Gazi Üniversitesi Bilimsel Düşünce Topluluğu tarafından düzenlenen “Mühendisleri Bekleyen Gelecek” konulu panele konuşmacı olarak EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Pektaş, EMO Ankara Şubesi Üyesi Ali Yiğit katıldı.
Gazi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi'nde 10 Aralık 2009 Perşembe günü saat 14:00'de düzenlenen etkinlikte, "Yetkin mühendislik yasası kime hizmet ediyor, mühendis olmanın getirdiği sorumluluklar, Mühendis Odaları nasıl bir işlev görmelidir? Mühendisliğin tarihsel gelişimi, ülkemizde mühendislik eğitimi" konuları ele alındı.
Toplantının açılışını Gazi Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof . Dr. Cengiz Taplamacıoğlu yaptı. Taplamacıoğlu‘nun ardından konuşan EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Pektaş, mühendisliğin akademik bilgi birikimi ve mühendislik uygulamalarındaki tecrübenin toplamı olduğunu belirtti. Akademik bilginin üniversiteden hemen mezun olunduğuna çok taze olduğunu vurgulayan Pektaş, "Mühendis üniversitede aldığı eğitim formasyonuyla karşılaştığı sorunları bilgi birikimiyle çözmelidir. Mühendislik fakülteleri bittikten sonra mutlaka okuyup, araştırma yapmanız gerekiyor" dedi. Yetkin mühendislik kavramının tamamen karşısına olunması gerektiğine vurgu yapan Ramazan Pektaş, "Yeni mezun bir mühendisin önünde zaten; işsizlik, yabancı dil bilmeme, tecrübesizlik, erkekse askerlik vb. bir sürü engeller bulunmakta. Bir de yetkin mühendislik engeli koyarsak bunun tercümesi ‘yeni mezun mühendisler gidip iş arayın‘. demek olur. İş ararken size ‘tecrübesiziniz‘ diyorlarsa işverene karşı akademik anlamda yaratıcılığınızın en üst düzeyde olduğunu söyleyip, durumu kendi avantajınıza çevirmelisiniz. Yaratıcılık çok önemli bir özelliktir bunu her zaman kullanın." Mühendislik ve etik konusuna da değinen Ramazan Pektaş, mühendislerin topluma karşı sorumlulukları olduğunu söyledi. Mühendislerin mesleğini yaparken küçük bir çevrenin çıkarlarını gözetmemesi gerektiğini toplum yararına elindeki kaynakları en optimum olarak kullanmasının mühendislik etiği olduğunu anlatan Ramazan Pektaş şunları söyledi; "Mühendis olmanın bize getirdiği sorumluluklar var. Toplumun tümünü birlikte düşünerek değerlendirip okulda aldığımız eğitimi dışarıda kullanmalıyız. Mühendis olarak öldürmek için değil yaşatmak için çalışmalıyız. Bunu yapmıyorsak diplomamızda ciddi bir kara delik vardır." Pektaş son olarak Meslek Odaları‘nın etkilerine değindi. Meslek Odaları‘nın hayatın her alanında müdahil olmasını önemine değinen Pektaş, "Petrol için Irak‘ta halkın başına bomba yağdırılıyorsa buna karşıdan bakamayız. Mühendis Odaları, teknik ve sosyal konularda düşüncelerini dile getirirler." "Yetkin mühendislik uygulamalarına karşıyız" Toplantıda Pektaş‘tan sonra söz alan EMO Ankara Şubesi Üyesi Ali Yiğit sunumunda mühendisliğin ve mühendislik eğitiminin kökenine değindi. Mühendisin, "nitelikli emek kategorisinde teknik eleman" olduğunu anlatan Ali Yiğit, "Mühendisin ortaya çıkması bilimsel gelişimin ortaya çıkmasına karşılık gelir. Mühendislik dinamik bir süreçtir. Üniversiteden mezun olunca başlar ve bütün ömür boyu sürer" dedi. Yetkin mühendislik tartışmalarının 1999 yılında Doğu Marmara Bölgesi‘nde yaşanan depremden sonra yıkılan binaların yetersiz mimar ve mühendislerden kaynaklandığı düşüncesiyle ortaya çıktığını vurgulayan Yiğit şöyle konuştu, " Türkiye‘deki mimar,mühendis sayısının ihtiyaçtan fazla olduğu düşüncesi başta TÜSİAD olmak üzere pak çok kuruluş tarafından raporlandı. Buradaki amaç teknik elemanların elenmesi düşüncesiydi. Yetkin mühendis yasaları bu yüzden çıkmaktadır. Bir diğer neden, Avrupa ülkeleri kendi mühendis ve teknik elemanlarını koruma adına bizim gibi ülkelere dayatmalarda bulunmaktadır. Her mühendisin Avrupa‘da elini kolunu sallayıp dolaşmasına engel olunması düşüncesinden yola çıkılmakta. Yetkin mühendislik uygulamalarına karşıyım, karşı olmaya devam edeceğim. Yeni mezun mühendislere baraj konulmaya çalışılmakta, bu baraja karşı olunmalı." Toplantı, öğrencilerin sorularına yanıt verilmesiyle sona erdi.
|