EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Pektaş, Ulusal Kanal’da enerji özelleştirmelerini, dünyada ve Türkiye’de yapılan özelleştirmelerin halka olumsuz yansımaları konusunda görüşlerini bildirdi. Pektaş ile yapılan röportaj 12 Ağustos 2010 Perşembe günü öğleden sonraki haber bültenlerinde yayımlanacak.
Ramazan Pektaş, Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş. ile Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş., Trakya Elektrik Dağıtım A.Ş. ve Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş.`nin toplam 5 milyar dolar bedelle özelleştirilmesini şöyle değerlendirdi; "Buradaki rakam ne olursa olsun bütün sektörlerde olduğu gibi özelleştirme halka zam olarak yansıyacaktır. Daha kötü ve daha pahalı elektrik kullanılması alması anlamına gelecektir. Hizmet ve ürünlerin kullanımı bugün "hak" olarak değil "ihtiyaç" olarak görülmekte ve piyasanın spekülatif etkileri oluşturulmakta.Özelleştirmeden sonra kâr dürtüsüyle hareket eden sermaye grupları hizmeti daha pahalıya sunacaklar. Bu bölgeler için ödenen toplam 5 milyar dolardan bahsediliyor. Orada kullanılan toplam elektriğe oranlı bir rakam bu rakam. Bizim yaklaşımımız, özelleştirmede bedelin azlığı çokluğu değil özelleştirmenin yanlışlığı. Özelleştirme ile bizim hayatımıza daha fazla soygun girmiştir." Ulusal Kanal muhabirinin "özelleştirmenin vatandaşa yansımasını" sorması üzerine Pektaş şunları söyledi, "Sıradan vatandaş özelleştirmelerden mutlaka negatif etkilenecek her hizmeti kötü ve pahalı alacak. O sektörde çalışanlar iş güvencesi ya da kötü koşullarda, sosyal haklardan mahrum çalışacaklar. Elektrik üretilir, üretildiği yerden kullanılacağı bölgeleri iletilir, kullanılacağı bölgede dağıtılır. Başlıca üç hizmet verilir. Üretim ve dağıtımın önemli ölçüde özelleşmeye başladığını görüyoruz. Geçmişte kamunun elindeyken bu hizmetlerin veriliş rakamları ortada.Türkiye`de enerjinin üretimi kW başına 4 centler civarıdır. Üretim maliyetine kurulum işletim maliyetleri bu rakama dahildir. Üretilen elektriğin meskenlere geliş bedeli 16-18 centler civarındadır. Yani 4-4,5 katına çıkarılmaktadır. 4628 Sayılı Yasa ile kamunun üretim alanından çekilmesiyle, kamu kendisine elektrik üretimini yasakladı. Bugün onun sonuçlarını yaşıyoruz. Üretim alanı tümüyle özel sektöre bırakıldı, yenileri özel sektör kuruyor eskileri peşkeş çekiyorlar. Yeni yapılan tesislerin sisteme elektrik vermesi zorunlu. Nükleerde bu rakam 12.35 cent, termik santrallerde 15-16-18 cent civarında. 4 cent`te sisteme giren elektrik 15-20 cent`i bulacak." "Dağıtım hizmet bedelleri artırıldı" Özelleştirmelerden sonra dağıtım hizmet bedellerinin yüzde 10`lardan yüzde 18`lere çıkartıldığını, bütün dağıtım bölgelerinin özelleştirilmesiyle bu bedelin daha da artacağını vurgulayan Ramazan Pektaş, daha önce kamunun elde ettiği gelirlerle yatırım yaptığını, özelleştirmelerden sonra devredilen dağıtım şirketlerine yine hazineden yatırım yapıldığını söyledi. Pektaş şöyle konuştu, " Önceleri daha utangaç belirlenen elektrik birim tarifeleri bu özelleştirmelerden sonra vahşi olarak uygulanacak. Devredilen yerlerde yaşanan sıkıntılar şunlar; plansız ve habersiz kesintiler. Enerji arzında problem var. Arızanın taşeronlaştırılmasından kaynaklı olarak arıza bakımın düzenli yapılamayışı nedeniyle arızalara zamanında müdahale edilemiyor. Kalifiye elemanların çıkarılarak yerine ucuz işgücünün istihdam edilmesiyle iş kazaları ve ölümlerde artışlar yaşanıyor. Özelleştirilen bölgelerdeki elektrik kazalarında ölen işçiler ve teknisyenler, mühendisler olabilir.Yıllardır, özelleştirmenin ne kadar yanlış bir şey olduğunu, elektrik üretim iletim ve dağıtımının merkezi yapıyla olması gerektiğini; kamu eliyle işletilmesi gerektiğini söyledik. Daha özelleştirme tümüyle bitmeden otomatik zam gündemde. Üretici şirketlerin dağıtıcı şirketlerin sisteme yönelik sabotajları olacak, fiyatları istediği gibi manipüle edebilecekler.Geleceğini karartmak istemeyen herkes Özelleştirme Karşıtı Platform`un mücadelesine destek vermeli."
|