MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 İSTANBUL ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

İŞ VE ELEMAN ARAYANLAR

   · 

SMM NEDİR?

   · 

ÖLÇÜM VE BİLİRKİŞİLİK İÇİN BAŞVURU

   · 

YAYIN SATIŞ VE KİTAP LİSTESİ

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 EDİRNE   İSTANBUL   KIRKLARELİ   TEKİRDAĞ 
 

 
MİSEM EĞİTİMLERİ
 

EMO İstanbul Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 83

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

"ÇERNOBİL'İ UNUTMA" BASIN AÇIKLAMASI YAPILDI



 
İstanbul NKP, Çernobil Kazasının 21. yıldönümünde "Çernobil'i Unutma" içerikli bir basın açıklaması yaptı. 26 Nisan günü Saat: 11:00'de Galatasaray Lisesi önünde yapılan basın açıklamasını yoğun bir basın-yayın kuruluşu izledi. Basın açıklamasının sunuş bölümü, İstanbul NKP Sekretaryasını yürüten Şubemiz Başkan Yardımcısı Tahir Çiçekci tarafından yapıldı. Ardından Şubemiz Başkanı Erol Celepsoy ekteki basın metnini okudu. Daha sonra Taksim Meydanı'na kadar bildiri dağıtımı yapılarak insanlar akşam yapılacak İnsan Zinciri'ne davet edildi.
 

ÇERNOBİL... BİR DAHA ASLA...

  İkinci Paylaşım Savaşı‘nda kullanılan atom bombasının etkisinden kurtulamayan ve o yıllarda ilk gençliğini yaşayanlar 26 Nisan 1986‘da bir kez daha nükleer tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. 26 Nisan insanlığın önemli dönüm noktalarından biridir. İkinci Dünya Savaşı‘nda doğanlar, Çernobil ile büyüdü. Onların çocukları oldu. Kimi sakat doğdu. Kimi öldü. Acı kuşaktan kuşağa aktarıldı. İnsanlık bu yirmi bir yılda da acı, şiddet ve öfke büyüttü. Dünya tarihi için kısa bir zaman aralığında insanlık en büyük acılarını çekti.

Bu felaketin etkisi kuşaktan kuşağa, günden güne katlanarak artıyor. İnsanlar yaşadıkları dünyada geleceklerinden duydukları kaygıyla büyüyorlar. Hikayeler hep hüzünle dolu. Kansere yakalananlar, hastane kapılarında geçen ömürler, sakat kalmış çocuklar, kül altında kalan bir yaşam... İşte Çernobil sonrası 21 yılın öyküsü.

Bu yirmi bir yılda acılarımız gibi gerçekler de toprağın altına gömülmek istendi. Çernobil nükleer felaketinin sonuçları sürekli çarpıtıldı. Çernobil faciasının etkileri konusunda kamuoyunu bilgilendirme sorumluluğu taşıyan yönetenler, bu sorumluluklarının gereğini yerine getirmediler. Türkiye‘de facianın etkileri konusunda bilgi isteyen halka "azıcık radyasyon iyi gelir"den öte bir bilgi verilmedi. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, radyasyonun sağlığa etkileri konusunda yeterli araştırma yapmaktan kaçındı. Karadeniz Bölgesi‘nde kanser vakaları günden güne artarken, resmi düzeyde bu artış tüm değişkenleriyle araştırılmadı. Çocuklarını kanserde kaybedenler ise üçüncü sayfa haberlerde vicdanlarımızı bile sızlatmaz oldu. Bugüne kadar Çernobil faciasının, yaşamlarımızı yok ettiği, sağlımızı gasp ettiği, çevremizi mahvettiği anlatıldı. Ancak anlatılmayan ve konuşulmayan iki şey daha vardı. Çernobil sonrasında vicdanlarımızı ve hafızamızı da yitirdik. İşte Çernobil‘in insanlığa verdiği en büyük zarar buydu. Olağanüstü koşulların ülkesinde olağan hikayeler haline dönüştü ölümler. Her ölüm bir sonraki ölümün sondan bir önceki durağı haline geldi.

SON DURAK UMUT

İnsanlığını yitirmiş bir uygarlığın kaybedecek hiçbir şeyi yoktur. Geleceğinden kopartılmış bir ülkenin çocukları olmak istemiyoruz. Geleceğimizi ve yaşamımızı istiyoruz. Ancak vicdan ve hafıza kaybı üzerinden yaşam kurmak isteyen sermaye, tüm acımasızlığıyla nükleer santral projelerinden vazgeçmiyor.

Türkiye hükümetlerinin kalkınmışlık göstergesi haline dönüştürdüğü Nükleer Santral macerası, adında "kalkınma" geçen AKP Hükümeti ile yeniden canlandırıldı. Bu iktidar döneminde de, enerji sektörü sermaye için karlı bir yatırım alanı olarak yeniden düzenlendi. Ülkenin enerji ihtiyacı planlama esaslarına ve kamu yararına göre değil, piyasa dengelerine göre şekillendirildi. Ortadoğu emperyalist saldırganlığın talan yeri haline getirilirken Türkiye‘ye biçilen rol de Ortadoğu‘yu yağmalayanlara hızlı ve güvenli bir enerji sistemi oluşturmak oldu. Şimdi bu senaryoda uluslararası sermayenin yerli taşeronları olarak Sabancı ve Ciner grupları, yardımcı oyuncu rolü almaya hazırlanıyor. Sinop ve Akkuyu‘da kurulması planlanan nükleer santralların ihaleleri Amerika‘da pişiriliyor ve hükümetin önüne sunuluyor. Şimdi buradan Çernobil Nükleer Santralı‘nda yaşanan facianın 21. yılında AKP Hükümeti‘ni ve Enerji Bakanı Hilmi Güler‘i bir kez daha uyarıyoruz.

Nükleer lobinin dayatmaları ile ülkemiz insanı ve yaşam alanlarımızın tehdit altında bırakılmasına sessiz kalmayacağız.

Hatada ısrar etmenin anlamı yoktur. Türkiye‘nin öz kaynakları kamusal bir hizmet anlayışı ile planlama kavramı içinde çevreye uyumlu teknolojilere yatırım yapılarak devreye alındığında, Türkiye hiçbir zaman enerjisiz kalmayacaktır.

Önemli olan, enerji politikalarında önceliklerin özelleştirme mantığı içinde IMF, Dünya Bankası vb. kuruluşların direktiflerine ve dünyada işsiz kalan nükleer lobilerin yeni pazar arayışlarına göre değil, ülkenin bu alanda ortak aklını ve iradesini yansıtacak meslek odaları, üniversiteler, sendikalar, çevre ve ekoloji kuruluşlarının doğa ve insan yaşamını gözeten çalışmalarını dikkate alan bir yönetim anlayışıyla belirlenmesidir.

Türkiye‘nin AKP iktidarınca şekillendirilen enerji geleceği, etkin ve verimli bir enerji politikasından uzaklaştırılmış, enerji sektöründeki özelleştirmelerle plansızlaştırılmıştır. Bunun sonucunda da AKP karbon emisyonları hızla artan ve halkı giderek yoksullaşan, ama kalkınan bir ülke yaratmanın haklı gururunu taşımaktadır. Nükleer santral kurma iddiası ve hevesinin arkasında işte bu gerçekler yatmaktadır.

AKP Hükümeti ve nükleer santral yandaşlarının gerçekleri ile halkın ve doğanın ihtiyaçları örtüşmemektedir. Açlık ve sefalet koşullarının günden güne arttığı bir ülkede, enerjinin toplumsal dağılımı o ülkedeki sosyal adaletin nasıl biçimlendiğini gösterir. Nükleer santrallar için kaynak bulan hükümet, ne okul, yol, su için ne de temiz, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının devreye sokulması için para bulamamaktadır. Tüm doğa varlıkları, serbest ticaret ve pazarın egemenliğinde satılırken, toplumsal eşitliksizlikler yeniden üretilmektedir.

Dünya yeniden şekillenirken, barıştan, kardeşlikten, eşitlikten ve özgürlükten yana saf tutan nükleer karşıtları Çernobil‘in yıl dönümünde hükümete seslenmektedir.

Diyoruz ki,

Enerjide piyasa politikalarından, özelleştirmelerden derhal vazgeçilmelidir.

  • Enerji alanı doğayla uyumlu ve halkın ihtiyaçları gözetilerek yeniden yapılandırılmalıdır.
  • Enerjiyi savaşın ve şiddetin hammaddesi olarak kullanan politikalardan vazgeçilmelidir. E
  • Enerji toplumsal yaşamın mutluluğu ve doğayla barışı için kullanılmalıdır.

Vicdanımızı ve hafızamızı yeniden dirilterek diyoruz ki,

  • Çernobil‘i unutmayın. Çernobil‘de ölen binlerce itfaiyecinin acısını, Karadeniz‘de yok olan on binlerce balığın suyunu, milyonlarca ağacın havasını gelecek kuşaklara umut için aktaralım.
  • Dünyamızı ve ülkemizi nükleer belasına mahkum edenlerden ve etmek isteyenlerden hem sokakta, hem de sandıkta hesap soralım.
  • Doğayla birlikte yaşayabileceğimiz bir dünya için mücadele edelim.

  İşte bu nedenlerle ÇERNOBİL BİR DAHA ASLA...

 26 Nisan 2007

İSTANBUL NÜKLEER KARŞITI PLATFORM



TORBA YASA TEKLİFİNİ GERİ ÇEK

17.11.2020
 


Çok Okunanlar


ESKİŞEHİR ŞUBESİ GELENEKSEL GECESİNE KATILIM SAĞLANDI

19 EYLÜL

Okunma Sayısı: 1367


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.