YAZILI BASINDA ODAMIZ

 
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü, talebin düşmesi ve maliyetlerde artış olmamasına karşın elektriğe zam yapıldığına dikkat çekerek, “Kendi kaynaklarımız heba ediliyor, yanlış yönetimin faturası vatandaşa ödetiliyor” dedi.
 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü, talebin düşmesi ve maliyetlerde artış olmamasına karşın elektriğe zam yapıldığına dikkat çekerek, "Kendi kaynaklarımız heba ediliyor, yanlış yönetimin faturası vatandaşa ödetiliyor" dedi.

CHP Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı‘nın 2010 yılı bütçesi üzerine TBMM Genel Kurulu‘nda bir konuşma yaptı. Elektriğe Ekim ayında yapılan yüzde 10‘luk zammın, enerji alanının kötü yönetildiğinin en somut göstergesi olduğunu vurgulayan Çöllü, "Türkiye kaynaklarını heba eden, sanayicisinin, çiftçisinin, vatandaşının faturasını kabartan bir politikayı AKP eliyle 7 yıldır yürütmektedir. Talebi düşen bir malın fiyatının da düşmesi gerekir ama ülkemizde ne oluyor, enerji talebinde tarihi düşüşler yaşanırken, maliyetlerde bir artış yokken vatandaşın elektrik faturası zamlanıyor. Çünkü sistem Türk vatandaşı için işlemiyor. Kamu kendi elindeki santralleri durduruyor, alım garantileri, al ya da öde yükümlülükleri nedeniyle özel santraller tam kapasite çalışıyor. Sudan ucuz elektrik üretmek yerine, doğalgaz yakıp üretim yaptığımız için de maliyetler dengelenemiyor ve bu kriz ortamında sanayicimize, çiftçimize, vatandaşımıza yüzde 10‘luk zam yükleniyor. Yanlış yönetimin faturası zamlarla vatandaşa çıkarılıyor" dedi.

AKP iktidarının 7 yıldır uyguladığı politikalarla, Türkiye‘nin enerjide dışa bağımlılığı azaltamadığını, gerekli yatırımların yapılamadığını kaydeden Çöllü, "Serbest piyasa her şeyi çözer anlayışının çözüm olmadığı ortadadır. Ne olacaktı? Özel sektör yatırım yapacak, arz talep dengesi içinde fiyatlar oluşacaktı, her şey güllük gülistanlık olacaktı. Peki, oldu mu? Hayır. Bu anlayışla olması da mümkün değil. Düşük senaryoya göre bile yılda 2000-2500 megvatlık yatırım yapılması gerekirken, 7 yılda devreye giren 6553 megavat. Yıllık ortalaması bin megavatın bile altında. Bunun sonucunda yedek kapasite tükendi. Arz da sorunlar ortaya çıkınca da neredeyse bir karaborsa oluştu. Dengeleme uzlaştırma adı altında oluşturulan borsa da yüksek rakamlar ortaya çıktı, bu da vatandaşın faturasına otomatik zamlarla yansıdı. AKP iktidarı da bu süreci seyretti, seyretmeye de devam ediyor" dedi.

AKP‘nin kendi yerli ve yenilenebilir kaynaklarına yatırım yapmak yerine doğalgaz bağımlılığını artırdığını kaydeden Çöllü, yenilenebilir enerji ile ilgili Kanun Teklifi‘nin bir an önce yasalaştırılması gerektiğini söyledi. Çöllü, "Yenilenebilir enerji kanunu çıkarılırken, devrim yapıyoruz, kaynaklarımızı harekete geçiriyoruz deniyordu. Ama ne oldu. Geçen yıl bir kanun teklifi daha geldi, yine devrimden bahsedildi. Aradan 4 yıl geçmiş bir devrim daha yapılacaktı ama olmadı. Teklif Genel Kurul‘da görüşüleceği gün geri çekildi. Bu arada devrimci arkadaşlar, yani sayın bakan ve komisyon başkanı da gitti. Devrim yapmak zor iş herkesin yapabileceği bir şey değil. Bunu görmüş olduk. Türkiye kendi yerli ve yenilenebilir kaynaklarına teşvik vermedi ama İran‘a, Rusya‘ya alamadığımız doğalgazın parasını veriyoruz. Enerji kitlerinin finansmanı için 6 yılda 1,4 milyar lira faiz ödeniyor. Yani 1,4 katrilyon lirayı faize veriyoruz ama yatırıma veremiyoruz. Kendi kaynaklarımıza teşvik veremiyoruz ama elektrik karaborsasında oluşan fiyatlar nedeniyle milyarlarca lirayı fazladan ödeyebiliyoruz. Bu zihniyet değişmediği sürece, ödemeye de devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan‘ın, "Bunlar zam yapar fatura bize çıkar" diyerek durduğu elektrik dağıtım özelleştirmelerinin, tam gaz sürdüğünü kaydeden Çöllü, bu süreçte dikkat çekici gelişmeler yaşandığını belirtti. İhalelerde AKP‘ye yakınlığıyla bilinen firmaların yarıştığını ve o şirketlerin kazandığını kaydeden Çöllü, "Osmangazi bölgesi, Çoruh bölgesi, Aras bölgesi hep tanıdık isimler. Yeşilırmak bölgesini de Çalık Grubu alıyor. Çalık Grubu‘nu biliyorsunuz kamu bankalarından sağladığı kredilerle Sabah-Atv grubunu da almıştı. Bu özelleştirmelerde hep tanıdık bildik isimler her nedense. Acaba, Sayın Başbakan bunu mu kastetmişti. Bunları tanıdıklar, eş dost alsın da onlara zam yaptırmayız mı deniliyor. yoksa burada ciddi bir rant mı söz konusu? Bunun için kahin olmaya gerek yok sanırım" dedi.

Meram Dağıtım Bölgesi ihalesinde ise ihaleyi kazanan firmaya, 3. sırada en yüksek teklifi veren firmanın sonradan ortak edilmesine de dikkat çeken Çöllü, "Kim bu 3. sıradaki firma. Seydişehir Eti Alüminyumu alan ve kendisine bonus olarak da Oymapınar Barajı verilen, yanı fabrikayı alana baraj bedava uygulamasından yararlandırılan şirket. Ne oluyorsa oluyor, bu firma ihalede kaybettiğini sonradan kazanıyor. Ben şimdi Sayın Bakan‘a sormak istiyorum. Oymapınar‘ın yüzde 20 olan elektrik satma oranı arttırıldı mı? Oymapınar dağıtım şirketine istediği kadar satış yapabilecek mi? Ayrıca, Seydişehir Eti Alüminyum ve Oymapınar barajı ile ilgili Danıştay‘ın 2006‘da yürütmeyi durdurma, 8 şubat 2008‘de de iptal kararı var. Bu kararlarla ilgili bugüne kadar ne yapıldı. Bu kararlardan sonra,  Oymapınar, sisteme ne kadar elektrik sattı, ne kadar gelir elde etti? Arkadaşlar bakın, Danıştay, bu barajı bedava veremezsin, özelleştirme işlemi iptal edilsin diyor. Ama bu karar uygulanmıyor. Bu arada aslında kamunun olan santral karaborsa sistemi üzerinden devlete elektrik satıyor, faturayı da biz ödüyoruz" diye konuştu.

Ayrıca iki dağıtım bölgesinin de 10-15 yıl önceki ihalelere göre devredildiğini, bu devir işlemlerinin yeni ortakların devreye girmesinden sonra yapıldığını kaydeden Çöllü, "Ne oluyor da 10 yıl öncesine göre işlem yapılıyor. Bir bakıyorsunuz, yeni ortaklar devreye giriyor. Peki, kim bu yeni ortaklar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi‘nden yüklüce ihale alanlar. Deniz Feneri soruşturmasında adı geçen kişilerle RTÜK‘ün eski başkanı Zahit Akman ile bu şirketler zincirinde iş yapmışlar. Ortak olmuşlar, birbirlerine hisse devretmişler. Uzayıp gidiyor. Zamanım olmadığı için ayrıntılarına giremiyorum. Ama Elektrik Mühendisleri Odası‘nın sayfasına girin, kim kiminle nerede ne yapıyormuş hepsini orada ayrıntısı ile görebilirsiniz" şeklinde konuştu.

Çöllü, BOTAŞ‘la ilgili mevzuat değişikliğine de dikkat çekerken, "Bugün Resmi Gazete‘de BOTAŞ ile ilgili bir yönetmelik değişikliği yayınlandı. Ben sayın bakana sormak istiyorum. Bunu neden yaptınız. BOTAŞ‘ta kimse kalmadı mı da genel müdürü, genel müdür yardımcısını dışarıdan alacaksınız. Kadrolaşmanın en kötü örneklerinden birine daha tanık oluyoruz. Biri atanacak ama mevzuata uymuyor, o zaman mevzuatı kişiye uydururuz. Yaklaşım, anlayış budur" dedi.

(Yenialanya.com; 19.12.2009)

Bağlantılar

www.yenialanya.com/haber_detay.asp?haberID=733