|
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Ankara'da direnişlerini sürdüren TEKEL işçilerine destek ziyaretinde bulundu. TMMOB'a bağlı odaların yöneticileri, üyeleri ve çalışanlarının da katıldığı destek eyleminde Elektrik Mühendisleri Odası da yerini aldı. TMMOB önünde toplanan katılımcılar, sloganlar, alkışlar eşliğinde yürüyüş yaparak, Türk-İş önüne geldiler. TEKEL işçilerinin coşkuyla karşıladığı mühendis, mimar ve şehir plancıları sloganlarıyla TEKEL işçilerinin yanında olduklarını duyurdular.
TEKEL‘in özelleştirilmesinin ardından düşük ücretli ve iş güvencesiz olarak çalışmaya zorlanan TEKEL işçilerinin direnişi 10. güne ulaştı. Yaptığı basın açıklamalarıyla TEKEL işçilerine destek veren TMMOB ve bağlı odaların gerçekleştirdiği destek ziyaretine de yaklaşık 300 kişi katıldı. Öğle saatlerinde TMMOB önünde toplanan TMMOB ve bağlı odaların yöneticileri, üyeleri ve çalışanları, "Birleşe birleşe kazanacağız", "İş ekmek yoksa barış da yok", "Genel grev genel direniş", "TEKEL işçisi direnişin simgesi", "TEKEL işçisi yalnız değildir" sloganları atarak Selanik Caddesi üzerinden, Türk-İş Genel Merkezi‘nin bulunduğu Bayındır Sokak‘a yürüyüşe geçti. TMMOB üyeleri, TEKEL işçilerinin alkış ve ıslıklarıyla karşılanırken, "TEKEL işçisi sizinle gurur duyuyor" sloganlarıyla destek ziyaretinden duydukları memnuniyeti dile getirdiler. TEKEL işçileri, mühendis, mimar ve şehir plancılarıyla birlikte "Yaşasın sınıf dayanışması", "İşçi memur el ele genel greve" sloganlarıyla birlikteliklerini ortaya koydular. "TMMOB TEKEL işçilerinin yanında" TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, TEKEL işçilerine hitaben yaptığı konuşmada, TMMOB‘nin, "Hak verilmez alınır, zafer sokakta kazanılır" diyen Tekel emekçilerinin yanında olduğunu belirterek, "Bu ülkenin mühendisleri, bu ülkenin mimarları, bu ülkenin şehir plancıları sizlerle beraberdir. Sizin sorunlarınız bizim sorunlarımızdan, bizim sorunlarımız halkımızın sorunlarından ayrı değildir. Buraya aşımıza, işimize, geleceğimize sahip çıkmak için geldik. Sizlere destek vermeye, sizlerle dayanışmaya geldik" dedi. TEKEL işçilerinin yaşadığı sorunun Türkiye‘de yapılan özelleştirmelerin bir sonucu olduğunun altını çizen ve özelleştirme çalışmalarını "Türkiye‘nin belası" olarak tanımlayan Soğancı, şöyle konuştu:
"Bugün sizin başınıza gelen bu sorun özelleştirmenin bir sonucudur. Kapitalist küreselleşmenin oyunlarına, IMF ve Dünya Bankası‘nın politikalarına onların işbirlikçisi AKP iktidarının emeğin aleyhine olan politikalarına izin vermeyeceğiz. Dünya Bankası, IMF ve AB ve benzeri kuruluşların dayattığı yapısal uyum politikalarıyla, yalnızca ‘zam ve zülüm‘ düzeni getirenlere, ekonomiyi üretime değil ranta dayandırıp, her sıkıştıklarında faturayı halka kesenlere, AKP‘ye artık yeter diyoruz. AKP‘yi uyarıyoruz. Bu ülke, bu halk satılık değildir." "Şimdi genel grev, genel direniş zamanı" TEKEL işçilerinin, baskıların ve zorun altında, Ankara‘da ve Türkiye‘nin her yerinde bir umudu yeşerttiklerini dile getiren Soğancı, TEKEL işçilerinin aşına, işine sahip çıktıklarını ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Görmeyen gözler görsün, duymayan kulaklar duysun. Şimdi sesimizi yükseltme zamanıdır. Şimdi sesimizi gürleştirme zamanıdır. Şimdi ses çıkarma zamanıdır. Şimdi kendimize sahip çıkma, şimdi görev zamanı. Şimdi mücadele etme zamanı, şimdi omuzlarımızı birbirine yaslama zamanı. Şimdi bu mücadeleyi hep birlikte elele, omuz omuza, yürek yüreğe yükseltme zamanı, şimdi ‘genel grev genel direniş‘ deme zamanıdır. Şimdi hep beraber, hep birlikte bir kez daha ve inanarak söyleme zamanıdır: Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz." Soğancı‘nın konuşması sık sık sloganlarla, alkışlarla desteklendi.
|
|
|