ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI SAMSUN ŞUBESİ BASIN AÇIKLAMASI Elektrikte Zam Dalgası Sürecek 2012 yılı için yüzde 6.5‘lik enflasyon beklenirken, konut kullanıcılarının çıplak elektrik fiyatlarına yalnızca yılın ilk 3 ayında yüzde 13‘lük zam yapılmıştır. EPDK tarafından yapılan açıklamada tüm vergi, fon ve diğer kalemler dahil, tek zamanlı perakende elektrik satış fiyatlarının meskende yüzde 9.26 oranında bir artışla 32,515 kuruşa yükseldiği belirtilmiştir. Oysa gerçekte konut kullanıcıları için çıplak elektrik fiyatı 16.1 kuruştan 18.2 kuruşa yükselmiştir ve yüzde 13‘lük çift haneli zam kamuoyundan saklanmaya çalışılmıştır. Elektrik toplam bedeli içindeki çıplak elektrik fiyatının payı, 1 Nisan‘dan itibaren geçerli olacak bu tarife yapısıyla yüzde 67.8‘den yüzde 70.1‘e çıkmıştır. Kayıp ve Kaçak Bulmacası Konut kullanıcılarından kilovat saat (kWh) başına kesilen kayıp ve kaçak bedeli ise yüzde 9.93 zamlandırılarak, 2.7 kuruş olmuştur. Özelleştirme ile kayıp ve kaçak oranları düşeceği iddia edilirken; EPDK‘nın yeni 5 yıllık tarife döneminde hedef kayıp ve kaçak oranlarını yükseltmesiyle, kayıp ve kaçağı indiremediklerinde bırakın cezalandırılmayı tersine ödüllendirilen şirketlere haksız kazançlarını artırma imkanı sağlanmıştır. Bu noktada sorulması gereken soru; kayıp ve kaçak bedellerinde artış mı olmuştur da tüketicilerden tahsil edilen bedel arttırılmaktadır? Kayıp ve kaçak bedeli 1 önceki yılın verileri üzerinden tahsil ediliyorsa 3 ay içinde bir önceki yıl verilerinde değişiklik mi olmuştur? Bırakın 1 önceki yılı henüz 2010 yılı verileri dahi kamuoyu ile paylaşılmamışken, kayıp ve kaçak bedelinin neye göre tarifelere yansıtıldığını anlamak mümkün değildir. Kayıp ve kaçak kalemi bugün şirketlerin soygun aracına dönüşmüş; EPDK ve AKP İktidarı bu soyguna yasal zemin hazırlamışlardır. Ortalama Bir Ailenin Faturası 70 TL‘den 76 TL‘ye Yükselecek Konut kullanıcılarının elektrik bedeli üzerinden alınan dağıtım sistemi kullanım bedeline bu yılın başında yapılan yüzde 20.7‘lik zammın yaklaşık 4‘te 1‘lik bölümü yeni tarifede geri alınmıştır. Buna karşılık hem perakende satış hizmet bedeline, hem de iletim sistemi kullanım bedeline yüzde 3.5 civarında zam yapılmıştır. Böylece vergi ve fonlar hariç olmak üzere 1 kilovat saat elektriğin bedeli 23.7 kuruştan 25.9 kuruşa ulaşmıştır. Enerji fonu, TRT payı ve Belediye Tüketim Vergisi ile yüzde 18‘lik KDV oranı da dahil edildiğinde 1 kWh‘lik elektriğin fiyatı 32,515 kuruşa yükselmektedir. Asgari elektrik ihtiyacı üzerinden hesaplama yapıldığında yaklaşık 234 kWh‘lik aylık tüketimi olan bir ailenin faturası 70 liradan 76 TL‘ye yükselecektir. Zammın Asıl Nedeni Karaborsa Elektrik fiyatlarının giderek artmasının asıl nedeni AKP iktidarının elektrik alanında uyguladığı yanlış politikalardır. Elektrik karaborsasında şubat ayında 1 kilovat saat elektriğin fiyatı 2 TL‘ye kadar fırlamıştır. Buna karşı önlem alınmadığı gibi, borsa sisteminde fiyatın 2 TL‘ye kadar yükselmesinin normal olduğu kabul ettirilmeye çalışılmaktadır. Yani işleyen karaborsa sisteminde adlarına piyasa katılımcısı denilen şirketler, kar söz konusu olunca katılımcı, ancak ceza söz konusu olunca katılımcı olmamakta bu kez yerlerini vatandaşlara terk etmektedirler. Hatta bu fiyat yükselişi karşısında ucuza elektrik satış anlaşması yapıp pahalı olarak karaborsadan elektrik satın almaya devam eden ve sonunda iflasa düşen toptan satış şirketlerinin zararının da sisteme kaldığı basında yer almıştır. Hatta ve hatta bazı şirketlerin piyasadan parayı toplayıp karaborsaya ödeme yapmadan iflas ederek vurgun vurdukları dahi iddia edilmekte, tüm bu iddialar ise AKP iktidarı döneminde sanal alemde kalmaktadır. Zam Dalgası Devam Edecek Bugünlerde Arap Baharı ve küresel düzeyde egemenlerin enerji kaynakları üzerinde hakimiyet kurmak için yürüttüğü hesaplaşmaların sonucu yeni petrol krizleri yaşanmaya başlamıştır. Bu bağlamda Türkiye, Ortadoğu‘da tam bir ABD taşeronu olarak konumlanmasıyla, Ortadoğu‘daki gelişmelere paralel Rusya ve İran kaynaklı bir doğalgaz krizi ile de karşı karşıya kalabilecektir. Bugün, elektrik alanının piyasalaştırılması sonucunda oluşan karaborsa sistemi nedeniyle karşı karşıya kaldığımız bu yüksek oranlı elektrik zammına, yarın olası petrol ve doğalgaz krizleri sonucu, yeni zam dalgaları ile tekrar maruz kalacağız. Petrol fiyatlarında yaşanan yükseliş ve doğalgaza yapılan yüzde 18.72 oranındaki zam elektrik fiyatlarına önümüzdeki aylarda yansıtılacaktır. Burada hükümetin, suçu petrol ve doğalgaz fiyatlarına atma lüksü bulunmamaktadır. 10 yıldır iktidarda olan AKP Hükümeti, elektrikteki doğalgaz bağımlılığını ortadan kaldırmak bir yana, piyasada yer alan şirketlerin çıkarları doğrultusunda doğalgazla üretimi artırarak bu bağımlılığı derinleştirmiştir. HES tüccarlığı ile ülkemizi bir elektrik cennetine değil, çamur batağına dönüştürmüş; bununla da yetinmeyip Fukuşima gibi tüm dünyanın ders çıkardığı nükleer felakete rağmen, nükleer santral ısrarını sürdürerek radyasyon çölü yaratmak istemektedir. Yatırımlardan kamuya el çektirilmiş, ülkemizin elektrik hizmeti piyasanın insafına terk edilmiş, göz göre göre gelen yatırım açmazı karşısında, gereken önlemler alınmamış, vatandaşlar karaborsaya teslim edilirken, verilen lisanslarla ve piyasa açıklık oranlarıyla övünülmeye devam edilmiştir. Arz talep dengelerinin bozulduğu, dışa bağımlılığın sürekli arttığı elektrik üretim alanında en kısa zamanda kendi doğal kaynaklarımıza dayalı enerji politikaları oluşturulmalı, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çeşitlilik sağlanmalı, piyasacı yaklaşımlar yerine kamusallık ön plana çıkarılmalı ve bu alan piyasanın değil vatandaşların ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlenmelidir. EMO SAMSUN ŞUBESİ 14.DÖNEM YÖNETİM KURULU 3 NİSAN 2012
|