17 Kasım 2007’de yayın hayatına başlayan Hayat TV hiçbir mahkeme kararı olmadan sadece İçişleri Bakanlığı ve RTÜK’ün, TÜRKSAT’ı “uyarmasıyla” frekansı kapatılmıştır. Hiçbir yargı kararı olmadan yapılan bu haksız uygulamaya karşı, Hayat TV Genel Yayın Yönetmeni Aydın Çubukçu ve Hayat Medya Türkiye Temsilcisi Devrim Büyükacaroğlu 18 Temmuz 2008 günü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenlediler. Demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri, siyasi parti yönetici ve milletvekilleri, yazarlar, aydınlar ve sanatçıların konuşmalarıyla yer aldığı basın açıklamasının tamamı için bakınız.
Hayat Televizyonu‘nun Yayını Kesilmiştir İlk günden başlayarak, işçilerin, emekçilerin, kadınların, Kürtlerin ve bütün ezilenlerin yüzü ve sesi olan Hayat Televizyonu ekranı, tümüyle dayanaksız bir gerekçeyle karartılmıştır. Kontrolündeki yayın organları dışında, hiçbir yazıya, çizgiye, sese ve görüntüye izin vermemek kararlığında olan hükümet şimdi de Televizyonumuzu susturmak istemektedir. Bugüne kadar özelleştirmelere, iş cinayetlerine, "kentsel dönüşüm" adı altında yürütülen rant yağmasına, Kürt halkı üzerindeki baskılara, çevre katliamlarına tutarlı ve bilimsel yayıncılık anlayışıyla karşı çıktık. Engellenmemizin tek gerekçesi, şu anda yayında bulunan en tutarlı ve ciddi muhalif yayın organı olmamızdır. Hayat televizyonunun varlığı, demokrasinin ölçütlerinden biridir. Tıpkı siyasi partiler, sendikalar, demokratik kitle örgütleri gibi, gazeteler ve televizyonlar da, hak ve özgürlüklerin ne ölçüde var olduklarını ve ne kadar kullanılabildiklerini gösterirler. Bize yönelik saldırı, bu bakımdan bütün Türkiye‘nin demokrasi tablosu bakımından önemlidir. Yayınımızın engellenmesinin gerekçesi olarak gösterilen olay tamamen hayal ürünüdür. Kurumumuzun naklen yayın aracı yoktur. Bir ajanstan aldığımız görüntülerin başka bir televizyon kanalında da yayımlanmasının, bizim o televizyona yayın hizmeti vermemizin kanıtı olarak kullanılması, yayınımızı engellemeye yönelik kötü niyetten başka hiçbir şeyin kanıtı sayılamaz. Hükümet karşılığını pahalıya ödeyeceği, kasıtlı bir tutum içindedir. Bu engellemenin altında imzası bulunan İçişleri Bakanlığını, RTÜK ve TÜRKSAT‘ı bu hukuk dışı tutumdan derhal vazgeçmeye çağırıyoruz. Kanalımızın Türkiye ve Avrupa‘da bulunan sahipleri, kurucuları ve destekleyenleri yasal ve meşru bütün yollarla bu karara karşı mücadele edeceklerdir. Hayat Televizyonunu var eden işçiler, kamu emekçileri, kadınlar, gençler, aydınlar ve bilim insanları onu yaşatmayı da başaracaklardır. Bütün dostlarımızı kararı protesto etmeye bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bizi desteklemeye devam etmeye çağırıyoruz.
Aydın Çubukçu, Hayat Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Devrim Büyükacaroğlu, Hayat Medya Türkiye Temsilcisi
|