|
Ankara’da emek ve demokrasi güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanı’nda yapılan “Açlığa, yoksulluğa, işsizliğe ve zamlara hayır” mitinginde emekçiler “Krizin bedelini ödemeyeceklerini” haykırdılar.
Aralarında TMMOB, KESK, Türk-İş, siyasi partileri ve demokratik kitle örgütlerinin bulunduğu çok sayıda emek ve meslek örgütü tarafından düzenlenen miting Gençlik Parkı önünde başladı.
“Açlığa, yoksulluğa, işsizliğe ve zamlara hayır” ve “25 Kasım’da grevdeyiz” yazılı ana pankartlar arkasında yürüyüşe geçen emekçiler, mitingin yapılacağı Kolej Meydanı’na geldiler. Yürüyüş boyunca, “Emekçiler el ele, genel greve”, “sermaye mezara emek iktidara”, “üreten biziz yöneten de biz olacağız” sloganları atılarak 25 Kasım’da KESK ve Kamu-Sen tarafından yapılacak uyarı grevine çağrı yapıldı.
Miting tertip komitesi adına konuşmayı Eğitim Sen 2 Nolu Şube Başkanı Tuğrul Culfa yaptı. Culfa hayata geçirilen IMF politikaları, özelleştirme ve zamlarla halkın yoksulluğa mahkum edildiğini söyledi. Hükümetin krize karşı yalnızca sermayeye destek olduğunu vurgulayan Culfa, işsizlik fonunun sermayeye aktarılmak istenmesine tepki gösterdi. "Kapitalizm, bizlere, emekçi sınıflara gelecek vaat etmiyor" diyen Culfa, yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele edeceğini söyleyerek iktidara gelen AKP‘nin yoksullukla mücadeleyi "sadaka" kültürüne çevirdiğini kaydetti. Hükümetin "Deniz Feneri" ve Şaban Dişli yolsuzluklarına sessiz kaldığını hatırlatan Culfa, "AKP‘nin dini imanı paradır, ranttır" dedi. Hükümetin kıdem tazminatlarını budama ve işverenin yükümlülüklerini kamuya ve halka yüklemeye hazırlandığını belirten Culfa, eğitim, sağlık ve sosyal güvenliğin giderek paralı hale getirildiğine dikkat çekti. Culfa, Kürt emekçi ve yoksullarının sorunlarına çözüm bulunması için öncelikle akan kanın durdurularak, eşit, özgür, demokratik bir Türkiye‘de yaşamanın olanaklarının yaratılması gerektiğini vurguladı. Culfa, tüm emekçileri haklarına, geleceklerine birlikte sahip çıkmak için 25 Kasım‘da yapılacak greve çağırdı. KESK Genel Başkanı Sami Evren de, uzun süredir tutuklu bulunan üyelerinin henüz yeni serbest bırakıldığını hatırlatarak, asıl hedefin KESK değil, halkın örgütlenmesini engellemek olduğunu vurguladı. Demokrasinin teminatının sendika ve kitle örgütleri olduğunu kaydeden Evren, bu nedenle tüm baskılara karşı emekçilerin örgütlenmesini istedi. AKP‘nin kamu emekçilerinin TİS ve grev hakkını tanımayacağını bildikleri için 25 Kasım‘da grev haklarını fiili olarak kullanacaklarını belirten Evren, emekçileri greve destek vermeye çağırdı. Miting Grup Günyüzü‘nün ezgileri eşliğinde çekilen halaylarla sona erdi.
|
|
|