MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

MALİ KRİZ ENERJİ KRİZİNİ ÖTELEDİ AMA 2012’DEN KAÇIŞ YOK-CENGİZ GÖLTAS/ ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI (ENERJİ DERGİSİ)


YAZILI BASINDA ODAMIZ


2009 yılı sonu itibarıyla ülkemizde 194.112,1 gigavat saat (Gwh) elektrik enerjisi üretimi gerçekleşmiştir. 2008 yılına göre üretilen elektrik enerjisi miktarında yaklaşık yüzde 2,2 tüketiminde de yaklaşık yüzde 2,3 oranında azalma olmuştur. Azalmanın temel nedeni; 2008 yılı ortasında gelişmiş ülkelerde başlayarak büyüyen ve küreselleşen ekonomik krizin etkisiyle, özellikle sanayi üretimindeki daralmayla birlikte elektrik enerjisine duyulan talebin de düşmesidir.

2007 yılında elektrik enerjisine duyulan talebin karşılanmasında arz sıkıntısı ile karşılaşan ülkemiz, 2008 yılında başlayan ekonomik krizle bir anlamda ‘nefes almış‘ ve ‘arz krizini‘ ötelemiştir. Çünkü 2007 yılında gerek hidrolik üretimde gerekse kurulu gücün kapasite kullanım oranındaki düşmenin kaçınılmaz sonucu olarak tüketimin yoğun olduğu saatlerde talebi karşılamakta zorlanmış ve bazı bölgelerde kesintiler gezdirilerek günü kurtarma yoluna gidilmiştir.

KAPIMIZDAKİ DÜŞMAN: ARZ

2007 yılında talebi karşılamakta zorlanan ülkemizde elektrik enerjisi üretimi için kurulu güç kapasitesi 40 bin 836 megavattır. Bugün için (Nisan 2010) kurulu gücümüzün 45 bin 50 MW olduğu ve 2007 yılına göre 4 bin 200 MVV bir artış olduğu görülmektedir. Bu farkın yaklaşık 2 bin 200 megavatını termik, kalan kısmını da hidrolik güç oluşturmaktadır. Birincil kaynak ithalinde ve su gelirlerinde mevsim şartlarının altında bir elektrik sorun yaşanmaması halinde bugünkü kurulu güç kapasitesi ve yıllık ortalama yüzde 7‘lik talep artışına karşı 2010 yılı ile 2011 yılı sonlarına kadar elektrik enerjisi arzında her hangi bir sıkıntı yaşanması beklenmemektedir. Ancak, geçmiş yıllarda olduğu gibi bu konuda gereken önlemler alınmaz ise ülkemizin 2011 yılının sonlarına doğru başlayacak arz sorunu nedeniyle enerji kriziyle baş başa kalması kaçınılmaz olacaktır. Bu nedenle, Enerji Bakanlığı‘nın acil olarak konuyu ele alması ve bugünden geleceğe yönelik projelerin başlatılmasını sağlayarak kamu eliyle üretim yatırımlarının gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

  

YERLİ VE YENİLENEBİLİRİ DEĞERLENDİRMELİYİZ

Bugün elektrik üretimimizin yarısından fazlası ithal kaynaklara bağımlıdır. Oysa ülkemizde halen kullanılmayı bekleyen mevcut linyit kömürü ile yaklaşık 8 bin 500-9 bin Mw kurulu güce karşılık gelen 50 Gwh elektrik enerjisi rezervi bulunmaktadır ki bugün için yıllık tüketimimizin yaklaşık yüzde 25‘ine karşılık gelmektedir. Kamunun bu rezervi, merkezi bir yapıda ve kamusal anlayış ile teknolojik gelişmeleri de kullanarak enerji-çevre-insan ilişkisi içinde doğa ile barışık elektrik üretim tesislerini kurarak planlaması gerekmektedir. Hal böyle olmasına karşı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu‘nun (EPDK) ithal kömüre dayalı elektrik üretim tesisi başvurularına lisans vermesini ise anlamak mümkün değildir. Ülkemizin hidrolik potansiyelinin de büyük bir bölümü kullanılmayı beklemektedir. 2004 yılında toplam elektrik üretimi içinde hidrolik enerjinin payı yüzde 32‘ler seviyesinde iken 2008 ve 2009 yıllarında bu oran yüzde 17-18‘lere kadar gerilemiştir.


Teknik ve ekonomik olarak kullanılabilir durumdaki mevcut hidrolik potansiyelimizin halen üçte biri kullanılabilir durumdadır. Diğer bölümü ise 4628 sayılı Yasa ile oluşturulan elektrik piyasasında özel sektörün ticari tercihlerine terk edilmiş durumdadır. Merkezi planlama anlayışından yoksun, özel sektörün kâr hırsına bırakılmış bu potansiyelin sorumsuzca ve denetimden yoksun kullanılmak istenmesi birçok bölgede flora ve faunanın bozulmasına neden olmuş dolayısıyla doğa yaşamını tehdit eder hale gelmiştir. Ayrıca sosyal yaşamda da toplumsal tepkinin doğmasına neden olmuştur. Yereldeki örgütlenmelerin de etkisiyle insanlar artık hidrolik potansiyelin kullanımına da haklı olarak karşı çıkmaya başlamışlardır. Bu husus enerji arzı yönünden önümüzde duran ciddi bir sorundur.


Hidrolik potansiyelin kullanılmasında kamunun devreye girerek merkezi ve kamusal bir planlama anlayışıyla soruna çözüm üretmesi gerekmektedir. Enerjinin bir şekilde karşılanması  veya temini mümkün olsa bile, tahrip olan çevrenin ve insan yaşamının geri kazanılması mümkün değildi. Ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını da büyük ölçüde azaltmak için, mevcut rüzgâr ve güneş enerjisi potansiyellerinden de azami ölçüde yararlanması gerekmektedir. Elektrik İşleri Etüt İdaresi (EİEİ) Genel Müdürlüğü‘nün yapmış olduğu çalışmalarda, ülkemizde 48 bin MVV rüzgar enerji santralı (RES) kapasitesi olduğu görülmüştür. Bu kapasitesinin; 2009 yılı sonuna kadar yaklaşık 800 megavatının kullanılabilmiş olması, 1 Kasım 2007 tarihinde bir gün için alınan ve yaklaşık 78 bin megavatı bulan RES başvurularının ise halen değerlendirilememiş olması, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımında bugüne kadar izlenen politikalar açısından düşündürücüdür.


Gelişmiş batı Avrupa ülkelerinin elektrik enerjisi kurulu güç kapasitelerinin içinde, rüzgâr enerjisine dayalı kurulu güç kapasiteleri yüzde 15‘in üzerine çıkarken, ülkemiz de bu oranın yüzde 1,7 seviyelerinde seyretmesi ve üretim kapasite projeksiyonlarında yüzde 2-3 arasında sınırlı tutulması da üzerinde ayrıca düşünülmesi gereken bir husustur. Ülkemizdeki ortalama yıllık güneşlenme süresinin 2640 saat, ortalama toplam ışınım şiddetinin metrekarede 1.311 kilovat saat (kWh)/yıl ve güneş enerjisi potansiyelinin de 380 milyar kvVh/yıl olmasına karşın, güneş enerjisinden bugüne kadar yararlanmamış olmamız da sorgulanması gereken bir husustur. Yenilenebilir enerji kaynaklı elektrik enerjisi üretimi için teşvik öngören yasayı siyasi iktidarın iki yıldır sürüncemede bekletmesi de bu konuda izlenen politikalar konusunda bize bir fikir vermektedir.

 

YILLAR

Termik

Üretim

(GWh)

Hidrolik Üretim

(GWh)

Rüzgar Üretim

(GWh)

Üretim Toplamı

(GWh)İ

Üretim Artışı

(%)

Dış Alım

(GWh)

Dış Satım

(GWh)

Tüketim Toplamı

Tüketim Artışı

(%)

Kurulu Güç

(MW)

2002

95667,8

33683,6

48,1

129399,5

5,4

3588,2

435,1

132552,7

4,5

31845,8

2003

105189,6

35329,5

61,4

140580,5

8,6

1158,1

587,6

141150,9

6,5

35587,0

2004

104556,9

46083,7

57,7

150698,3

7,2

463,5

1144,3

150017,5

6,3

36824,0

2005

122336,7

39560,5

59,0

161956,2

7,5

635,9

1798,1

160794,0

7,2

38819,9

2006

131929,1

44244,2

126,5

176299,8

8,9

573,2

2235,7

174637,4

8,6

40501,8

2007

155352,2

35850,8

355,1

191558,1

8,7

864,3

2422,2

190000,3

8,8

40835,7

2008

164301,6

33269,8

846,5

198418,0

3,6

789,4

1122,2

198085,2

4,3

41817,2

2009

156700,1

35904,8

1506,6

194112,1

-2,2

812,4

1451,9

193472,6

-2,3

44559,3

Birincil Kaynak

2002

2003

2004

2005

2006

2007

2008

2009

2010/04

Termik

19.467

22.974

24.145

25.902

27.420

27.272

27.595

29.388

29.522

Hidrolik + YEK

12.291

12.494

12.679

12.941

13.145

13.564

14.222

15.171

15.528

TOPLAM

31.758

35.502

36.824

38.843

40.565

40.836

41.817

44.559

45.050

Artış (%)

12,1

11,8

3,7

5,5

4,4

0,6

2,4

6,6

  

 

 

 

ÖNGÖRÜLEN PİYASA YAPISININ SONU KARANLIK

2001 yılında yasalaşarak yürürlüğe giren elektrik piyasası kanunu ile kamu elektrik enerjisinde özellikle üretim yatırımlarından elini çekmiş, devam eden yatırımları dışındaki tüm yatırımlarını özel sektöre devretmiştir. Benzer bir durum dağıtım bölgelerinin özelleştirilmesi ile de yaşanmaktadır. 2003-2009 yılları arasında EPDK‘dan lisans almış 1098 adet ki işletmede olanların büyük bir bölümü kamu santrali olan- üretim tesislerinin kurulu güçleri toplamı 68 bin 272 megavattır. Lisanslı projelerin inşa halindeki 32 bin 810 megavatlık bölümünün 2003 yılından bu yana işletmeye alınamamış olması, oluşturulmaya çalışılan "PİYASA" yapısının gerçek yüzünü yansıtması açısından önem taşımaktadır. Aynı dönem içinde EPDK tarafından özel üretim şirketlerine toplam 15 bin 194 megavat kurulu güce karşılık gelen 573 adet HES lisansı vermiştir. Bu süre içinde bu lisanslardan sadece 84 adedi (yaklaşık kurulu gücü 1339 MVV) işletmeye alınabilmiştir. İşletmeye alınan bu HES‘lerin de 82 adedi, 50 megavatın altında kurulu gücü olan küçük ölçekli akarsu tipi hidroelektrik santralleridir. Hidrolik potansiyelin de özel sektör yatırımları ile değerlendirilmesi hedeflenmiş ancak verilen lisanslar 4628 Sayılı Yasa‘nın açmazı olarak ticari amaçlarla elden ele dolaşmıştır. Elektrik piyasasının yanında ikincil olarak bir de "lisans piyasası" oluşmuştur.

 

(Enerji Dergisi; 01.03.2010)

 

 

 



TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

1 MAYIS’TA ALANLARDAYIZ

YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI - OLAĞAN GENEL KURULU! (ENERJİEKONOMİSİ.COM)

OKTAY FIRAT’I KAYBETTİK…

EMO 49. ÇALIŞMA DÖNEMİ BAŞLADI

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR (ENERJİGUNLUGU.NET)

EMEK VE BİLİM İLE KURULACAK YENİ BİR TOPLUMSAL DÜZEN İÇİN: YAŞASIN 1 MAYIS!

Okunma Sayısı: 282


Tüm Yazılı Basında Odamız

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.