Bundan 30 yıl önce Kazancı yokuşunda emekçileri katledenler, gaz bombaları ve coplarla yeni bir katliam yaratmak üzere programlanmışlardı. 1977 1 Mayısının 30. yıl anması yeni vahşet gösterilerine sahne oldu.
Yaşasın 1 Mayıs! Türkiye tarihinin en katılımlı ve görkemli, aynı zamanda yitirilen 34 can nedeniyle en acılı 1 Mayısının 30. yılı anması, günler öncesinden başlatılan kışkırtma ve komplo teorileriyle engellenmiştir. Bundan 30 yıl önce Kazancı yokuşunda emekçileri katledenler, gaz bombaları ve coplarla yeni bir katliam yaratmak üzere programlanmışlardı. 1977 1 Mayısının 30. yıl anması yeni vahşet gösterilerine sahne oldu. Akıllarınca yasadışı ilan ettikleri Emekçilerin Bayramını, acımasızlıklarını çağ dışılıklarını gösterdikleri yöntemlerle, baskıyla, copla, gazla dağıtmaya çalıştılar. Daha birkaç gün öncesine kadar demokrasi havariliğine soyunanların, masumu ve mazlumu oynayan takıyyecilerin kadroları, kafalarındaki demokrasi anlayışını bütün dünyaya gösterdiler. Şaşırmadık. 1 Mayıs 2007 Turnusol Gibidir! Demokrasiden, demokratik ifadeden, düşünme ve düşünce özgürlüğünden anladıkları, sadece kendilerine demokrasi olanlar, kendinden olmayan, kendi gibi düşünmeyene tahammülü olmayanlar, emir eri olmak için ağzının içine baktıkları ABD‘nin dünyadaki kan, kin ve katliam politikalarının küçük bir provasını yaptılar. İşçilerin ve emekçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanan 1 Mayıs, istibdat dönemini aratan saldırganlık ve zorbalıklarla engellenmeye çalışıldı. E-Muhtıra‘nın intikamını emekçilerden alan AKP iktidarının sabıkalarına bir yenisi daha eklenmiştir. 1 Mayıs kutlamalarına karşı gösterilen yaklaşım; demokrasiye inanmayanları, demokrasiyi araç gibi görenleri, faşizan yöntemleri alkışlayanları, esas duruşa geçenleri görünür kılacak turnusol kâğıdı gibidir. Şanlı Saldırı Yoktur, Şanlı Direniş Vardır! 12 milyon İstanbulluya 1 Mayıs gününü çekilmez yapmayı beceren, yerel yönetim ve mülki erkân, emekçiden, işçiden ve halktan ne kadar korktuğunu göstermiştir. 1 Mayıs dünyanın her yerinde bayram olarak coşkuyla kutlanırken, bugüne kadar saldırı ve kışkırtma olmayan 1 Mayıslar ülkemizdeki emekçiler tarafından halaylarla, horonlarla, türkülerle kutlanmışken, kendi kafalarındaki vahşeti emekçiler üzerinde uygulamaya kalkanlar, tarihte uygun oldukları yafta ile anılacaklardır. Unutulmasın ki; tarihi saldıranlar değil direnenler yazar. Artık Taksim Meydanı 1 Mayıs Meydanıdır! Yasadışı eylem yapılacağı paranoyası ile savaş alanına çevirdikleri Taksim Meydanı Emekçiler tarafından bundan sonra inadına 1 Mayıs Meydanı olarak anılacaktır. Kamu görevlilerinin görevi, duyumlara dayanarak vahşet uygulamak ve kendi vatandaşlarına eziyet etmek değil, emekçilerin olağan ve doğal eylemlerine yardımcı olmak ve kamu düzenini sağlamaktır. Taksim‘i emekçilerden arındırmaya çalışan ama bunu başaramayanların yapmaları gereken bellidir! İstanbul‘da 1 Mayısı İstanbullulara ve Emekçilere zehir eden Vali, Emniyet Müdürü ve İçişleri Bakanı derhal görevden el çektirilmelidir. Aksi takdirde emekçilerin vicdanında çağdışı ve baskıcı yöntemlerle yan yana anılmaya mahkum olacaklardır. Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın İşçilerin ve Emekçilerin Birlik Mücadele ve Dayanışması! TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi 18. Dönem Yönetim Kurulu
|