MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 ANKARA ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AFYONKARAHİSAR   ANKARA   ÇANKIRI   ERZİNCAN   ERZURUM   KASTAMONU   KAYSERİ   KIRŞEHİR   KONYA   NEVŞEHİR   SİVAS   TOKAT   YOZGAT   AKSARAY   KIRIKKALE 
 

 
HUKUKİ DESTEK
 

EMO Ankara Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 2023.4

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

“KONYA’DA ELEKTRİK SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ” PANELİ DÜZENLENDİ



 
7 Haziran 2007 tarihinde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren eski Konya İl Temsilci Yardımcısı İsmail Hasırcı anısına, 25 Haziran 2011 Cumartesi günü EMO Ankara Şubesi Konya İl Temsilciliği tarafından “Konya’da Elektrik Sektörünün Sorunları ve Çözüm Önerileri” konulu panel düzenlendi.
 

 

Oturum Başkanlığı`nı Konya İl Temsilcisi Ali Kemal Başaran`ın yaptığı panele Mehmet Ali Atay (EMO Ankara Şubesi Enerji Komisyonu Üyesi), Nurettin Çetinkaya (Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi-Konya İl Temsilci Yardımcısı), Önder Kazazoğlu (MEDAŞ Genel Müdürü), Ramazan Pektaş (EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı) konuşmacı olarak katıldı.

EMO Konya İl Temsilcisi Ali Kemal Başaran panelin açılışında yaptığı konuşmada şunları söyledi, "2008 yılında vefat eden MEDAŞ Genel Müdür yardımcılığından emekli olan daha sonra Konya İl Temsilci Yardımcılığı görevinde bulunan İsmail Hasırcı anısına elektrikle ilgili değişik paneller düzenlemekteyiz. Özelleştirilen ve MEDAŞ`ı iki yıldır idare eden MEDAŞ genel müdürünün ve elektrik mühendisi arkadaşlarımız tarafından Konya`da elektrik sektörünün sorunları ve çözüm önerileri burada masaya yatırılacak. Katılımcılar sorunları hiçbir siyasi fark gözetmeksizin elektrikle ilgili çözüm önerilerini panelde tartışacağız.

"Dünyadaki savaşlar enerji savaşları haline gelmiş durumda"

EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Taylan Özgür Yıldırım açılış konuşmasında şunları söyledi; "EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu adına etkinliğimize hoş geldiniz demek istiyorum. İsmail Hasırcı çok çalışkan ve mücadeleci bir örgüt üyesi ağabeyimizdi. Onu her fırsatta anmaya onun adına etkinlikler düzenlemeye devam ediyoruz ve devam edeceğiz.Bugün konuşulacak mevzu sadece Türkiye`nin değil dünyanın da politik gündemini işgal ediyor. Elektriğin sorunları dünyadaki enerji politikalarının Türkiye`ye yansıması. Küçük düzlemde düşündüğümüzde Konya`ya yansıması. Dünyadaki savaşlar enerji savaşları haline gelmiş durumda. Irak`ta Ortadoğu`da yaşananlar enerji kaynaklarına sahip olmak için insanların yaşamlarına müdahale edilir hale gelmiş durumda. Bu savaşlar kanla yürütülüyor. Petrol olsun su olsun bu kaynaklardan olsun bu üretim sürecinin ayağını oluşturuyor. Türkiye`de enerji politikaları dünyadan çok bağımsız ilerlemiyor. Her ne kadar Avrupa`da artık nükleer gibi bir takım doğayı ve çevreyi ikinci plana iten kâr odaklı enerji politikaları bir kenara itilirken, Türkiye`de nükleer santraller tüp kullanımı ile özdeştirilir halde devam ediyor. Japonya`da Fukişima`da yaşanan patlama Çernobil`den sonra nükleere bakışı halk nezdinde bir kez daha değerlendirmeye sevk etti.İnsan yararına çevre yararına toplum yararına enerji politikaları üretmek daha da anlamlı hale geliyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarda üretimin zenginleştirme daha önemli hale geliyor. Japonya gibi atom bombası felaketleri geçirmiş bir ülkede dahi bir nükleer felaket ölümlere neden olduğunu görüyoruz. Türkiye gibi deprem bölgesinde Akkuyu`da nükleer santral yapımı gündeme getiriliyor ve nükleer santraller devleti yönetecenler tarafından tüpgaz kullanımı ile eşdeğer olarak nitelendirilebiliyor maalesef.EMO olarak hep vurguladığımız enerjinin halkın ve kamunun hizmetinde olması, kâr hırsına teslim edilemeyecek hak olduğu vurgusu. Mühendisliğin toplumsal boyutunu vurgulayarak çevrenin ve doğanın gelişimini bozacak her türlü üretimin yanlış olduğunu söylüyoruz. Karadeniz`de her türlü dereye HES yapımı tartışılıyor ve yapılmaya başlandı. Doğa talanı söz konusu. Mühendis olarak şunu da vurgulamak gerekiyor, sadece bizim derdimiz enerji üretimi midir? EMO`nun bir yapısı olarak bunun toplumsal, çevre, insan ayağını ya da orada yaşayan insanların doğanın gelişimini ne tür etkileyeceğini tartışmamız gerekiyor. İnsani olarak topluma çevreye doğaya karşı sorumluluğumuz var. Avrupa`da nükleer terk edilir noktada. En son Almanya`da halk hareketinden sonra nükleerden vazgeçildiği devlet tarafından deklare edildi. Biz toplumu çevreyi doğayı koruyacak yenilenebilir enerji kaynaklarını tartışmak bunları geliştirmek durumundayız. EMO olarak enerjinin kamusallığından doğru politika üretmeye söylemimizi büyütmeye çalışıyoruz. 24 Ocak süreci 12 Eylül askeri darbesinden sonra ciddi olarak Türkiye`de özelleştirme furyası başladı. 2002 yılından sonra satılmadık kamu kurumu kalmadı. Özelleştirme ayağı iştahı kabarttıkça kabartıyor.  Özelleştirme elektrik sektörüne de ulaştı. Her zaman özelleştirme yanlıları tarafından ‘özelleştirmeler sonunda işsizlik azalacak hizmet kalitesi artacak` denildi. Bunun yansımasını ne elektrik sektöründe ne diğer sektörlerde görmedik. Telekom bunun ayağıdır, elektrik ayağıdır. Tüketiciye bir şekilde zamlı tarife olarak yansıyan özelleştirme bedellerini görüyoruz. Elektrik iletim hatlarının özelleştirilmesi gündeme geldi. Yandaş sermaye gruplarının birikimlerini artırma noktana gelindi. Hizmet kalitesini üretimi artırmaktan ziyade üretimin bir şekilde yok edildiği ve istihdamın azaltıldığı dolayısıyla güvencesiz iş koşullarının yaratıldığı bir politika olarak Türkiye`de karşımıza çıkıyor.

Nükleer gibi doğayı çevreyi insanı bir kenara iten politikalar yerine doğayı çevreyi insanı önemseyen bunu ön plana koyan enerji politikaların üretilmesi gerekmektedir. Enerji sermayenin çıkarları değil kamunun çıkarları için kullanılmalıdır. Enerjinin kâr aracı değil halkın hizmetine sunulması gereken hak olduğunu düşünüyoruz."

 İsmail Hasırcı`nın oğlu Emre Hasırcı da etkinlikle şöyle konuştu, "EMO Ankara Şubesi ve Konya İl Temsilcililiği`ne bu etkinliği düzenlediği için teşekkür ederim. Aradan üç yıl geçti her sene bu panel düzenleniyor. Bu süre bizim için acımızın her gün aynı kaldı. İnsanlığıyla kişiliğiyle yaşamıyla herkese örnek olan bir insandı babam. Her gün onu güzel kahkahası ile hatırlamaya çalışıyoruz."

İsmail Hasırcı ile ilgili slayt gösteriminin ardından panele geçildi. Panelde ilk olarak EMO Ankara Şubesi Enerji Komisyonu Üyesi Mehmet Ali Atay "Konya İlinin Elektrik Enerjisine Genel Bakış" konulu sunumunu yaptı.Türkiye`de kaynak türüne göre elektrik üretim kurulu gücü hakkında bilgi veren Atay, elektrik üretimi ve kurulu güçlerin Konya ili Türkiye karşılaştırmasını yaptı. Konya ilinde 198,59 MVA üretim gücü bulunduğunu  yıllık elektrik üretiminin 690 438 00 kwh/yıl olduğunu kaydeden Atay Türkiye`de yıllık üretim gücünün 50004 MVA, 210 120 000 000 kwh/yıl olduğunu söyledi. İletim güç transformatörlerinin Konya ili ve Türkiye değerlerinden bahseden Mehmet Ali Atay sunumunda Konya`da trafo merkezlerinin yıllara göre puant yüklerini izleyenlere aktardı.Atay sunumunda önerileri şöyle sıraladı; "Belediye Başkanlıklarınca; yeni imar planlarında hazırlanmasında veya imar planlarında değişiklik yapılması çalışmalarında bulvar, cadde, yollardan geçecek olan havai hatlı / yer altı şebekelerin yapılabilmesi için güzergah tespitlerinin müşterek çalışmalarla yapılması,

Müştereken yapılacak olan çalışmalar esnasında zorunlu olarak bulvar, cadde,yolları  enine çok sayıda noktadan  geçmek yerine masraflarına ortak katılım sağlanarak ,daha az sayıda küçük kanallar tesis edilmek şartıyla kullanıcıların ihtiyaçları sağlanmalı,

Belediye Başkanlıklarınca;yerleşime açılacak mega kent niteliğinde yerleşim alanlarının tüm alt yapı ihtiyacını karşılamak amacıyla tesis edilecek elektrik,su,telefon,kanalizasyon iletim hatlarının tekniklerine uygun olarak bulunacak alt yapı tesislerinin planlı ve programlı şekilde galeri sistemine geçilmelinin çareleri aranmalı. Belediye Başkanlıklarınca;yerleşime açılacak mega kent niteliğinde yerleşim alanlarının tüm alt yapı ihtiyacını karşılamak amacıyla tesis edilecek elektrik,su,telefon,kanalizasyon iletim hatlarının tekniklerine uygun olarak bulunacak alt yapı tesislerinin planlı ve programlı şekilde Galeri sistemine geçilmelinin çareleri aranmalı.Kent`e hizmet veren alt yapı kuruluşları tümü,uzun,orta, kısa sürekli planlarını diğer alt yapı kuruluşlarının yapmış oldukları planları da göz önüne alarak  ve hizmetlerin  birbirini tamamlayacak nitelikte ve şekilde hazırlamak zorundalar.Kent`e hizmet veren alt yapı kuruluşları tümü,alt yapı tesislerini CBS sistemi ile takip etmek zorundalar.

Anılan sistemi kurulması ve varlığı AYKOME tarafından alt yapı çalışmalarında ön şart olarak istenmelidir.CBS sistemi olan kuruluşların alt yapı çalışmalarında diğer alt yapı kuruluşlarla bilgileri paylaşmalı ve koordinatları istenen tesislerin gösterilmesi bu yöntem yapılmalıdır.Bu konuda gerekirse yasal düzenleme yapılmalıdır.Kent`e hizmet veren alt yapı kuruluşları tümü,alt yapı çalışmalarında yaptıkları işler kadar diğer kuruluşunda işlerinin önemli olduğunu kabul etmeleri gerekmektedir. Anılan sistemi kurulması ve varlığı AYKOME tarafından alt yapı çalışmalarında ön şart olarak istenmelidir. Alt yapı kuruluşları, serbest iradeleriyle yönetilmesi gerekmektedir.Alt yapı kuruluşlarında mevcut teknik bilgi ve donanımların (personel ve araç –gereç olarak )güçlendirilmeli.

Kent`e hizmet veren alt yapı kuruluşları tümüne ait, alt yapı tesislerinin işletme bakımına mani olacak  ve kentli kişiler/kuruluşlar tarafından tesis,yardımcı tesislerin yapılandırılmaması ilgili Belediyeler tarafından müsaade edilmemesi.Kent`e hizmet veren alt yapı kuruluşları tümü,kendi uzmanlık alanı/alanları dışındaki  alt yapı çalışmalarını yapmamaları gerekmektedir.Aksi taktirde hizmetin sunuluşunda farklılıklar meydana gelmekte hizmet kalitesinin sunuluşunu etkilendirmektedir."

"Kayıplar maliyete eklenirken kaçaklar için hukuki takibat ve yaptırım uygulanmalı"

Panelde ikinci olarak Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi EMO Konya İl Temsilci Yardımcısı Nurettin Çetinkaya aldı. "Elektrik Sektörünün Sorunları ve Çözüm Önerileri" başlıklı sunum yapan Çetinkaya, Konya ilinde kişi başına düşen elektrik tüketiminin 1,967 kwh/yıl olduğunu belirtti.

Kayıp kaçak oranı tanımlamasının kullanılmaması gerektiğini, kayıpların maliyete eklenirken kaçaklar için hukuki takibat ve yaptırım yapılması gerektiğini vurgulayan Çetinkaya, şunları söyledi, "MEDAŞ, maalesef, sineğin yağını aldıktan sonra kalanını da yakıp elektrik üretmeyi düşünen bir anlayış görünüyor. Çalışanların çoğu huzursuz. Bu yüzden ne etliye ne de sütlüye karışıyorlar. Düşük ücret alıyorlar. Şirketlerini sahiplenme duyguları eksik. Tüketiciler; Kanun, yönetmelikle yapılması ve uyulması gereken bütün kurallara gerçekten uyulması gerektiğine inanmalıdır. Elektrik için ödenmesi gereken ücretleri ödemekten kaçmamalıdır.‘Af` kelimesinin her zaman her durumda karşısına çıkacağını düşünmemelidir. Ödenmeyen her faturanın toplam hizmet kalitesini düşüreceğini asla unutmamalıdır. Serbest çalışan mühendisler;Elektrik mühendisleri yaptığından emin olmalı ve imzasının arkasında gururla durabilmelidir.Mesleğine sahip çıkmalı ve meslektaşlarını düşman olarak görmemelidir.

En düşük (min) ifadesi, bunun altındaki değerler kabul edilemez demektir. Bu durumda her türlü elektrik faaliyetinin faturasının mutlaka zamanında denetlenmesi gereklidir. Yılsonunda yığılan faturaları kim denetleyecek? Eğitim;Çalışma alanları birçok açıdan birbirinden tamamen farklı olan "elektrik" ve "elektronik" mühendisliği dalları bazen kesişebilmektedir.Ama çoğunlukla farklıdır. Buna rağmen maalesef "Elektrik Mühendisliği" bölümleri ile"Elektrik-Elektronik Mühendisliği" bölümleri arasında sayı bakımından bir uçurum vardır. Aslında sayı açısından olması gereken tam tersidir. Elektrik malzemeleri ve mühendislik hizmetleri açısından bir çok ülkeye ihracat yapan ülkemiz açısından bakıldığında"Power Engineering", "Energy Engineering" olarak belirtilen mühendislik dalları bile gerekli hale gelmiştir.Sadece diploma ile değil transkript ile kontrol daha düzenli bir şekilde yapılmalıdır. Temel derslere ilave olarak;Elektrik makineleri 1, 2 (DC, AC) Aydınlatma ve İç Tesisat, Üretim, İletim, Dağıtım, Korunma,Yüksek Gerilim Tekniği, Derslerinin hepsi eksiksiz olarak alınmalıdır.Stajlarından en az bir tanesini de bir elektrik dağıtım şirketinde yapmalıdır. Bunlar sağlandıktan sonra; Elektrik-Elektronik Mühendisi,  Elektrik Mühendisi`nin yaptığı işleri yapabilir."

Panelde konuşan MEDAŞ Genel Müdürü Önder Kazazoğlu, MEDAŞ`a ait bazı rakamsal bilgiler vererek başladığı konuşmasına MERAM`ın kuruluş tarihçesini anlatarak devam etti.

Kazazoğlu şirketin teknolojik yatırımları ile ilgili şu bilgileri verdi; "İşletme ve Bakım Kolaylığı sağlayan Coğrafi Bilgi Sistemi. Elektrik arızalarının uzaktan izlenmesi ve yönetilmesi ile SCADA sistemi.Uzaktan sayaç okuma ve online fatura bilgileri güncelleme ve işletmeyi bir bütün haline getiren Şebek Yönetim Sistemi. Çağrı merkezi oluşturuldu, web sayfası güncellendi, ödeme kolaylıkları için ödeme noktaları açıldı, müşteri bilgi sistemi yenilendi, doküman yönetim sistemine geçildi."Sunumunda MEDAŞ`ın sokak aydınlatma şebekesi hakkında da bilgiler veren Kazazoğlu Konya ili genelindeki arıza ve bakım ile ilgili resmi rakamları aktardı. Arıza algılama süresinin 48 dakikadan 10 dakikaya düştüğünü kaydeden Kazazoğlu arıza oranının 2010 yılına göre yüzde 68 oranında azaldığını savundu.

Önder Kazazoğlu sunumunda şunları belirtti;"

2011 yılı için ayrılan 114.000.000 TL` lik yatırım bedeli ile muhtelif kesitlerde 352 km enerji nakil hattı ve 868 km AG-OG elektrik şebekesi, 89 adet kesici ölçü kabini, 110 adet dağıtım trafosu ilave edilecektir.Gerilim düşümlerini ortadan kaldırmak, arızayı "SIFIR" a indirmek, müşterilerimize kesintisiz ve sürekli enerji verebilmek ve aydınlatma  için toplam 316 adet yatırım projemiz mevcuttur.

Bölgeye Enerji Temini Sorunları;

Dağıtım Şebekemizin geniş olması sebebiyle, Trafo Merkezlerinden çıkan fider hatlarının uzun olması gerilim düşümü sorunlarını yaratmaktadır.Trafo Merkezi sayısının artırılarak daha küçük güçte, dağınık bölgelerde trafo merkezlerinin yapılması sağlanacaktır.Enerji Nakil Hatlarının uzunluğu ve enerji tüketiminin artmasıyla gerilim düşümleri yaşanmakta, röle koordinasyonu sağlanamamakta ve arızaların kesinti süre ve sayıları artmaktadır.

Bu bilgiler ışığında daha sonraki enerji taleplerinin karşılanabilmesi, fider uzunluklarının azaltılarak işletme kolaylığı sağlaması, tüketiciye kesintisiz ve kaliteli enerji vermek adına, MEDAŞ olarak TEİAŞ tan ACİLEN

KONYA İline 11 adet Trafo Merkezi

AKSARAY iline 3 adet Trafo Merkezi

KARAMAN İline 2 adet Trafo Merkezi tesis talep edilmiştir.

BELEDİYE SORUNLARI;

Şirketimiz Belediyelerin imar uygulamalarında yapılaşmanın olduğu yerlerde ihtiyaç olan trafo yerlerinin ayrılmaması nedeniyle vatandaşların enerji taleplerini karşılamakta büyük zorluklar yaşamaktadır.

KONYA OVASI SULAMA PROJESİ;

Konya Ovası Sulama Projesi (KOP) kapsamında mevcut tarımsal sulama kooperatiflerinin açık sulama yerine damlama ve yağmurlama sulamaya geçmeleri yönünde çalışmalar öngörüldüğünden mevcut dağıtım trafolarının güçlerinin yükseltilmesi ve çok eski olan dağıtım şebekelerinin yenilenmesi için kooperatiflerin yada ilgili kuruluşların çalışmalara başlaması gerekmektedir."

"Özelleştirmelerle hizmet anlayışında kâr anlayışına geçildi"

Panelde son olarak EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Pektaş konuştu.

Pektaş şöyle konuştu; "İsmail Hasırcı`nın çok değerli dostları, değerli meslektaşlarım değerli konuklarımız hepinizi saygıyla selamlıyorum. İsmail Hasırcı ve onun şahsında kaybettiğimiz bütün hem sektör çalışanlarımızı hem dostlarımızı; daha güzel dünya uğruna hayatını kaybedenleri huzurlarınızda anmak istiyorum. Bu gibi değerleri varlıklarında fark edilmezler ancak yok olduklarında birden bire ne kadar önemli olduklarını fark ederiz.Örneğin şu anda lambaların hepsi sönse elektrik gitti lambalar söndü deriz. Ama burada sabahtan beri konuşurken hiçbirimiz burayı aydınlatan lambaların farkında değildik. Ne zaman o eksilirse onu çok daha acı şekilde hissedebiliriz. İsmail Hasırcı da benim tanımaktan onur duyduğum önemli şahsiyetti. Anısının yaşatılması için temsilciliğimizin verdiği bu çalışmalara bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.

Sık sık arkadaşlar toplantılarda Konya`yı şube yapmaktan bahsederler. Ben de her zaman şunu söylüyorum şube olmak önemli değil şube gibi çalışmak önemli. Bugün buradaki sayı hâlâ buna hazır olmadığımızı gösteriyor. Çünkü bu Oda`nın, bu temsilciliğin geçmişinde bu kadar izi olan bir büyüğümüzü İsmail Hasırcı`yı anarken arkadaşlarımızın çok daha kalabalık olmasını beklerdim. Kimse alınmasın ama bu temsilcilikte izi olan Hasırcı`yı daha katılımla anmamız lazım. O bunu çok fazlasıyla hak ediyordu. Enerji bizim hayatımızın olmazsa olmazı, vardan yok olmayan yoktan var olmayan ancak dönüşebilen bir kavram. Çeşitli enerji kaynakları var tür olarak. Biz bunları hayatımızın değişik alanlarında farklı şekilde konuşuyoruz. Enerji ile ilgili çok temel şeyler söyleriz genelde. Enerji ekonomik olmalı, ekolojik olmalı, yerel olmalı, kaliteli, sürekli olmalı gibi çok temel şeyler söyleyebiliriz. Bunlara en fazla uyan enerji türlerine yönelmemiz gerekir. Ancak bu konuda bizim ülkemizin geçmişi ve bugünü çok iyi sınavlar vermedi diyebilirim. Gerek ekonomiklik gerek yerellik gerekse ekolojik olması bakımından hepimizin eleştirebileceği önemli problemler var.

Enerji politikalarını oluştururken kaynakları seçerken yapmamız gereken tercihler konusunda -henüz Türkiye`de yok, olmasını da istemem- nükleer enerji konusunda geçmişte dünya üç büyük musibet yaşadı. Nükleer santralle ilgili bu kadar hevesi açıkçası anlamıyorum. Nükleer santral kurulması düşüncesi çok iyi niyetli düşünce değil. Yarın bir gün başka bir yerde nükleer kaza gerçekleşmesi mümkün. Bu kazalar ilk değildi son da olmayacak. ‘onda var şunda var bunda var` diyenlerin ‘ o vazgeçiyor bu vazgeçiyor biz de vazgeçelim` demesini beklerim. Bilimsel yaklaşımlarda bir olgunun hem artıları hem eksileri objektif kriterlerle değerlendirilmesi gerekir. Ben bunun çok iyi yapılamadığını düşünüyorum.Enerji politikalarının özelleştirme ile yürütülmesine ilişkin birkaç şey söylemek istiyorum. Bildiğimiz gibi özelleştirme 30 yıllık mesele. 1984-85`lerde özelleştirme kavramı çıktı. Bir çok alanda uygulandı uygulanan her alanda büyük tartışmalar sorunlar yaşandı. Özelleştirmenin elektrik enerjisine kadar gitmesine engelleyelim dedik ancak ne yazık ki başaramadık. Ülkemiz açısından başarısızlık olarak özelleştirmeyi isteyenler açısından başarı olarak görüyorum. Neden başarısızlık olarak görüyorum. 80`lerin ortalarındaki söylemlerin hiçbirinin gerçeklik payı yoktu. Hepsi politikacıların yalanlarıydı. Hiçbiri doğur analize ve gerçekçi incelemeye dayanmıyordu. Söylemde gerekçeleri sıralayalım. ‘Oralar arpalık olarak kullanılıyor` diyorlar, söyleyene bakıyorsun onu kullanan. Samimi isen kullanma. Verimsiz işletiliyor` deniliyor söyleyen oradaki yönetici, verimli işlet. Neden bu iki yüzlülük. Beceriksizliğe rağmen kamu kurumları aynı insanlarla neden yönetildi? Kamunun elindeki mülkiyeti kamuya ait olan mal ve hizmet araçları birer birer elden çıkartıldı. Hemen hemen hiçbiri doğru olmayan gerekçeler vardı. Şu vardı verimsiz işletiliyordu arpalık olarak kullanılıyordu doğru. Çözüm olarak önerilen satalım kurtulalım yaklaşımı halkın kendi birikimleriyle oluşturduğu değerleri birilerine verme, kaynak transferinden başka bir şekilde açıklanamaz. Özelleştirme orman ürünlerinden et balıktan tutun, iletişime, sağlığa, eğitime enerjiye sirayet etti. Hepsinde çok farklı problemler yaşıyoruz. Bir hizmetin kalitesi sürekliliği açısında, hizmetin fiyatı açısından, oradaki istihdam politikaları açısından problemler yaşıyoruz.

Dağıtım bölgeleri özelinde bakarsak; ani uygulama değişiklikleriyle bazı konularda birdenbire o konu ile ilgili işimiz olduğunda haberdar oluyoruz.

Abonemiz müşteri deniyor ama ben hâlâ abone demekte ısrarcıyım, zaman zaman ani uygulama değişikliklerine muhatap oluyor. Eskiden olagelen sistemle yaptığı işleri artık öyle olmayacağını öğreniyor; bunlarla ilgili genel duyurular olmuyor. Bir çok yerde deneyimsiz personel ile işlerin yürütüldüğünü görüyoruz, bu da hizmet kalitesini düşmesine maliyetlerin artmasına yol açabilmekte. Sadece elektrikte değil diğer özelleştirilen sektörlerde genel problem haline gelmiş durumda. Özelleşen yerlerde kamusal odağı olmasından çıkıp kâr odaklı olmasına yönelmesi; personelin daha uzun süreli çalıştırılması yaşanabilmekte. Zaman zaman bir personelin bir şekilde ayrılması durumunda başka personel o göreve bakmak durumunda, iç sirkülasyonlar artmakta. Özelleşen kurumlarda personellere ödenen ücretler biraz düşük, dolayısıyla bir kısım personel deneyim kazandıktan sonra hemen kendisine göre daha avantajlı yere geçmekte. Bu da sirkülasyonu artırmakta.Serbest çalışanların proje onayıyla ilgili sürpriz kararlar, bazı engeller nedeniyle bizim üyelerimiz projelerinin onayı sırasında ciddi zorlukla karşılaşabilmekteler.

Şeffaflığın önemli ölçüde kaybolduğunu görüyoruz, biliyoruz. Daha önce kamu elinde bu işletmeler çalışırken gizlenmeye gerek olmayan şeyler özelleştirme sonrası kullanım hakları imtiyaz sözleşmelerle yapılan sözleşmelerin önemli kısmı gizli sözleşmeler olduğunu hepimiz biliyoruz.Zaman zaman faturalarda beklemediğimiz anlamadığımız değişiklikler olmakta. Özelleştirme sonucunda devralan kuruluşların hemen hemen hepsinin daha önceden bakış açısı şuydu; kamudayken hizmet anlayışı vardı şu anda kâr odaklı çalışma anlayışına geçildi."

Panel, izleyicilerin sorularının panelistler tarafından yanıtlanması ile sona erdi.

 



“SANAL ÇALIŞANLAR GELİYOR” RPA: ROBOTİK SÜREÇ OTOMASYONU BAŞLIKLI WEBINAR DÜZENLENDİ

21.07.2023
 


Çok Okunanlar


EMO ANKARA ŞUBESİ 26. DÖNEM YÖNETİM KURULU BAŞKANI PROF DR. ŞEREF SAĞIROĞLU`NA BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜM BAŞKANLIĞINA ATANMASINDAN DOLAYI TEBRİK ZİYARETİ

TÜRK TELEKOM A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NATO VE TAFİCS GRUP MÜDÜRLÜĞÜ`NE ZİYARETTE BULUNULDU

TÜRK TELEKOM A.Ş. ANKARA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ`NE ZİYARET

KAMUSAL SİBER SAVUNMA DERNEĞİ’NDEN ŞUBEMİZE ZİYARET

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLU OLSUN

8. SAMSUN İNŞAAT FUARI DÜZENLENİYOR

Okunma Sayısı: 1051


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.