YAZILI BASINDA ODAMIZ

 
Son dönemde ‘sivil vesayet’ tartışmaları yaşanırken, Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve idari mahkemelerin verdiği iptal kararları, Türkiye’nin yargı vesayeti altında olduğunu ortaya koyuyor. Hükümetin 7.5 yılda çıkardığı yasaların büyük bölümü yargı engeline takılırken, CHP’nin 8 yılda 150 defa Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuş olması da dikkat çekiyor.
 

Gündemin önemli maddelerinden biri haline gelen "vesayet" tartışmasına katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın "Sivil vesayet yok. yargı vesayeti var" sözlerini rakamlar da teyid ediyor. Milli iradenin temsilcisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi‘nin yapıcı kanunları ve yürütme erkini temsil eden hükümetin çıkardığı kanun hükmündeki kararname ve yönetmeliklerin çok önemli bir kısmının yargıdan dönmesi dikkat çekiyor. Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve Bölge İdare Mahkemelerinin verdiği iptal kararlan, hükümetin birçok düzenlemesini sonuçsuz bırakırken, 2002-2010 aralığını kapsayan dönemde yargıdan dönen düzenlemelere ilişkin kararların oranlan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın "yargı vesayeti" çıkışını destekliyor.

CHP, 8 YILDA 150 KEZ ANAYASA MAHKEMESİ‘NE GİTTİ

AK Parti hükümetinin yaptığı yasaları yargıya en çok götüren parti CHP oldu. Meclis‘teki yetersizliğini Anayasa Mahkemesi‘ne başvurarak kapatmaya çalışan CHP, AK Parti iktidarının yaptığı düzenlemelerin önüne geçmek için 8 yılda (2002-2010) tam 150 kez Anayasa Mahkemesi‘ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi; CHP‘nin yaptığı 150 başvurunun 62 tanesinin tamamen veya kısmen kabul ederek hükümetin yaptığı yasaları iptal etti. CHP‘nin 33 kanun iptal talebini de reddeden Anayasa Mahkemesi, 55 başvuruyu ise daha görüşmediği için karara bağlamadı. CHP, Anayasa Mahkemesi‘ne yaptığı 150 başvurunun 113‘ünü 22. yasama döneminde (2002-2007). 37 başvuruyu ise 23. yasama döneminde yaptı.

BAŞÖRTÜSÜ, 2B, FAKİR ÖĞRENCİLERE BURS, 367 VE DİĞERLERİ

Anayasa Mahkemesi‘nin iptal ettiği düzenlemeler arasında vatandaş yararına olan birçok düzenlemeler bulunuyor. Hem kaçak yapılaşmanın önüne geçmek, hem de kaynak sağlamak amacıyla çıkarılan 2B yasası, CHP 8 yılda tam 150 kez Anayasa Mahkemesi‘ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi, 150 başvurunun 62 tanesinin tamamen veya kısmen kabul ederek hükümetin yaptığı yasaları iptal etti. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yaşanan 367 kararı, belediyelerin yaklaşık 200 bin öğrenciye verdiği burs, askerlere sivil mahkemelerde yargılanmasının yolunu açan düzenleme, üniversitelerde başörtüsü serbestliği tanıyan düzenleme; CHP‘nin iptal ettirdiği düzenlemelerin başında geliyor.

CHP, GAP‘A KAYNAĞA BİLE KARŞI ÇIKTI

Demokratikleşme süreci çalışmalarına karşı çıkan CHP, İşsizlik Sigortası Fonu‘ndan açılımın ekonomik boyutunu oluşturan GAP‘a 3.5 yılda 10 milyar dolar aktarmayı öngören ve 3.8 milyon kişiye iş imkânı sağlayacak düzenlemeyi iptal için de Anayasa Mahkemesi‘ne başvurdu. CHP; Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesini öngören yasanın iptali ve yürürlüğünün durdurulması için ise MHP. DP ve DSP ile birlikte başvurdu.

CHP, AYM‘NİN ÖNÜNDE YATIP KALKTI

CHP grubu ve CHP‘li milletvekilleri, 2007‘de 2, 2008‘de 23 ve 20O9‘da 8 kanunun iptali için Anayasa Mahkemesi‘nde dava açtı.

CHP‘nin geçen yılki Anayasa Mahkemesi‘ne başvuru gündemi yoğun oldu. CHP, 2008‘de aralarında Tanık Koruma, Vakıflar, Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması kanunlarının da bulunduğu 23 kanun için Anayasa Mahkemesi‘nde iptal davası açtı.

BU DA DANIŞTAY‘IN İPTALLERİ

Anayasa Mahkemesi‘nin yanısıra bir başka üst yargı organı olan Danıştay da, hükümetin attığı birçok adımı engelledi. Son olarak Danıştay 8. Dairesi‘nin. YÖK‘ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini Kasım 2009‘da durdurması büyük tepki çekmişti. Danıştay 8. Dairesi, Aralık 2006‘da ise avukatlık asgari ücret tarifesinde bir avukat yanında çalışan avukatın aylık ücretini 1000 TL olarak belirleyen düzenlemeyi de iptal etti. Danıştay; Elektrik Mühendisleri Odası‘nın yaptığı başvuru üzerine; elektrik dağıtım hizmetinde denetim görevinin özel şirketlere devrini düzenleyen yönetmelik hükümlerini ise Ekim 2009‘da iptal etti. Danıştay 13. Dairesi ise; Mayıs 2005‘te İmar Bankası‘nda son 1 ayda off-shore‘dan mevduata geçenlere ödeme yapılmayacağını içeren Bakanlar Kurulu kararını iptal etti. TBMM‘nin bu konuda yaptığı yasal yasa ise Anayasa Mahkemesi tarafından edilmişti. Danıştay 5. Dairesi ise YARSAV‘ın şikâyet ettiği Adalet Bakanlığı‘nın yargıçlar hakkındaki inceleme yönetmeliğini geçtiğimiz Aralık‘ta iptal etti. Kasım 2009‘da ise Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Nükleer Santral İhalesi Yönetmeliği‘nin 5. ve 10. maddeleri için yürütmeyi durdurma kararı verdi.

ERDOĞAN: TÜRKİYE‘DE YARGIÇ VESAYETİ OLMAYACAK

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TRT-1‘de yayınlanan ‘Enine Boyuna" programında gazetecilerin sorularını cevaplandırırken, yargı vesayetinden şikâyet etmişti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya‘nın "hakkında dava açılacak parti hisseder" açıklamasını eleştiren Başbakan Erdoğan, bu konunun masaya yatırılması gerektiğini belirterek tepkisini şöyle ifade etmişti: "Parlamentonun yüzde 65‘ini oluşturacaksın. Bu halkın yüzde 47si sana oyunu verecek. Ondan sonra acaba biz bu parti üzerinde nasıl bir kapatma davası açar da bununla ilgili böyle bir çalışmanın içerisine gireriz... 7 yıl önce neredeydik? Şimdi nereye geldik. Bunun hesabını yapacaksın... Ondan sonra da sivil vesayet‘ diyeceksin! Hani nerede sivil vesayet? Böyle bir sivil vesayet olur mu? Bu sivil vesayetin üzerinde başka bir vesayet var. Ne o? Yargı vesayeti... Sıkıntı burada. Türkiye‘yi, yargı devleti olmaya gayret gösteren bir zihniyetle karşı karşıya bırakmak istiyorlar..."

(Vakit; 03.02.2010)

Fotoğraflar