Sinop ilinde Ayancık, Bartın ilinde Ulus, Kastamonu ilinde Azdavay, İnebolu, Bozkurt, Küre ve Pınarbaşı ilçelerinin selden etkilendiği ve şu ana kadar yapılan tespitlere göre 27 yurttaşımızın hayatını kaybettiği bir afet yaşanmıştır. Hayatını kaybeden yurttaşlarımızı saygıyla anıyor, başta aileleri ve sevenleri olmak üzere tüm ülkemizin başı sağ olsun diyor ve herkese sabır diliyoruz. Özellikle Kastamonu ilinin Bozkurt ilçesinde yaşanan sel felaketi ilçeyi yaşanmaz hale getirmiştir. Aklımız ve yüreğimiz felaketi uğrayan il ve ilçelerimizde yaşayan yurttaşlarımızladır.
Antalya ve Muğla başta olmak üzere orman yangınları ile Karadeniz bölgemizde de yağmurla gelen sel felaketleri ile küresel iklim değişikliğinin yarattığı değişimin tüm boyutlarını yaşıyoruz. Felaketleri arttıran ülke yönetiminin doğayı dikkate almayan, pervasız rant, yağma ve talan anlayışının her yerde hakim olmasıdır. Bozkurt ilçesinde selin yarattığı felaketin büyümesine neden olan iki uygulamanın öne çıktığı görülüyor, bunlardan birincisi, dere yataklarına imar izni verilmesi, ikincisi ise, Bozkurt HES baraj kapaklarının patlamasıdır. Dere yataklarına imar izni verilmesinin ülkemiz imar uygulamalarının bilimdışı, rant odaklı yaklaşımı olduğunu, imar afları ile bunların desteklendiğini ve böyle durumlarda da felaketlerin büyümesine neden olduğunu yıllardır söyleriz, ama bu söylemlerimiz yönetenlerin bir kulağından girip öbür kulağından çıktığı gibi, bir de gelişmeye karşı çıkmakla suçlanırız. HES konusunda da, EMO olarak yıllardan beri raporlar yazar ve söz söyleriz, HES‘ler her halükarda yapılması zorunlu olan tesisler değildir, ÇED süreçlerinde, birçok olasılık ve olası felaketler de değerlendirilerek, yöre halkının yaşamının olumsuz etkilenmeyeceği ve olumlu yönde etki etmesi tespitiyle izin verilebilecek tesislerdir. Bu felaketten anlıyoruz ki Bozkurt ilçe HES tesisi sanki yalağı olan bir çeşme gibi projelendirilmiş, bir sel durumunda su birikim rezervuarının patlaması sonucu göz önüne alınmamış. Gelen bilgilerden HES barajının patlamasının seli büyütmüş olduğu, dere yatağına devrilen binanın selin dere yatağından taşıp çevresine yayılmasına ve dere yatağı havzasında yapılmış olan binaları ve sokakları yok edecek bir boyuta varmasına neden olduğu anlaşılmaktadır. Umarız ki; yönetenler, yaşanan bu ağır afetten doğru sonuçlar çıkarır ve bir an önce yoğun yağış alacağı bilinen il ve ilçelerimizde dere yataklarına yapılmış binaları ortadan kaldırır, mevcut HES‘lerin durumu hemen gözden geçirilip, böyle felaketlere neden olabilecekler için önlemler geliştirilir ve başta TMMOB ve bağlı meslek örgütleri olmak üzere tüm kamuoyunu bilgilendirirler. Başta Kastamonu Bozkurt ilçemiz olmak üzere, sel felaketi yaşayan tüm il ve ilçe halkımıza başsağlığı ve sabır diliyor, geçmiş olsun diyoruz. Çevre ile uyumlu ekolojik dengeleri gözeten bir yaşam ve bunun için acil hareket etmemiz en önemli önlem olacaktır. EMO İstanbul Şubesi 42. Dönem Yönetim Kurulu
|