TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) tarafından düzenlenen Ulusal Elektrik Tesisat Kongresi ve Tunajans Fuarcılık tarafından düzenlenen EBİTO’09 Elektrik, Elektronik, Otomasyon, Aydınlatma ve Makine Fuarı 7 Mayıs 2009 tarihinde İzmir Fuar Alanı 1A Salonunda gerçekleştirilen açılış töreniyle başladı. Ulusal Elektrik Tesisat Kongresi ve EBİTO’09 Fuarı açılışında elektrik, elektronik, otomasyon, aydınlatma sektörü ve konunun uzmanları buluştu.
 

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) tarafından düzenlenen Ulusal Elektrik Tesisat Kongresi ve Tunajans Fuarcılık tarafından düzenlenen EBİTO‘09 Elektrik, Elektronik, Otomasyon, Aydınlatma ve Makine Fuarı 7 Mayıs 2009 tarihinde İzmir Fuar Alanı 1A Salonunda gerçekleştirilen açılış töreniyle başladı. Ulusal Elektrik Tesisat Kongresi ve EBİTO‘09 Fuarı açılışında elektrik, elektronik, otomasyon, aydınlatma sektörü ve konunun uzmanları buluştu.

Kongre ve Fuar‘ın açılış töreninde, İzmir Valisi Cahit Kıraç, TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Emir Birgün, Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Musa Çeçen, EMO İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Gülşen, Aydınlatma Türk Milli Komitesi (ATMK) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Şener Küçükdoğu ve Tunajans Genel Müdürü Fatih Tuna birer konuşma yaptılar.

"Kriz Tam Ortamızdan Geçti"
EMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Gülşen kongrenin açılış konuşmasında küresel krize değinerek, "Kriz teğet değil tam ortamızdan geçmiştir, hala da geçmektedir" dedi. Gülşen, krizin ülkemiz üzerindeki olumsuz etkilerini şöyle ortaya koydu:

"Bu süreç içerisinde sırf kur farkı nedeni ile ülkemizde halkımızın büyük bir çoğunluğu kazanımlarının en az 4‘te 1‘ini, birçok vatandaşımız ise ne yazık ki tümünü kaybetmiştir. İşyerleri bir bir kapanmıştır. Ülkemizde elektrik enerjisi kullanımı bir önceki yıla göre yüzde 10‘dan daha fazla oranda gerilemiştir. Çiğli‘de bulunan Atatürk Organize Sanayi Bölgesinde bu oran yüzde 20‘lere ulaşmış, onlarca firma kriz nedenli iş yerlerini kapatmış, kiracılar çoktan binaları terk etmiş, bir kısım tüccar ya da sanayicimiz ise gününü kurtarma telaşında yaşamını sürdürmektedir. Ülkemizde işsizlik oranı yüzde 15.5‘in üzerine çıkarak rekor kırılmış ve dünya lideri konumuna da gelinmiştir. TÜİK tarafından genç nüfusumuzdaki işsizlik oranı yüzde 27.9 olarak açıklanmıştır."

Böyle bir ortamda bu kongrenin her şeye rağmen gerçekleştirildiğini ifade eden Gülşen, Ulusal Elektrik Tesisat Kongresi adı altında ülkemizde ilk kez kapsamlı bir etkinlik düzenlendiğine dikkat çekti. Gülşen, 4 gün sürecek kongre kapsamında 5 etkinliğin bir arada gerçekleştirileceğini belirtirken, "İlki 2001 yılında Şubemiz tarafından gerçekleştirilen, daha sonra diğer Şubelere taşınan Aydınlatma ve Otomasyon Sempozyumlarının bu yıl 5.‘si yapılacaktır. Ayrıca Elektronik Güvenlik Sistemleri Sempozyumu, Yüksek Gerilim Çalıştayı ve SMM Forumu gibi etkinlikler ilk kez Kongremiz kapsamında yer alacaktır" dedi.

Kongre kapsamındaki etkinlikler hakkında bilgi veren ve katkı sağlayanlara teşekkürlerini sunan Gülşen, "Teknoloji hızla gelişmekte, değişmektedir. Bu değişim sürecinde özellikle elektronik ve bilgisayar mühendisliğinde bilgi artık hızla değişime uğramaktadır. Bir meslek odasının görevi her ne koşulda olursa olsun bilginin bu hızlı değişim sürecinde üyelerinin mesleki bilgi eksikliğini tamamlamak, onları gelişen teknoloji ile buluşturmak, kazanılan bilginin kamu yararına, toplum yararına kullanılmasını sağlamaktır" diye konuştu.

"Mühendislik Eğitimi YÖK Düzeniyle Sürdürülemez"
Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Musa Çeçen ise eğitim sorunlarına dikkat çekerek başladığı konuşmasında, mühendislik eğitiminin YÖK düzeni ile sürdürülemeyeceğini vurgulayarak, "Üniversiteyi yüksek lise‘ye dönüştüren, bilimsel ve demokratik özerklikten yoksun bir yapının üstüne üstlük üretimden koparılmış haliyle bilimsel teknolojik gelişme üretmesi düşünülemez" dedi.

"Ülke Ekonomik Kriz Kıskacında"
"Ülkemiz tüm dünyayı saran ekonomik krizin kıskacındadır" diyen Çeçen, bu krizin sorumluluğunu taşımayanların krizin bedelini ödemek zorunda bırakıldığına dikkat çekti. Mahir Çayan‘dan alıntı yaparak, yabancı sermayenin grosmarket-perakende, elektrik üretim-dağıtımı, bankacılık ve Telekom-iletişim gibi alanlardaki yoğunlaşmasına işaret eden Musa Çeçen, şöyle konuştu:

"Çayan, İkinci Dünya Savaşı bitiminden sonra emperyalist-kapitalist sistemde yaşananları ‘3. Bunalım Dönemi‘ olarak değerlendirmiş ve sömürgecilik siyasetinde önemli değişiklikler olduğunu tespit ederek, emperyalizmin askeri işgallerin yerine gizli işgali esas aldığı, yeni sömürgecilik metotlarına başvurduğunu yazmıştı. Dönemin Başbakan Yardımcısı Şener‘in itirazları tam da Çayan‘ın tespit ettiği noktalardadır. İçinde bulunduğumuz tarihsel süreçte emperyalistler sömürgelere yönelik olarak sanayiyi geliştirici hiçbir sermaye bileşenini ihraç etmemektedir. Metropollerde biriken sermaye bu kez sabit sermaye ve teknoloji transferi olarak değil de nakit sermaye olarak ülkemizdeki bütün sanayi kuruluşlarını bankaları satın almış, spekülatif sermaye ihracı da borsa ve para piyasalarını ele geçirerek ekonomik kriz tehdidi ile hükümetleri diken üzerinde tutarak teslim almıştır."

"Türkiye Cumhuriyeti Yurttaşlığı Paydaşlığında Çözüm"
Musa Çeçen, Kürt sorununun çözümüne yönelik adımlar atılmamasını eleştirdiği konuşmasında, Mardin‘de Bilge Köyü‘nde yaşanan katliama dikkat çekerek bölgede koruculuk kurumunun da etkisiyle şiddet kültürünün kalıcılaştırıldığını ifade etti. "Korucu köyü olarak bilinen bu köyün bireylerinin feodal geri kültüre karşılık, gelişmiş teknolojik silahlara sahip olması garip bir çelişkidir" diyen Çeçen, Kürt sorununun basit bir güvenlik sorunu gibi algılanmasından vazgeçilmesi ve "kültürel kimlik, dil, adil bölüşüm vb. her alanda eşitlikçi, özgürlükçü Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığı paydaşlığında" çözüm üretilmesi çağrısında bulundu.

"Elektrikte Başı Boşluk Hakim"
EMO Yönetim Kurulu Başkanı, elektrik alanında yaşanan gelişmeleri verilerle ortaya koyarken, "Özellikle 4628 sayılı Elektrik Piyasası Yasası‘nın ardından kamunun yatırımlardan uzaklaştırılmış olması Türkiye‘yi derin bir elektrik krizine sürüklemiştir. Ülkenin resmi kurumlarından iş çevrelerine varıncaya kadar her kesim 2009-2010 yıllarından itibaren elektrik talep artışının karşılanamayacağı endişesi taşırken, deyim yerindeyse yaşanan küresel ekonomik kriz Türkiye‘nin elektrik arz krizinin kurtarıcısı olmuştur" diye konuştu.

Elektrik alanında serbest piyasa modelinin, fiyat ve alım garantileri gibi teşviklerle özel sektöre yatırım yaptırılmasına dayalı uygulamaların iflasını lisans tüccarlığından, yatırımların gerçekleşmemesine, elektriğin pahalılaşmasına varıncaya kadar konuşmasında ortaya koyan Musa Çeçen, "Elektriğin günümüz yaşam koşullarında temel bir ihtiyaç olduğu dikkate alınarak, KDV oranında indirime gidilmelidir" dedi. 

Musa Çeçen, "Ülkemiz, hidrolik, rüzgar, güneş, jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynakları alanında ciddi bir potansiyele sahip bulunmaktadır. Ancak bu kaynakların değerlendirilebilmesi yine serbest piyasa politikaları doğrultusunda tamamen bir başıboşluğa terk edilmiştir" diye konuştu.

"Nükleer İhale İptal Edilmeli"
Yenilenebilir enerji kaynaklarında yerli söyleminin gerçekçi olabilmesi için teknoloji üretiminin sağlanması gerektiğini vurgulayan Çeçen, "Ülkemizin, kömür, su ve diğer yenilenebilir enerji kaynakları potansiyeli ortada dururken, nükleer enerji hayaliyle yıllar boşa harcanmaktadır" saptamasında bulundu. Musa Çeçen, nükleer ihalenin tam bir fiyaskoya dönüştüğünü belirterek, EMO‘nun Yarışma Komisyonu‘nu devredışı bırakarak TETAŞ Enerji Alış Dairesi‘nin hukuka aykırı teklifleri değerlendirmek üzere görevlendirilmesi üzerine suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. Çeçen, nükleer santral ihalesinin derhal iptal edilmesi gerektiğini kaydetti. EMO Yönetim Kurulu Başkanı, dağıtım şirketlerinin özelleştirildiği bölgelerde abone yerine müşteri odaklı yönetim esasıyla kamu hizmetinin nasıl yok edildiğine dikkat çeken ve elektrik kesintileri uygulamalarıyla yaşanan sıkıntılara da değindi.

Enerji Bakanı‘nın Kayseri Elektrik bağlantısı
Çeçen, yerel seçimlerin ardından gerçekleştirilen kabine revizyonu ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı‘na getirilen Taner Yıldız‘ın Kayseri Elektrik şirketiyle bağlantısına dikkat çekti. Musa Çeçen, Beyaz Enerji operasyonunun yapıldığı dönemi ve o dönem Kayseri Yamula Barajı ile ilgili basına yansıyan rüşvet pazarlığını ve TBMM Soruşturma Komisyonu Raporu‘ndaki bu baraj nedeniyle yaratılan kamu zararı tespitini hatırlattığı konuşmasına şöyle devam etti:

"Beyaz Enerji Operasyonu başlaması üzerinden 17 Ocak‘ta Anadolu Ajansı aşağıdaki haberi geçmişti: ‘Kayseri Elektrik Üretim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Yıldız, Demirbank‘ın yeni Yönetim Kurulu‘nun Yamula Barajı‘nın yapımının devam ettirilmesi için 1 milyon 200 bin dolar kaynak sağladığını belirtti. Yıldız, yaptığı açıklamada, Elektrik Üretim Şirketi yönetim kurulu üyesi Taner Yıldız‘ın, Demirbank‘ın yeni Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Engin Akçakoca, Genel Müdür Yardımcısı Erol Sakallıoğlu ve Müşteri Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Adnan Akyol ile görüşerek, baraj ve çalışmalar hakkında bilgiler verdiğini kaydetti.‘

Demirbank‘a el konulmadan önceki sahibinin Kayseri‘li Cıngıllıoğlu ailesi olduğu, ailenin Kayseri ve Civarı Elektrik Türk A.Ş‘nin büyük ortakları arasında yer aldığı bilinmektedir. Üstelik elektrik üretim ve dağıtım imtiyazına sahip tek şirketidir ve Genel Müdürü Taner Yıldız da bu yüzden Üretim Şirketi‘nin yönetim kurulu üyesidir. Beyaz Enerji Operasyonu‘nu Kayseri/Yamula kaseti tetiklemiş olmasına karşılık ne hikmetse dönemin Devlet Güvenlik Mahkemesi savcıları Beyaz Enerji iddianamesinde Yamula ve Kayseri Elektrik isimlerine hiçbir şekilde yer vermemiş olmaları ilginçtir. Biz nedenini bilmiyoruz. Bu konuda basına yeni yeni bilgiler düşüyor. İddia odur ki KCEDAŞ‘ın arkasında her daim siyasal bir güç olduğu yönündedir. İşte yeni Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı bu iddia ve şaibe tartışmaları ile koltuğuna oturdu."

"Mühendislerin Krizden Etkilenmemesi Düşünülemez"
TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Emir Birgün ise açılış konuşmasında, TMMOB‘nin ülke sorunları ile mesleki sorunları ayrı olarak değerlendirmediğine dikkat çekerek, "TMMOB, mesleki sorunları siyasal sorunların bir sonucu olarak görüp, mesleki demokratik kitle örgütü olmanın bilinciyle çalışmalarını yürütmektedir. Sıkıntılı, sancılı, sorunlu bir ülkede yaşıyor olmanın tüm sonuçları mühendis kimliğimizle birlikte, yurttaş kimliklerimiz dolayısı ile yine bizi buluyor" dedi.  

Ekonomik krizin etkilerine dikkat çeken Birgün, ekonominin küçüldüğü, üretim, istihdam, ihracat ve ithalatının gerilediği bir dönemde üretimin doğrudan içinde yer alan mühendis, mimar ve şehir plancılarının etkilenmemesinin mümkün olmadığını kaydetti. TMMOB‘nin her 1 Mayıs‘ta olduğu gibi bu yıl da emek-meslek örgütleri ile omuz omuza alanlarda yerini aldığını hatırlatan Birgün şöyle konuştu:

"1977 1 Mayıs‘ında Taksim‘de olan, 2007 yılında, 77 katliamının 30‘uncu yıldönümünde Taksim‘e çıkılmasında önemli bir rol oynayan TMMOB, bu yıl da başta Taksim olmak üzere örgütlü yapısıyla tüm kentlerde alanlardaydı. Bu 1 Mayıs, krizin faturasının emekçilere kesilmeye çalışıldığı bir dönemde, işçi sınıfının mücadelesinin yükseltilmesi açısından ayrıca önemliydi."

TMMOB‘nin ve bağlı odalarının sorumluluklarından birinin de meslek alanlarına ilişkin sempozyum ve kongre gibi bilimsel etkinlikler düzenlemek olduğunu ifade eden Birgün, "Ulusal Elektrik Tesisat Kongresi ülkemizde ilk kez düzenleniyor. Kongrenin, oda, sanayi ve üniversite üçgeninde teknolojiyi üretenleri, uygulayanları ve işletenleri bir araya getirmesi açısından önemli bir platform olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

Kongre‘nin EMO üyelerinin çalışma alanlarına ışık tutuğunu ifade eden Birgün, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Mesleğimizin ülkemizin her bölgesinde aynı disiplin dahilinde doğru uygulanması ve gelişmeleri üyelerimiz ile birlikte izleme, değerlendirme ve tartışma anlamında bu kongrenin önemi büyüktür. Kongre ile birlikte düzenlenen fuarda ise üreticilerimiz ile mühendisleri buluşturacak, yeni teknolojik ürünlerin mühendislerce değerlendirilerek, kullanıma sunulmasını sağlayacaktır. İnanıyorum ki faydaya dönüşecek her çalışma kongre düzenleyicilerinin yorgunluklarını alacak daha iyi çalışmaların tohumunu yeşertecektir."

İzmir Valisi Cahit Kıraç da konuşmasında; enerjinin etkin ve verimli kullanılmasının önemini dile getirdi. İzmir Valiliği olarak enerji tasarrufu konusunda bilinçlendirme çalışmalarını yürüttüklerini ifade etti. İzmir‘in yenilenebilir enerji kaynakları konusunda önemli bir potansiyeli olduğunu ifade eden Kıraç, bunların değerlendirilmesi konusunda çalışmaların yürütüldüğünü açıkladı.

EMO Yönetim Kurulu Başkanı Musa Çeçen‘in konuşmasının tam metnine aşağıdaki dosyadan ulaşabilirsiniz.

Fotoğraflar

Dosyalar
	Musa Çeçen-Konuşma metni (90 KB)