EMO Ankara Şubesi Kadın Komisyonu tarafından düzenlenen konuşmacı olarak Pınar Selek ve Hüseyin Deniz’in katıldığı “Sürüne Sürüne Erkek Olmak” söyleşisi, 22 Ocak 2009 günü EMO Genel Merkezi Toplantı Salonu’ndan yapıldı.
Söyleşinin açılışını EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Yedek Üyesi ve Kadın Komisyonu Üyesi Övül Eski yaptı. Geçtiğimiz ay içinde İletişim Yayınları‘ndan çıkan "Sürüne Sürüne Erkek Olmak" kitabının ortaya çıkış sürecini anlatan Pınar Selek bu kitapta "erkekler nasıl adam ediliyor?" sorusuna cevap aradıklarını söyledi. Erkeklerin adam edilme yerlerinden biri olan askerlik sürecinin nasıl yaşandığını ve algılandığını sorguladıklarını kaydeden Selek şunları söyledi, "Bizim çocukluktan bu yana öğrendiğimiz neler var? Kadın olmak, erkek olmak. Toplumsal olarak cinsiyet rolleri belirleniyor. Bu belirleme sadece aile değil; ordu, devlet bizi cinsiyetleştiriyor. Kadına yönelik şiddete tecavüzde sadece kadın sorunu değil, erkek sorunudur. Yaptığımız çalışma ile erkeğin mahremiyetine girelim dedik. Çalışmayı yaptığımızda erkeklerin erkekliklerinden muzdarip olduğunu gördük. Erkeklerden bulunduğu ortamda sorumluluk taşıması bekleniyor kadından bu sorumluluk beklenmiyor." Türkiye‘nin genelinde askere gitmenin "gurbete çocuk göndermek" ve bir zorunluluk olarak görüldüğüne dikkat çeken Pınar Selek, sünnetin de erkekler için askerlik kadar önemli olarak algılandığını söyledi. Askerliğin erkekler için çok ciddi bir deneyim olduğunu, askerlikten sonra iş bulma, evlenip çoluk çocuğa karışmanın erkekten beklendiğini vurgulayan Selek şöyle konuştu, "Erkeklerin bir çok sınavı var. Askerde sistematik eğitimden geçirilen erkekler öldürmeyi, yok etmeyi öğreniyorlar. Erkekler askerden sonra evine dönüp evlerinin bekçisi olacaklar, beklenti bu. Bütün mekanizmalar erkeklik mit‘i oluşturuyor. Televizyonlarda, gazetelerde böyle bir mit üretiliyor; erkekler bu mit‘in altında eziliyorlar. Erkeklerin, egemenliğin avantajlarından sonuna kadar yararlanarak ezildiğini görüyoruz. Şiddete uğrayan kadınla şiddete uğrayan erkek aynı şeyleri yaşamıyor. Erkekler güçlü oldukları için değil zayıflıklarından dolay şiddet uyguluyorlar. Korkudan ve yoksunluktan doğan şiddeti durdurmak çok zordur." Selek sorunların çözümü için her bireyin kendi içinde hesaplaşması gerektiğini sözlerine ekledi. "Sürüne Sürüne Erkek Olmak" kitabındaki sözel tarih çalışmalarını yapan Hüseyin Deniz de konuşmasında; erkekler için askerlik anılarının spor karşılaşmalarından daha fazla ortaklaşılan bir alan olduğunun altını çizdi ve "Bize dayatılan erkeklik devlet erkekliğidir" saptamasında bulundu. Söyleşi dinleyicilerin katkıları ve soruları ile sona erdi.
|