MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

EMO 42. OLAĞAN GENEL KURULU BAŞLADI



 
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) 42. Dönem Olağan Genel Kurulu, İnşaat Mühendisleri Odası Teoman Öztürk Kongre Salonu’nda başladı. Divan’ın oluşturulmasının ardından gündemin oylanmasıyla Genel Kurul çalışmalarına başladı. EMO 41. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Musa Çeçen, açılış konuşmasında 41. Dönem çalışmalarını anlatırken, güncel gelişmeleri de değerlendirdi. Konuk katılımcıların konuşmalarıyla gündemin ilk 6 maddesi tamamlanmış oldu.
 

Divan Başkanlığı‘na Kaya Bozoklar, başkan yardımcılıklarına Tuncay Atman ve Akif Peker seçilirken, yazmanlıklara da Asuman Sağlıkçıoğlu, Duygu Tokmak, Burak Oğuz ve Ali Rıza Atasoy seçildi. Gündem okunmasının ardından verilen önerge doğrultusunda yönetmelik değişikliklerine ilişkin gündem maddesi, komisyon raporlarının görüşülmesinin önüne çekildi. Anıtkabir çelenk heyetinin belirlenmesinin ardından EMO 41. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Musa Çeçen açılış konuşmasını yaptı.

Çeçen, yol haritasının bir kez daha çizilmesi, yapılan çalışmaların değerlendirilmesi için bir arada olmanın onurunu yaşadıklarını ifade ederken, bu tartışmanın ülkenin içine sürüklendiği küresel kapitalizmin neoliberal dalgasının yarattığı tahribattan ayrı yapılamayacağına dikkat çekti. "Önümüzdeki süreçte bizi daha fazla tahribata uğratacak saldırılardan kurtulmak için, bu ülkede yaşayan halklara dair sözümüzü söylemek için bir kez daha bu genel kurulda bunları tartışacak, yeniden kendimizi tahkim ederek, önümüzdeki dönemde çalışmalarımızı yürütme kararlılığımızı sürdüreceğiz" dedi.

Enerji alanında bu dönemde yaşanmış olan olumsuz gelişmelere işaret eden Musa Çeçen, artık idare erkini de değiştirecek boyutta sıkıntının daha ağır şekilde hissedildiği bir noktaya gelindiğini söyledi. Harita üzerinde özelleştirilen ya da özelleştirme süreci devam eden dağıtım bölgelerinin sarı renge boyandığında ülkenin tamamının AKP‘nin sarı rengine boyanmış olduğunun görüldüğünü ifade eden Çeçen, sadece enerji alanında değil, eğitim, sağlık başta olmak üzere pek çok alanda halkın açmaza düşürüldüğü bir savrulma yaşandığını vurguladı.

EMO‘nun farklı bir dünyanın olabileceği umuduyla mücadelesini sürdürdüğünü anlatan Musa Çeçen, Genel Kurul‘a "Kendi içimizde farklılıklar var, doğaldır. Bu farklılıkları bizi zenginleştirecek bir tarzda kullanabilme becerisini gösterebildiğimiz zaman, EMO‘nun 42 Dönem yürüyüşü çok daha hızlanacaktır" diye seslendi.

Çeçen‘den ABD ve AB Eleştirisi

Yalnızca Türkiye‘de değil, tüm dünyada silahlı gücün en büyüğünü elinde bulundurarak, dünyanın jandarmalığı rolünü üstlenen ABD‘nin en borçlu ülke olmasına rağmen dünyayı kendisine tabi kılma anlamında yarattığı tahribata da değinen EMO Yönetim Kurulu Başkanı, neoliberal gücün biriktirilmesi anlamında AB‘nin üstlendiği role de dikkat çekti. Çeçen, demokratikleşme adına çok şey söylenirken, özelleştirme ve işsiz kalan emekçilere ilişkin AB direktifine rastlanmamasını da "ikiyüzlülük" olarak nitelendirdi.

Afrika‘daki yaban öküzleri hikayesini anlatarak, yaşananlar konusunda yarın "Nerede yanlış yaptık" sorusunun sorulmaması için bugün iyi değerlendirme yapılması gerekliliğini vurgulayan Musa Çeçen, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye‘de şu anda demokratikleşme alanında içine düştüğümüz durum, kamu varlıkları olan KİT‘lerin elimizde hiç kalmamasından sonra bu soruyu soracak durumdayız. Özellikle emek örgütlerinin, KESK‘i dışarıda tutarak söylüyorum, bu soruyu sorması gerekiyor. Çok uzun yıllardan beri unutturulan, unuttuğumuz bir şeyi yaşadık, TEKEL işçilerinin eylemiyle. Ankara‘da emekten, barıştan, ortak hakça üretip paylaşımdan yana bir mücadelenin yürütülebileceğine yönelik tarihi bir eylem yaşandı. TEKEL işçilerini buradan bir kez daha alkışlamak istiyorum."

TEKEL İşçilerine Alkış

Genel Kurul katılımcıları da TEKEL işçilerinin mücadelesini alkışlarıyla desteklerken,  EMO Yönetim Kurulu Başkanı Çeçen, 1990 sonrası küresel kapitalizmin yerli işbirlikçisi konumunda olan iktidara karşı yürütülecek demokrasi mücadelesinde yeni bir pencere açıldığını, bu mücadelenin önümüzdeki dönemde mutlaka desteklenmesi gerektiğini söyledi.

Nazi faşizmi döneminde yaşanan bir olayı anlatarak, aslında yaşananları bilerek susmanın yanlışlığını ve yoksulluğun faşizm eğilimlerini artırdığını anlatan Musa Çeçen, Türkiye‘de de giderek yoksulluğun kitleselleştirildiğini; açlık, sefalet ve yoksulluğun kronikleştiğini, işsizliğin de derinleştiğini kaydetti. Resmi verilerle çalışanların 2000 yılından bu yana ulusal gelirden (GSMH) aldıkları payın yüzde 62 oranında azaldığına dikkat çeken Çeçen, krizin, bütçe açıkları ve borçlanmanın faturasını alt ve orta sınıfların doğrudan ve dolaylı vergilerle ödemek zorunda bırakıldıklarını söyledi. Bu kapsamda "Krizin faturasını çalışanlar ödemesin" söyleminin doğruluğunu vurgulayan Musa Çeçen, medyanın yanında inanç alanı da kullanılarak bu yoksulluk karşısında sosyal patlamanın şimdilik ertelendiğini söyledi.

Çeçen, hukuka olan güvenin kalkmasıyla, militarist şiddet patlamasıyla, geniş kesimlerin hak gaspetmekten rahatsızlık duymadıklarını, toplumsal yaşamda orman kanunlarının geçerli olmaya başladığını, doğal trajedilerin kanıksanmaya başlandığını söyledi. "Zenginlerin cüzdanından ibaret olan vatan, millet, sakarya edebiyatının yoksul kesimlerin sömürülmesinde araç olarak kullanıldığını" ifade eden Musa Çeçen, farklı etnisite grupların birbirlerinin haklarını, inananların inanmama haklarını savundukları, batıdakinin doğudakinin, kendisini ötekileştirilmiş hissedeninin haklarını savunmaya başladıklarında, Kürtün, Çerkezin eşitliği için sokağa çıktıklarında, toplumu oluşturan tüm bireylerin örgütlü yaşam içerisinde yer aldıkları zaman demokrasinin en şanlı giysisini giyerek alanlarda yürüyeceğini söyledi.

12 Eylül Anayasasından Demokratikleşme Çıkmaz

Musa Çeçen, gündemdeki Anayasa tartışmalarına değinirken, 12 Eylül ürünü bir anayasa ve 12 Eylül‘ün getirdiği kurumlarla demokratikleşme mücadelesinin sürdürülmek zorunda kalındığına dikkat çekti. "12 Eylül Anayasasının orasını burasını çekiştirsek, buradan demokratikleşme çıkar mı?" diye soran Çeçen, çıkmayacağı konusunda genel bir mutabakat olduğunu belirtti. Musa Çeçen, 12 Eylül ürünü kurumların ortadan kalkmasını sağlayacak bir anayasa olmadan demokratikleşmenin mümkün olmadığını kaydetti.

Yine son dönemlerde tartışılan 10.1 milyar dolarlık tazminat talebiyle açılan Libenanco tahkim davasına dikkat çeken Musa Çeçen, tahkime ilişkin yasa ve anayasa değişikliğinin 1999‘da depremin ardından çıkarıldığını ve o dönemde hükümette de milliyetçi söylemleri kullanan partinin yer aldığını anımsattı. Çeçen, tahkim davaları nedeniyle Türkiye‘nin 100 milyarı aşan, hatta Hilmi Güler‘in özel toplantılardaki söylemiyle 200 milyara varabilecek bir tazminat tehlikesiyle ülkenin karşı karşıya kaldığını aktardı. "Evet, bir anayasa değişikliği olmalı" diyen Çeçen, sözde demokratikleşme adımıyla, gizli amaçların ceplere saklandığı şekilde bu anayasa değişikliğinin yapılmaması gerektiğini söyledi. Anayasa değişikliğinin uzun bir süreçte olabileceğini, öncelikle toplumsal dokuda yaratılan tahribat ve eksikliklerin farkında olunarak tüm toplum dinamikleriyle özellikle muhalif yapılar da dikkate alınarak, örgütlerin önerileri alınarak böyle bir çalışmanın yapılabileceğini söyledi. Çeçen, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"AKP ne yapıyor? AKP iktidarının oy oranının ciddi şekilde düşmeye başladığı söyleniyor. Yakın dönemde seçimlere karşı AKP‘nin hakimler ve savcılar yüksek kurulu gibi gelecekteki sıkıntıları bugünden aşma operasyonu olarak değerlendiriliyor. Bu tartışılabilir. Kadrolaşma, yolsuzluk ve yoksulluklara baktığımızda bunun ipuçları da içinde görülüyor gibi."

Yeniden Kamulaştırma

Elektrik dağıtım özelleştirmelerinde sürecin tamamlanmak üzere olduğuna dikkat çeken Musa Çeçen, özelleştirme sürecinde emek örgütlerinde yaşanan kırılmaya da işaret ederek, şöyle konuştu:

"Enerji alanı başta olmak üzere özelleştirme karşısında yeterli bir karşı duruşun sergilenebildiğini söylemek mümkün değil. EMO tarafından üretilen özelleştirme mücadelesi tamamlanmak üzeredir. Artık yeni mücadelemizin adı mutlaka yeniden kamusallık, kamulaştırma mücadelesi olmalıdır. Bu mücadeleyi en şanlı şekilde başlatmak, halk örgütlenmelerinin, demokratik kuruluşların önünde bir görev olarak durmaktadır."

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu tarafından TMMOB‘un da içinde yer aldığı meslek örgütleri ile ilgili bir çalışma yürütüldüğünü, ancak bu çalışma hakkında bilgi verilmediğini aktaran Çeçen, TMMOB‘un muhalif dinamiğinden ötürü çeşitli şekillerde baskı altına alınmaya çalışıldığına dikkat çekti. Gelecek dönemde meslek örgütlerinin kendilerini koruyacak bazı mekanizmaları kurmak zorunda olduklarının da altını çizen Musa Çeçen, EMO‘nun 41. Dönem içerisindeki çalışmalarını anlatırken yayınlanan "Fener Işığında Gölge Oyunları" raporuna ve bu çerçevede iktidarın yandaş sermayeyi güçlendirme arayışlarını aktardı. Çeçen, dağıtım özelleştirmelerine ilişkin olarak yapılan tüm ihalelere karşı dava açıldığını, bu anlamda iptal edilmesine yönelik olarak hukuki mücadelenin sürdürüldüğünü kaydetti.

Musa Çeçen, krizlerin mühendis meslektaşlarımızı da çok etkilediğine dikkat çekerek, TÜİK‘in araştırmasına göre mühendislik işlerinde işsizlik oranının yüzde 12‘ye ulaştığını, EMO‘nun yürüttüğü "Küresel Krizin Etkileri, EMO Üyelerinin İstihdamı" araştırmasında da benzer sonuçlara ulaşıldığını aktardı. Çeçen, mühendislik hizmeti arzı artırılırken, eğitim kalitesinin düştüğünü, halen siyasi iktidarın seçim kozu olarak her ile üniversite ve eğitim fakültelerini teknoloji fakültelerine dönüştürmeye başvurduğunu söyledi.

EMO Yönetim Kurulu Başkanı, enerji verimliliği eğitimi konusunda yaşanan gelişmelere ilişkin olarak da şu bilgilendirmeyi yaptı:

"Enerji verimliği konusunda bir tartışma var. Eleştiriler alıyoruz. Haklı yanları vardır, bunları kabul ederiz. Haksız yanları vardır, birlikte değerlendiririz. Yetki talebiyle Makina Mühendisleri Odası (MMO) ile birlikte başvurduk. Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulu (EVKK) toplantısına 3 gün kala bize bilgi geldi. Böyle bir başvuru olması halinde sadece biz bir kuruma veririz. Ama bizim protokolümüz var, üstelik eğitim işi de Makina ve Elektrik eğitmenlerinin birlikte yapacakları bir eğitim. Olmaz tek kuruma veririz. Bunu son anda söylemiş olmaları, tırnak içinde bana göre manidardır. MMO‘nun bize göre daha fazla yaptığı çalışma ile birlikte biz de başvurma kararı aldık. Laboratuvar ihtiyacı vardı. Bunun kısa sürede karşılanması mümkün değil. Hemen biz de başvurduk. 15-16 şirkete bu alanda yetkilendirme yapılmış durumda. Şirketlere gösterilen kolaylığın, ne MMO‘ya ne de EMO‘ya gösterilmediğini, bizlerden sakınıldığını eleştiriyoruz. Ticarileştirilmesi noktasında yanlış olarak gördüğümüz şirketlerin yetkilendirilmesini de bu anlamda eleştiriyoruz. Eğitim faaliyetini ticari bir faaliyet olarak değerlendiren şirketlerin yararlandırıldığı kamuya ait bir tesisten bizim yararlanmamız yasaklanmış durumdadır. EMO olarak laboratuvar hazırlığı içindeyiz."

Musa Çeçen, EMO‘nun bilimsel bir dergi çıkarmak üzere yürüttüğü çalışmalar hakkında da bilgi verdi.

EMO Yönetim Kurulu Başkanı Çeçen, enerji alanında, dengeleme ve uzlaştırma yönetmeliği (DUY) ile karaborsa sistemine geçildiğini, bu sistemin de kar ve rant beklentilerini karşılayacak kaynakların yaratmak üzere maliyet bazlı fiyatlandırma (MBF) adı verilen otomatik fiyatlandırma olarak bilinen bir mekanizmaya geçildiğini anlattı. Bunun ardından enerjinin bütün farklı sektörlerin yoğunlaşmaya başladığı bir alan olduğuna dikkat çeken Çeçen, "Zira kar garanti. Yoğun ithal kömüre dayalı termik santral saldırısı vardır. Bütün derelerin katledildiği ve boğazlanmaya çalışıldığı, toplumsal dokunun, börtü böceğin yaşamına kasteden bir süreç yaşanıyor. Kapitalizmin bu kadar saldırmasının tek bir nedeni vardır: DUY ve MBF. DUY‘u yürürlükten kaldırın bir sürü ithal kömür başvurusunun çekildiğini göreceksiniz" diye konuştu.

Hasankeyf‘e yapılacak baraj için Avrupa‘nın kredi vermediğini, ancak Akbank ve Garanti Bankası‘nın kredi verdiğini anımsatan Çeçen, bu konuda mücadelenin sürdürülmesi gerektiğini de söyledi.

EMO 41. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Musa Çeçen‘in açılış konuşmasının ardından TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı‘nın gönderdiği mesaj okundu. Genel Kurul‘a katılan Barış Demokrasi Partisi Parti Meclisi Üyesi Yüksel Mutlu‘ya, ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Haydar İlker‘e ve Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası Genel Başkanı Kemal Bulut‘a da konuk konuşmacılar kapsamında söz verildi.



TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU

KTMMOB EMO YENİ YÖNETİM KURULU BELİRLENDİ

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

1 MAYIS’TA ALANLARDAYIZ

EMO, SİNOP NGS NAZIM İMAR PLANI İÇİN İPTAL DAVASI AÇACAK (BAŞKENT GAZETESİ)

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI - OLAĞAN GENEL KURULU! (ENERJİEKONOMİSİ.COM)

MUTLU BAYRAMLAR

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR (ENERJİGUNLUGU.NET)

EPDK`DAN ENERJİ ŞİRKETLERİNE FAİZSİZ ÖDEME KIYAĞI! DESTEK DEPREMZEDEYE DEĞİL, ENERJİ ŞİRKETLERİNE (GÜNLÜK EVRENSEL)

Okunma Sayısı: 1835


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.