· ŞUBE Giriş Sayfası

 ANKARA ŞUBE

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AFYONKARAHİSAR   ANKARA   ÇANKIRI   ERZİNCAN   ERZURUM   KASTAMONU   KAYSERİ   KIRŞEHİR   KONYA   NEVŞEHİR   SİVAS   TOKAT   YOZGAT   AKSARAY   KIRIKKALE 
 

EMO Ankara Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 2023.4

Tüm Sayılar

 
Sisteme alternatif olma iddiasında olan yerel yönetim modellerini çok yönlü tartışarak tecrübe ve deneyimlerin paylaşılmasını hedeflemekle birlikte bu belediyelerimizin orta vadede beraber hareket etmesini sağlayabilecek zemini yaratmak amacıyla düzenlenen, Devrimci-Halkçı Yerel Yönetimler Sempozyumu “Umut ve Mücadele Mekanlarından Deneyimler”, 03-04 Aralık 2011 tarihlerinde Ankara Barosu Eğitim Merkezi’nde düzenlendi.
 

Sempozyumun ilk açılış konuşmasını Mazgirt Belediye Başkanı Tekin Türkel yaptı. Türel konuşmasına Dersim 37-38`e değinerek başladı. "Değerli dostlar ben Kayseriliyim, ben Hakkariliyim ben Dersimliyim gibi sözler önemli değildir. Biz işçiyiz, aleviyiz, Kürtüz; biz ezileniz sömürüleniz işkence göreniz. Dersim 37-38 i yaşayan canlı tanıklarıyız. Başbakan diyor ki son süreçlerde açılım propagandalarıyla kirli siyasetle Kürt açılımı diyor. Kürt açılımını KCK operasyonları ile tutuklattınız. Ama biz biliyoruz ki Kürtlerin özlem ve taleplerini ancak devrimciler, ilericiler ve sosyalistlerle yerine getirilecektir. Ancak omuz omuza mücadele ile yerine gelir"

On yıllardır baskılar altında kalyan sürgüne ve işkenceye tabi tutulan insansızlaştırılmış bir coğrafyanın belediye başkanı olarak sempozyuma katıldığını belirten Türkel, "Amaçlarımızdan bir tanesi de şudur. Size bir örnekle aktarayım. 12 Eylül döneminde yurtdışına giden bir arkadaşım geri köyüne döndü ve sonrasında tekrar görüştük kendisiyle ne yaptın dedim, gittim evimi bulamadım ayak izlerim kayboldu dedi. İşte bizim bu sempozyumu yapma nedenlerimizden birisi de budur. Ayak izlerimizi tekrar yaratmak. Orada sistem tarafından yoksullaştırılmış halkı tekrar mücadele eden bir halk yaratmak amacımızdır" diye konuşmasına son verdi.

Sempozyumun ikinci açılış konuşmasını BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder yaptı. Konuşmasına Kürtçe ve Türkçe Hoşgeldiniz diyerek başlayan Önder "Diken battığı yerden çıkar diye bir laf vardır. Bu diken Paris komünü ile battı aslında. Biz halen yüz küsur senedir bu dikeni çıkarmak için uğraşıyoruz. %50 oy oranı AKP ye 2 yıl önce garanti edildi. CHP ve MHP`nin başına gelenler, Bayka`lın yaşadıkları, CHP`nin başına alevi birinin getirilmesi, daha fazla bir şey yapmaya gerek yok bu ülkede siyaseten mühendislik yapmak için. Hükümetin faşizan dile, milliyetçi histeriye dönük tutumları bu %50`yi AKP ye hediye etti. Bunun faturası da Ortadoğu halklarına çıkarıldı. Mısır`ın Gazze nöbetini bırakması Türkiye`nin devralması vs. Arap Baharını tetikledi"

Sosyal iktidar çok önemli bir şey olduğunu ve bunun en etkili araçlarından birisinin de belediyeler olduğunu vurgulayan Önder, "Bu ülkedeki iktidar da belediyeler üzerinden iktidar oldu. Peki ne yaptılar; Solun konjonktürel olarak yenilgiye uğradığı Türkiye de egemenlerin yüz yılda yapamadığını üç tane sosyal demokrat belediye başardı. Hırsızlık yaparak bütün solcuları bu halkın nezdinde hırsız yaptı. Sonra AKP`li belediyeler devreye girdi devreye giderken Fatsalıların sloganını kullandılar. O güne kadar bizim belediyelerde iyi insanlar olursa şanslı olurduk. Terzi fikrinin bir farkı vardı sadece iyi insan değildi orada bir sistem kurdu. Bugünkü belediyelerimizin hayata geçirmekte güçlük çektikleri şey tamda budur. Bir sistem kurmak lazım. Devrimci zekâ devrimci siyaset baskı ve zulümlere çözüm üretmelidir. Halk için halkla göz hizasında yan yana bir pramit oluşturmadan siyaset yapmak lazım. Sadece iyi insan olmak yetmiyor. Bir sistem geliştirmek ve bu gerçeklikle irtibatı hiç bırakmamak gerekiyor. Bu kadarın bile egemenleri nasıl telaşlandırdığını meclise gelen terörizmin finansmanı yasasından da anlayabiliriz. Sadece ve sadece belediyelere dönük bir kanun bu, orada terörizm nedir neye denir tarifi var. Terörün tanımına TMK ve TCK`daki tarifler eklenmiş. Bugün TCK kapsamına girmeyen bu ülkede hiçbir günlük siyasi faaliyet yok.  Orada kamusal nüfus kullanımı diye bir olay var finansman anlamında değerlendiriliyor. Bir kabus senaryosu belediyelerin başına çökecek. Yordam ve yöntem konusunda bilgi deneyim gerçekleştirmek bu mücadelenin en önemli öğesidir. Düzenleyen ve katılanlara saygılarımızı sunuyorum" dedi.

Açılış konuşmalarının ardından sempozyumun 1. Oturumu "Devrimci-Halkçı Yerel Yönetimler için Tarihsel ve Kavramsal Çerçeve" Yrd. Doç. Dr. Bülent Batuman, Yrd. Doç. Dr. Ali Ekber Doğan, Prof.Dr. Haluk Gerger ve Prof. Dr. Yüksel Akkaya`nın Katılımı ile gerçekleşti. Oturum başkanlığını ise TMMOB Eski Başkanlarından Yavuz Önen yaptı.

Sempozyumun ikinci oturumu "Devrimci-Halkçı Yerel Yönetimler için Politikalar ve Uygulamalar-1" oldu. Başkanlığının ATO`dan Beyazıt İlhan`ın yaptığı oturumda Prof. Dr. Fuat Ercan, Mustafa Sönmez, Serdar Nizamoğlu ve Yrd. Doç.Dr. Binali Tercan konuşmacı olarak yer aldı.

Sempozyumun birinci günün son oturumunun başlığı ise, "Devrimci-Halkçı Yerel Yönetimler için Politikalar ve Uygulamalar-2" idi. Oturumun başkanı KESK Ankara Şubeler Platformu`ndan katılan Mevlüt Çakmak`tı. Foti Benlisoy, Prof. Dr. A.Tayfun Atay, Dr. Gaye Yılmaz ve Salime Tarihçi Delice oturuma konuşmacı olarak katıldı.

Fotoğraflar