· ŞUBE Giriş Sayfası

 İSTANBUL ŞUBE

 
Şube Kapsamındaki İller:

 EDİRNE   İSTANBUL   KIRKLARELİ   TEKİRDAĞ 
 

EMO İstanbul Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 81

Tüm Sayılar

BASIN AÇIKLAMASI

 
TEDAŞ Genel Müdürlüğü’nde, özlük haklarının verilmemesi ile ilgili dava açan 12’si Elektrik Mühendisi (İşletme müdürü dahil) olmak üzere toplam 15 çalışan, iki ay süreyle, Doğu bölgemizdeki değişik illerde sürgüne gönderilmiştir. Bu uygulama siyasi iktidarın, özelleştirme öncesinde kurumun içini boşaltmaya yönelik bir operasyonudur. Bu aynı zamanda, TEDAŞ’taki teknik ve uzmanlık gerektiren bu sektörde bilgiye, beceriye ve deneyime bakılmaksınız politik yandaşlık esasında bir kadrolaşma politikasının uzantısıdır. EMO, bu hukuka ve kamu yararına aykırı süreci başından sonuna kadar takip edecek, üyelerine ve çalışanlara sahip çıkacaktır.
 

1990 yılında Aktaş Elektrik‘e devredilen, Elektrik Mühendisleri Odası‘nın yıllarca süren hukuk mücadelesi sonucunda 2002 yılında tekrar kamuya dönen TEDAŞ İstanbul Anadolu yakası elektrik dağıtım A.Ş.‘de  çalışanların çileleri AKP Hükümeti döneminde artarak devam ediyor.

2002 yılında, gerekçesiz bir şekilde Boğaziçi EDAŞ‘ın 20‘ye yakın personeli geçici görevlerle Türkiye‘nin değişik illerine gönderilmişti. Bu işlemlere karşı açılan davaların tamamı çalışanlar lehine sonuçlanmış ve hukuka aykırılık ortaya konulmuştu.

2004 yılında İstanbul Anadolu Yakası Dağıtım A.Ş.‘de çalışan yedisi Elektrik Mühendisi olmak üzere toplam 22 çalışanı okulların açılmasına denk gelen günlerde aile düzenleri altüst edilerek Şanlıurfa Elektrik Dağıtım Müessesesi emrine 6 (altı) ay süre ile görevlendirilmişti.

Şimdi de 12‘si Elektrik Mühendisi olan toplam 15 çalışanı, özlük haklarını almak için dava açmaları nedeniyle TEDAŞ Genel Müdürlüğünün 04.05.2007 tarihli olurları ile 2 ay süreyle uzmanlıkları olmayan alanlarda çalışmak üzere ülkemizin doğu illerinde görevlendirilerek cezalandırılmak istenmektedir.   

Doğu illerindeki ihtiyaç nedeniyle yapıldığı iddia edilen bu görevlendirmeye, sadece yasal haklarını arayan 15 çalışanın seçilmesi tesadüf değil bir CEZALANDIRMADIR. Bu cezalandırmanın arkasında yatan gerçek, uzman kadronun tasfiye edilerek TEDAŞ‘ın içinin boşaltılması ve kurumun özelleştirilmeye hazırlanmasıdır. Ayrıca 15 çalışan için çıkarılan bu görevlendirme emri, çalışanlar arasındaki eşitlik ilkesine de aykırı bir niteliktedir.

BU UYGULAMALARIN NEDENİ ÖZELLEŞTİRME POLİTİKALARIDIR

Geçmişte TEK döneminde memur ve sözleşmeli personel olarak kurumda istihdam edilen personel, 1990 yılındaki özelleştirme sonucu AKTAŞ‘ta işçi olarak çalıştırılmaya başlanmıştır. AKTAŞ sürecinde yaşanan birçok usülsüzlük ve kıyım sonrasında yetişmiş personelin büyük bir kısmı zorla emekliliğe sevk edilmiş ve personelin büyük bir kısmının iş akdi feshedilmiştir. Bu uygulamalar AKTAŞ‘ın sözleşmesinin Danıştay tarafından iptali ve hizmetin tekrar kamuya dönmesi üzerine de devam etmiş, TEDAŞ da yasal haklarını almak isteyen personele karşı sürgün politikası sürdürmüştür.

2004 yılında Şanlıurfa‘ya sürgün edilen 22 personel gibi, geçtiğimiz günlerde sürgüne gönderilen 15 personel de, AKTAŞ döneminde işçi statüsünde çalışmış olmaları ve hizmetin devralınması ile birlikte geçici personel statüsüne alınmış olmaları nedeniyle AKTAŞ ve TEDAŞ aleyhine İdare Mahkemesi‘ne, AKTAŞ döneminde geçen 12 yıllık çalışma sürelerinin TEDAŞ tarafından tanınmayacağının ve tazminat ve alacaklarının ödenmeyeceğinin bildirilmesi üzerine de özlük haklarını almak için İş Mahkemesi‘nde dava açmışlardır.

Ayrıca görevlendirme adı altında yapılan sürgün işleminde personelin muvafakati alınmamış, statüleri, özel durumları göz önünde bulundurulmamıştır.

Siyasi iktidar ve TEDAŞ yöneticileri, teknik ve uzmanlık gerektiren bu sektörde; bilgiye, beceriye ve deneyime bakılmaksızın politik yandaşlık esasında bir kadrolaşma benimsemekte, özelleştirme politikalarının önünde engel olarak gördüğü personeli emekliliğe zorlayarak dikensiz gül bahçesi yaratmaya girişmektedirler. 

Bu tür hatalı politikaların bedelini bütün Türkiye geçmiş süreçte ödemiştir. Gittikçe yükselen ve yıllık 1.5 milyar doları geçen kayıp ve kaçakların ardında bu siyasi kararlar bulunmaktadır. Geçmişten ders almamayı tercih eden siyasi iktidar, yargıyı da göz ardı etmektedir.

Personel eksikliğini geçici işçi statüsünde personel istihdam ederek ya da kimi hizmetleri taşeron firmalara ihale ederek çözmeye çalışan TEDAŞ yöneticileri; birikimli, deneyimli kendi personelini adeta işten ayrılmaya ya da emekliliğe zorlamaktadır.

Elektrik Mühendisleri Odası, bu hukuka ve kamu yararına aykırı süreci başından sonuna kadar takip edecek; özelleştirme politikalarına zemin hazırlamaya yönelik uygulamalara kararlılıkla karşı duracak, üyelerine, çalışanlara sahip çıkacak ve sürgünlerin durdurulması için her türlü yasal yola başvuracağını kamuoyuna duyurur.

17 Mayıs 2007

SÜRGÜNE GÖNDERİLEN PERSONEL VE SÜRGÜN YERLERİ

HUKUK DIŞI SÜRGÜNLER DURDURULMALIDIR!

TEDAŞ‘IN ÖZELLEŞTİRİLMESİNDEN VAZGEÇİLMELİDİR!

Elektrik Mühendisleri Odası

İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu