|
Nükleer Karşıtı Platform, İran’ın nükleer güç olma arayışının kabul edilemez olduğunu vurguladığı gibi, dünyanın en büyük nükleer silah üreticisi olan ve el altından pek çok ülkeye nükleer silah teknolojisi ihraç eden ABD’nin İran’a yönelik olası müdahalesini de kabul edilemez olarak görmektedir.
07.07.2006 ÜLKEMİZDE NÜKLEER SANTRAL İSTEMİYORUZ! Dünyamız, ne yazık ki, yeniden korkunç bir nükleer silahlanma yarışı tehlikesi altına girmiştir. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed El Baradei'nin Türkiye ziyareti, ülkemizin nükleer satranç tahtasında yaratılan denge oyunlarının bir parçası yapılması çalışmalarının uzantısıdır. Bilindiği üzere nükleer enerji santrali teknolojisi ile nükleer silah teknolojisi temelde aynıdır. Uluslararası ilişkilerdeki güç dengelerine ve siyasi kamplaşmalara bağlı olarak kimi ülkelerin nükleer enerji ve beraberinde nükleer silah teknolojilerine sahip olması engellenirken, kimi ülkelerin bu isteği özendirilmektedir. El Baradei, Başbakan Tayyip Erdoğan'la yaptıkları görüşmeden sonra İran'ın nükleer programıyla ilgili soruna siyasi çözüm bulunmasının kaçınılmaz olduğu ve bunun için her yolun denenmesi konusunda hemfikir olduklarını açıklamıştır. Türkiye’den İran’a karşı yapılacak baskı politikasının bir unsuru olması istenmektedir. Nükleer Karşıtı Platform, İran’ın nükleer güç olma arayışının kabul edilemez olduğunu vurguladığı gibi, dünyanın en büyük nükleer silah üreticisi olan ve el altından pek çok ülkeye nükleer silah teknolojisi ihraç eden ABD’nin İran’a yönelik olası müdahalesini de kabul edilemez olarak görmektedir. Türkiye’de nükleer enerji santrali kurulmasına dönük tüm argümanlar bilimdışıdır ve gerçekleri yansıtmamaktadır. Türkiye’nin kurulum, üretim, işletim ve güvenlik maliyetleri çok yüksek olan, atık sorunu çözülemeyen ve tüm dünyada elektrik üretim yöntemi olarak terk edilen nükleer enerji santrallerine ihtiyacı yoktur! Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızın değerlendirilmesi durumunda, Türkiye’nin 2030 yılında dahi elektrik talebini karşılayabilecek kaynakları vardır. Türkiye’nin bugün içine düşürüldüğü dışa bağımlılıktan kurtulması için yine dışa bağımlı, pahalı ve güvenliksiz olan nükleer santrallere değil, kamusal planlamaya ve yerli kaynaklarını değerlendirmeye ihtiyacı vardır. Son günlerde yaşanan büyük çaplı elektrik kesintileri, on yıllardır yürütülen yanlış enerji politikalarının ülkeyi getirdiği somut durumu açıkça göstermektedir. Son 10-15 yıldır ne yazık ki, ülkenin enerji politikalarını yönlendirenler, temel bir kamu hizmeti olan elektriği piyasanın insafına bırakmışlar, dışa bağımlı ve pahalı bir elektrik üretim modeliyle alan derin bir krize sürüklenmiştir. Bugün bu yanlış politikalar, kapalı kapılar ardında doğalgaz ve nükleer lobiler ile pazarlıklar yapılarak devam ettirilmekte ve yaşanan elektrik kesintileri sebebiyle tüm toplum elektriksiz kalınacağı ile tehdit edilmektedir. Bununla birlikte kamusal denetim üzerinde had safhada baskıların olduğu, İskenderun, Hatay, Sinop, Tuzla gibi ülkemizin hemen her yerinde, denetim mekanizmalarının devre dışı bırakılmasıyla birlikte, çevresel felaketlerin yaşandığı Türkiye'de nükleer santral kurulumunda ve işletiminde etkin bir denetim gerçekleştirilmesi mümkün görünmemektedir. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun (TAEK) hali kelimenin gerçek anlamı ile içler acısıdır. Küçükçekmece’deki nükleer atık felaketi hala akıllardadır. Daha yakın zamanda, bir sahil bölgemizdeki radyoaktif sızıntı sonrası TAEK’in, sahili naylon şeritlerle çevirerek almış olduğu önlem(!), bize kurumun kamusal denetim ve güvenlik kültürü hakkında önemli ipuçları vermektedir. Dahası, kurumda yaşanan çalışanlar üzerindeki baskılar ve Hükümet'in hiçbir bilgi ve deneyimi olmayan insanları kuruma atayarak gerçekleştirdiği kadrolaşma politikası kamuoyunun yakından takip ettiği gelişmelerdir. Nükleer Karşıtı Platform, halka rağmen, pahalı, dışa bağımlı ve hepsinden önemlisi güvensiz bir teknoloji olan nükleer enerji santraline dün olduğu gibi bugün ve yarın da karşı çıkacaktır. Nükleer Karşıtı Platform olarak, yaşamı, doğayı ve çocuklarımızın geleceğini savunmak için tüm olanakları seferber ederek, Sinop’ta veya ülkemizin herhangi bir yerinde nükleer enerji santrali kurulmasına izin vermeyeceğiz. NÜKLEER KARŞITI PLATFORM
|
Tanıtım
İSTANBUL ŞUBE
BASIN AÇIKLAMASI
19. İLTEK GÜNLERİ`NDE ŞUBEMİZ STANDI AÇILACAK
