MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 İSTANBUL ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

İŞ VE ELEMAN ARAYANLAR

   · 

SMM NEDİR?

   · 

ÖLÇÜM VE BİLİRKİŞİLİK İÇİN BAŞVURU

   · 

YAYIN SATIŞ VE KİTAP LİSTESİ

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 EDİRNE   İSTANBUL   KIRKLARELİ   TEKİRDAĞ 
 

 
MİSEM EĞİTİMLERİ
 

EMO İstanbul Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 81

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

VI. ENERJİ SEMPOZYUMU BAŞLADI


DUYURU

 
TMMOB Türkiye VI. Enerji Sempozyumu başladı. İMO Teoman Öztürk Kongre Salonu'nda yapılan sempozyumun açılışında enerji arz güvenliği, dışa bağımlılık ve elektriğe zam konusu ele alındı. Açılışta EMO Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Ulusaler, enerji alanına yönelik kaygıları dile getirirken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler de yapılan çalışmalar hakkında bilgi vererek eleştirileri yanıtladı.
 

VI. Enerji Sempozyumu‘nun açılışında konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, yanında getirdiği biyoetanol örneğini gösterdiği konuşması sırasında, geçmiş dönemin uluslararası anlaşmaları ve alım garantilerinden yakınırken, bunlara müdahale ettiklerini ileri sürdü. Enerjinin kavramsal olarak değişimini anlatan, dış politika ve ekonomi açısından oluşturduğu önemi anlatan Bakan Güler, tarımda bir hareketlilik olması, enerjideki dışa bağımlılıktan kurtulmak, işsizliğe çözüm sağlanması, kalkınmanın gerçekleştirilmesi, cari açığın düşürülmesi, hava kirliliğinin önlenmesi gibi pek çok sorun için "biyoetanol" üretim ve kullanımını çözüm olarak sundu. "Şeker fabrikalarımız zarar ediyor diye kapatmayı düşüneceğimize biyoetanol üretip benzin yerine kullanmamız lazım" diyen Güler, bunun yapılması durumunda ithal edilen benzinin yüzde 30‘u kadarını üretmenin mümkün olacağını söyledi. Biyoetanol üretimiyle 350 bin ailenin geçiminin sağlanacağını savunan Hilmi Güler, biyodizel kullanımıyla da yüzde 15 tasarruf olanağı olduğunu kaydetti.

Güler, ayaklarına postal giyip ülkeyi dolaşarak rüzgar haritasını çıkardıklarını ve göreve geldiğinde 17 megavat olan rüzgar santralı gücünün bu yıl sonunda 200 megavata ulaşacağını bildirdi. Rüzgar tribünlerini de Türkiye‘nin kendisinin üretmesinden söz eden Bakan, "Burada çok rahatlıkla 10 milyar dolarlık bir piyasa var. Buna çok rahatlıkla girebilirsiniz" dedi. Küçük HES tribünleri hakkında da bilgi veren Güler, 1000‘i aşkın projede 800‘den fazlasının sahibinin belirlendiğini söyledi.

"Enerji KİT‘leri Zarar Etmiyor"

Türkiye‘nin elektrik ve doğalgaz tüketim artışında dünyada Çin‘den sonra ikinci sırada yer aldığını bildiren Bakan Güler, göreve geldiğinde enerji KİT‘lerinin görev zararı olduğunu, bugün ise KİT‘lerin zararlarının bulunmadığını ileri sürdü. Enerji KİT‘lerinin borç yüküyle ilgili basında çıkan haberleri de düzeltmeye çalışan Güler, TEDAŞ‘ın 2006 yılında nakit akışında sıkıntı olduğu, nakit akışının ayrı kar-zararın ayrı konular olduğunu söyledi.

Enerji Bakanı Güler, IMF‘nin 6.4 milyar dolar kredi verdiğini ve bunun içinde bazı koşullar koyduğunu, ancak kendilerinin elektrikte yerli kaynak, kayıp-kaçakla mücadele ve zam yapılmaması gibi yöntemlerle ülke ekonomisine 15 milyar dolar katkı sağladıklarını ileri sürdü.

Türkiye‘nin Avrupa‘nın elektrik ve doğalgazı en pahalı kullanan ülkeler arasından en ucuz ülkeler arasına girdiğini savunan Güler, kömürde atıl sahaların ekonomiye katkıda bulunmasıyla maliyetlerin 7‘de 1 düştüğü, üretimin 20 kat arttığını anlattı. TEMSAN‘ın 11 çeşit su tribünü ürettiğini, 2 çeşit üretim üzerinde de çalıştığını aktaran Güler, bu su tribünlerinin bazılarının 10-15 evi aydınlatacak kadar küçük, bazılarının ise bir kasabayı aydınlatacak kadar büyük olduğunu kaydetti.

"Garip Bir Enerji Sektörü Yaratıldı"

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, dünya enerji tüketiminin 2005-2030 yılları arasında yüzde 50‘den fazla artacağını anımsatırken, enerjinin ve elektrik enerjisinin yeterli, güvenilir, tüm toplumsal kesimler için erişilebilir şekilde teminin ülkelerin öncelikli konuları arasında yer aldığını anımsattı. Soğancı, Türkiye‘nin hem öz kaynakların kullanımında, hem de zengin enerji kaynaklarının, tüketimi yüksek Batı dünyasına ulaştırılmasında uluslararası geçiş yolu olma hususunda bağımsızlığı esas alan politikalar oluşturması gerektiğinin altını çizdi.

Soğancı şöyle konuştu:

"Dünya Bankası‘nın, kamunun küçültülmesini amaçlayan yapısal uyarlama kredileriyle 1980‘li yıllardan başlayarak gündeme getirilen neoliberal politika ve uygulamalar doğrultusunda, ülkemiz enerji sektöründeki kamu kuruluşları belirsizlik içine sokulmuş, planlama, koordinasyon, eleman, finans kaynakları vb açılardan geriletilmiş, üretime, teknik hizmetlere ve kamu hizmetlerine yönelik işlevleri yıpratılmış, buna karşılık siyasetçilerin ve firmaların müdahalelerine giderek daha açık hale getirilmiştir. Ülke ihtiyaçlarına uygun programlar geliştirilmesi yerine, enerji sektöründe her türden uygulama "özelleştirme" amacına tabi kılınmış, sektördeki kamu kurumları bu politikaların yaşama geçirilmesi amacıyla nitelikleri ve işlevleri açısından geriletilmiştir."

Özelleştirme uygulamaları ile kamu kaynaklarının özel sektöre tahsis edildiğine dikkat çeken Soğancı, "küresel sermayenin açık, tek pazar hedefiyle örtüşen, ulusal yürütmenin dışında özerk kurullarca şekillendirilen küresel enerji politikasına bütünleşmeye çalışan garip bir enerji sektörü" yaratıldığını söyledi.

"Serbestleşme ve Piyasa Israrı Anlamsız"

Yeni hükümetin programının da geçmiş dönem politikalarında bir değişiklik olmayacağını gösterdiğini ifade eden Soğancı, karşı karşıya olan enerji sıkıntısına ilişkin olarak şöyle konuştu:

"Avrupa piyasalarının dış rekabete açılmasının, serbestleştirme ve özelleştirmenin mucidi ve hamisi Avrupa Birliği tarafından Rusya v.b. ülkeler gerekçe gösterilerek engellendiği bir dönemde, Türkiye‘nin yakın dönemde başarısızlığa uğramış serbestleştirme ve piyasacı rekabet politikasında ısrar etmesi anlamsızdır. Bugün elektrik enerjisi sıkıntısının temelinde, ısrarla sürdürülen enerji sektörünün serbestleştirme ve özelleştirilmesi politikası vardır. Özel sektör ve özellikle dış sermaye Türkiye‘ye yeni tesisler kazandırmaktan çok, mevcutları ekonomik değerinin altında satın almaya yönelmiştir. İzlenen bu politikalar sonucunda enerji arzı güvenilir şekilde yönetilemez hale gelmiştir. Oysa enerji sektöründe hassas bir planlama zorunludur. Hızla artan enerji ihtiyacının yalnızca yeterli kâr oranları güvence altına alındığında yatırım yapacak olan özel sektör eliyle karşılanması mümkün değildir. Sorunun çözümü, elektrik üretim, iletim ve dağıtımının özelleştirilmesinden değil, kamusal planlamayı esas alan, kamusal üretimi de öngören şeffaf bir yapının tesis edilmesiyle mümkündür.

Ülkemiz elektrik enerjisi politikası, kamusal çıkarları gözeten bir planlama anlayışı ile Türkiye‘nin henüz kullanılmayan 150 milyar hidrolik, 80 milyar linyit, 60 milyar rüzgâr, 4 milyar kilovat saat jeotermal esaslı elektrik enerjisi üretim kapasitesinin değerlendirilmesini öngören bir planlama ve yatırım anlayışıyla, enerji yoğunluğunu 0.38‘lerden 0.25‘lere düşürülmesini hedefleyen verimlilik ve tasarruf uygulamalarıyla, elektrik üretimi içinde doğalgazın payının kademeli olarak önce yüzde 30‘lara, sonra yüzde 25‘lere düşürmek, planlanabilir, kurgulanabilir ve gerçekleştirilebilir."

Arz Talep Makası Daraldı

Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Ulusaler, dünyada petrol ve doğalgaz fiyat artışlarına dikkat çektiği konuşmasında, Türkiye‘nin içinde bulunduğu enerji sıkıntısına işaret etti. Ulusaler, özel sektörün yatırım yapmamasını eleştirirken, doğası gereği yüksek kar garantisi istediğini ifade etti. Ulusaler, "Özel sektörün, ısrarla daha fazla teşvik daha fazla garanti talebi ile yatırım yapmamakta direndiği görülmüştür. İki yıl içerisinde arz-talep makası daha da kapanmış, ülke Evliya Çelebi gibi gezen arızalar ile tanışmıştır" dedi.

Kemal Ulusaler, öz kaynaklara dayalı potansiyelin Enerji Bakanlığı‘nın düşük senaryolu talep tahminine göre yeterli olduğunun görüldüğünü, ayrıca rüzgara ilişkin potansiyelin de 48 bin megavatla kabul gördüğünü anımsatarak, şöyle konuştu:

"Bu öngörülerimizin tutarlılığından aldığımız cesaretle, şimdi de nükleer santrallar ve piyasalaştırma uygulamalarına ilişkin bir televizyon reklamında olduğu gibi haykırıyoruz, ‘yapma bunu, yapma bunu‘ diye..."

"Özel Sektör Sırtını Devlete Dayanma Anlayışından Vazgeçmiyor"

Enerji alanındaki son 2 yılı değerlendiren Ulusaler, "enerji sektöründe yaşanan yolsuzluklar, EPDK‘nın ihale yapma konusunda sürekli çizgileri aşma eğilimi, liberal politikalara uyum adına entegrasyona biat" gibi değişmeyen olaylar olduğuna dikkat çekti.

Kapitalizmin sırtını devlete dayama anlayışından bir türlü vazgeçmemesine işaret eden Ulusaler, özel sektörün EÜAŞ Genel Müdürü Sefer Bütün‘ün söylediği gibi 5 kat kaymaklı kadayıf istediğini ifade etti. "Peki biz verecek miyiz" diye soran Ulusaler, TÜSİAD‘ın talebine ve hükümet programına atıfta bulunarak, özel sektöre kamu kasasından yani sokaktaki Ayşe Teyze‘nin cüzdanından alınan vergiler ile 5 kat kaymaklı kadayıfın sunulacağının görüldüğünü söyledi.

Ülkenin 2008 yılında elektrik sıkıntısıyla karşı karşıya kalacağının bugün görünür hale geldiğini kaydeden Ulusaler, Dünya Bankası‘nın bu yıl başında açıkladığı raporla kriz yönetimi önerirken fiyatları yükseltmenin enerjiye talebi azaltmak yönünden güçlü bir sinyal olarak nitelendirdiğini anımsattı. Ulusaler, zamanında yatırım yönünde kamunun önlem almamış olması sonucunda zaman darlığı nedeniyle elektrik hizmeti ve yönetimiyle uyumlu olmayacak önerilerin gündeme taşındığına dikkat çekti. "Bu öneriler kapsamında yargı kararıyla durdurulmuş santralların çalıştırılmasından, mobil ve doğalgaz santralları yapılmasına kadar uzanan, içinde kamu zararı taşıyan öneriler gündeme geldi, hatta uygulandı" diyen Ulusaler, elektrik fiyatlarına yönelik karşılaştırma yapılırken, kişi başına düşen gelirin de dikkate alınmasını gerektiğini anlattı. Ulusaler, "Kişi başı gelirde Türk vatandaşı tüm ortalamaların çok çok altındadır. Bu gerçek ortada iken, elektriğe zamdan Dünya Bankası‘nın talebine rağmen uzak durulmalıdır" dedi. Enerji Bakanlığı‘nın 1 milyon 900 bin aileye kömür yardımı yaptığı açıklamasını anımsatan Ulusaler, "Her 9 aileden biri yoksul olan bir ülkede vatandaşı yoksulluktan kurtaracak uygulamalar yeni vergi koymak ve zam yapmaktan geçmese gerekir" diye konuştu.

"Önceki dönemin alım garantili uygulamalarının ülkeye zarar verdiğini her fırsatta sayın bakan eleştiriyordu. Kömürden nükleere, yeni tasarılar, yeni uygulama çalışmaları, ne yazık ki bu garantileri içeriyor" diyen Ulusaler, şirketlerin ikili anlaşmalarını bozarak yüksek fiyatların oluştuğu dengeleme ve uzlaştırma sistemine geçtiklerini, bu tür uygulamaların serbestleşmede örnek alınan ABD‘de soruşturmaya neden olduğunu, hatta mahkumiyetle sonuçlanan davalar bulunduğunu anlattı. Türkiye‘de bu tür durumların normal karşılanmasını eleştiren Ulusaler, "Korkarız ki, bugün yüzde 10‘lar seviyesinde olan bu borsanın işlem hacmi yukarılara doğru tırmandıkça sıradanlaşan yolsuzluklar ve manipülasyonlar günlük işler haline gelecektir" dedi.



TORBA YASA TEKLİFİNİ GERİ ÇEK

17.11.2020
 


Çok Okunanlar


ŞUBEMİZDEN İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ`NE ZİYARET

ŞUBE KOORDİNASYON KURULU GERÇEKLEŞTİRİLDİ

ŞUBEMİZ EMO GENÇ ÜYELERİ EMO GENEL KURULU`NDA

ŞUBEMİZDEN İKİTELLİ OSB`YE ZİYARET

Okunma Sayısı: 1458


Tüm Duyurular

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.