Türkiye'de enerji üretimi için yeterli yatırımların yapılmaması ve enerji tüketiminin üretimden fazla olması, yakın bir gelecekte karanlık günlere yeniden geri döneceğimizin sinyallerini veriyor.
Türkiye‘nin enerji üretiminin ihtiyaca cevap vermediği, yakın bir gelecekte enerji sıkıntısıyla karşı karşıya kalınacağı ve biran önce gerekli tedbirlerin alınması gerektiği yönündeki söylemler günden güne artıyor. Elektrik Mühendisleri Odası Konya İl Temsilcisi Ali Kemal Başaran, tedbirler alınmadığı taktirde 2008 yılında elektrik kesintilerinin başlayacağını söyledi.
ÜRETİM TÜKETİMİ KARŞILAMIYOR 4.5 yıllık AK Parti Hükümeti döneminde elektrik enerjisi üretimine gerekli yatırımların yapılmadığını ve gelişmekte olan Türkiye‘de enerji üretiminin tüketime yetmediğini belirten Başaran, "2007 yılının Sonbaharında enerji sıkıntısı kendini hissettirecek. 2008 yılında Türkiye‘de yüzde 3.6 enerji açığı doğacaktır. Bu da günde yaklaşık 1 saat elektriksiz kalmak demektir" dedi.
ÇİFTÇİ DE ELEKTRİK MAĞDURU Öte yandan dün gerçekleştirilen Konya Bölgesi Sulama Kooperatifleri Bölge Birliği 2. Mali Genel Kurulu‘nda çiftçinin en büyük sorununun elektrik faturaları olduğuna dikkat çekildi. Birlik Başkanı Şaban Güven, kurak geçen bir yılın ardından çiftçinin MEDAŞ‘a 600 milyon YTL borcu olduğunu ifade ederek, "Maliye Bakanlığı‘ndan gecikme faizinin çözümü konusunda söz aldık" şeklinde konuştu.
ENERJİDE SORUN, ÇIKMAZA GİRİYOR Elektrik Mühendisleri, Türkiye‘de enerji üretimi konusunda yeterli yatırımların yapılmaması halinde 2008 yılında elektrik kesintilerinin başlayacağını kaydetti.
Türkiye‘de son zamanlarda çeşitli kuruluşlar tarafından ortaya atılan iddialar, elektrik enerjisi krizinin çok yakında baş göstereceğine işaret ediyor. Elektrik Mühendisleri Odası Konya il Temsilcisi Ali Kemal Başaran, gelişmiş ülkelerde enerji ihtiyacının yıllar itibariyle daha az artış gösterdiğini belirterek, "Gelişmekte olan ülkelerde hem nüfus artışı, ham de sanayileşme ve yeni iş alanları yaratma ihtiyacı elektrik enerjisi kullanımını daha hızlı artırmaktadır. Türkiye‘nin de dünyadaki bilimsel ve teknolojik gelişmeleri takip ederek sanayileşme politikasını belirlemesi gerekmektedir" dedi. Herkesin ortak ihtiyacı olan elektrik enerjisinin kamu tarafından en ucuz ve kesintisiz olarak halkın kullanımına sunulması gerektiğinin altını çizen Başaran, "Enerji alanında özelleştirmeyi hedefleyen Avrupa Birliği bile kamu hizmet politikasını korurken, Türkiye‘de enerji alanının kamu hizmeti dışına çıkarılmaya çalışılması doğru değildir" şeklinde konuştu.
YATIRIM YAPILMIYOR Son 4.5 yıllık AK Parti Hükümeti döneminde elektrik enerjisi üretimine gerekli yatırımların yapılmadığını savunan Başaran, "Türkiye‘deki elektrik arızalarındaki sıkıntının, Türkiye Elektrik iletim A.Ş. ve EPDK‘nın onayladığı 2006 - 2015 yılları arası elektrik arz talep ve projeksiyonuna göre 2008 yılında başlayacağı belirtilmektedir. Enerji üretiminde kamunun yatırım yapmasını yasaklayan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Yasasına biat edilerek, elektrik üretimi alanındaki yatırımlar sekteye uğratılmıştır. 4.5 yıl boyunca özel sektörün yaptığı elektrik yatırımları yıllık ortalama 700 MW düzeyine bile ulaşamamaktadır. 2002 - 2006 yılları arası 4 yıllık dönemde serbest üretim şirketlerinin toplam kurulu gücü 2790 MW ile Türkiye‘nin toplum kurulu gücünün ancak yüzde 6.9‘una ulaşılmıştır. Oysa Enerji Bakanlığı‘nın yüzde 6.3‘lük düşük talep senaryosuna göre yıllık 2000- 2500 MW gücünde yatırım yapılması gerekmektedir" ifadesini kullandı.
KESİNTİLER 2007, SONUNDA BAŞLAR
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 2002 yılında 2005 - 2013 yılları arası Türkiye‘nin enerji arz ve talep dengesini internette yayınlandığını ifade eden Başaran, şunları söyledi:
"2005 yılında asgari ve azami 179 milyar KWH enerji üretimi beklenirken, gerçekleşen üretim 162.5 milyar KWH olmuştur. Yani istenen en az enerji üretiminden bile yaklaşık yüzde 10 eksik üretim yapılmıştır. Enerji Bakanlığı‘nın verilerine göre yeni santraller kurulmaz ise, 2007 yılının sonbaharında enerji sıkıntısı kendini hissettirecek. 2008 yılında Türkiye‘de yüzde 3.6 enerji açığı doğacaktır. Bu da günde yaklaşık 1 saat elektriksiz kalmak demektir." TEDBİR ALINMALI
AK Parti Hükümeti tarafından enerji üretimi konusunda acilen tedbir alınması gerektiğini vurgulayan Başaran, alınacak önlemler konusunda şunları kaydetti:
"Kendi yerli kömür kaynaklarımız değerlendirilmezken, zaten doğalgaz santralleri nedeniyle dışa bağımlılığı yüksek olan Türkiye‘nin enerji üretimi bir de ithal kömür bağımlı santrallerin artması ile daha da dışa bağımlı hale gelecektir. Doğalgaz bağımlılığı giderek artan Türkiye‘nin elektrik sıkıntısını çözmek için özel sektörün isteği doğrultusunda yapımı kolay ve ucuz olan doğalgaz santrallerine ve alım garantilerine geçit vermek hem ülkenin dışa bağımlılığının daha da artması, hem de yeni mali yükümlülükler getirmesi nedeniyle dikkat edilmesi gereken bir konudur. ‘Elektriğe 5 yıldır zam yapmadık‘ diyerek halktan oy alan AK Parti, özel sektörün pahalı üretiminin bedelini kamu kunıluşlarını borçlandırarak çalışmakta, bu borçlar yine kamu zararı olarak hazineden karşılanmaktadır. Elektrik faturalarına seçim hatırına yansımayan zam, önümüzdeki günlerde mutlaka gündeme fiyat ayarlaması olarak gelecektir. Yeniden işbaşına gelen AK Parti‘nin bu karanlık tablodan çıkmak için kamunun enerji yatırımlarına acilen başlaması, 4268 sayılı yasayı revize ederek ülkenin enerji ihtiyacını karşılaması en önemli görevi olmalıdır ki, ülkemiz karalığa gömülmesin.
SULAMADA DA SORUN ELEKTRİK Öte yandan dün gerçekleştirilen Konya Bölgesi Sulama Kooperatifleri Bölge Birliği 2. Mali Genel Kurulu‘nda çiftçinin en büyük sorununun elektrik faturaları olduğu belirtildi. Mali genel kurulun açılış konuşmasını yapan Konya Bölgesi Sulama Kooperatifleri Bölge Birliği Başkanı Şaban Güven, kurak geçen bir yılın ardından çiftçinin MEDAŞ‘a 600 milyon YTL borcu olduğunu ifade ederek, "MEDAŞ ile gecikme faizi konusunda görüşmeler yaptık. Son olarak Maliye Bakanlığı ile yaptığımız temasların ardından çiftçinin sulama için kullandığı elektrik giderleri için çeşitli çalışmalar yapılacağı sözünü aldık" şeklinde konuştu. Tarım il Müdürü ibrahim Doster ise, tarımsal sulama kooperatiflerinin en büyük sorunun sulama olduğunu yineleyerek, "2005 ve öncesi tanmsal sulama borçlannın yeniden yapılandırılma çalışmaları 2006 yılında yine birliğimizin baskıları sonucunda 3‘erli taksitler halinde olmak üzere 24 aya bölünmüştür. 2007 yılı kooperatif genel kuruluna da katılma kararı aldık. Konya kapalı havzasının sulanması için yapılan proje ve çalışmaların su sorunumuzu büyük ölçüde azaltacağma inanıyoruz" dedi.
|
Fotoğraflar |
|
|
|
|
|