· ŞUBE Giriş Sayfası

 BURSA ŞUBE

 
Şube Kapsamındaki İller:

 BALIKESİR   BURSA   ÇANAKKALE   YALOVA 
 

EMO Bursa Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 118

Tüm Sayılar

 
21 MART 2009 Bursa Şube tarafından düzenlenen Yetkin Yetkili Mühendislik Panel/ Forum etkinliği As Kültür Merkezinde Gerçekleştirildi.
 

21 MART 2009 BURSA ŞUBE YETKİN YETKİLİ UZMAN MÜHENDİSLİK PANEL/FORUM

Yetkin/Yetkili/Uzman mühendislik kurultayına hazırlık çerçevesinde yürütülen şube etkinliklerinden üçüncüsü Bursa Şube tarafından 21 mart 2009 da Bursa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Erdal AKTUĞ‘un yaptığı açılış konuşması ile Bursa As Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.

Açılış konuşmasında; Teknolojik gelişmeler ile EMO‘nun ilişkisine bakıldığında EMO‘nun TMMOB‘un önünü açan bir duruş sergilemesi gerektiğine dikkat çeken Erdal Aktuğ, Yetkin yetkili uzman mühendislik kavramlarının tartışıldığı platformlarda üniversitelerinde bulunması gerektiğine, konunun üniversitede verilen eğitimden bağımsız düşünülemeyeceğine ve Üniversite müfredatının belirlenmesi konusunda ODAlar ile üniversite ilişkilerinin büyük önem arzettiğine dikkat çekti.

Üç oturumdan oluşan etkinliğin 1.oturumuna EMO Onur Kurulu Başkanı Mustafa  Ergun Tunarlı başkanlık etti.

İlk konuşmacı olan Prof. Dr. Hayrettin Köymen, "Üniversitelerde mühendislik teorik bilgiler üzerinde olduğunu ve yeni mezun mühendislerin uygulama deneyimi yetersiz anlamında algılanabileceğini söyledi. Üniversitelerde verilen mühendislik eğitiminin programlarının hedeflerinin öğrenme objektifleri ve kazanılacak beceriler olduğunu, programların hedefleri uygulama alanları ile ilişkilerinin oluşturulmasının ise Meslek odalarının ana görevi olduğunu ifade eden Köymen, "Bunun için meslek odasının donanımlı olmasını, gerekli kural ve süreçleri doğru olarak tanımlamasını, profesyonel nitelikler tanımlaması ve belgelendirme yapar " diye konuştu.

2 .konuşmacı olan Prof.Dr. Tuğrul Tankut ise ağırlıklı olarak "Neden ve Nasıl bir Yetkin Mühendislik?" sorusuna cevap aradı.

"Neden ve Nasıl bir Yetkin Mühendislik?" konusunu işleyen Prof.Dr.Tuğrul Tankut, yetkin mühendisin, meslek bilgisi ve yeteneği ile meslekte deneyim birikimi ile kişiliği ve etik anlayışı ile belli bir olgunluk düzeyine eriştiğini kanıtlamış bir mühendis olduğunu vurguladı. Konuşma, "Amaç, kişiler ve toplum yararına; etik ilkelerine uygun; üstün nitelikli ve güvenilir mühendislik hizmetleri üretilmesine yönelik gelişmelere katkıda bulunmaktır" söylemiyle sonlandı.

3.konuşmacı olarak Kocaeli Şube Yönetim Kurulu Üyesi Avni Haznedaroğlu konuşmasına,  neden ve nasıl bir yetkin mühendislik tartışmasına, ‘neden şimdi‘ sorusunu ekleyerek başladı. GATS Anlaşmasının çok sayıda hizmetin liberizasyona açılmasını sağlayan bir antlaşma olduğunu, bizi ilgilendiren konunun mühendislik ve mimarlık hizmetleri ile ilgili kısım olduğunu belirttikten sonra, II.Mühendislik Mimarlık Kurultayı Kararlarına dayanılarak bu etkinliklerin yapıldığını, bugün konuşacağımız konuların (49 kişinin katılımı ile) ‘yetersiz sayıda katılım‘ sonucu alınan kararlara dayandığını ama aynı toplantıda alınan başka kararların gündeme bir türlü giremediğini  vurgulayıp; AB‘deki tartışma süreci ile TMMOB içindeki tartışma takviminin aynılığına dikkat çektikti. AB-GATS sürecinin, YÖK,TMMOB ve ülkemize olan etkileri üzerinde durduktan sonra 1994‘den sonra ağırlık kazanan AKREDİTASYON, ABET, MÜDEK, FEANİ gibi kavramların (tanımı) üzerinden, yetkin yetkili uzman mühendislik konusundaki yaklaşımı ile konuşmasını bitirdi.

Öğle arasından sonra ikinci oturuma Bursa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Aktuğ başkanlık etti.

İlk konuşmacı Bursa SMMMO Yönetim Kurulu Yazman üyesi Servet  Kuru Serbest Muhasebecilik ve Mali Müşavirlik mesleğindeki örnek uygulamalardan bahdeserek panele ışık tutmaya çalıştı.

İkinci konuşmacı EMO Yüksek Onur Kurulu Üyesi Sırdaş Karaboğa Yetkin yetkili uzman mühendisliğin EMO örgütlülüğüne yansımaları ve Misem uygulamaları üzerinden değerlendirmeler yaptı.

Üçüncü konuşmacı olarak EMO Yönetim Kurulu Başkanlarından Ali Yiğit, Yetkin Mühendislik sorununun teknik bir tartışmadan çok politik olduğunu vurgulayarak, "Konu basitçe TMMOB Odalarının kendi meslek alanlarını düzenlemesi olarak algılanamaz. YÖK‘ün 2005 yılında aldığı karara gönderme yapan Yiğit, "Bu kararın doğruluğu yanlışlığından öte yasal dayanağı yoktur. Karar, 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkındaki Yasa‘ya aykırıdır. 3458 sayılı Yasa‘nın 5. Maddesi ilgili bölümden mezun olanlara mühendis unvanlı diploma verileceğini tanımlamaktadır. Yani YÖK‘ün kararı yeni bir yasa ile desteklenmedikçe hukuken geçerli değildir" diye konuştu. YÖK‘ün aslında kendi üniversitelerinden mezun olan mühendislik fakültesi mezunlarına unvan vermeyerek; EUR-ING için aranan koşulların bir kısmını ortadan kaldırdığını vurgulayan Yiğit "Özet olarak; YÖK olası bir AB üyeliği sürecinde tüm mühendis ve mimarları korumasız bırakmaktadır" dedi. Konunun ‘yetkinlik, yeterlilik vb‘ iyidir veya kötüdür tartışması olmadığını bu eksende tartışılırsa sanki yetkin olmak kötü bir şey gibi algılanabileceğini belirten Yiğit "Oysa ‘yetkinlik‘ tartışmasının neye hizmet ettiği ve kimin çıkarına olduğu üstünden tartışırsak doğru noktada duruyoruz demektir. Yetkinlik tartışmasının küreselleşmenin kurumsal ayaklarından biri ve ülkemiz mühendis ve mimarları aleyhine işleyen bir süreç olduğu gerçeğinden hareket edersek Yetkin Mühendislik‘e karşı oluruz" diye konuştu.

4.Konuşmacı olarak EMO Bursa Şube Yönetim Kurulu Yedek Üyesi Kemal Rodoplu, bir yandan Misem tarafından verilen belgelerin ,saygınlığı, kurumsallığı aranır ve tanınırlık durumunu başka kurum ve kuruluşlar tarafından verilen belgelendirme sistemleri ile karşılaştırırken diğer yandan MİSEM tarafından yapılan belgelerin  saygınlığı, kurumsallığı aranır ve tanınırlık durumunun güçlendirilmesi ile ilgili önerilerde bulundu.

Programın 3 .Oturumu forum şeklinde yapıldı. Foruma, EMO İstanbul Şube Yönetim Kurulu üyesi ve Yetkin Yetkili Uzman Mühendislik Kurultayı etkinliğinin  Düzenleme Kurulu Başkanı Kurtuluş Kaya başkanlık etti. Yaklaşık 12 kişinin söz aldığı forumda katılımcılardan;

Hüseyin Erdi, birey toplum ve evrensellik açısından konuya yaklaştı. Çağın hızına ayak uydurmak gerekliliğinden bahsederek, belgelendirme konusunda, SMM, Topraklama gibi sınırlı konularda belgelendirme yapıldığı, her örgütlenmede olduğu gibi yeni ile eskinin çatışma içinde olduğunu ve EMO‘ya hakim bir statükoculuğun olduğunu vurguladı. Vizyoner cümlelerin kurulduğunu ama bu cümlelerin gerçek yaşamda karşılığını bulacak, pratik adımlarda kendini gösteremediği üzerinde durdu. Meslek alanları ile ilgili olarak bilgilendirmeler çeşitlendirilmesi gerektiğini ama belgelendirmenin mühendis için engel teşkil edeceğini vurguladı.

Şevki Dükkancılar, okullardan diploma alıp mezun olduğumuzu mesleğimizle ilgili bilgiyi okul sonrası kazandığımızı, mesleğimizin saygınlığını artırmak için yetkinliğin önemli olduğunu vurguladı. Avukatlık, doktorluk, muhasebecilik gibi mesleklerde olduğu gibi mesleğimizde de belgelendirmenin öneminden bahsetti.

Sedat Gökmenoğlu, somut iki durum tesbiti yaptığını ifade etti. EMO içinde yetkilendirme konusunun çözümlenmesi gerektğini vurgulayarak, çalıştığı havaalanı sektöründe belgelendirmenin örnek alınması gerektiğine dikkat çekti. Üye profilimizin %80 ini oluşturan ücretli mühendislerle ilgili somut hiçbir çalışmanın olmadığı üzerinde durdu. İkinci konu olarak; yaşadığımız dünya gerçeklerinden kaçamayacağımızı, ülke çıkarlarına zarar vermeyecek ölçüde AB‘den meslekle ilgili olası yardımların alınması gerektiğini bu konuda statükoculuktan vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.

Sırdaş Karaboğa salonda oluşan yanlış anlamaların giderilmesini istedikten sonra "Belgelendirme, ihtiyaç duyulan alanlarda yapılmalıdır" dedi ve her alt meslek alanında yetkinlik olmalı mı sorusunu gündeme getirdi.

Mustafa  Anıl Uğur (EMO GENÇ Üyesi), toplum yararına yapıldığı dile getirilen uygulamaların gençleri engellememesi gerektiğini, gençler üzerindeki apolitikliğin  bir sorun olarak beklediğini vurguladı.

Hasan Azar, sorumsuzluğun ve duyarsızlığın yaygın olduğunu, SMM ve Yapı Denetimi alanlarında yapılan belgelendirme ve denetim olmasına rağmen birçok meslektaşımız tarafından meslek etiğinin yok sayıldığını, mesleğimizle ilgili özeleştiri yapmak gerektiğini, Üniversitelerin içinin boşaltıldığını ve muhafazakarlık  olarak değerlendirilen belgelendirme konusunda kendisinin de muhafazakar olduğunu ve belgelendirmenin gerekliliğini vurguladı.

İbrahim Saral, Yetkin mühendisliğe karşı çıkışının ilkesel olduğunu, yeni mezunların sömürüsünden doğru bir çıkışının olmadığını dile getirdi. Usta çırak ilişkisinin çağa uygun olmadığını üniversite eğitimi ile düşünen ve çözen mühendisler yaratmak gerektiğini vurgulayarak yetkin mühendisliğe karşı çıktığını dile getirdi.

Avni Haznedaroğlu, konunun politik olduğu, 80 sonrası mühendislerin saygınlığındaki kaybın neoliberal politikalarla bağlantılı olduğu üzerinde durdu. Örgütün %5 ini oluşturan SMM ler yerine ücretli mühendislerin tartışılması gerekliliğinden bahsetti.

Devrim Bilgin, meselenin ODA sınırları içinde değerlendirilmemesi gerektiğini vurguladı. Tartışmanın yeri olarak üniversitenin seçilmesi gerektiğini dile getirdi. Belgelendirmeye iki açıdan baktığını, eğer yetkin mühendislik belgelendirmelerinin, mühendislik eğitimi sonrasında yeni bir eğitim süreci başlatacaksa  karşı olduğunu ama elektrik mühendislerinin kazanımlarını diğer disiplinlere de yayacak uzmanlaşma mantığı ile yapılacaksa olumlu olduğunu düşündüğünü ifade etti.

Cüneyt Kayaaltı (EMO GENÇ  Bşk.Yrd.), staj uygulaması konusunu gündeme getirdi. Staj için farklı bir yöntem bulunması gerektiğini vurguladı.

Panel planlandığı  şekilde 17:30 sonlandırıldı.

Fotoğraflar