MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 ANTALYA ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 ANTALYA   BURDUR   ISPARTA 
 

 
FORMLAR
 
ÖLÇÜM BASVURU DİLEKCESİ
 
ÜYELİK
 
SMM
 
TEMSİLCİLİKLER
 
İŞ VE ELEMAN ARAYANLAR
 

EMO Antalya Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 24

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

EMO’DAN NÜKLEER SANTRAL KARŞITI MİTİNGE DAVET



 
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu, EMO 42. Dönem 3. Koordinasyon Kurulu toplantısında basın toplantısı düzenledi. EMO Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Göltaş, 1 Nisan 2011 tarihinde düzenlediği basın toplantısında, AKP Hükümeti’ni halktan yana enerji politikaları uygulamaya ve nükleer santral kurma inadından vazgeçmeye çağırırken, Göltaş nükleer santrala karşı 24 Nisan 2011 tarihinde İstanbul’da Kadıköy’de yapılacak olan mitinge katılım çağrısında bulundu.
 

EMO 42. Dönem 3. Koordinasyon Kurulu`nun 1 Nisan 2011 tarihinde başlayan toplantısının öğleden sonraki bölümü EMO Yönetim Kurulu`nun düzenlediği basın toplantısıyla açıldı. Basın toplantısının başlangıcında EMO Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Göltaş, şöyle konuştu:

"Ülkemizde ve dünyada gelişen olayları değerlendirmek, meslek alanlarımızla olan ilişkilerini bütün boyutlarıyla tartışmak ve ülke gündemine gelen başta enerji, iletişim, haberleşme olmak üzere Türkiye`nin bütün demokratik, ekonomik süreçleriyle ilgili, ülkede yaşanan demokrasi süreçlerindeki sıkıntılarla ilgili gelişmeleri seçim atmosferine girilen bir süreçte örgütsel bütünlük içerisinde tartışmak için biraradayız.

Gerçekten yoğun bir gündem var.  Bir yandan bu ülkede insan hakları ihlallerinin tırnak içerisinde ileri demokrasi adı altında sürdürüldüğü ve tarihte ilk defa basılmayan kitapların taslak halinde toplandığı, hem yazarlarının içeri alındığı, muhtemel kitabın basımına dair önlemlerin geliştirildiği, düşünce ve örgütlenme özgürlüğü önünde üniversitelerin baskı ve yasak ortamlarının geliştiği, yargının denetim altına alındığı, meslek örgütlerinin kendi meslek alanlarıyla ilgili yaptıkları çalışmaların sürekli baskı ve yasak ortamına sokulduğu bir süreçten geçiyoruz."

Cengiz Göltaş, Fukuşima Santralı‘ndaki gelişmeleri kaygıyla izlediklerini belirtirken, Türkiye`yi de diğer ülkelerin aldıkları sorumluluk çerçevesinde davranmaya davet etti. Göltaş, "Kamuoyu, başta Mersin Akkuyu ve Sinop olmak üzere, nükleer santral konusunda yaşanan bu süreçten sonra Türkiye`de bu ısrardan vazgeçilmesini bekliyorlar. Bizler elektrik üretim seçeneği olarak Türkiye‘nin gündemine dayatılan nükleer santralın sağlıklı bir süreç olmadığını ifade ediyoruz" dedi. Göltaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kısaca şunu vurgulamak isteriz ki, bu olay çok büyük tarihsel bir olaydır. Hafife alınacak, geçiştirilebilecek bir olay değildir. Nükleer şirketler için, nükleer lobiler için artık 11 Mart öncesinde söylenen bütün argumanlar geçersiz kalmıştır. Dünya uygarlık sorunuyla karşı karşıyadır. Yenilenebilir enerji politikalarına dönük politikalarını yaşama geçirecek, bunu kamu hizmeti anlayışı ile planlayacak, bunu toplumun tüm kesimleriyle birlikte yürütecek yeni bir anlayışa ihtiyacımız vardır. AKP hem pahalı elektrikle karşı karşıya bırakmakta, hem de nükleer santral gibi ‘Ben yaptım oldu` anlayışıyla emri vaki bir şekilde topluma sunmaktadır. Türkiye‘de nükleeri bir dayatma olarak getirenlerin bu son kazadan da yeterli dersi çıkaramadıklarını son açıklamalarından da görüyoruz.

AKP Hükümeti‘ni enerji politikaları konusunda halktan, bu ülkenin çıkarlarından yana, sorumlu yöneticilik yapma standartlarına uygun olarak açıklama yapmaya ve nükleer santral inadından vazgeçmeye davet ediyoruz. Elektrik Mühendisleri Odası, her zaman insandan yana, temiz teknolojilerle yürüten bir siyaset anlayışını önüne koymuştur.

24 Nisan‘da Tüm Türkiye çapında bu ülkenin enerjisine kaynaklarına doğru bir yerden bakan tüm kurum ve kişileri Kadıköy`de yapılacak Nükleer Karşıtı Mitinge davet ediyoruz. NKP Sekreteryasını yürüten bir örgüt olarak toplumun bütün kesimleriyle birlikte sesimizi daha gür bir biçimde hem dünyaya hem de ülkemizdeki yöneticilere duyurmayı hedefliyoruz.

Mersin Akkuyu‘da da Sinop‘ta da toplumsal duyarlılıkların enerji politikalarına yön verenler tarafından duyulmasını umuyoruz. Bu mitingte de biz geleceğimize, çocuklarımıza, bundan sonraki nesillere sahip çıkmak üzere Kadıköy‘de buluşacağız. Yarınki koordinasyon toplantısında da bundan sonraki konularda görüşmeler olacaktır."

Göltaş`ın basınla ve Koordinasyon Kurulu ile paylaştığı basın toplantısı metninin tamamı şöyle:


ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI BASIN TOPLANTISI

11 Mart‘ta yaşanan deprem ve tsunami sonrası gelişmeler Dünya Nükleer Enerji Tarihi‘nde bir dönüm noktasıdır. Yaşanan doğal afetin ardından Japonya‘da meydana gelen nükleer kaza bugüne kadar "Japonya bir deprem ülkesi ve enerjisinin yüzde 55‘ini nükleerden sağlıyor", "Güvenlik önlemleri o kadar iyi ki depremlerin tamamında nükleer santraller sınavı başarıyla geçti" diyenlere kazın ayağının aslında öyle olmadığını gösterdi.

Almanya, nükleer tesislerinde yeniden denetime gideceğini açıkladı. Tüm dünya gibi biz de bir an evvel kazanın boyutu büyümeden durumun kontrol altına alınması umuduyla durumu izledik. Olaydan 20 gün sonra durumun tüm yönleriyle tespitini yapmak, etkilerinin ne olacağını kestirmek imkansız. Şu an için kazanın INES Skalası‘nda etkisinin 5, yani "geniş ölçekte etkisi olabilecek kaza" olarak değerlendiriliyor. Bugüne kadar yaşanan kazalar içerisinde en büyük ikinci kaza olan, 1979‘da yaşanan Three Mile Island kazasıyla aynı etkide.

Deprem sonrası felekate dönüşen durumun sürecine bakıldığında;

11 Mart 2011

··Saat 07.46: Honshu Adası yakınlarında yerin 24 km  altında 9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. İlk 3 reaktör sarsıntının etkisiyle otomatik olarak kapatıldı. 4-5 ve 6 No‘lu reaktörler bakım dolayısıyla kapalı konumdaydı.

··Saat 08.01: Şebekenin tamamında yaşanan güç düşümüyle birlikte santral karanlığa gömüldü. Aktif reaktörleri soğutmak için kullanılan ve dakikalar sonra tsunaminin etkisiyle büyük hasar görecek pompaları beslemek için jeneratörler devreye girdi.

•· Saat 18.55: Santrale 3 kilometre çapındakiler için tahliye kararı alındı. 10 km çapındakiler için hazır olmaları ve evlerinden çıkmamaları uyarısı yapıldı.

 

12 Mart 2011

··Saat 08.30: Santralin 10 km çapında yaşayanlar içi tahliye uyarısı yapıldı.

•·Saat 14.40: Daha önce 10 km açıklanan tahliye kararı 170 bin kişiyi etkileyecek olan 20 km‘ye çıkarıldı. Halka iyot tabletleri dağıtılması kararı alındı. 

 

13 Mart 2011

··Saat 14.35: "Japonya Nükleer Acil Durum Eylem Planı" Madde 10‘da belirtilen nükleer santral yakınlarında izin verilen radyasyon değerlerinin üzerinde ölçüm kaydedildiği açıklandı.

··14 Mart‘a kadar 184 bin 670 kişi tahliye edildi. Aynı gün Reaktör 4‘de başlayan yangın 2.5 saatte söndürüldü.

··31 Mart itibariyle arızalı tüm reaktörlere soğutma amaçlı saatte ortalama 8 metreküp su basılmakta. Reaktör 1 sıcaklığının 281 C‘den 251 C‘ye düşürüldüğü, buna rağmen Reaktör 2‘de sıcaklığın 177 C ‘den 181 C‘ye çıktığı rapor edilmekte.

··TEPCO şirketi Fukuşima Nükleer Santralı‘nın 4 reaktörünü kapatma kararı aldığını, 2 reaktörün geleceğininde halka danışılarak karar verileceğini açıkladı.

··Dünya Atom Ajansı Direktörü‘nün 3 gün önce yaptığı açıklama 4 başlıkta toplanıyor:

      -Durum ciddiyetini koruyor.
      -Asıl öncelik krizin üstesinden gelmektir.
      -Artık önümüzü görebiliyoruz.
      -UAEK Japonya‘ya yardım için elinden gelen her şeyi yapıyor.

 

Gelişmeleri irdelediğimizde, yaşananların aslında; nükleer santral teknolojisinin de doğası gereği, tek bir anda oluşan ve etkileri bertaraf edilmeye çalışılan tren kazası, tüp patlaması, köprü çökmesi gibi bir kaza olmadığı ortada. Sebebi ister insan olsun, ister doğal bir felaket olsun, süreç başladıktan sonra durumun gün be gün değişebildiğini; "kontrol altına alındı" denildikten saatler sonra sürecin kontrol dışına çıktığı, artık yadsınamaz bir gerçek. 

Hal böyleyken ve ortada kararı alınmış, ancak yapımına başlanamamamış; yapımı başlanmasına rağmen yıllarca devreye alınamamış; tüm çalışma ve yatırımlara rağmen vazgeçilmiş proje örnekleri varken, ülkemizde ne yazık ki "tüp gaz" düzeyinde bir benzetme ile nükleer santral kurma kararlılığı yetkililer tarafından ortaya konulmuştur. Tüm dünya, felaketin bertaraf edilmesini umutla beklerken; Türkiye‘de nükleer santral kurma konusunda yapılan açıklamalardaki kararlılık ifadeleri akla "Acaba başka hesaplar mı var?" sorusunu getiriyor. 

Tüm süreç önceden de vurguladığımız gibi hızlıca tamamlanmaya çalışılıyor. Nükleer enerjiyi, enerji politikalarına dahil eden ülke örnekleri de göstermektedir ki; Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu hazırlıkları 1 yıl sürer, ÇED onay/analiz süreci 1 yıl da tamamlanır. Bu süreci ortalama 18 aylık Ön Güvenlik Analiz Raporu (PSAR) hazırlığı ve inşaat lisansı başvurusu takip eder.

Japonya gibi konuyla ilgili mevzuatı hazır, periyodik olarak eğitim verilen bilinçli bir toplumda bile çaresizlik ortadayken; hiçbir ciddi hazırlık süreci yapılmaksızın nükleer santral kurulmak istenmektedir. 35 yıl öncesinden verilmiş yer lisansı yenilenmeden, ortada daha inşaat lisansı da yokken, üstelik ÇED süreci tamamen yok sayılarak; "Nisanda kazmayı vuruyoruz" açıklaması kabul edilemez. Söz konusu olan gelecek nesiller, insan yaşamı olduğundan kamu yararını gözetmeyen bu anlaşma çerçevesinde Hükümet başta olmak üzere yetkilileri, sorumluluklarına yakışan açıklamalar yapmaya ve verilen kararları/imtiyazları tekrar gözden geçirmeye davet ediyoruz.  

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU
1 Nisan 2011



TMMOB BAŞKANI EMİN KORAMAZ`IN ÜYELERİMİZE SESLENİŞİ

11.05.2020
 


Çok Okunanlar


EMO 49.OLAĞAN GENEL KURULU VE SEÇİMLERİ YAPILDI

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI ÇELENK SUNMA TÖRENİNE KATILIM SAĞLANDI

EMO ANTALYA ŞUBESİ 16. DÖNEM 1. DANIŞMA KURULU TOPLANTISI YAPILDI

ÜYELERİMİZ VE AİLELERİ İLE KAHVALTIDA BULUŞTUK

TİYATROYA GİDİYORUZ!

SEMİNER: GÜNCEL YÖNETMELİKLER IŞIĞINDA GÜNEŞ ENERJİ SANTRALİ TASARIMI

“TEFTİŞ-İ TEMAŞA” ADLI TİYATRO OYUNUNDA BULUŞALIM!

ENGELLİLER HAFTASI ETKİNLİĞİ: TEKNOLOJİNİN ENGELLERİNİ KALDIRIYORUZ (SEMİNER)

YEŞİL ENERJİ SİSTEMLERİ VE ENTEGRE TEKNOLOJİLER PANELİ

EMO ANTALYA ŞUBESİ 16. DÖNEM I. KOORDİNASYON KURULU TOPLANTISI

Okunma Sayısı: 619


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.