"Elektrik hatları ve trafolarda tadilat, bakım ve onarım yapıldığı" gerekçesiyle Ankara’da hemen hemen her gün bir semtte elektrik kesintileri yapılıyor. 12 Şubat 2008 Salı 11:22Ankara'daki önceden duyurulmadan, ani yapılan elektrik kesintileri vatandaşları soğuk kış günlerinde canından bezdirdi. Yapılan bu keyfilik Elektrik Mühendisleri Odası'nın da tepkisini çekti.
Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi, kesintilere şu açıklamayla tepki gösterdi: "Elektrik hatları ve trafolarda tadilat, bakım ve onarım yapıldığı" gerekçesiyle Ankara‘da hemen hemen her gün bir semtte elektrik kesintileri yapılıyor. Bu kesintilerin yanı sıra geçtiğimiz günlerde Sincan‘daki trafonun devre dışı kalması nedeniyle şehrin büyük bölümünün uzun süre elektriksiz kalmasının altında özelleştirme kapsamına alınan BEDAŞ‘ta yatırım yapılmaması, uzun vadeli master planlarının düzenlenmemesi ve plansız şehirleşme gibi etkenler yatmakta. Ankara‘da elektrik kesintilerinde yıldan yıla ciddi oranlarda bir artış yaşandığını ve elektrik kesinti saatlerinin her geçen yıl artarak devam ettiğine tanık oluyoruz. Yaşanan kesintiler nedeniyle vatandaşların elektrikli ev aletlerinin bozulduğu yönündeki şikayetler ise Tüketici Hakları Derneği‘ne, İnsan Hakları Kurulu‘na ve Ankara Valiliği‘ne defalarca aktarılmasına karşın kesintiler hız kesmeden sürüyor. Açıklamamızın hazırlıkları sırasında, Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş., 11-13 Şubat 2008 tarihleri arasında Mamak, Elmadağ, Hasanoğlan, Lalahan, Sincan, Etimesgut‘un pek çok mahallesinde elektrik kesintisi yapılacağını duyurdu. Gölbaşı İlçesi‘nde sık sık yaşanan elektrik kesintileri İnsan Hakları Kurulu‘nda ele alınmış ve tepkiler üzerine TEDAŞ Gölbaşı İşletme Müdürü görevinden alınarak sorun sadece işletme müdüründeymiş gibi bir hava yaratılmaya çalışılmıştır. Elektrik üretim, dağıtım ve bakımının özelleştirilmesi girişimleri sonucunda beklen(me)dik arızalar ortaya çıkmakta. Özelleştirme İdaresi, Ankara‘daki elektrik dağıtımını da kapsayacak olan özelleştirme ihalesinin Nisan 2008‘de gerçekleştirileceğini açıklayarak, AKP Hükümetinin kamusal bir hak olan elektriği tamamen vahşi piyasa koşullarına teslim edeceğini bir kez daha kamuoyuna ilan etmiştir. Temel haklarımızdan biri olan elektrik üretimi ve dağıtımı piyasa şartlarına bırakılamaz. Ankara‘daki deneyimli personelin siyasi baskılarla görevinden uzaklaştırılmaları ve bu uzaklaştırılmalar nedeniyle de deneyimlerini diğer personele aktaramamaları sonucu verim giderek düşmüş bunu sonucunda arızaların giderilmesine yönelik yatırımlar bile yapılmamıştır. Ankara adeta elektrikte "karanlık çağa" dönmüş, sürekli kesilen elektrikten dolayı pek çok evde elektrikli ev aletleri kullanılamaz hale gelmiş, şarjlı aydınlatıcı satışlarında artışlar yaşanmıştır. "Şehirlerdeki plansız büyüme elektrik tüketimini körüklemiştir" Ankara‘da 2002-2007 yılları arasında abone ve tüketim oranlarında çok ciddi artışların yaşandığı gözlenmektedir. 2002 - 2007 yılları arasında abone sayısı artış oranı yüzde 20,9‘dur. Toplam abone sayısı 2002 yılında 1.545.293 iken 2007 yılında bu rakam 1.954.000‘e yükselmiştir. Özellikle meskenlerde yaşanan artışlar dikkat çekici boyuta ulaşmıştır. Başkentin plansız gelişimi, rant uğruna yeşil alanların ya da tek katlı binaların yerine kondurulan çok katlı apartmanlar-siteler; büyük sermaye gruplarına sunulan araziler üzerine yapılan devasa alış-veriş merkezleri elektrik tüketimini körüklemekte; yeterli master planı geliştirilmeyip yatırım yapılmadığı için bu baskıya dayanamayan eski hatlar çökmekte, sık sık elektrik kesintileri yaşanmaktadır. Akköprü, Balgat ve Yıldız‘daki indirici merkezlerinin yüklerinin diğer merkezlere göre daha fazla olmasının nedeni, buralara tüketimin büyük olduğu alış-veriş merkezlerinin yapılmasından kaynaklanmaktadır. Sanayi şehri olmayan Ankara‘da mesken aboneleri enerjinin yüzde 40‘ını tüketmekte, ticarethaneler yüzde 21 ile ikinci sırada yer almakta ve sanayide tüketilen elektrik oranı yüzde 14‘lerle üçüncü sırada gelmekte, geriye kalan yüzde 25 ise tarımsal sulama, resmi daire, belediyeler, arıtma tesisleri, ark ocakları, belediye aydınlatma vb. alanlarda tüketilmektedir. Ankara‘da sürekli olarak artan enerji talebinin Türkiye ortalamasının üzerinde seyretmesinin altında plansız, programsız kentleşme; yeni yerleşim alanlarının hızla büyümesi ve hemen hemen her semtte açılan büyük alış-veriş merkezlerinin çoğalmasının yattığı gün gibi ortadadır. Bir şehirde şebeke dağılım planı yapılması için şehrin gelişim planları önceden bilinmeli ve ona göre yatırım yapılmalıdır. Hatların bakımsız ve yaşlı olması; personel istihdamındaki yanlış politikalar ve randımanın düşmesi vatandaşa "Elektrik hatları ve trafolarda tadilat, bakım ve onarım" çalışması gerekçesiyle elektrik kesintisi olarak dönmektedir. Ankara‘nın karartma gecelerinden kurtarılarak, çağdaş bir başkent olabilmesi için; 1. Bir an önce yatırımların önündeki kısıtlamalar kaldırılmalı, arızaların giderilmesine yönelik yatırımların önü açılmalı, 2. Düşen verimin artırılması için rehabilitasyon çalışmalarına hız verilmeli, 3. İletim sistemlerinde gerekli bakım ve onarımlar yapılmalı. 4. Elektrik kesintilerinden dolayı maddi-manevi zarara uğrayanların bu zararları karşılanmalı. Aksi halde Ankaralı her geçen gün karanlığa gömülecek, kullanamadığı elektrik için de yüklü bir fatura ödemeye devam edecektir. En temel insan hakkı olan enerjiye ucuz, kesintisiz ve kaliteli olarak sahip olmak Ankaralı‘ların hakkıdır. Biz EMO Ankara Şubesi olarak bütün vatandaşlarımızı enerjisine ve geleceğine sahip çıkmaya çağırıyoruz."
|