MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 ANKARA ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AFYONKARAHİSAR   ANKARA   ÇANKIRI   ERZİNCAN   ERZURUM   KASTAMONU   KAYSERİ   KIRŞEHİR   KONYA   NEVŞEHİR   SİVAS   TOKAT   YOZGAT   AKSARAY   KIRIKKALE 
 

 
HUKUKİ DESTEK
 

EMO Ankara Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 2023.4

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

ALİ İHSAN ALPASLAN ANISINA SÖYLEŞİ: KIDEM TAZMINATI VE İŞ YAŞAMINDA DÖNÜŞÜM



 
Aramızdan ayrılışının üçüncü yılında Ali İhsan Alpaslan anısına `Kıdem Tazminatı ve İş Yaşamında Dönüşüm` başlıklı söyleşi 1 Kasım 2011 Salı günü saat 19.00`da EMO Genel Merkezi Toplantı Salonu`nda gerçekleştirildi.
 

Söyleşinin açılış konuşmasını EMO Ankara Şubesi eski başkanlarından Haşim Aydıncak yaptı.

Ali İhsan Alpaslan`ın insancıl sıcaklığının bütünüyle hissettiğini söyleyen Aydıncak, "Ben onu çocukluğumdan beri tanıyorum daha sonra da ODTÜ`de okul arkadaşlığı yapmak durumunda kaldık. 68 kuşağının bütün yükünü taşıyan bir sürecin sonunda buluştuk. Adım adım pek çok şeyi paylaştık. O son derece mütevazi bir o kadar da hiçbir şeyden kaçmayan bulunması gerektiği yerde bulunması bilen biriydi. Okuldan mezun olduktan sonra da doğal olarak Elektrik Mühendisleri Odası`nın örgütlenme süreçlerinde yer aldı. Ve o zamanlar Ankara Şubesi`nin oluşumu süreçlerinde görev aldı. Onun dışında da odanın her çalışmasında üstüne düşen görevi yapmaya devam ederdi" dedi. Alpaslan`ın mesleğini ve akademik çalışmayı seven biri olduğunu vurgulayan Aydıncak,  "Çalıştığı kurumlardaki siyasi yapılanmaların iticiliğinden dolayı emekliliği geldiğinde hemen emekli oldu. Böyle güzel bir insanı hunharca bir cinayetle kaybettik. Öldürülüş biçimi ve arkasından gelenler zor şeylerdi. Ama adalet yerini bulur dedik fakat bu devam eden yargılamada ülkemizdeki adaletin ne kadar hak yeri bulur tarzdan olduğunu inançlarımızı sarsacak bir şekilde sonuçlandı o da bir gerçeklik onu da bilmek zorundayız böyle bir talihsizlikle ağabeyimizi kaybettik. Onu her sene anmaya çalışıyoruz, bugün de onun ne kadar duyarlı olduğunu bildiğimiz bir konu ile birlikte olacağız bu hazırlıktan dolayı arkadaşlarıma teşekkür ediyorum" diyerek konuşmasına son verdi.

Haşim Aydıncak`ın ardından Ali İhsan Alpaslan`ın eşi Nurcan Alparslan, salona gelen tüm katılımcılara teşekkür ederek başladığı konuşmasında "Onsuz yaşama bir gün bile dayanamayacağımı düşünürken koca koca üç yıl geride kaldı. Bu süre zarfında ailece çok kötü günler geçirdik. Ben çok kötü günler geçirdim kâh ağladım kâh isyan ettim. Ama malesef hiçbir şey onu geri getirmedi. O bu şekilde bir ölümü hiç hak etmedi. Benim ciddi rahatsızlıklarım oldu. Onun olmadı, ben ona sağlık nedeniyle hiç bakmadım, ama o bana baktı. Sevgiyle sabırla baktı. Zamanla acın azalır küllenir dediler ne yazık ki üç yıl boyunca ne azaldı ne de küllendi. Ateş düştüğü yeri yakmaya devam etti. Acı ile yaşamayı öğrendim sadece. Bir keresinde bana bir şey olursa hayatınıza kaldığınız yerden devam edin demişti. Hayat onun söylediği gibi devam ediyor. Ama hep bir yanımız kanıyor. Eşimden geriye iki evlat kaldı. Onlar bana emanetleri. Onları yetiştirmek için çabalıyorum. Son olarak, üç yıldır bizi yalnız bırakmayan yapabilecekleri her şeyi yapan, başta eşimin kardeşlerine, değerli EMO üyelerine, akrabalarımıza, dostlarımıza teşekkür eder saygılar sunarım" dedi.

Nurcan Alpaslan`nın ardından söz alan Ali İhsan Alpaslan`ın kızkardeşi Nesrin Alpaslan, yaşadıkları yargı sürecini anlattı. Ali İhsan Alpaslan`ın aramızdan ayrılışının ardından özleminin hiç azalmadığını, eksikliğinin artarak hissedildiğini belirten Alpaslan, "Çok iyi yürekli yalan dolan düzenbazlık bilmezdi. Katiller onun bu yanını çok iyi tanıdılar. Bunlar 4 kişiydi. Hepimiz isimlerini öğrendik. Son celsede ağabeyimin ismini duyan mahkeme başkanı; "Bu kim" dedi hepimiz donduk kaldık. Ve üç kişinin beraatına karar verdi. Bunlar bana şunu hatırlattı bir gün televizyon izlerken esrar satan çetelerin yakalanışını izledim. Diyorlardı ki biz devletten gizli bir şey yapmıyoruz. Demek ki bu suç değil. Buna karşı benim yeğenim tepki gösterdi, tutukladılar ve biz bir hafta uğraştık onun çıkması için. Türkiye`de 5 milyonu aşkın faili meçhul cinayet var. Herkes aslında katilleri biliyor biz de biliyoruz. Uzmanlar diyor ki kusursuz cinayet yok, kusurlu savcı, polis, jandarma vardır. Biz aile olarak bu mahkeme ile bütün zamanımızı ayırdık. Her ay oraya gittik. Biz eğer peşine düşmeseydik, bu bir kişi de yargılanmazdı. Diğer üç kişiyi de temyiz edeceğiz. Biz yalnız değiliz binlercesi ile birlikteyiz. Bundan sonraki aşamada vereceğimiz hukuk mücadelesinde sizlerin desteğine ihtiyacımız var. Bugüne kadar verdiğiniz destek için teşekkür ederim. İyi ki varsınız" diye konuştu.

Söyleşinin yöneticiliğini EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ebru Akgün Yalçın yaptı. Hayatın acıları ve gerçekleri ile yüz yüze gelmenin bazen hepimizi duygulandırdığını söyleyen Yalçın, "Bugün burada Ali İhsan ağabeyimizin anısına, onun üzerinde titizlikle durduğu emek ve emeğe saygı konularıyla ilintili bir konuyu ele alacağız. "Kıdem tazminatı ve iş yaşamında dönüşüm" Buna ilişkin olarak sendikaların bakış açısını yansıtmak ve hukuk gözüyle bakmak kafamızda neler var bunları tartışmak adına bu etkinliği düzenledik" dedi.

Ulusal İstihdam Strateji Belgesi mi, Emekçilere Yönelik Saldırı Paketi mi?

Söyleşinin ilk konuşmacısı Sosyal-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Onur bakır`dı. Konuşmasına Ali İhsan Alpaslan`ın tüm dostlarını yakınlarını saygıyla selamlayarak ve ailesine başsağlığı ve sabır dileyerek başlayan Bakır. "Ulusal İstihdam Strateji Belgesi mi, Emekçilere Yönelik Saldırı Paketi mi?" başlıklı sunumunu sundu.

Ulusal İstihdam Strateji Belgesi`nin 4 temel politika ekseni olduğunu vurgulayan Bakır bunları;

1) Eğitim-istihdam ilişkisinin güçlendirilmesi.

2) İşgücü piyasasının esnekleştirilmesi

3) Kadınlar, gençler ve dezavantajlı grupların istihdamının artırılması

4) İstihdam-sosyal koruma ilişkinin güçlendirilmesi,

olarak sıraladı.

İş Gücü Piyasası`nda mevcut istihdam dağılımını aktaran Bakır, bu piyasanın esnekleştirilmeye çalışıldığını bunun da strateji belgesinde şöyle aktarıldığını dile getirdi, "Strateji Belgesi`ne göre esneklik var ama yeterince uygulanmıyor ve istihdam artışı yaratmıyor. Nedenleri ise; Kayıt dışı istihdamın yaygınlığı, yasal sürenin üzerinde çalışma. Esnek çalışmanın genel kurallara tabi olması, teşvik ve tercih edilmemesi. Belirli süreli iş sözleşmesinin esaslı neden olmadıkça üst üste yenilenememesi. Geçici istihdam büroları aracılığıyla geçici iş ilişkisi kurulamaması. Esnek çalışmaya ilişkin yeterli veri olmaması. Buna çözüm olarak da daha çok ve daha cazip esneklik, meşrulaştırma aracı olarak güvenceli esnekliği gösteriyorlar"

Yeni İstihdam Paketi`ni "Saldırı Paketi" olarak adlandıran Bakır, bu paket ile esnek çalışma biçimlerinin uygulanabilirliğinin artırılacağını, belirli süreli iş sözleşmelerinin esaslı bir neden olmasa da üst üste yapılabilmesi sağlanacağını, belirli süreli iş sözleşmeleri, 25 yaş altı gruplar için daha esnek biçimde yapılandırılacağını ve özel istihdam bürolarına geçici iş ilişkisi kurma yetkisi verileceğini yani kiralık işçi uygulamasına geçileceğini belirtti. Pakette olanları şu şekilde sıralayan Bakır; "İş paylaşımı, esnek zaman modeli, uzaktan çalışma gibi esnek çalışma biçimleri için yasal düzenleme yapılacak. Deneme süresi 25 yaş altı için 4 aya kadar çıkabilecek. Esnek çalışma biçimleri ile emeklilik ve işsizlik ödeneği gibi sosyal güvenlik hakları ‘bütünleştirilecek`, faturası işçiye yüklenecek. Kıdem tazminatı fona devredilecek, iş güvencesi olmaktan çıkacak, işverene maliyeti düşecek. Kısmi sürelerle çalışma teşvik edilecek. Bölgesel asgari ücret uygulamasına geçilecek."

Bakır, belgede belirtilmeyen ancak önümüzdeki günlerde karşılaşacağımız bazı tehlikeleri ise taşeronlaştırmadaki yasal sınırların kaldırılması -Asıl işler taşerona verilebilecek- Birlikte istihdamın teşvik edilmesi. Kamu Personel Rejimi Reformu ile kamu personelinin iş güvencesinin yok edilmesi ve esnekliğin kamuya da getirilmesi. Sendikal örgütlenmenin baskılanmaya devam edilmesi olarak vurguladı.

Tüm bu yaşananların sonucunda karşı karşıya kaldığımız durum özetleyen bakır şunları kaydetti "Daha güvencesiz, daha düzensiz, daha belirsiz, daha ağır, daha yoğun sömürü ile, daha az hak ile, sendikasız ve daha düşük ücretlerle çalışma. Kadınlar ve gençlere bolca sömürü.  Bölgesel eşitsizlikler. Kolay al, kolay çıkar dönemi ve kapitalizme feda yaşamlar bize yaşatılmak isteniyor. Tüm bu gerçeklikler ışığında bir kez daha düşünüp "Ne yapmalı" sorusunun cevabını hep birlikte aramalıyız"

Bu Fon İşçinin Ücretinin Bir Kısmının İşverenler Tarafından Gasp Edilmesidir

Bakır`dan sonra söz alan Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Gülşen Uzuner sunumunda kıdem tazminatı nedir mevcut uygulamaya göre ve bu fon tartışmaları hayata geçince ne olacak sorularının cevabını verdi.

Kıdem tazminatının kabaca işçinin bir yıllık çalışmasının bir aylık karşılığı olarak tanımlanabildiğini ve son giydirilmiş bürüt ücretten hesaplanan miktar olduğunu belirten Uzuner, "İşçinin işten ayrılma tarihinde, kıdem tazminatı İçin işçinin fiilen çalıştığı süre göz önüne alınır. (Burada toplu iş sözleşmeleri ve bireysel iş akitleriyle bu hesaplanma oranı artırılabilir. Burada alt sınır var üst sınır yok.) Sigortaya bildirilen ya da işverenini iddia ettiği değil eline geçen esas alınır. İşçinin son bürüt ücreti esas alınır. Ne zaman ve ne koşullarda alabilir. İşçi işverenin iş aktini fesih etmesi durumunda. İşçi eğer ahlak ve iyi niyet kurallarını ihlalden işten çıkarıldıysa kıdem alamaz. Kadın çalışanlar evlendikten sonra. Haklı neden, askerlik, emeklilik, ölüm durumunda mirasçılar kıdem alır."

Kıdem için bu tartışmalarda söylenenin aksine tam rakamları olmamakla birlikte örgütlü işçilerin hemen tamamının kıdem tazminatı aldığını bu haktan yoksun kalanların daha çok örgütsüz taşeron ve esnek çalışan işçiler olduğunu vurgulayan Uzuner, "Dava açanların tamamına yakını tazminatını alıyor. Mesela giriş çıkış yapılıyor, farklı iş yerlerinde gösteriliyor. Hakkı engelleniyor. Ancak yargıda buna ilişkin emsal uygulanan kararlar var. İşçinin yaptığı iş ve çalıştığı süre esas alınarak bu karar alınabiliyor. Yine sigortalılık durumunun kıdem tazminatına etkisi yönünden yargı uygulamaları açısından bir korunması var."

Kıdem tazminatının işçinin ücretinin bir parçası olduğunu ve işverenin işçinin ücretini sonra ödemek üzere erteledikleri bir kısmı gibi çalışma yaşamının temel bir hakkı olduğunu belirten Uzuner, "Fonla ödenmesi; işçinin ücretinin bir kısmının işverenler tarafından gasp edilmesi ve ortadan kaldırılması olduğunu görüyoruz" dedi.

Kıdem Tazminatı Fonu Nedir?


"Burada aslında ulusal istihdam stratejisi belgesinde karşılığını bulan bir takım atıflar var. Henüz bir elimizde net bir metin ve taslak yok ancak çeşitli açıklamalar ve genel olarak bir yönelim, iş hayatının esnekleştirilmesi, hakların ortadan kaldırılmasına yönelik bir düzenleme öngörülmesi durumu var.  Hükümet programında şöyle söylüyor: işçilerimizin büyük çoğunluğunun alamadığı, işletmelerimizin üzerinde ödeme baskısı olan, çalışma hayatımızın en önemli sorunlarından biri olan kıdem tazminatı sorununu şöyle çözeceğiz diyor." Diyen Uzuner, özellikle 17 Eylül`de kalkınma bakanının yaptığı kıdem tazminatı yerine kişisel tazminat içeriği bulunan açıklamayı baz aldıklarını kaydetti. Açıklamanın ana başlıklarıyla sistemin şöyle şekilleneceğini söyleyen Uzuner;

1.      Kıdem tazminatını kaldırıp yerine bir fon kurulacak ve işçilerin ücretlerinden kesilecek primlerle her işçi adına kişisel bir hesap açarak biz fonda parayı toplayacağız.

2.      Yine işçilerin hesabına herhangi bir para yatırılması için işçinin fonuna üç yıl para yatırılması lazım. Üç yılı doldurmayan işçilere nasıl pirim ödeneceğine dair açıklama yapılmamakla birlikte burada pirimler sıfırlanmadan üzerine başka işyerlerinde pirim eklenebileceği öngörülmüş.

3.      37,5 yıllık kıdemi olan bir işçinin toplam 12 aylık kıdem almaya hak kazandığı öngörülmüş. Bu eski yasayla karşılaştırırsal 37 ay olacaktır. 15 aylık bir kayıp var.

4.      İşçi kıdem tazminatına hak kazandığında fondan ya para çekecek ya da çeşitli bireysel emeklilik sigortalarında olduğu gibi bunu aylık olarak alabilecek. 

Aslında bu fon hayata geçerse bu fili durumdan ortaya çıkan ne olacak.

"Fon uygulaması durumu, pirim üzerinden para ödediğin kadar sosyal güvenlik ve hak veriyorum işi bizi genel olarak bütün hak kategorilerini reddedip, bunu ödeme üzerinden şekillendiğimiz bir hale getirdi" diyen Uzuner; "Kıdem tazminatı için de şöyle bir şey öngörülüyor. Türkiye`de kayıt dışı çalışma çok yoğun, kayıtlı çalışanların da primleri eksik yatıyor. İşveren sigortasını bildirmediği işçi üzerinden bir pirim ödemekten de kurtulacak. Yine sigortasını eksik bildirdiğim işçiler bildirilen ücret ya da gün üzerinden bu hizmetten faydalanacak. İşveren fonla mı davalık olacak, işçi fonla mı olacak davalık olduğunda neler olacak muğlâk. Birçok fon durumunda olduğu gibi kıdem tazminatını aşama aşama ortadan kaldırmakla mümkün. Kıdem tazminatı fonuyla beraber bir yükümlülük olamayacağı için istenildiği gibi işçi çıkarılabilir her şey yapılabilir bu özellikle tecrübeli ve örgütlü işçilerin önüne getirilmiş önemli bir tehdit."

Uzuner`in sunumunun ardından söyleşi soru ve cevaplarla devam etti.



“SANAL ÇALIŞANLAR GELİYOR” RPA: ROBOTİK SÜREÇ OTOMASYONU BAŞLIKLI WEBINAR DÜZENLENDİ

21.07.2023
 


Çok Okunanlar


ICCI 2024 FUARINA GİDİYORUZ

ÜYELERİMİZ İÇİN ÜCRETSİZ UDEMY EĞİTİMİ: MÜHENDİSLER İÇİN YAPAY ZEKA ARAÇLARI

8. SAMSUN İNŞAAT FUARI DÜZENLENİYOR

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLU OLSUN

İYİ BAYRAMLAR...

Okunma Sayısı: 1891


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.