2021 Üniversite yerleştirme tercihlerinin yapıldığı bu günlerde, 3 öğrenciden birisinin temel yeterlilik testinde barajı geçememesi ve her sene on binlerce kontenjanın boş kalması üzerine Eylül sonuna tarihlenen bir üçüncü ek tercih süreci ilan edildi. Bunu özel kılan durum ise 150 olan TYT barajının 140’a çekiliyor olması. İlk bakıldığında bir ihtiyacı çözüyormuş gibi görünen bu girişim esasen birçok şeyi sorgulamaya itiyor.
On binlerce kontenjan boş, mühendislik alanları gözden düşüyor 2020 yılına ait ek yerleştirme sonuçları ile beraber 24bin beş yüz lisans programı boş kalırken, Kilis 7Aralık Üniversitesi elektrik Elektronik Mühendisliği bölümüne o sene hiç yerleşen olmadı. Sıfır çeken bölümler arasında Jeofizik, Jeoloji, Gıda ve Makine Mühendisliği gibi bölümler de var. Mimarlık alanında ise 8 bin 132 kişilik tercih sonucunda 1720 boş kontenjan kaldı. Üstelik bu bölümlerin bazıları devlet üniversitelerinin gündüz öğrenimlerini içeriyor. Toplamda aynı sene Elektrik-Elektronik Mühendisliği alanında 786, Biyomedikal Mühendisliğinde 328, Biyomühendislik için 150 ve Enerji Sistemleri Mühendisliği bölümlerinde ise 115 kontenjanın boş kaldığı açıklandı. Sadece odamızın sorumluluğu alanında kalan bölümlerde bu sayı 1379 oldu. Mezunlar iş bulamıyor EMO İstanbul Şubesi olarak 4126 üyeden dönüş alarak gerçekleştirdiğimiz ankette dört genç mühendisten birisinin iş bulamadığını kamuoyu ile paylaşmıştık. Yaşanan bu gerçekliğin artık lise mezunu öğrenciler tarafından bile hissedilmesi, bir zamanlar çok gözde olan mesleklerimizin artık okunmak için tercih edilmediğini göstermektedir. Mezunlar iş bulmakta zorlanmakta, tercih etmeyecekleri maaş ve çalışma koşullarına zorlanmaktadır. Üniversiteler… Bacasız sanayiler… "Her ile üniversite" sloganı ile yetersiz donanım ve eğitmen kadrosu ile açılan ve eğitime devam eden fakülteler niteliğin hızla düşmesine sebep olmaktadır. Üstelik tercih edilmeyen bölümler ve mezunların yığınlar halinde işsiz kalması, bu girişimin başka ihtiyaçlara hizmet ettiğini düşündürmektedir. Öğrenci ihtiyaçlarının kamusal desteği gün geçtikçe azalırken, yurt vb hizmetler çoğunlukla özel sektörün insafına bırakılmaktadır. Bu durum kendi içinde bir piyasa oluşturmaktadır. Ayrıca, genç işsizliği hesaplanırken, öğrenciler hesaba katılmadığı için bu oran gerçeklikle çok örtüşmemektedir. Eğitimin niteliğindeki düşüş, öğrenci ve mezunları, alternatif eğitim kurumlarından ücretli sertifikalar almaya da itmektedir. Barajı değil işsizliği düşürün Üniversite tercih baraj puanının düşürülmesi öğrenci yetkinliği gibi tartışmaları açarken, iktidarın buradaki beklentisinin gençlere şirin görünmek ve onları eğitim piyasasına yeni müşteriler olarak kazandırmak olduğu ortadadır. Çift maaş almayan bürokratlara şaşırdığımız bir dönemde, meslektaşlarımız uzun işsizlik süreleri yaşamakta, asgari ücret seviyesinde ücretleri kabul etmek zorunda kalmaktadır. İşsizliğin intihara sürüklediği çeşitli örnekleri ile basına yansımaktadır. Çözümün piyasacı anlayıştan uzaklaşarak, toplumcu kaygılar taşımakla gerçekleşeceğini biliyoruz. • Eşit, parasız, bilimsel, yüksek nitelikli ve anadilde eğitim haktır • Tüm mezunlara iş, tüm çalışanlara iş güvencesi sağlanmalıdır. EMO İstanbul Şubesi 42. Dönem Yönetim Kurulu
|