· ŞUBE Giriş Sayfası

 ANKARA ŞUBE

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AFYONKARAHİSAR   ANKARA   ÇANKIRI   ERZİNCAN   ERZURUM   KASTAMONU   KAYSERİ   KIRŞEHİR   KONYA   NEVŞEHİR   SİVAS   TOKAT   YOZGAT   AKSARAY   KIRIKKALE 
 

EMO Ankara Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 2023.4

Tüm Sayılar

 
2006 yılından bu yana temsilciliklerimizde yürüttüğümüz yerel etkinlikler kapsamında, Kayseri Temsilciliğimiz ve Erciyes Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Bölümü'nün Şubemizle ortak çalışmalarıyla "Biyomedikal Mühendisliği Günleri - 1" 3 Aralık 2010 Cuma günü Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.
 

Biyomedikal Mühendisliği Günleri-1 açılışını Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Biyomedikal Mühendisliği Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mahmut Tokmakçı yaptı.

Tokmakçı şöyle konuştu;"Burada bölümümüzü kısaca tanıtmak istiyorum. Biyomedikal Mühendisliği bölümümüz 2007 yılında kuruldu. 2008 yılında öğrenci almaya başladı, ikinci öğretimimiz ve birinci öğretim olmak üzere bölümümüze yılda 55 öğrenci alıyoruz. Yüksek lisans ve doktora eğitimimiz de faal durumdadır. Bölümümüzün yapılanmasına gelince; bölümüz de şu an 5 adet kadrolu öğretim üyesi var, diğer mühendislik dallarından ve tıp fakültesinden destek alıyoruz. Gelişmiş bir tıp fakültesi, gelişmiş mühendislik ve fen fakültesi, araştırma ve branş hastaneleri olan ve hepsi bir kampusta olan nadir yerlerden birisiyiz. Hastanelerdeki klinik mühendisliği konusundaki eksikleri gidermek konusunda çalışmalarını sürdürmektedir."

Tokmakçı`nın ardından söz alan Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Alçı sözlerini şöyle sürdürdü; "Sağlığa giden yolda mühendislik ve tıbbın birleşmesi gerekiyordu. 1970`li yıllara kadar biyomedikal mühendisliğinin önemi çok da fark edilmemişti. Mühendislik insanlığın yaşantılarını kolaylaştırmak için ortaya çıkan bir meslek. Biyomedikal mühendisliği, savaş sonrası enkazın ortadan kaldırılmasıyla ön plana çıktı ve 70`li yıllardan sonra gelişmeye başladı. Dünyada gelişmiş üniversiteler içinde özellikle enstitüler şeklihde biyomedikal bölümler oluşmaya başladı. Ülkemizde Boğaziçi Üniversitesi`nde böyle bir enstitü vardı ama başka hiçbir üniversitede bu şekilde oluşum olmamıştı. Biyomedikal ihtiyacı tıp elektroniği şeklinde şekillenmeye başladı. Günümüze gelindiğinde ana bilim dalı olarak şekillenmeye başlayan bu çalışmaların bölüme dönüşmesi gerekiyordu. Her yeni gelişme farklı boyut kazanmaya başladı. Ülkemizde özel bir üniversitede biyomedikal mühendisliği teşkil etmişti, devlet üniversitelerin içinde ilk kez Erciyes Üniversitesi`nde bu bölüm kuruldu."

"Biyomedikal mühendisleri insanları yaşatmaya çalışıyor"

Tokmakçı`nın ardından konuşan EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Pektaş şunları söyledi; "Biyomedikal mühendisliği tıp ile mühendisliği bir arada ele alan, bu iki konuda çalışma yapan çok saygı duyulması gereken mesleklerden birisi. Başka meslek dalları -kendimin de içinde bulunduğu meslek dalları ki ben elektrik-elektronik mühendisiyim- bir çok meslek dalı insanları öldürmeye çalışırken biyomedikal mühendisleri insanları yaşatmaya çalışıyor. Bu gerçekten çok çok saygı duyulması gereken nokta. Böyle odağında insan olan mesleği icra edeceksiniz ve bunu en iyi şekilde yapacağınıza inanıyorum.

Mühendislik, eldeki ve doğadaki kaynakları insan ve toplum yararına en optimum kullanma sürecidir. Bu tanım biyomedikal mühendisliği için de geçerli. Biyomedikal mezun olmadan önce benim okulumda bir dersti, şimdi başlı başına bir bölüm olduğunu görünce teknolojinin nerelere ulaştığını görmekten mutluluk duyuyorum. 2000 yılında ilk biyomedikal mühendisliği özel bir üniversitede açıldı ve mezunlar vermeye başladı. Mezunların sayıları bugün 400`e yaklaştı. Biyomedikal mühendisliği bölümleri son yıllarda arttı, geçtiğimiz yıl açılanlarla beraber 7-8 üniversitede biyomedikal mühendisliği bölümü var. Çok yakında toplumumuzun ihtiyacı olan sayıda biyomedikal mühendislerinin hastanelerde, üniversitelerde görev yapmaya başlayacaklarını görüyoruz. Bunlar hepimiz adına sevindirici gelişmelerdir. Biyomedikal mühendislerinin Odamız bünyesinde bulunmaları bizi ayrıca memnun etmekte. Saygı duyulan bu mesleğin Odamız içinde başlı başına misafir olmaları bizi gururlandırıyor. Biyomedikal mühendisleri bizim şubede en hızla artan oranda her yıl yaklaşık yüzde 100 artarak, önemli ölçüde Şubemizde çalışmalar yapıyorlar. Biz bütün üyelerimizin hak ve yetkilerine sahip çıkıp onların eşit şartlarda mesleklerini icra etmesi için alanı düzenlemeye çalışırız. Bugün son birkaç yılda özellikle biyomedikal mühendislerinin de katılımıyla EMO Ankara Şubesi üyelerimizin meslek ile ilgili etkinliklerde gündeme gelmeye başlamıştır. Şubemizin gerçekleştirdiği 12. Ulusal Kongre`nin içine Biyomedikal`i de kattık. Elektrik, Elektronik, Bilgisayar ve Biyomedikal Mühendisliği Kongresi yaptık. Aramızdan 2008 yılında ayrılan Turhan Çiftçibaşı`nı saygıyla anmak istiyorum."

"2002 yılı itibariyle tıbbi cihaz satın alma tutarı 27 trilyon lira, cihaz onarım maliyeti 20 trilyon liradır"

Açılış konuşmalarının ardından oturuma geçildi. Oturum Başkanlığını EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Pektaş`ın yaptığı toplantıda ilk olarak söz alan Erciyes Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mahmut Tokmakçı, Erciyes Üniversitesi`nde 2007 yılında kurulan Biyomedikal Mühendisliği Bölümüne 2008 yılı itibariyle 25 öğrencinin alındığını, 2010 yılında 110 öğrenci ile eğitim-öğretime devam edileceğini söyledi. Bölümün Türkiye`de bir devlet üniversiteleri bünyesinde kurulan ilk biyomedikal mühendisliği bölümü olduğunu anımsatan Tokmakçı, Klinik Mühendisliği Araştırma ve Uygulama Merkezi`nin Mart 2010 tarihinde temelinin atıldığını söyledi.

Sayıştay`ın Mart 2005 performans raporuna göre, 2002 yılında tıbbi cihaz satın alma tutarının 27 trilyon TL, 2001 yılı tıbbi cihaz onarım maliyetinin 20 trilyona ulaştığını belirten Tokmakçı bu durumun biyomedikal mühendisliğinin ne kadar önemli bir alan olduğunu gösterdiğin belirterek şunları söyledi; " Tıbbi teknoloji; kullanımı doğrudan insan sağlığını etkiliyor, aşırı spesifik, satın alması, işletmesi ve servisi çok pahalı, sürekli gelişip değişiyor, kullanıcılar teknolojiye hakım değil, bölgesel firmalar güvenilir değil, firmalar üzerinde yasal düzenleme yok, danışılabilir bilirkişiler yetersiz. Bir biyomedikal mühendisinden beklenen nitelikleri şöyle sıralayabiliriz: Matematik temeli yüksek, öğrenmeyi öğrenmiş ve yeni konulara adaptasyon kabiliyeti olan, yabancı dili etkin kullanabilen, araştırma ve geliştirmeye meraklı, sonuçları yorumlayabilen ve çözüm üretebilen, proaktif, araştırmacı ve özverili, teknolojiyi güncel takip eden ve kendini yenileyebilen. Biyomedikal mühendisleri hangi problemlere çözüm bulurlar? Yeni yapay organlar – Bioaktif ürünler, akıllı protezler, kan ve doku analizleri için yeni tanı cihazları, hastalık teşhisi için yeni görüntüleme metotları - CT, MRI, Ultrasoundl, hastaların uzaktan izlenmesi için biyotelemetri sistemleri, canlıların fizyolojik fonksiyonları - Sensör, EKG, EEG, EMG, yeni tedavi metotları – Kök hücre, pacemaker, Nano-Tıp, spor hekimliği için enstrümantasyon tasarımı, diş hekimliği için yeni cihazların tasarımı,engelli insanların yaşam koşullarını kolaylaştırıcı sistem tasarımı.

Biyomedikal mühendislerinden beklentileri şöyle sıralayabiliriz; Biyomedikal Mühendisliği`nin EMO destekli bir meslek odası yapılanmasına kavuşması olumludur.BMM çalışma sahası ve görev tanımları yapılmalıdır. BMM mesleğinin gelişmesi için EMO bir "Yetkili BMM Belgesi" uygulamasını başlatabilir.Meslek standartları geliştirilmelidir.Belge verme ve denetleme için yetkili kuruluş uygulamasına geçilmelidir. Meslek içi eğitim verilmeli ve denetlenmelidir. Meslekle ilgili yayınlar yapılmalı ve yaptırılmalıdır. BMM istihdamı gündeme alınmalı ve ihtiyaç duyulacak özellikler için eğitim kuruluşları yönlendirilmelidir. Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere ilgili kuruluşlar bu meslek dalının önemi ve mevcut mevzuatın uygulanması konusunda bilinçlendirilmelidir

Sonuçlar: Türkiye`de Biyomedikal Mühendisliği konusunda ki talebin küçümsenemeyecek düzeyde olduğu fark edilmiştir. Gelecek 5-10 yıl içerisinde Türkiye`de "Klinik Mühendisliği" tabanlı eğitim-öğretimin önem kazanacağı aşikardır. Biyomedikal Mühendisliği`nin toplumda kabulü için, eğitim programlarının Biyomedikal Mühendisleri`nin problem çözme yeteneğini artırıcı düzeyde düzenlenmesi gereklidir."

"Hastanelerde başhekim yardımcısı olarak biyomedikal mühendisleri istihdam edilmeli"

Tokmakçı`dan sonra söz alan Başkent Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi-EMO Ankara Şubesi Biyomedikal Mühendisliği MDK Başkanı Onur Koçak sunumunda; "Tıp Teknolojilerine Bakış; Biyomedikal Mühendisliğinin Oluşması; Ülkemizde Biyomedikal Mühendisliği Oluşumu; Biyomedikal Mühendislerinin İstihdam Sorunları; Çözüm Önerileri; Biyomedikal Mühendislerinin Mesleki Örgütlenme AlanıBiyomedikal Mühendislerinin Çalışmaları; Genel Değerlendirme" konularını ele aldı.

Türkiye`de Biyomedikal Mühendisliği`nin 2000 yılında Başkent Üniversitesi, 2003 yılında Yeditepe Üniversitesi, 2008 yılında Erciyes Üniversitesi, 2009 yılında Namık Kemal Üniversitesi, 2010 yılında Kocatepe Üniversitesi`nde açıldığını anımsatan Koçak, çözüm önerileri olarak şu başlıkları sundu; " Bu konu milli bir politika haline gelmelidir. Biyomedikal Mühendislerinin öncülüğünde SağlıkBakanlığı, Üniversiteler, TMMOB ve EMO ortak hareket etmelidir. Altyapısı uygun olan üniversiteler bu bölümü acilen lisans seviyesinde mühendislik fakülteleri bünyesinde açmalıdır. Biyomedikal Mühendisinin hastanelerdeki konumuna gelince, 100 yatak üzeri ulusal bazda her hastanede başhekim teknik yardımcısı olarak birimden sorumlu biyomedikal mühendisi olmalı.

Sağlık sektörünün en büyük uygulayıcısı olan hastanelerde Biyomedikal Mühendislerinin planlı istihdamı, ile teknik işletme modeli getirecektir, böylece kontrolsüz yapılan harcamalar ve verimlilikten uzak tıbbi cihaz kullanımı ortadan kalkacaktır."

Toplantıda TEKDEN Hastaneleri Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Tekden de biyomedikal mühendisliğinin hastanelerdeki çalışmaları ile ilgili bilgiler verdi.

Biyomedikal Mühendisliği Günleri-1, öğrencilerin sorularının katılımcılar tarafından yanıtlanması ile sona erdi.

Fotoğraflar