MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

13. ELEKTRİK, ELEKTRONİK, BİLGİSAYAR, BİYOMEDİKAL MÜHENDİSLİĞİ ULUSAL KONGRESİ BAŞLADI



 
Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi’nin Orta Doğu Teknik Üniversitesi ile birlikte düzenlediği 13. Elektrik, Elektronik, Bilgisayar, Biyomedikal Mühendisliği Ulusal Kongresi başladı. 4 gün sürecek olan kongre ODTÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılıyor.
 


Ulusal Kongre, ODTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmet Erkmen‘in Kongre Yürütme Kurulu adına yaptığı konuşmayla açıldı. Yürütme Kurulu adına katılımcıları selamlayan Erkmen, ODTÜ olarak 3. kez bu kongreye ev sahibi olmaktan duydukları mutluluğu dile getirdi. Erkmen, şöyle konuştu:

"Kongremiz, çağımıza damgasını vuran, bu alanlardaki teknolojinin baş döndürücü bir hızla gelişmesine yol açan, diğer mühendislik disiplinlerini olduğu kadar, toplumumuzda ekonomik, sosyal ve kültürel yaşantımızı da önemli ölçüde etkileyen elektrik, elektronik, bilgisayar ve biyomedikal mühendisliklerinin kapsadığı çok geniş bir spektrumda yer alan konularda, bilim adamlarını, araştırmacıları ve uygulamacıları bir araya getirerek, katılımcıların birbirleriyle tanışma fırsatı bulduğu, bilgilerini ve deneyimlerini paylaştığı, üniversitelerimizde ve araştırma kurumlarımızda yapılan araştırmalarda ulaşılan son noktaların iletildiği, endüstriyel uygulamalarda ve sektörde karşılaşılan sorunların tartışıldığı ve çözümlerin üretildiği bir ortamın yaratılmasını amaçlamıştır."

Erkmen, kongreye 90 bildirinin başvurduğunu, 67 bildirinin sözlü sunuma kabul edildiğini belirtirken, kongre kapsamında 4 paralel salonda 17 oturumda sunulacak bildirilerin yanı sıra 1 çağrılı konuşmacı ve 4 çağrılı bildiri olduğunu kaydetti. Program kapsamında 6 özel oturumda 26 bildiri sunulacağını belirten Erkmen, ayrıca 4 panel, 4 seminer ve 1 çalıştay gerçekleştirileceğini bildirdi.

‘Bilime Dayanmayan Ülkeler Atılım Yapamaz‘
ODTÜ Rektörü Ahmet Acar, bilgiyi üretmek, bilgiyi yaymak ve uygulamanın misyonlarının bir parçası olduğunu belirtirken, "Uygulaması olmayan bilimle veya bilime dayanmayan uygulamalarla uğraşan ülkelerin başarı şansı olmayacak. Bilime dayanmayan teknolojik avantaj peşinde koşan ülkelerin bir atılım yapması mümkün olmadı, bundan sonra da olmayacak" uyarısında bulundu. Dünya Ekonomik Forumu‘ndaki ülkelerin rekabet gücüne ilişkin tartışmalara atıfta bulunan Acar, 132 ülke arasında Türkiye‘nin ülke olarak rekabet gücü sıralamasında 61‘inci, yüksek öğretimde okullaşma oranı açısından 57‘inci sırada olduğunu, ancak yükseköğretimin kalitesi sıralamasında 79‘uncu, yenilikçilik gücü açısından da 69‘uncu,  araştırma kurumlarının yeterliliği açısından 71‘inci, üniversite-endüstri işbirliği yetenekleri açısından da 61‘inci olduğuna dikkat çekti. "Sonuç olarak hem araştırma, hem yüksek öğretim, hem inovasyon performansımız Türkiye‘nin rekabet gücünde dezavantaj olarak nitelendirilmektedir" diyen Prof. Acar, daha çok yol alınması gerektiğini, bunun da işbirliği içerisinde yapılabileceğini anlattı.

EMO‘nun Meslek ve Alt Disiplin Alanı Genişliyor
EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Pektaş ise, yitirdiğimiz değerlerden Prof. Dr. Turhan Çiftçibaşı‘yı anarak başladığı konuşmasında ODTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü‘nden Doç. Dr. Mete Bulut‘a da kongre için gösterdiği çabalar nedeniyle teşekkür etti. TEKEL işçileri ve 25 Kasım grevi nedeniyle açığa alındıktan sonra verdikleri mücadele ile haklarını yeniden alan BTS‘ye bağlı kamu emekçilerini de selamlayan Pektaş, Oda‘ya bağlı disiplinlerin kendi aralarında ve diğer disiplinlerle alan entegrasyonlarına dikkat çekti. Yazılım mühendislerinin, bilişim sistemi mühendisleri ile EMO‘ya bağlı meslek ve alt disiplin spektrumun daha da genişleyeceğini ifade eden Pektaş, "Yaşamımızda teknolojiden vazgeçilemez, mesleklerden vazgeçilemez ama bazı sığ yaklaşımlar ve otoriter anlayışlar meslek odalarından kurtulmak istiyor, aykırı ve muhalif çıkan her sesten kurtulmak istiyor" diyen Pektaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Böyle düşünenlerin ne demokrasiyi ağızlarına almaya ne de demokratım diye ortalıkta dolaşmaya hakları yoktur. Defolu demokrasi anlayışları ile sözüm ona demokratik açılım yapmaya çalışanların ufkunun darlığının düşüncelerinin sığlığını son günlerdeki birkaç olay bir kez daha göstermiştir. Kendi partileri için dava açılınca demokrasi havarisi kesilenlerin balonu başka partiler kapatılırken sönmüştür. Çiftçiye gelince azar, işçiye gelince biber gazı, kadınlara hakaret. Ancak kendi yakınlarına gelince bir başka hava estirilmekte."

Toplum çıkarı doğrultusunda bilimin kullanılmasını, ülke kaynaklarının hakça ve eşitçe paylaşımını savunduklarını vurgulayan Pektaş, devleti tüccar, vatandaşı da müşteri olarak gören anlayışı eleştirerek, "İşte TMMOB ve odaları istemeyenlerin asıl dertleri bunları susturup, kendilerine dikensiz gül bahçesi yaratmak" dedi.

‘30 Yıllık Süreçte Her şey Talana Açıldı‘
30 yıllık süreç içerisinde, hangi iktidar gelirse gelsin yağma ve peşkeşe odaklandığını söyleyen Pektaş, sudan, sağlığa, eğitime kadar her şeyin talana açıldığını, eğitim kurumlarında yozlaşmanın söz konusu olduğunu belirtti. Ramazan Pektaş, iktidarı ele geçiren her grubun YÖK‘ü kendi lehinde kullandığını anlattı. Enerjinin kamusal bir anlayışla yeniden tanımlanmasının zorunluluk olduğunu vurgulayan Pektaş, toplumun güncel sorunlarının EMO‘nun mesleki alanlarla ilgisini de enerji, nükleerden, elektronik atıklar, elektromanyetik dalgalara ilişkin tartışmaları anımsatarak ortaya koydu. EMO‘nun mesleki alanlarındaki istihdam sorununa da değinen Pektaş, elektronik mühendislerinin seslerinin de daha iyi duyulmasını istedi. Pektaş, bilgisayar ve yazılım mühendisliği alanında esnek istihdam sorununa işaret ederek, biyomedikal mühendisliği alanındaki yasal düzenlemelerin eksikliğine değindi. Araştırma-geliştirme çalışmalarının, fonlardan birilerinin faydalanması olarak değil, teknoloji bağımlılığından kurtulmak için gerekli olduğunu ifade eden Pektaş, üniversite eğitimine akademik bilimsel kurallar çerçevesinde değil, oy avcılığı çerçevesinde yaklaşılmasını ve teknoloji fakültelerinin gündeme getirilmesini de eleştirdi.

‘Teknolojiyi Toplum Çıkarlarıyla Buluşturalım‘
Ramazan Pektaş, kongrenin teması olan "Teknolojide buluşalım" sözünü anımsatarak, sadece teknolojide değil, teknolojiyi toplumun çıkarlarıyla, daha güzel bir gelecek için üretken bir toplum, "gündüzleri sömürülmeyen, geceleri aç yatılmayan bir dünya yaratma" çabasıyla buluşma çağrısını yaptı.

‘Sanayi Zorda‘
EMO Yönetim Kurulu Başkanı Musa Çeçen ise, 1978 yılında "ülkücü tetikçiler" tarafından uğradığı saldırı sonucu yaşamını yitiren bilgisayar bilimlerinde doktora yapan ilk bilim insanı unvanına sahip Necdet Bulut‘u ve ODTÜ öğretim üyelerinden Güney Gönenç‘i anarak konuşmasına başladı. Çeçen de kongrenin temasına atıfta bulunarak, "Bu temada acaba Türkiye ne kadar teknolojide buluşabiliyor diye baktığımızda, aslında bir türlü buluşamadığımız, niyetimizin olduğu, ancak çok ciddi sıkıntılar çektiğimizi görüyoruz" dedi.

Sanayileşmenin bulunduğu toplum yapısını değiştiren, yeni kültürel ve sosyal ilişkiler ağı ördüğünü anımsatan Çeçen, Cumhuriyet‘in kuruluş dönemindeki şeker fabrikaları örneğini verdi. Bu fabrikalardan 6 tanesinin geçen ay özelleştirildiğini belirtirken, TEKEL‘in özelleştirilmesi sonrasında işçilerin yaşadığı mağduriyete dikkat çekti. Musa Çeçen, sanayileşme kavramının Türkiye‘de giderek zora girdiğini, enerji başta olmak üzere girdi maliyetlerinin arttığını, ara malı ithalatına dayanılması nedeniyle ülkedeki istihdamın olumsuz etkilendiğini anlattı.

20 Milyon Kişi İşsiz Kaldı, 1 Milyonu Türkiye‘de
Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine göre son krizle 20 milyon kişinin işini kaybettiğini, bunun 1 milyonunun da Türkiye‘de olduğu kaydeden Çeçen, böylece Türkiye‘nin bronz madalyaya hak kazanmasından mutlu olunamayacağını ifade etti. AKP iktidarının krize yönelik gerçekçi olmayan söylemlerini de eleştiren Musa Çeçen, ekonominin düzelmesi için en az yüzde 10.1‘lik büyümeye ihtiyaç olduğunu, yüzde 5‘lik büyüme ile 4 yıl sonra ancak 4 yıl önceki seviyenin yakalanabileceği bir duruma düşüldüğünü kaydetti. Çeçen, "sermayenin geniş halk yığınları üzerinden oynadığı bir kumar" olarak nitelendirdiği krizin bedelini yine geniş halk kesimlerine ödettirildiğine dikkat çekti. Yılda yaklaşık 4 bin 700 civarında elektrik, elektronik, bilgisayar mühendislikleri alanında yeni mezun verildiğini, krizle birlikte yeni mezunların iş bulma olanaklarını daha da düştüğünü ifade eden Çeçen, Türkiye‘nin elektronik alanında birkaç kuruluş sayılmazsa sadece televizyon üreten bir ülke konumuna düştüğünü söyledi.

‘Bilim ve Teknoloji Kısıtlama Olmazsa Gelişir‘
EMO Yönetim Kurulu Başkanı 1980 darbesiyle toplumsal yapıda yaratılan dağınıklığın henüz aşılamadığına, egemen güçlerle birlikte hareket etmenin ve kamu üzerinden egemen güçlere aktarım yapmanın gelenek haline geldiğine işaret etti. TMMOB‘nin ve EMO‘nun eski başkanlarından Teoman Alptürk‘ten "Bilim ve teknolojide ehveni şer olmaz" sözünü anımsatan Çeçen, bilim ve teknolojinin her türlü kısıtlamadan arındırılmış ortamda yapılabileceğini, bilim ve teknolojinin planlama ilkeleri çerçevesinde sonuçlarının yaşama geçirilmesi gerektiğini anlattı. Mühendislik eğitimi alanında siyasi iktidarların üniversitelere rağmen yapmaya çalıştıkları plansızlığa planlama ile yanıt verilmesinin çok anlamlı olacağını belirten Musa Çeçen, EMO‘nun bilimsel bir yayın çıkarma kararı aldığını kongre katılımcılarıyla paylaştı.

‘Enerjide Kamuya Dönüş Fırsatı Hala Var‘
Enerji alanında yaşanan darboğaza işaret eden Musa Çeçen, arz güvenliği sorununun özelleştirme politikalarından kaynaklandığını belirtirken, ocak ayından itibaren yüzde 30‘luk zammın sinyallerinin verilmeye başlandığını, "20 milyarlık açığın kapatılamaz hale geldiği" söylemleriyle bu açığın yine halkın pamuk elleri cebe sokulmak suretiyle kapatılacağı basında yazılmaya başlandığını aktardı. Sanayicilerin, enerjiyi daha pahalı bir girdi olarak kullanmak zorunda bırakan politikaları desteklemelerini "düşündürücü" olarak nitelendiren Musa Çeçen, hala enerji alanında kamuya dönüş yapılması için fırsat bulunduğunu kaydetti. "Daha düne kadar mutfak işleri, gıda ticaretiyle uğraşanların, enerji alanına girdiğini" ifade eden Çeçen, Türkiye‘de daha fazla yıkıma yol açılmadan serbest piyasacı enerji politikalarının sonlandırılması gerektiğini vurguladı. Çeçen, "Bu alanda yaşanılan tahribatın önümüzdeki dönemde krizin etkilerinin kısmen atlatılmasından sonra bir arz krizi ve pahalılık kriziyle birleşerek, her alanı derinden sarsacağının, bu politikalardan bir an önce vazgeçilmesi gerektiğinin altını çizmek istiyorum" dedi.

‘Mühendislik Bilim ve Teknolojiyi İnsanla Buluşturan Meslek‘
TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Emir Birgün ise kongrenin açılışında yaptığı konuşmada, mühendisliğin bilim ve teknolojiyi insanla buluşturan bir meslek olduğunu vurgulayarak, TMMOB‘nin mühendislerin hak ve çıkarlarını halkın çıkarları temelinde korumak ve geliştirmek, toplum yararına mesleki birikimlerini kullanmalarının zeminini yaratmakla yükümlü olduğunu kaydetti. Birgün, şöyle konuştu:

"Bu amaçla, meslek alanlarımızla ilgili gelişmelerin ve politikaların sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel boyutlarını derinlemesine kavramak, yorumlamak ve toplumu bilgilendirmek bizim görevlerimiz arasında yer alıyor. Bu görevimizi yerine getirmekte en önemli yol göstericilerden biri de düzenlediğimiz bu tür etkinliklerimiz oluyor. Bu etkinliklerimizde bilim insanlarının ve uzmanların yoğun emek harcayarak oluşturduğu bilgi erişilebilir ve ulaşabilir hale geliyor."

Günümüzde hayatın her alanında teknoloji ürünleriyle bir arada olunduğuna dikkat çeken Emir Birgün,  teknolojinin baş döndürücü bir hızla geliştiğini, bugün alınan teknolojik bir ürünün 3 ay sonraki teknolojinin çok gerisinde kalabildiğini anlatırken, "Teknolojiyi üreten, gelişimini sağlayan mühendislik disiplinleri de buna bağlı olarak çok hızlı şekil değiştirebiliyor" saptamasında bulundu. Emir Birgün, ulusal bir teknoloji politikası oluşturulmasının önemine vurgu yaparak, bunun için üniversitelerle işbirliği içinde gerçekleştirilen ulusal kongrelerin de önemli bir araç olduğunu söyledi.

‘Bilim Değil, Cemaatler Yöneticileri Belirliyor‘
Açılışta konuşan CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, siyasetin üniversiteler ve bilimden uzak durduğunu, hatta bu dönemde daha ileri gidilerek cemaat ve tarikat önderliğinde yöneticilerin belirlenmeye başlandığını söyledi. Seyhan, bilimin siyasetin içerisine alınmaması nedeniyle kadroların eğitim seviyelerinin de düşük kaldığına işaret etti. Seyhan, siyasetçinin bilim ile toplum arasındaki ana halka olması gerektiğini vurguladı.

Seyhan, EMO‘nun mesleki alanlarına yönelik olarak sorunları şöyle dile getirdi:

"Elektronik, bilgisayar, yazılım arasındaki entegrasyonu, geçişi soluyamayan bir ülke içindeyiz. Ar-Ge‘yi sanayi ile buluşturamıyoruz. Üniversitemiz bir araştırma yapıyor, fakat bunların sanayiye patent olarak yansıdığını göremiyoruz. Üniversitelerimiz giderek siyasallaştırılmaya çalışılıyor. Ulusal enerji, sanayi, yazılım politikamız yok. Hala yazılıma milyonlarca dolar dışarı ödüyoruz. Bir dolu bilgisayar, yazıılm mühendisi yetiştiriyoruz. Bu çocuklarımız dış ülkelerde çalışıyorlar. Gelişmiş beyin gücünü ithal bir kaynak haline getiriyorsunuz. Dışarıdaki beyin gücünü de teknoloji olarak alıyoruz. Milyonlarca ton buğday verip, cep telefonu alıyorsunuz."

Tacidar Seyhan, biyomedikal kongrelerinin bağımsız olarak yapılması önerisinde bulunurken, bilim-teknoloji entegrasyonunun sanayiye taşınması gerektiğini, bunun özel sektöre bırakılamayacağını, Ar-Ge‘nin ortasına kamunun oturtulması gerektiğini kaydetti. Seyhan, "Parayı özel sektöre vererek değil, işe göre kaynak yaratarak bu ürünleri toplumun önüne getirebilirsiniz" dedi.

Açılışta son olarak konuşan Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar se, yenilenebilir enerji kaynaklarının önemine değinerek, güneş enerjisine yönelik olarak belediye olarak yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Parkların güneş enerjisi ile aydınlatılmasına yönelik yürüttükleri çalışmayı anlatan Yaşar, yenilenebilir enerji konusunda yerel yönetimlerin çaba sarf etmesi gerektiğini söyledi. Yaşar, Çayyolu‘nda ocak ayında teknopark ihalesi yapacaklarını, burada güneş, rüzgar, biyoenerji, enerji ile ilgili yerli üretim alanlarında öğrencilere ve okullara hizmet sunulacağını açıkladı.



TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

1 MAYIS’TA ALANLARDAYIZ

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI - OLAĞAN GENEL KURULU! (ENERJİEKONOMİSİ.COM)

EMEK VE BİLİM İLE KURULACAK YENİ BİR TOPLUMSAL DÜZEN İÇİN: YAŞASIN 1 MAYIS!

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR (ENERJİGUNLUGU.NET)

EMO 49. ÇALIŞMA DÖNEMİ BAŞLADI

MUTLU BAYRAMLAR

ENERJİ ALANI YÖNETİLEMİYOR (BİRGÜN)

Okunma Sayısı: 2810


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.