Elektrik Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi 7. Dönem Yönetim Kurulu 6 Haziran 2013 tarihinde basın açıklaması yaparak, ülke genelinde yaşanan polis şiddetini kınadı. Basın açıklamasının tam metni aşağıda değerlendirmenize sunulur.
GÜCÜNÜZ HALKI SİNDİRMEYE YETMEYECEK DEVLET TERÖRÜNÜ DURDURUN, ZORBALIĞA SON VERİN Taksim`de Gezi Parkı`nı korumak için yapılan gösterilerin şiddet ile bastırılması nedeni ile ülke genelinde düzenlenen protestolarda polisin sergilediği acımasız tutum tüm yurttaşları kaygılandıracak boyutlara ulaştı. Polisin uyguladığı vahşet ve zorbalık, kent meydanlarına, revir hizmeti sunan meslek odalarımıza, kahvelere, işyerlerine, evlerin içine dek uzanmış durumda. TMMOB genel merkezinin bulunduğu binanın önüne de onlarca gaz bombası atıldı ve bir TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi ayağına isabet eden gaz bombası ile yaralandı. Durum öylesi bir noktaya ulaştı ki, halkın insani yardım ve dayanışma duygularının karşılığı gaz bombaları oluyor. Restoran ve kafeler basılarak, içeride oturanlar dövülüyor, coplanıyor. En demokratik hakkı olan gösteri yapma hakkını kullanan insanlara suçlu muamelesi yapılıyor. Ülkemiz adeta bir gaz cumhuriyetine dönüştürüldü. Yaşlılar, küçük çocuklar, hamileler dâhil herkes gaz bombalarını soluyor. Görülüyor ki "orantılı güç kullanımı" sözü bir saçmalığı ifade ediyor, iktidarın gözü dönmüş zorba zihniyetini perdelemek için kullanılıyor. Devlet terörünün şimdilik görünen sonucu, İstanbul ve Hatay`da iki yurttaşımızın ölümü, Ankara`da bir yurttaşımızın beyin ölümü, binlerce gözaltı ve binlerce yaralı olmuştur. AKP`nin son dönemde 4+4+4 formülü ile eğitim sistemini bir gecede gericileştirme girişimleri, insanların yaşam biçimlerine ve tercihlerine ait düzenlemeler yapılmaya çalışılması, kaç çocuk yapılacağından 1 Mayıs`ın nasıl kutlanacağına varana kadar hayatın her alanını tek başına şekillendirme isteği halkımızın kaygılarını ve tepkilerini artırmıştır. AKP iktidarının Cumhuriyet değerleri ve laikliğe yönelik sürekli saldırıları ve hakaretler halkın "artık durun" demesine yol açmıştır. AKP iktidarının eğitim, sağlık, ulaşım, enerji, gıda, kent, imar/yapı politikaları bir bütün olarak halka "artık yeter" dedirtmiştir. Halkın itirazının artık sadece "Gezi Parkı" kapsamında olmadığı, yaşamın her alanında var olan dayatmalara karşı olduğu görülmelidir. Emekten yana bağımsız ve demokratik bir Türkiye mücadelesi, 12 Eylül`den sonra en büyük liberal ve gerici saldırıyı bu dönemde yaşamıştır. Bu dönemde yasama organı adeta AKP`nin bir komisyonuna dönüştürülmüş, başkanlık sistemi tartışmaları ve yeni anayasa girişimleri, bir diktatörlük inşaa etme noktasına kadar vardırılmıştır. AKP ve lideri yaşadığımız çağın benzer diktatörlüklerinin tüm özelliklerini politikalarında bire bir barındırmaktadır. Meclis`te gece yarıları toplumsal denetim ve tartışma mekanizmalarından kaçırılarak yasal düzenleme yapmayı alışkanlık haline getiren AKP, mevcut sayısal gücünü toplumu kuralsızca yeniden şekillendirmek için kullanmaktadır. AKP iktidarı meslek alanlarımızı ilgilendiren birçok düzenlemeyi mühendis, mimar ve şehir plancılarını yok sayarak hayata geçirmiştir. Bugün kendisine biat etmeyen tüm demokratik kitle örgütleri gibi TMMOB örgütlülüğü de ağır saldırı altındadır. En ufak itiraza karşı siyasal güç kullanmayı alışkanlık haline getiren AKP, kendisinin yandaşı haline getirdiği kolluk gücü ile günlerdir yaşam alanlarımıza gaz bombaları yağdırmaktadır. Yaşamına yitiren ve yaralananların tam sayısının bile belirlenemediği bu vahşeti toplum vicdanı ve tarihin belleği unutmayacaktır. Yurttaşların can güvenliği bizzat kendilerini korumakla görevlendirilenler tarafından tehdit edilmektedir. AKP lideri kendisine oy verenleri sokağa dökme tehdidi ile gelişen toplumsal muhalefeti bastırmak istemektedir. Ne yazık ki sergilenen bu açık hukuksuzluğa karşı ne savcılar harekete geçmiş, ne de "milyonlarca yandaşını" sokağa dökmekle tehdit eden AKP liderinin üslubunda en ufak bir değişiklik olmamıştır. AKP`nin, toplumun birçok kesimi tarafından geliştirilen eylemlerde sağduyusunu yitirdiği ve polise verdiği talimatlarla ülkemizi kaosa sürüklediği ortadadır. Ülkesini Ortadoğu`da savaşın eşiğine getiren ve kendi halkını acımasızca gaz bombasına boğan AKP sözcülerinin tahripkâr üslubuna karşı tüm halkımızı sağduyulu davranmaya ve yaşam alanlarımızı korumak için direnmeye çağırıyoruz. İktidar olanaklarına tutunan AKP`nin gücü, halkı biber gazı ile sindirmeye yetmeyecektir. Biz TMMOB`ye bağlı bütün Odalar olarak iktidarın bu terör ve zorbalığını kınıyor, protesto ediyor ve halkımızla birlikte artık durun, bu zorbalığı durdurun diyoruz. İktidarı ve emniyet yetkilerini, halkımıza karşı geliştirilen acımasızca saldırılara son vermeye çağırıyoruz. Unutulmamalıdır ki "Hiçbir iktidar halkına düşman olamaz. İktidar halka düşman olursa, halk iktidara direnir." TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi 7. Dönem Yönetim Kurulu 6 Haziran 2013
|