Son zamanlarda yoğunlaşan bilişim konusundaki yasal düzenleme tartışmalarına koşut bir biçimde gündeme gelen YouTube sitesine erişimin engellenmesi, bu konudaki tartışmaları bir kez daha alevlendirmiştir. İnternet'in hayatımıza girdiği günden bugüne kadar, elinde erk bulunduran herkesin güç gösterisi yapmaya kalkıştığını üzülerek gördük veya yaşadık.
Özgürlükçü yaklaşımın önemli ölçüde hayat bulduğu internet ortamları kullanıcıların eğitim ve birikim seviyesine bağlı olarak her türden olumluluğu ve olumsuzluğu barındırabilmektedir. "Beğenmediğini yasakla, denetleyemediğini yasakla" yaklaşımı günümüz insanı tarafından kabullenilebilir bir yaklaşım değildir. Bütün toplumu gözetim altında tutmaya çalışanların, beğenmediklerini yasaklayanların, sahip oldukları gücü anti-demokratik biçimde kullananların önünde, almaları gereken epey yol bulunmaktadır. Toplumu veya kişileri rencide eden, başkalarının kişilik haklarına açık saldırı niteliği taşıyan, toplum yaşamını kışkırtıcı içerik yayanların, benzeri veya başka yollarla ortak akıl dışına düşen yaklaşımların kabul edilmesi elbette mümkün değildir. Ancak, kabul edilmeyen olumsuzlukların yanında doğru ve kabul edilebilir her ortamı ve kavramı yasakçı bir zihniyetle ortadan kaldırmanın/engellemenin de, özgürlükleri kısıtlayıcı davranışlar hanesine yazıldığını hatırlatmak isteriz. İnternete Kelepçe Vurulmasın! Son olayda, toplumsal değerler açısından kabul edilmesi mümkün olmayan görüntüler nedeniyle bütün bir site erişime kapatılarak, paylaşma hukuku göz ardı edilmiştir. Yönetmek demek yasaklamak demek değil, bilakis iyi ile kötüyü, güzel ile çirkini, doğru ile yanlışı ayırt edebilmektir. Sadece rencide edici görüntülerin yasaklanması anlamlı ve teknik olarak mümkün olduğu halde, tüm site erişiminin engellenmesi bir yanıyla aklıselim çözüm arama yetersizliğini diğer yanıyla da konuyla ilgili yeterli uzman kadro bulundurulmadığını ortaya koymaktadır. Adama iş değil, işe adam ayrılması durumunda yaşanmayacak olan bu olumsuzlukların giderilmesi için gerekli görevlendirmelerin yapılmasının yanı sıra, toplumu ilgilendiren her olayda, toplumun sesi olan meslek odalarının da görüşlerinin dikkate alınmasını bekliyoruz. İnternet dünyasını bir erk alanı ve güç gösterisi alanı olarak gören bütün anlayışların kendilerini gözden geçirmelerini, bilişim alanındaki her hukuksuzluğa karşı gerekli tepkinin samimiyetle ve önyargısız bir şekilde verilmesini, yasal düzenlemelerde ve uygulamalarda meslek odası olarak Odamızın görüşlerinin dikkate alınmasını bekliyoruz. TMMOB EMO Ankara Şubesi 18. Dönem Yönetim Kurulu
|