MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 İSTANBUL ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

İŞ VE ELEMAN ARAYANLAR

   · 

SMM NEDİR?

   · 

ÖLÇÜM VE BİLİRKİŞİLİK İÇİN BAŞVURU

   · 

YAYIN SATIŞ VE KİTAP LİSTESİ

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 EDİRNE   İSTANBUL   KIRKLARELİ   TEKİRDAĞ 
 

 
MİSEM EĞİTİMLERİ
 

EMO İstanbul Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 81

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

TMMOB BAŞKANI'NDAN ÜNİVERSİTE SINAVLARI ÖNCESİ ÖĞRENCİLERE AÇIK MEKTUP


 
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, hükümetin ardı ardına kurduğu tabela üniversiteleri konusunda öğrencileri uyararak, tercihleri için TMMOB'ye bağlı odalara başvurmalarını önerdi. TMMOB BAŞKANI'NIN MEKTUBUNU HABERİN DEVAMINDA BULABİLİRSİNİZ.
 

ÜNİVERSİTE SINAVLARI ÖNCESİ ÖĞRENCİLERE AÇIK MEKTUP


Sevgili öğrenci arkadaşlarımız,

Üzerinde oynana oynana yazboz tahtası haline gelen yükseköğretimin çok sıkıntılı bir zamanında üniversite sınavlarına hazırlanıyorsunuz. Sizler geleceğinizin peşinde koşarken yönetenler tam bir sorumsuzlukla tabela üniversiteleri açma gayreti içindeler.

YÖK internet sitesine baktığımızda (21.05.2007 itibarı ile) ülkemizde, 44 ilde 58 devlet üniversitesi, 4 ilde 25 vakıf üniversitesi olduğunu görüyoruz. 18 Mayıs 2007 tarih ve 25526 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan yasa ile kurulan 4 ildeki 5 vakıf üniversitesi ve seçimlere gitme kararı almış, yasal olarak artık hiçbir iş yapmaması gereken TBMM‘den 18 Mayıs 2007 tarihli oturumunda alelacele geçirilen 17 ilde kurulacak 17 yeni üniversiteyi dahil ettiğimizde, 71 ilde 85 devlet üniversitesi, 4 ilde 30 vakıf üniversitesine sahip olmuş durumdayız. Böylece 10 ilimiz hariç her ilimiz üniversite sahibi olmuştur.

Üniversite açılmayan sadece Ardahan, Bartın, Bayburt, Gümüşhane, Hakkâri, Iğdır, Manisa, Şırnak, Tunceli ve Yalova illerimiz kaldı. 1930‘larda ülkeyi demir ağlarla ördük diye övünülürdü, bu dönemde her yere üniversite açtık diye övünülür oldu. Bir zamanlar ülkemizde il olma yarışı vardı, onun yerini artık her ile üniversite açma yarışı aldı.

Milli Eğitim Bakanı, kurulması düşünülen yeni üniversitelerle ilgili yapılan eleştirilere karşılık ‘‘Ne yani 2007‘de boş boş mu oturacaktık‘‘ gibi "çok anlamlı" bir cevap verebilmektedir. Böylece ülkemizde yeni üniversitelerin açılma gerekçesini en yetkili ağızdan öğrenmiş olduk. "Boş boş oturamayacağımıza göre bari üniversite açalım" sözü ile hizmette sınır tanınmamaktadır.

Bunlar doğru işler değildir sevgili öğrenci arkadaşlarım.

"Yeni kurulan üniversitelerin fiziki altyapısı nedir? Yeterli ve nitelikli öğretim üyesi nasıl oluşturulacaktır? Yeterli donanım nasıl sağlanacaktır? Öğrenciler hangi mekânlarda okuyacak ve nerede barınacaklardır?" gibi gereksiz(!) sorular iktidarın hizmet aşkının önüne geçmemektedir. Yetersiz ve acele kararlar sonrası yaşanılması mutlak "hızlandırılmış tren faciası" gibi örnekler bile iktidarımızın önünü kesememektedir.

Var olan üniversitelerin henüz birçok sorununun çözülemediği, hatta bir kısmında vaat edilen bölümlerin bile açılamadığı düşünülürse; insan, "bu hizmet aşkının nedeni ne?" diye düşünmeden edemiyor. Eğer bir üniversite kurulacaksa ya da üniversite içinde bir program açılacaksa bunun bazı ölçütleri olmak zorunda. Herhalde ana ölçütlerden biri öğrencilerin temel ihtiyaçlarının karşılanması, en alt düzeyde eğitim-öğretimin bazı altyapı olanaklarının sağlanması olmalıdır.

En önemli ve genellikle üzerinde pek konuşulmayan bir konu da üniversite ve bölüm sayılarının artmasına rağmen kontenjanların buna paralel artmamasıdır. Kontenjanlar bir plan ve programa göre arttırılmamakta, bunu yerine üniversite açılmaktadır.

Parasal kaynakların durumu nedir? Hükümet, 2007, 2008 ve 2009 yılları için yeni açılan üniversitelere herhangi bir bütçe ayıramayacaktır. Bunun yerine mevcut üniversitelere ayrılan bütçelerden kesinti yoluyla oluşturulacak bütçe, bir havuzda toplanacak ve yaklaşık 50 trilyonu bulması beklenen bütçe daha sonra yeni üniversitelere aktarılacaktır. Parasal bir kaynak ayırmadan, var olan üniversitelerin zaten sıkıntılı olan kaynaklarından buralara para aktarma yolu ile üniversite açmak, mevcut üniversiteleri cezalandırmak değilse, herhalde "yoklukta eşitlik sağlamaktır".

Hiçbir plana, programa dayanmayan, gerekçeleri temellendirilmeyen yeni üniversitelerin açılma gerekçeleri nedir?

İlk neden; "kalkınıyoruz" reklamlarına rağmen işsizliğin daha da arttığı ülkemizde iş aramak durumunda olan genç nüfusu "asparagas" üniversitelerde 4-5 sene oyalamaktır.

İkinci neden; rant ekonomisinin ağırlıkta olduğu, üretimin boşlandığı günümüzde, yatırım yapmayan siyasi iktidarın, üniversiteler yolu ile hizmet sektörünün geliştirilmesini sağlamaya çalışması ve bu yolla üniversitenin kurulduğu kente ekonomik girdi sağlanmasıdır.

Üçüncü ve ağırlıkta olan neden ise bu yeni üniversiteler yolu ile dinsel/gerici örgütlenmenin sağlanmasıdır.

Peki üniversiteye girmek için ter döken, emek harcayan öğrencilerin ve ailelerin suçu ne?

Üniversitede bir bölüm kazandığını öğrenen öğrencinin ve ailesinin sevinci yerini kısa sürede sıkıntıya bırakacaktır. Öğrencilerin karşısına ilk olarak çıkan barınma sorunu olumsuz koşullarda bir şekilde çözülebilse bile bu sefer öğrenciler, bazen hiç olmayan öğretim elemanları ile genellikle de boş geçen dersler ile baş başa kalacaktır. Böyle oluşturulan asparagas üniversitelerin daha da asparagas bölümlerinden yetersiz bir biçimde mezun olan öğrenci, ülkemizin en önemli sorunlarından olan işsizlik sorunu ile daha da zor koşullarda karşılaşacaktır. Ülkemizde zaten var olan diplomalı işsizler ordusunun yeni diplomalı elemanları olmaktan öteye gidemeyeceklerdir.

Üniversite sınavlarına girecek öğrenci arkadaşlarımız bu oyunu bozmak sizin elinizde.

Çok ayrıntılı ve yaygın olamasa da ülkemizde de artık akreditasyon önem kazanmaktadır. Özellikle tercihlerinizi akredite olmuş bölümlerden yana kullanınız. Akreditasyon kurumu neyi akredite etmektedir? En genel anlamda üniversitenin bir bölümü "Ben şöyle bir programla böyle bir eleman yetiştireceğim" demekte, akreditasyon kurumu da "Bu iş böyle olur mu?"ya bakmaktadır. Sonuçta bu sistem, asgari şartlarda bir eğitim-öğretim faaliyetinin temel ihtiyaçlarını garanti altına almaktadır.

12 Eylül hukukunun ürünü olan YÖK sistemi kaldırılmadan, üniversiteler tam anlamı ile özerk olmadan bu sorunların çözülemeyeceğini Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği yıllardır dile getirmektedir.

12 Eylül hukukunun çok fazla ve hak etmediği yetkilerle donattığı YÖK de bu nedenle ele geçirilmiş ve insanların kendi düşüncelerine göre eğitimi kurgulayacakları bir savaş alanı haline getirilmiştir. Bundan da en büyük zararı öğrenciler görmektedir.

Öte yandan öğrenci arkadaşlarımızı bekleyen vakıf üniversiteleri de vardır. Vakıf üniversiteleri tercihinizde de yine akreditasyon önemli olmalıdır. Çoğunluğu üç büyük şehirde olan vakıf üniversitelerinin bazılarının 2006–2007 öğretim yılında kontenjanlarını dolduramadıkları bilinmektedir ve verdikleri eğitimin kalitesinin nasıl olduğu ve kimin ölçtüğü de belli değildir.

Sonuç olarak eğitim-öğretimin esas unsuru olan siz öğrenci arkadaşlarımızı hiçbir zaman gündeme almayan yükseköğretim sistemimiz sıkıntılarla doludur. Hiçbir suçunuz olmamasına rağmen bu sıkıntılı sistemin kurbanları haline gelmektesiniz. Bu oyunu bir yerden bozmak için üniversite tercihlerinde dikkatli olmalısınız.

TMMOB ve bağlı odaları, mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı bölümlerini tercih etmek isteyen öğrenci arkadaşlarımızın her zaman yanındadır ve onlara her türlü yardıma hazırdır. Her türlü sorunuza yanıt almak üzere, Türkiye‘nin dört bir yanında örgütlü TMMOB ve bağlı odalarımızın birimlerine başvurabilirsiniz.

Hepinize başarılar diliyoruz.

Mehmet Soğancı
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı



TORBA YASA TEKLİFİNİ GERİ ÇEK

17.11.2020
 


Çok Okunanlar


ŞUBEMİZ EMO GENÇ ÜYELERİ EMO GENEL KURULU`NDA

EMO GENÇ BEYKENT ÜNİVERSİTESİ`NDE

Okunma Sayısı: 1300


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.