekosisteme zarar vereceği, bunun da gıda sıkıntısına yol açacağı, yeryüzünde gıda üzerinden yeni savaşların çıkması olasılığı göz ardı edilmemelidir.

6.  Enerji-çevre etkileşimi dikkate alınarak, enerjiye yönelik tüm faaliyetlerin çevre üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirerek, ekolojik dengeyi bozmadan, kaynaklar tüketilmeden, çevre tahrip edilmeden, kalkınma ve sanayileşme sürecinin devamı sağlanarak, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak hedeflenmelidir.

7.  Kirlilik önleme prensibine göre geliştirilen yeni teknolojilerin sanayi tesislerinde kullanılmaya başlanılması sağlanmalıdır.

8.  Daha fazla tüketimin bir refah göstergesi olarak sunulduğu ekonomik sistemde,bu yakınlarda sessizce  imzalamış olduğumuz  Kyoto Protokolü vb. araçlarla küresel ısınmanın olası etkilerinin en aza indirilip indirilemeyeceği tartışmalıdır. Öte yandan, Kyoto Protokolü‘nde öngörülen mekanizmalardan biri olan emisyon ticareti, gelişmiş kapitalist merkezler arasında rekabete de aracı olabilmektedir. Kirliliğin, iklim sorununun metaya dönüştürülmesi ve pazar ekonomisine katkı sağlayacak duruma getirilmesi ise önemli etik bir sorun olarak değerlendirilmelidir. Emisyon kontrolü önemli bir adımdır daha iyi bir dünya için yeterli değildir

 

 Tüm ilgililerin ve kamuoyunun dikkatine önemle sunulur.

 



“SANAL ÇALIŞANLAR GELİYOR” RPA: ROBOTİK SÜREÇ OTOMASYONU BAŞLIKLI WEBINAR DÜZENLENDİ

21.07.2023
 


Çok Okunanlar


ICCI 2024 FUARINA GİDİYORUZ

ÜYELERİMİZ İÇİN ÜCRETSİZ UDEMY EĞİTİMİ: MÜHENDİSLER İÇİN YAPAY ZEKA ARAÇLARI

8. SAMSUN İNŞAAT FUARI DÜZENLENİYOR

İYİ BAYRAMLAR...

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLU OLSUN

Okunma Sayısı: 1202


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.