İnsanlık eliyle yaratılan en büyük felaketlerden biri olan Çernobil Kazasından 21 yıl sonra, kazadan ders alınmadığını ibretle izliyoruz. Nükleer güç sahibi olmak adına dile getirilen, "elektrik ihtiyacımız var" söylemi gerçek olmamanın ötesinde rasyonel değildir.
Çocuklarımıza Radyasyonsuz Bir Dünya Bırakalım! İnsanlık eliyle yaratılan en büyük felaketlerden biri olan Çernobil Kazasından 21 yıl sonra, kazadan ders alınmadığını ibretle izliyoruz. Nükleer güç sahibi olmak adına dile getirilen, "elektrik ihtiyacımız var" söylemi gerçek olmamanın ötesinde rasyonel değildir. Kazanın ardından geriye kalanlar; onlarca yıl tarım yapılamayacak araziler, yüz binlerce radyoaktiviteye maruz kalmış insan, milyonlarca kilometre kare genişliğinde radyasyonla kirlenmiş bir coğrafya, gelecek nesillere de sıçrayacak kanserojen etkiler ve en önemlisi hala toprağın altında kimsenin ne olup bittiğini bilmediği nükleer bir reaktör. "Karbon emisyonu yok" diyerek topluma temiz enerji olarak lanse edilen nükleer enerji, bütün Dünyanın terk etmeye başladığı bir kaynaktır. Karbon emisyonu olmamakla birlikte radyoaktif emisyon ve suların ısınması bağlamında ısıl emisyon etkisi bulunmaktadır. Dünyamızın ve geleceğimizin kurtuluşu daha fazla nükleer santralde değil, yenilenebilir ve temiz kaynaklardadır. Hem teknik, hem ekonomik hem de ekolojik açıdan potansiyel felaket kaynağı olan, ayrıca istihdam ve yakıt zenginleştirilmesi için doğrudan dış bağımlılık yaratacak olan nükleer santrallerin, sadece bazı çıkar çevreleri için rant kaynağı olduğunu biliyoruz. Topluma lanse edilen "nükleer santrallerde risk yoktur" söylemi, teknik olarak gerçek dışı bir ifadedir. Risk ihtimali olmayan sistem yoktur, ancak düşük ihtimalli riskler vardır. Ancak, her risk hesabında risk gerçekleştiğinde karşılaşılacak zarar en önemli parametredir. 26 Nisan Dünya Anti Nükleer Günü Olsun Çernobil kazasından 21 yıl sonra, bu kazada hayatını kaybedenlerin anısı için toplumun bu konudaki duyarlılığını sürdürdüğünü görüyoruz. Çernobil kazasının meydana geldiği 26 Nisan‘ın bütün Dünyada "Anti Nükleer Günü" olarak kabul edilmesini, nükleerden yeni ölümler, yeni nükleer kazalar, yeni nükleer rüşvetler istemediğimizi bir kez daha söylüyoruz. TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi 18. Dönem Yönetim Kurulu
|