· ŞUBE Giriş Sayfası

 İSTANBUL ŞUBE

 
Şube Kapsamındaki İller:

 EDİRNE   İSTANBUL   KIRKLARELİ   TEKİRDAĞ 
 

EMO İstanbul Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 81

Tüm Sayılar

 
EMO Ankara Şubesi’nin ve Şubeye bağlı 17 İl/İlçe temsilciliklerinin dört aydır sürdürdüğü, 8 alt forumla beslenen (Ankara, Eskişehir, Konya, Aksaray, Sivas, Kayseri, Kastamonu) İÇEF 28-30 Haziran 2007 tarihlerinde Nevşehir Belediyesi Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapıldı. Şubemiz Başkanı Erol Celepsoy, 28 Haziran günü yapılan Nükleer Enerji paneline yönetici olarak katıldı.
 

İç Anadolu Bölgesi Enerji üretim ve tüketim politikalarının ortaya koyulduğu, mevcut sorunların irdelendiği, sorunlara çözüm önerilerinin getirilmesi ve bölgeye yönelik enerji politikalarının oluşturulması amacıyla ilgili kurum ve kuruluşlarına tartışma ortamı yaratan İÇEF enerjinin planlanması, üretimi, iletimi, dağıtımı, tüketimi gibi çok temel yanlarının ele alınmasının yanı sıra, özellikle geleceğe yönelik beklentilerin de dile getirildiği, kamu kurumları, üniversiteler, meslek örgütleri, sektör firmaları ve diğer kişileri kapsayan ve 8 alt forumun toplamını içeriyor.

Enerjinin planlanması, üretimi, iletimi, dağıtımı, tüketimi gibi çok temel yanlarının ele alınmasının yanı sıra, özellikle geleceğe yönelik beklentilerin de dile getirileceği, kamu kurumları, üniversiteler, meslek örgütleri, sektör firmaları ve diğer kişileri kapsayacak ve 8 alt forumun toplamını içeren İÇEF‘in açılış konuşmalarını sırasıyla EMO Nevşehir İl Temsilcisi Hamit Yılmaz Kara, EMO Ankara Şubesi Y.K Başkanı Ramazan Pektaş ve Nevşehir Valisi M. Asım Hacımustafooğlu yaptı.

Konuşmasında enerjinin en temel tanımıyla, vardan yok olmayan, yoktan var olmayan ama dönüşebilen, iş yapabilme gücü olduğunu belirten Pektaş, "Bu dönüşüm biz mühendisler için teknik anlamda bir dönüşümdür; yani, enerjiyi, ısıya, ışığa, harekete vb. dönüştürürüz. Ama bazıları dönüşüm deyince enerjiyi, güce ve ranta dönüştürmeyi algılamaktadır. Bunun örneklerini on yıllardır görmekteyiz, sanayi devrimi ile birlikte artan bu teknik olmayan dönüştürme hevesi bugün kendini en vahşi biçimlerde savaş olarak göstermektedir. Kömürün taş ile değiştirilmesiyle başlayan süreç sonunda, bugün enerji Afganistan‘da, Irak‘ta olduğu gibi insanların kanı, canı pahasına varillerle, borularla uzak mesafelere taşınıyor. Demokrasi götürme ve kitle imha silahlarından arındırma adı altında yapılan saldırı ile gerçekten kitlesel imha yöntemleri uygulanmış, 700.000 den fazla insan ölmüş ve halen ölmeye devam etmektedir. Bu ölümler ne uğrunadır aslında, yerin birkaç metre altında yatan dünyanın en zengin ve en ucuza çıkarılan petrol yatakları uğrunadır" dedi.

Enerji; ekonomik, ekolojik, yerel, kaliteli, sürekli, güvenilir olmalıdır.

Ülkemizde de durumun dünyadan farklı olmadığını belirten Pektaş, beyaz enerji yolsuzluğu, AKTAŞ hukuksuzluğu, Yİ-YİD‘ler, nükleer maceralar, özelleştirmeler, erke dönergeci, petrol yasaları, 1 YTL‘ye mazot gibi başlıklarla enerjinin Türkiye‘de gündeme geldiğini söyledi.

Çevremizi fosil yakıtlarla daha fazla kirletmeyi öneren bu yaklaşımların karşısında, temiz ve tükenmez, yani yenilenebilir enerji kaynaklarını ısrarla hatırlatmak gerektiğini vurgulayan Pektaş, fosil yakıtların dünyayı kirlettiğini, eninde sonunda tükeneceğini ve bu kirli enerji yerine, yenilenebilir kaynakların gündeme getirilmesi, çevresel etkilerin en aza indirilmesi gerektiğini belirtti.  

Taşeronlaştırma ve Özelleştirme Enerjide Kanayan Yara

Enerjide bir başka kanayan yaranın da taşeronlaştırmalar, özelleştirmeler ve özelleştirme girişimleri olduğunu söyleyen Pektaş, enerjinin kamusal ve insani bir hak olduğunu, enerji sektörünün tümüyle sermaye kuruluşlarının kar güdüsü ve insafına terk edilmemesi gerektiğini ifade etti.

Nükleer Siyasi Bir Dayatmadır

Pektaş, Sıkça gündeme gelen nükleer santralların tercihinin teknik bir tercih ya da zorunluluk değil, siyasi bir tercih ve muhtemel nemalanma beklentisi olduğunu bildirerek, "Riskleri, yüksek maliyetleri, dışa bağımlılığı, yıllar süren yapım aşaması, yüksek işletme maliyetleri, atık sorunu, çevresel etkileri gibi teknik analizlerle yanlışlığı ortada olan bir maceranın, yakın zamanda, enerji gereksinimimize bir çözüm olamayacağını bilmemek ise açıklanabilir değildir" dedi.

Enerji alanının, bu ve benzeri birçok konuda tartışma ve çalışma gerektiren bir alan olduğunu belirten Pektaş, bütün bu konularda, İÇEF‘in önemli işlevler göreceğine inandığını söyledi.

Pektaş‘ın ardından kürsüye çıkan Nevşehir Valisi M. Asım Hacımustafooğlu ise İÇEF‘in Nevşehir‘de yapılmasından büyük onur duyduğunu ifade etti. Nevşehir‘in enerji kaynakları ve bunların kullanım alanları hakkında bilgi veren Vali Hacumustafaoğlu, Nevşehir‘de elektrik üretim santrali olmadığını bildirdi. Bölgenin yapısı gereği jeotermal enerji kaynaklarının oldukça fazla olduğunu vurgulayan Hacımustafaoğlu, Nevşehir‘in bazı yörelerinde bu kaynaklardan elektrik enerjisi elde edildiğini söyledi. Konuşmasında yenilenebilir enerji kaynaklarının önemine de değinen Vali, İÇEF ve benzeri forumlarda Türkiye‘nin kalkınması için gerekli temiz ve sağlıklı enerji kaynaklarının değerlendirilme tartışmalarının yapılmasını ve çözüm yollarının bulunmasını umduğunu belirtti. 

Vali Hacımustafaoğlu‘nun konuşmasının ardından başayan İÇEF  üç gün boyunca 9 oturum ve 2 panel halinde gerçekleşti. Forumda Türkiye‘nin ve İç Anadolu bölgesinin enerji politikaları, enerji sorunları, çözüm önerileri ele alındı. 500‘den fazla kişinin katıldığı foruma çoğunluğu akademisyen ve elektrik mühendislerinden oluşan 38 konuşmacı katıldı. 3 gün boyunca devam eden forumda enerji politikaları üzerine çeşitli sunumlar yapıldı. Forum boyunca gerçekleştirilen 2 panelden birinde nükleer enerji ve yenilenebilir enerji kaynakları ele alınırken, diğerinde ise enerji kullanma hakkı ve kamusal yaklaşım konusu görüşüldü.