YAZILI BASINDA ODAMIZ

Elektrik Mühendisleri Odası Adana Şubesi Antakya, İskenderun ve Osmaniye temsilcilikleri tarafından, "Hatay Enerji Formu" düzenlendi. Hatay bölgesinin, enerji üretim ve tüketim potansiyelinin ortaya konulması, mevcut sorunlarının irdelenmesi, çözüm önerileri getirilmesi ve bölgeye, ülkeye yönelik enerji politikalarının oluşturulabilmesi amacıyla yapılan forum, İskenderun Belediye Meclis Salonu‘nda gerçekleştirildi.

Konuyla ilgili bürokratların, akademisyenlerin, ilgili kurum ve meslek kuruluşlarının temsilcilerinin bir araya getirildiği forumun açılış konuşmasını, EMO Genel Başkanı Musa Çeçen yaptı.

Çeçen, ülkenin ulusal bir enerji politikasına sahip olmadığını belirterek, ulusal bir enerji politikasına ihtiyaç olduğunu ifade etti. EMO Adana Şube Başkanı Mehmet Mak ise ülkedeki enerji politikasının neoliberal politikalar tarafından belirlendiğini, enerji tekelleri başta olmak üzere önüne gelenin santral kurduğu bir dönem yaşadığım ifade etti.

İlk oturumda, "Bölgenin Enerji İletim ve Dağıtım Profili" konusunda sunumlar verildi. İkinci oturumda "Bölgenin Yenilenebilir Enerji Potansiyeli ve Enerjinin Etkin Kullanımı", üçüncü oturumda ise "Bölgede Enerji Alanındaki Yatırımlar, Bunların Çevreye Etkileri ve Öneriler" konusunda sunumlar verildi.

ÇARŞAMBA ÖRNEĞİ

Akademisyen ve mühendisler tarafından yapılan sunumlarda, ülke enerji ihtiyacının yüzde 72‘sinin yurtdışından karşılandığı ve gelişmiş ülkelerde yüzde 5-9 oranında olan elektrik kayıp/kaçağının Türkiye‘de yüzde 20‘ler civarında olduğu vurgulanarak, öncelikli olarak enerjide dışa bağımlılığın ve enerji kaçağının önlenmesi istendi.

Hatay‘da son 5 yıl içinde enerji kullanımının yüzde 105 oranında arttığına dikkat çekilen forumda, sürdürülebilir enerjinin, çevreyi kirletmeyen ve geri dönüşümü olan kaynaklardan üretilmesi gerektiğinin altı çizildi.

Güneş, rüzgar ve hidrolik enerjinin bu özellikleri taşıdığı vurgulandı. Foruma Samsun EMO‘dan katılan Metin Telatar, Hatay ilinde olduğu gibi Karadeniz Bölgesi‘nde de termik santraller kurularak Çarşamba Ovası gibi verimli bir ovanın gözden çıkarıldığını ifade etti. Telatar, Çarşamba Ovası‘nda kurulmak istenen termik santralleri bugüne kadar sürdürdükleri mücadele ile önlediklerini belirterek, Hatay‘da kurulması planlanan termik santrallerin de aynı şekilde önlenebileceğini kaydetti.

Prof. Dr. Tuncay Döğeroğlu, termik santrallerin sadece kurulduğu alam kirletmediğinin, bacalardan çıkan külün ve zehirli atıkların rüzgarla Türkiye‘nin her tarafına taşındığının ölçümlerle tespit edildiğini ifade etti.

Yrd. Doç. Dr. Bilal Gümüş, enerji kaynakları konusunda piyasa merkezli yaklaşımın yanlış olduğunu ifade ederek, soruna insan merkezli yaklaşmak gerektiğini vurguladı.

"TERMİK SAVUNMASI"

Sunum yapan bazı akademisyen ve mühendisler tarafından, katı atık ya da doğalgazla çalışan termik santrallerin kurulmasının kaçınılmaz olduğunun savunulması, izleyenler tarafından tepkiyle karşılandı. MKÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Berkant Canpolat, Hatay‘ın tarım bölgesi olmasına rağmen foruma hiçbir ziraatçının çağrılmamış olmasının büyük bir eksiklik olduğunu vurgulayarak, "Termik santraller tarımı yok edecektir, bu nedenlerle termik santrallerin kurulmasına kesin olarak karşı çıkmak gerekir" dedi.

EMO Antakya Temsilciliği‘nden Cem Huzmeli, Hatay‘da kullanılan enerjinin 1800 MW olarak ifade edildiğini, buna karşın kurulması düşünülen termik santrallerden elde edilecek enerji miktarının 7500 MW kapasitesinde olacağını belirterek, burada üretilen enerji fazlasının nerelere aktarılacağının sorgulanması gerektiğini söyledi.

Bölgede ikinci kez düzenlenen "Hatay Enerji Forumu"nda sunulan bildirilerin, paneldeki sunumların ve sonuç raporunun, ayrıca kitap olarak bastırılacağı öğrenildi. 

(EVRENSEL; 08.12.2009)