MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

ON BİNLER TMMOB MİTİNGİ’NDE BULUŞTU



 
Türkiye`nin dört bir yanından Ankara`ya gelen on binlerce mühendis, mimar ve şehir plancısı, `Haklarımız, geleceğimiz, halkımız, ülkemiz için söyleyecek sözümüz var` çağrısıyla Ankara Sıhhiye Meydanı`nda buluştu. Coşkuyla geçen mitingde, AKP`nin neoliberal uygulamaları protesto edilirken; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği`nin (TMMOB) Seçim Bildirgesi oylanarak kabul edildi. Mitingde, TMMOB`nin oyunun insandan ve emekten yana olduğunun altı çizildi.
 

TMMOB‘ye bağlı 23 oda üyesi on binlerce kişi, AKP Hükümeti‘nin neoliberal politikalarına karşı, 15 Mayıs 2011 tarihinde Ankara Tren Garı‘nda toplandılar. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK), Türk Tabipleri Birliği (TTB), siyasi partiler ve demokratik kitle örgütlerinin de destek verdiği mitingde; mühendis, mimar ve şehir plancıları, "Eşitlik, özgürlük, bağımsızlık, demokrasi ve bir arada yaşama" taleplerini dile getirdiler. Tren Garı‘ndan kortej oluşturarak mitingin yapılacağı Sıhhiye Meydanı‘na yürüyen katılımcılar, "Demokratik, parasız, bilimsel, anadilde üniversite istiyoruz", "Müşteri değil, öğrenciyiz", "Parasız ulaşım, yurt ve beslenme hakkımızı istiyoruz" ve "Staj sömürüsüne son" dövizleri taşıdılar. Üzerlerinde "HES‘leriniz batsın dereler özgür aksın", "llısu Barajı‘na hayır", "Hasankeyf uygarlıktır" yazan Türkçe ve Kürtçe tişörtler giyen mühendis ve mimarlar, "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz", " Özelleştirmeye, taşeronlaştırmaya hayır" sloganları atarak, miting alanına girdiler.

TMMOB üyeleri nükleer santrallara, İstanbul Boğazı‘na üçüncü köprü yapılmasına, kentsel dönüşüm adı altında kentlerin yağmalanmasına, İnternet üzerindeki yasaklara  "hayır" derken, işsiz ve güvencesiz çalışma koşullarına da direneceklerini belirttiler.

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı‘nın konuştuğu miting, Sanatçı Sevinç Eratalay‘ın coşkuyla seslendirdiği şarkı ve türkülerle tamamlandı.

‘Bezirgan Saltanatı‘nın Bitmesi İçin Buradayız‘

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, Nazım Hikmet‘in "Elleriniz ve Yalana Dair" şiiriyle başladığı miting konuşmasında, "Nazım‘ın da şiirinde söylediği gibi bu bezirgan saltanatının bitmesi için buradayız" dedi. "Bugün burada dostların arasındayız. Bugün burada güneşin sofrasındayız. Bugün omuz başlarımız arasında boşluk bırakmamak için buradayız. Bugün ‘itirazımız var‘ demek için buradayız" diyen Soğancı, katılımcıları selamladı. Soğancı konuşmasında miting düzenlenmesinin gerekçelerini özetle şöyle ortaya koydu:

"Gericiliğe ve karanlığa karşı aydınlığı savunmak için buradayız. Baskıcı ve otoriter yönetime karşı, özgürlük ve demokrasi için buradayız. Her şeyin para-kâr olduğu piyasa anlayışına karşı eşitliği savunmak için, kahrolsun emperyalizm demek için buradayız. Irkçı ve milliyetçi anlayışın beslediği linç kültürüne karşı, bir arada kardeşçe ve barış içinde yaşamak için, Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yoldan çözümü için buradayız. Öznesinde insan olan özgürlükçü, eşitlikçi, demokratik bir anayasa için, her türlü cinsiyet ayrımcılığına karşı durmak için, özerk ve demokratik üniversite için, demokratik, parasız eğitim hakkımız için, eşit, nitelikli, parasız sağlık hakkımız için buradayız. Güvencesiz çalışmaya, taşeronlaşmaya, sendikasızlaştırılmaya ‘hayır‘ demek için, insan odaklı işçi sağlığı ve iş güvenliği için buradayız. Kentlerimizin, ormanlarımızın, madenlerimizin yağmalanmasına ‘dur‘ demek için, havamıza, suyumuza, toprağımıza sahip çıkmak için buradayız. Meslek alanlarımıza, mesleğimize, onurumuza sahip çıkmak için, haklarımız, geleceğimiz, halkımız, ülkemiz için, bugün bu alanda söyleyecek sözümüz var..."

Mehmet Soğancı, iktidara gelen tüm düzen partilerinin yerli ve yabancı sermaye güçlerinin değirmenine su taşıdığını belirterek, yaşanan gelişmeleri şöyle özetledi:

"Ülkemizde iktidara gelen tüm düzen partileri yerli ve yabancı sermaye güçlerinin değirmenine su taşıdılar. Halkımızın yıllarca ödediği vergilerle yapılan sanayi tesislerimizi, tarım ve tarıma dayalı sanayi kuruluşlarımızı, enerji santrallerimizi, madenlerimizi, ormanlarımızı, doğal kaynaklarımızı yerli ve yabancı tekellere, onlarla işbirliği içerisindeki yandaşlarına peşkeş çektiler. Ülke sanayisini ve üretim yeteneğimizi aşındırdılar. Ekonomimizi IMF‘ye, dış politikamızı ABD‘ye teslim ettiler. Ülkemizi rant ekonomisine, sıcak paraya, dış borçlara ve borç faizlerine mahkum ettiler. Bizlere ekonomik krizleri, zamları, düşük ücretleri, işsizliği, yoksulluğu ve güvencesiz çalışmayı bıraktılar. Partizan uygulamalarla kamu kurumlarının içini boşaltılar. Pek çok kamu kurumunu niteliksiz, gerici, ırkçı kadrolara teslim ettiler. Bunlar da yetmedi; eğitim hakkımıza, sağlıklı yaşam hakkımıza göz diktiler. Paran varsa okursun, paran kadar ilaç, paran kadar tedavi dediler. Tek dinliliği, tek mezhepliliği, tek milliyeti, tek kültürlülüğü dayattılar. Dini siyasete alet, siyaseti cemaate tahvil ettiler. Gericiliği, ırkçılığı örgütlediler. 12 Martları, 12 Eylülleri yarattılar. Maraş, Çorum, Sivas, Gazi katliamlarını yaşattılar. Kürt sorununu silahla, inkar ve imha yöntemiyle, halkları birbirine düşman ederek çözmeye çalıştılar."

AKP ‘Rahmet Okuttu‘

AKP iktidarının ise kendinden önceki tüm iktidarlara "rahmet okuttuğunu" söyleyen Soğancı, "AKP iktidarı emperyalizme bağımlı sömürü düzenini dinle imanla cilalayarak piyasanın mutlak hakimiyetini kuruyor" saptamasını yaptı. "Üstüne üstlük bir de büyüme masallarıyla bizleri uyutmaya çalışıyor" diyen Mehmet Soğancı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu sözde büyümeden çalışanların aldığı pay AKP‘nin iktidara geldiği 2003 yılına göre reel ücretlerindeki yüzde 12.5 azalmadır. İşsizlik oranlarındaki artıştır. Sigortasız, güvencesiz çalışmadır. Şu an ülkemizde meslektaşlarımız da dahil olmak üzere çalışabilir her beş kişiden biri işsizdir. Halkımız sadakaya mahkûm edilmiştir. Buna karşılık 8 yıllık AKP iktidarında gelir dağılımındaki adaletsizlik daha da büyümüş, en üst hane geliri ile en alt hane geliri arasındaki fark 8.5 kat artmıştır. İşsizlik Sigortası Fonu‘nda biriken 60.6 milyar liranın yalnızca 3.7 milyarı ödenmiştir. Çalışanların maaşlarından kesintilerle oluşturulan bu fondaki kaynaklar bile sermaye kesimlerine aktarılmaktadır. Artık kesinlikle görülmüştür ki, AKP zengin dostu yoksul düşmanıdır. Emperyalizmin ve büyük sermaye güçlerinin ülkemizde şimdi AKP eliyle uyguladığı düzen altta kalanın canı çıksın düzenidir."

İleri Demokrasiden Ucube Demokrasi Çıktı

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı, AKP‘nin toplumun kodlarını değiştirdiğini, referandumla birlikte "ileri demokrasiye" geçildiği müjdesinin, "ucube demokrasi" olduğunun kısa zamanda görüldüğünü ifade etti. Soğancı, "12 Eylül referandumunda bunun yeni bir 12 Eylül olduğunu ifade ederek ‘2 Kere Hayır‘ demiştik. AKP, referandumu kazanarak kendi 12 Eylül‘ünü yürürlüğe koydu. Şimdi güçlendirilmiş, pekiştirilmiş 12 Eylül rejimi altında yaşıyoruz" dedi.

Basılmamış kitaplar için baskınlar düzenlendiğine; İnternet‘i zapt-ı rapt altına almanın yollarının arandığına; herkesin dinlenip, izlendiğine dikkat çeken Soğancı, "Bu düzen demokrasiye değil giderek daha baskıcı-otoriter bir yöne doğru gelişiyor. Bu büyük bir gözaltı düzenidir. Onların elinde yeni ‘şifreler‘ de var. Ve ancak ‘şifresi‘ olanlara yaşam hakkı tanınıyor. Gençlerin geleceğini çalanlar hiç utanıp, sıkılmadan bütün bunların sorumlusu ÖSYM Başkanı için ‘Talebeler elini öpmeli‘ diyor. Körler sağırlar birbirlerini ağırlar düzeni kurdular" diye konuştu.

‘Sokaklardaki Sesimiz Yegane Umudumuz‘

Soğancı, TMMOB‘ye yönelik tehditlere de miting alanından şöyle karşılık verdi:

"AKP‘nin Başbakanı, Bayındırlık Bakanı orada burada TMMOB‘yi de düzene sokacağını söylüyormuş. 50 yıllık tarihimizde biz bunları çok duyduk. Ama onlar bu ülkenin mühendisini, mimarını, şehir plancısını bilmez, anlamaz. Görsünler TMMOB‘yi bugün bu alanda. İktidarın verdiği güçle giderek küstahlaşan AKP-Cemaat Koalisyonuna karşı gerçek özgürlükler ve demokrasi mücadelesi ise ancak buna karşı bir direniş hattının kurulması ile mümkün olabilir. Bunun adresi bellidir, sokaktır. İşte sokaklardaki sesimiz halen bu ülkenin yegâne umududur."

‘AKP İşbirlikçi Rolünü Parlattı‘

Libya‘ya yapılan müdahaleyi ve AKP‘nin Meclis‘ten daha tezkere çıkmadan NATO gemileri ile birlikte savaş gemilerine katılmasını eleştiren Mehmet Soğancı, "AKP, krizi fırsata çevirip işbirlikçi rolünü parlattı. Emperyalizmin ve NATO‘nun hizmetinde olanlar halkın hizmetinde, insanlığın hizmetinde olamazlar" dedi. Soğancı şöyle konuştu:

"Şimdi seçim meydanlarında ‘kim daha çok Amerikancı‘ yarışı başlatıldı. Emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı bağımsızlık ve halkların özgürlüğü için başı dik, onurlu duruşumuzda ısrar edeceğiz, inat edeceğiz. Che Guevara, Birleşmiş Milletler‘de emperyalistlerin gözünün içine bakarak yaptığı konuşmada ‘Emperyalizm nerede görülürse başı orada ezilmelidir‘ diyordu. Evet, emperyalistlere ve işbirlikçilerine 6. Filo‘yu yeniden hatırlatmaktır bizim görevimizdir. O yüzden diyoruz ki, kaybettiğimiz onca canımızın aşkına tarihi geri sarmaya, yeniden yazmaya, geleceği kazanmaya kararlıyız."

Çözüm Kardeşlik Barikatında

Kürt Sorunu‘nu demokrasiyi geliştirerek çözeceğini söyleyen AKP‘nin şimdi de "Kürt sorunu bitti" dediğine dikkat çeken Soğancı, uygulamadaki çarpıklığı şöyle ortaya koydu:

 "Padişahlığa soyunanlar ‘bir sorun ben ‘var‘ dedim mi var, ben ‘yok‘ dedim mi yoktur‘ diye ferman yazıyor. Siyasi ve askeri operasyonlar hız kesmeden sürdürülüyor. Yasaklarla, barajlarla kurdukları barikatın arkasına gizlenerek yaptıkları ‘demokrasi ve özgürlük‘ vaadinin bir gerçekliği yoktur. İşte YSK kararları da nasıl bir zihniyetle seçimlere gidildiğinin göstergesidir. Herkesin elini kolunu bağlayarak kendilerine cennet bir memleket yaratmaya çalışıyorlar."

Kürt Sorunu‘nda demokratik çözümden ve bir arada yaşamdan başka bir yol olmadığının altını çizen Mehmet Soğancı, "Yıllardır denenen yöntemlerle gelinen nokta ortadayken bunda ısrar etmek siyasi körlüktür. Ülkeyi yönetenlerin bu siyasi körlüğü, toplumun gönül gözünü de kör etmekte, giderek halklar arasında bir çatışma zemini güçlenmektedir. O zaman bize düşen de kardeşlik barikatını güçlendirmek, bir arada yaşamın olanaklarını çoğaltmaktır" dedi.

TMMOB‘nin Oyu İnsan ve Emekten Yana

TMMOB‘nin oyunun 12 Haziran‘da da eşitlikten, bağımsızlıktan, emekten, barıştan, hakça paylaşımdan ve insanca yaşamdan yana olacağını açıklayan Soğancı, miting alanında katılımcılara TMMOB‘nin seçim bildirgesini oylattı. Soğancı, miting katılımcılarına oylamada şu soruları yöneltti:

"Ülkemizin tüm varlıklarını özel sermayeye peşkeş çekenlere, özelleştirmecilere oy verecek miyiz?

Ulusal, bölgesel ve kentsel düzeyde planlı ve kamusal bir ekonomi politikası benimsemeyen, kamusal kaynaklara dayalı ve istihdam odaklı sanayileşme ve kalkınma politikalarını uygulamayanlara oy verecek miyiz?

Dünya Bankası, IMF, AB ve benzeri kuruluşların dayattıkları, yerli işbirlikçilerin uyguladıkları ‘yapısal uyum ve istikrar programları‘nı uygulayanlara oy verecek miyiz?

Ülkemize dayatılan dışa bağımlı enerji politikaları üzerinden doğayı, insanımızı yok sayanlara, madenlerimiz, jeotermal kaynaklarımız, kıyı ve ormanlarımızı yerli ve yabancı sermayeye yağmalatanlara oy verecek miyiz?

12 Eylül Düzeni‘nin ürünü olan YÖK‘ü kaldırmayanlara, eğitimde öğrenciyi müşteri olarak görenlere; parasız, eşit, bilimsel, demokratik, fırsat eşitliğine dayalı ve anadilde eğitimi sağlamayanlara oy verecek miyiz?

Eğitim, sağlık ve barınma hakkımızın en temel insan hakkı olduğunu kabul etmeyenlere, kapitalizmin emeği baskı altına alan stratejilerinin uygulayıcılarına, tüm çalışanlara grevli, toplu sözleşmeli sendikalaşma hakkını tanımayanlara oy verecek miyiz?

İşçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetlerini kamusal bir hizmet olarak tanımayanlara, kentsel dönüşüm adı altında kentlerimizi yağmalayanlara oy verecek miyiz?

Tarım arazilerinin yok olmasına, kirlenmesine, GDO‘lu gıdaların ülkemize sokulmasına izin verenlere, çiftçimizi üretimden, tarlasından koparanlara, ülke ormanlarını 2/B, özel ağaçlandırma vb. ad altında rant sağlamak amacıyla talana açanlara, suyumuzu ticarileştirenlere oy verecek miyiz?

Kadına yönelik şiddeti ve toplumsal hayatın her noktasında cinsiyet ayrımcılığını önlemeyenlere, kadın sesine düşman olanlara oy verecek miyiz?

Ülkemizi ırkçı şoven yaklaşımlar temelinde kamplaştıranlara, tüm dillerin, kültürlerin, inançların ve renklerin kendilerini özgürce ifadesini engelleyenlere oy verecek miyiz?

Derelerimiz özgür akmasın diyenlere, nükleer santralları başımıza bela edenlere oy verecek miyiz?

Gençlerimizin geleceklerini karartanlara oy verecek miyiz?

Başta düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki engeller olmak üzere demokrasinin önündeki tüm engelleri kaldırmayanlara oy verecek miyiz?

Emperyalizmin savaş ve işgal politikalarına alet olanlara, emperyalizm işbirlikçilerine oy verecek miyiz?

Mühendislik, mimarlık, şehir plancılarını gözden çıkaranlara, TMMOB‘ye düşmanlık besleyenlere oy verecek miyiz?"

Mühendis, mimar ve şehir plancıları Soğancı‘nın sorularına bayrak ve flamalarını kaldırarak "hayır" yanıtı verirlerken, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı da "Bizim oyumuz insandan ve emekten yana olanlarındır" dedi. Soğancı, "Bugün burada yeni bir yaşamın çağrısını yapıyoruz. Bu karanlık, kahpe düzene baş kaldıranlar, teslim olmayanlar, ‘Gelecek biziz, değiştireceğiz‘ diyenler gökyüzünün altındaki güzelliğimizdir. Sokakların, meydanların burjuva siyasetinin kirli oyunlarıyla çirkinleştirildiği bir yerde bize düşen de elbette sokakları gerçek sahiplerinin sesiyle güzelleştirmektir" diyerek, Murathan Mungan‘ın "Göç Yolları" şiirini okudu. Soğancı, konuşmasını "Şimdi sözümüzü birlikte söyleme zamanıdır. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz" sloganıyla tamamladı.

 



TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU

DEPREMZEDEYE DEĞİL ENERJİ ŞİRKETLERİNE DESTEK

KTMMOB EMO YENİ YÖNETİM KURULU BELİRLENDİ

SİNOP NÜKLEER GÜÇ SANTRALI İNADINDAN VAZGEÇİLMELİDİR   

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

EMO, SİNOP NGS NAZIM İMAR PLANI İÇİN İPTAL DAVASI AÇACAK (BAŞKENT GAZETESİ)

HALKIN DEMOKRATİK İRADESİ GASP EDİLEMEZ

EMO: SİNOP NGS PROJESİNDEN VAZGEÇİLMELİ (ENERJİGUNLUGU.NET)

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI - OLAĞAN GENEL KURULU! (ENERJİEKONOMİSİ.COM)

Okunma Sayısı: 2370


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.