MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

TMMOB 41. DÖNEM OLAĞANÜSTÜ GENEL KURULU GERÇEKLEŞTİRİLDİ



 
TMMOB 41. Dönem Olağanüstü Genel Kurulu 24-25 Eylül 2010 tarihlerinde Ankara'da gerçekleştirildi. Olağanüstü Genel Kurul'da 27-30 Mayıs 2010 tarihlerinde düzenlenen TMMOB 41. Olağan Genel Kurulu'nda zaman yetersizliği nedeniyle gündeme alınamayan "Kararlar Komisyonu Raporu" görüşüldü.
 

TMMOB 41. Dönem Olağanüstü Genel Kurulu, 24 Eylül 2010 tarihinde Kocatepe Kültür Merkezi‘nde Divan‘ın oluşturulmasıyla çalışmalarına başladı. Divan Başkanlığı‘na Nevzat Uğurel, başkan yardımcılıklarına Ülkü Özer ve Hüseyin Önder, yazman üyeliklere Nergis Bilgin, Fuat Kılınç, Timur Bilinç Batur ve Celal Çetin Demirel seçildi. Divan‘ın oluşumundan sonra 724 delegenin katıldığı Olağanüstü Genel Kurul, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı‘nın konuşması ile çalışmalarına devam etti.

Mehmet Soğancı, konuşmasında ülke insanının TMMOB‘ye olan ihtiyacının devam ettiğini vurgulayarak, daha demokratik, daha işlevsel bir TMMOB örgütlülüğü için Genel Kurul‘un önemine dikkat çekti.

TMMOB 41. Olağan Genel Kurulu‘nda oybirliğiyle kabul edilen sonuç bildirgesinde yer alan "12 Eylül Anayasası‘na da, onun bir devamı olan AKP Anayasası‘na da ‘hayır‘ diyoruz. Eşitlikçi, özgürlükçü bir anayasa ancak demokratik katılımın bütün kanalları açılarak yapılabilir. Demokratik katılım olanaklarının önünü açmak üzere başta yüzde 10‘luk seçim barajı, siyasi partiler ve seçim yasaları olmak üzere toplumun siyaset yapma olanaklarını engelleyen tüm yasaların değiştirilmesi için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da mücadele edeceğiz" ifadelerini hatırlatan Soğançı şöyle konuştu:

"Bu kararımızdan hareketle; 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referanduma yönelik olarak ‘12 Eylül Anayasası‘na da, AKP Anayasası‘na da Hayır‘ diyerek, tüm Türkiye çapında yürütülen faaliyetlerimize katılan üyelerimize, çalışanlarımıza, basın açıklamaları yapan Oda Yönetim Kurullarımıza, İl-İlçe Koordinasyon Kurullarımıza, miting ve kitlesel basın açıklamalarında birlikte olduğumuz tüm emek ve demokrasi güçlerine gösterdikleri duyarlılık ve özverili çalışmalarından dolayı Yönetim Kurulumuz adına teşekkür ediyoruz.

Türkiye 12 Eylül melanetinden bir türlü kurtulamadı. Bugünlerde neredeyse herkes ‘12 Eylül ile hesaplaşmaktan‘ söz ederken de, 12 Eylül düzeni yenilenerek güçlendirildi. 12 Eylül, öncesinde hakkını arayan, kendi geleceğine sahip çıkan bir toplumu yok ederek yerine kula kulluk eden, itiraz etmeyen bir ‘evet toplumu‘ yarattı. O yüzden, 1982‘de 12 Eylül anayasasına ‘Hayır‘ diyen yüzde 8.6 teslim olunmadığının belgesi olarak tarihe geçmişti. Bugün de 12 Eylül Anayasası‘na da AKP‘nin Anayasası‘na ‘hayır‘ diyerek, başka bir yol arayanların hayır sesi, geleceği kazanabilme umudu olarak not düşüldü yine bir 12 Eylül gününe."

"Çirkin Yüzlerle Hesaplaşmak Yetmez"

12 Eylül ile gerçek bir hesaplaşmanın "bugün muhafazakarlık temelinde gelişen yeni sömürü düzenine karşı mücadeleyi" gerektiğine dikkat çeken Soğancı, "Referandum boyunca birileri çıkıp darbelerin kaynağı olarak darbeyi yapan üç-beş generali gösterdi ve onlar yargılandığında darbeyle hesaplaşılmış olacağını öne sürdüler. Ülkemizde darbelerin kaynağı emperyalizm ve büyük sermaye güçleridir. 12 Mart da, 12 Eylül de emperyalizmin ve büyük sermayenin ihtiyaçlarına bir yanıt olarak, onların icazetiyle gerçekleşmiştir. Bugün ise aynı güçler AKP iktidarının arkasındadır" dedi.

12 Eylül ile hesaplaşmanın faşist darbenin perdenin önündeki çirkin yüzleriyle hesaplaşmakla sınırlı olamayacağını vurgulayan Soğancı, neoliberal sömürü politikalarının sonucu olarak yaratılan bugünkü işsizlik ve yoksulluk düzeniyle mücadele edilmesinin gerektiğini anlattı.

"Kendileri İçin ‘Cennet‘ Yaratıyorlar"

12 Eylül Darbesi‘ni destekleyenlerin 12 Eylül 2010‘da da "evet" dediğine dikkat çeken Soğancı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"12 Eylül diğer yandan da ülkemizdeki halkın aşağıdan gelişen demokratik hareketini kesintiye uğratarak yerine cemaat ve tarikatların gelişimini desteklemiştir. İşte bugünün Türkiye‘si 12 Eylül‘ün açtığı bu yoldan yaratılmıştır.

Dün darbeyi yapanları ‘cennetlik‘ ilan edenler, bugün referandum sonucuyla kendileri için ‘cennet ülke‘ yaratma yolunda bir adım daha attılar.

Referandumun sonucu, AKP‘nin tekelci iktidarını kurma yönünde, önündeki yargı engelini de ortadan kaldırdı. Yürütmenin yetkileri arttırılarak iktidarın giderek başkanlık sistemine geçişle tek bir elde toplanacağı çağımızın padişahlık sistemi kurulmaya çalışılıyor. Kimi aklıevveller ortaya çıkıp bunu ‘demokrasiye açılan bir kapı‘ olarak sunmaya çalışsa da vaziyet ortadadır; bu kapı daha otoriter bir rejime doğru aralanmıştır.

125. maddede yapılan değişikle, ‘yargı yerindelik denetimi yapamaz‘ hükmünün anayasal güvence altına alınması ile sermayenin sınırsız sömürüsünün önündeki bir engel daha ortadan kaldırılmış oldu. AKP‘nin ‘küresel sermayenin ülkemize girişini kolaylaştırmak‘ olarak gerekçelendirdiği bu değişiklikle ülkemiz emperyalist talana daha çok açılmış oldu.

"Güç Merkezi Pensilvanya‘ya Kaydı"

Türkiye‘de bugün iktidar yapısı büyük oranda değişmiştir. AKP‘nin temsil ettiği ittifak devlet olmuştur. Statüko/demokrasi ikilemi de yer değiştirmiş; AKP eliyle yeni bir statüko inşa edilmiştir. Bu değişimle birlikte rejimin bekçileri de değişmiş, her alanda bir tasfiye gündeme gelmiştir.

Yani ülkemizde güç merkezi değişmiştir ancak eksen sabit kalmıştır. Ülkemizde yaşanan bütün önemli gelişmelerde olduğu gibi bugün de yaşananlar emperyalizme bağımlılık ilişkileri çerçevesinde gündeme gelmektedir. Yani eksen yine emperyalizmdir. Bu yeni düzenin güç merkezi ise  ‘Pensilvanya‘dır. Özetle Yeni Türkiye Cumhuriyeti de budur."

"Milliyetçi-Muhafazakar Blok Emperyalizme Bağımlı"

Referandum sonuçlarıyla birlikte geleneksel milliyetçi-muhafazakar tarihsel bloğun bu kez bu kez AKP etrafında bütünleştirildiğini ifade eden Soğancı, "Ülkemizde tarihsel blok her dönemde emperyalizme bağımlı gelişmelerin önünün açılmasının anahtarı olmuştur. Bunun karşısında ise hiç azımsanmayacak bir direnç unsurunun olduğunu da söyleyebiliriz" dedi.

Kapitalizmin tarihsel krizini, emekçileri daha fazla sömürerek aşmaya çalıştığını kaydeden Soğancı, sözlerine şöyle devam etti:

"AKP de benzer şekilde önümüzdeki günlerde gündeme getireceği ‘yeni istihdam projesi‘ ile esnek ve güvencesiz çalışmayı yaygınlaştırarak sermayeye yeni imkanlar sunmaya çalışacaktır. Kamusal ve sosyal bir devlet olma niteliği ortadan kaldırılırken bunun yerine konan cemaat ilişkileri de kendi çatlaklarını yaratmaya başlamıştır.

Bunun sürdürülebilir olmadığı ortadadır. O yüzden çağımız artık yeni direnişlerin ve mücadelelerin gelişen adalet ve özgürlük arayışlarına sahne olacaktır. Avrupa‘da yaşananlar, Yunanistan‘daki direnişler bunun örneğidir. Ülkemizde unutulmaması gereken en önemli deneylerden birisi de kuşkusuz TEKEL işçilerinin direnişi olmuştur. İşçiler kendi geleceklerine kendi söz ve eylemleriyle sahip çıkarak, 12 Eylül‘le de onun izinde gelişen yeni sömürü düzeniyle de hesaplaşmanın yolunu hepimize göstermişlerdir.

Maviye boyanmış Türkiye birilerinin pembe düşlerinin gerçeği olurken, yoksullar içinse bir zifiri karanlıktır. 13 Eylül‘de borsalar tavan yaptı. Anlaşıldı ki parası olanlar ‘evet‘i satın almışlardı.

Emekçilerin hayatına baktığımızda ise, bakın TEKEL işçilerini sokağa attılar, yargıya el koyarak onların hakkını aramasının da önüne geçtiler, fabrikaları; madenleri Amerikan şirketlerine peşkeş çektiler, eğitim ve sağlığı paralı hale getirdiler. KPSS rezilliği ortada. Yıllarca bin bir zorlukla okuyan emekçi halk çocukları geleceksizliğe mahkum edildiği gibi emeklerine cemaatler tarafından el konuldu.

İşte bu bir avuç zengini mutlu, milyonlarca insanı da yoksul ve mutsuz bırakan düzene ‘bir kez değil bin kez hayır‘ dedik, demeye devam edeceğiz, sevgili arkadaşlar."

"Bombalar Barışı Uzaklaştırıyor"

Konuşmasında Kürt Sorunu‘nun ülkenin en önemli sorunlarında biri olduğunu kaydeden Soğancı, "Artık iki halk barış istemektedir. Kan ve gözyaşına kimsenin tahammülü kalmamıştır. Ancak patlayan bombalar barışı her gün biraz daha uzaklaştırmaktadır. Hakkari‘de patlayan bombalarla 9 insanımızı kaybettik. Bu alçakça saldırı ile birileri savaşmaya istekleri olduklarının işaretini veriyorsa artık Türk-Kürt hepimiz bir yürek olup bu savaşın lanet sesine karşı kardeşliğin sesini yükseltmeliyiz. Yoksa yalnızca insanlarımızı değil insanlığımızı da kaybedeceğiz."

"AKP‘nin ‘demokratik açılımları‘nın içi boş çıkmıştır" diyen Soğancı, "Bu ülke halkları önündeki engellerden de kurtularak barışmak zorundadır. O yüzden şimdi birbirimize doğru yürüme zamanıdır. Bugün önemli olan silahların kalıcı olarak susmasının sağlanmasıdır. Ancak böylesi bir ortamda kardeşçe, bir arada yaşamanın yollarını hep birlikte bulabiliriz" dedi.

Mücadele Vurgusu

Soğancı konuşmasını şu sözlerle bitirdi:

"Kapitalizmin ve emperyalizmin askeri, ekonomik, politik ve kültürel tüm örgütlerinden bağımsız, ‘Bir Başka Dünya, Bir Başka Türkiye Mümkün‘dür. Ernesto Che Guevara‘nın dediği gibi; gerçekçi olacağız, imkansızı isteyeceğiz. TMMOB‘nin 41. Dönemi‘ni bugün alacağımız kararlarla üç kelime belirleyecektir: Mücadele. Mücadele. Mücadele."

Soğancı‘nın konuşmasının tamamlamasının ardından TMMOB 41. Olağan Genel Kurulu‘nda zaman darlığı nedeniyle görüşülemeyen "Kararlar Komisyonu Raporu" gündeme alındı. Olağanüstü Genel Kurul, komisyon raporu görüşmeleri tamamlanarak sona erdi.

  

TMMOB 41. Dönem 0lağanüstü Genel Kurulu Tutanağı‘na aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

 

Bağlantılar

www.tmmob.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=6417&tipi=2
 


TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU

DEPREMZEDEYE DEĞİL ENERJİ ŞİRKETLERİNE DESTEK

KTMMOB EMO YENİ YÖNETİM KURULU BELİRLENDİ

TELE 1- SABAH PUSULASI

SİNOP NÜKLEER GÜÇ SANTRALI İNADINDAN VAZGEÇİLMELİDİR   

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

EMO, SİNOP NGS NAZIM İMAR PLANI İÇİN İPTAL DAVASI AÇACAK (BAŞKENT GAZETESİ)

HALKIN DEMOKRATİK İRADESİ GASP EDİLEMEZ

EMO: SİNOP NGS PROJESİNDEN VAZGEÇİLMELİ (ENERJİGUNLUGU.NET)

Okunma Sayısı: 1683


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.